Yurda kaydım için geçen sene devlet hastanesiden bedavaya yaptırdığım hepatit testi için benim gibi bir üniversite öğrencisinden 550 lira istemiş hastanedir.
kadıköyde klasik bir akşam. cumartesi falan, çinili denen canlı müziği ve terası olan hoş bir bardayız. gene tartışarak gitmişiz.
+abi orada liseli çocuklar takılıyor
-ne olacak abi eğlencemize bakalım.
hatrı sayılır şekilde geldiğimiz için
-3 günde 600 tl hesap bırakmışlığımız var parayı bulunca-
bizi tanıyorlar sağolsunlar yanımızda kız olmadığı halde hiçbir şekilde bizi geri çevirmiyorlar.
gene içtik, alper eski sevgilisini aradı, benim ekyfime diyecek yok, tadını çıkarıyorum canlı müziğin.
hesap ödeme kısmı geldi, alper ile de hayatım boyunca para lafı etmedik, bu en sevdiğim özelliğidir. bugün hesabı ben ödesem yarın ondan para alacağım. o ödese yarın benden para alacak diyerekten. hesabı ödemeye gittim, benim ayağı kalkmamla beraber. 2 erkek 3 kız önümden kalktılar, benden daha yakın olduklarından kasaya onlar önce ödüyor ben bekliyorum. etrafımdaki insanları da hiç dinlemem o an çakırkeyif bir şekilde kulak misafiri oldum.
kızlar bekliyor hesap geldi 150 lira, elemanın biri kredi kartını çıkardı. dang diye bir uyarı, yetersiz limit. banka kartını çıkardı, ikinci uyarı yetersiz bakiye. eleman tok yemişe döndü iki büklüm kaldı. cebindeki tüm parayı çıkardı diğer elemanda öyle 5-10 eksik fazla derken ödediler hesabı.
ben hâlâ izliyorum. çocuğun yüzünde bir ifade var- haklı olaraktan- sanki 3 çocuğuyla dul bırakılmış kadın. ulan üzüldüm, çıkarım 5-10 versem yanlış anlar mı dedim. sonra dedim ulan ben de öğrenciyim, hem onlar karı kızın parasını öderken bu duruma düştü. elin kızının içki parası niye benim babamın kazandığı paradan ödensin. ben böyle beyin amcıklanması yaşarken. kız geldi, mete ödedin mi yaaa hepsini dedi. çocuk gözlerini kaçırdı,sorun değil, önemi yok dedi. kız tamamdır. dedi ve götünü çevirip aşağı indi. bir israr edersin dersin ki, al şu parayı dersin, azıcık mücadele edersin. dersin ki ulan bu çocukta benim gibi öğrenci. yok abi, kız döndü götünü gitti. sinir oldum amk kevaşesi ulan asalak gibi yaşamaktan hiç mi rahatsız olmuyorsun.
Kadıköyde klasik bir akşam. Cumartesi falan, Çinili denen canlı müziği ve terası olan hoş bir bardayız. Gene tartışarak gitmişiz.
+Abi orada liseli çocuklar takılıyor
-Ne olacak abi eğlencemize bakalım.
Hatrı sayılır şekilde geldiğimiz için -3 günde 600 TL hesap bırakmışlığımız var parayı bulunca- bizi tanıyorlar sağolsunlar yanımızda kız olmadığı halde hiçbir şekilde bizi geri çevirmiyorlar. Gene içtik, Alper eski sevgilisini aradı, benim ekyfime diyecek yok, tadını çıkarıyorum canlı müziğin.
Hesap ödeme kısmı geldi, Alper ile de hayatım boyunca para lafı etmedik, bu en sevdiğim özelliğidir. Bugün hesabı ben ödesem yarın ondan para alacağım. O ödese yarın benden para alacak diyerekten. Hesabı ödemeye gittim, benim ayağı kalkmamla beraber. 2 Erkek 3 Kız önümden kalktılar, benden daha yakın olduklarından kasaya onlar önce ödüyor ben bekliyorum. Etrafımdaki insanları da hiç dinlemem o an çakırkeyif bir şekilde kulak misafiri oldum. Kızlar bekliyor hesap geldi 150 Lira, elemanın biri kredi kartını çıkardı. Dang diye bir uyarı, yetersiz limit. Banka kartını çıkardı, ikinci uyarı yetersiz bakiye. Eleman tok yemişe döndü iki büklüm kaldı. Cebindeki tüm parayı çıkardı diğer elemanda öyle 5-10 eksik fazla derken ödediler hesabı.
Ben hâlâ izliyorum. Çocuğun yüzünde bir ifade var- haklı olaraktan- sanki 3 çocuğuyla dul bırakılmış kadın. Ulan üzüldüm, çıkarım 5-10 versem yanlış anlar mı dedim. Sonra dedim ulan ben de öğrenciyim, hem onlar karı kızın parasını öderken bu duruma düştü. Elin kızının içki parası niye benim babamın kazandığı paradan ödensin. Ben böyle beyin amcıklanması yaşarken. Kız geldi, mete ödedin mi yaaa hepsini dedi. Çocuk gözlerini kaçırdı,sorun değil, önemi yok dedi. Kız Tamamdır. dedi ve götünü çevirip aşağı indi. Bir israr edersin dersin ki, al şu parayı dersin, azıcık mücadele edersin. Dersin ki ulan bu çocukta benim gibi öğrenci. Yok abi, kız döndü götünü gitti. Sinir oldum amk kevaşesi ulan asalak gibi yaşamaktan hiç mi rahatsız olmuyorsun.
Şuan ülkemizdeki en kaliteli 3 vakıf üniversitesi arasında gösterilen üniversitem.
Özyeğin Elektrik-Elektronik ile ilgil sorularınız varsa mesaj kutuma beklerim.
Annemle babam ayrılmasın, ben istanbulda üniversite okuyorum annem nasıl yetişecek giderlerime. Gitsem üniversiteye annem nasıl yalnız yaşar. Gitmesem annemin dileği olan oğlunu mühendis görme dileğini nasıl gerçekleştireceğim. Özel üniversitede tam burslu okumama rağmen burs isteklerimde neden herkes özel üniversiteli zengin muamelesi yiyorum. Kendimi çok güçsüz hissediyorum. Zayıf bir erkeğim, anneme bile bakamıyorum.
5 yaşındaydım denizli çameline bağlı bir köyde oturuyoruz babamın öğretmenliği gereği, su her yerde satılan alman tankı oyunu olan 999 in 1 kasetleri olan müthiş aterilerden alınması için günlerce gözyaşı dökmüştüm.
Alındığı gün sabahtan öğleye kadar oynamıştım babam 24-25 yaşında genç bir öğretmen o zamanlar. Her neyse eve geldiğinde ateriyi istemesine rağmen kolunu sakladigim yerden çıkarmadım, kıskandım herhalde ateriyi. Babamsa o sinirle suratıma güzel bir tokat indirdi 5 parmak izi suratıma sığmamış, ufak tonton yanaklarıma 3 parmağının izi anca sığmış. Ertesi gün ilçeye gittiğimizde mili eğitime uğramıştık oradakiler suratıma ne olduğunu sorduğunda düştüm demişim. Babam hâla o an aklına geldiğinde ne kadar utandığını anlatır.