bana göre ikisi de dev aktörler...70'lerde,türk sinemasının zirvedeki iki aktörü olarak lanse edilmiş ve birbirleriyle kıyaslanmışlardır.buna karşılık aralarında iyi bir dostluk vardır.örneğin,eşinden boşanan cüneyt arkın'ı ilk teselli eden yılmaz güney olmuştur;buna mukabil,1972'de adana altın koza film festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülü yılmaz güney'e verilmiş ve sonradan siyasi sebeplerle geri alınıp cüneyt arkın'a verilmiştir.cüneyt arkın ise;bu şekilde verilen bir ödülü reddetmiştir,kabul etmemiştir.
thy genel müdürü,istanbulda havaalanındaki ebola virüsü riski için "ebolanın kötü bi yanı yok.sadece öldürüyor" dedi.her açıdan talihsiz ve mantıksız bir açıklama.
biz bu yola kefenimizi giydik dedikten sonra n tane korumayla gezen birine yapılan akıl ve mantıktan yoksun davranıştır.yağcılık olarak da algılanabilir.poposunun kılıyım diyenler hangi kılıkta karşılar diye kişiyi düşündürür.
bana göre birbirine üstünlüğü yoktur.tek fark vardır:önceki nesiller daha fazla troll görmüştür.bunun haricinde,eskilerin yenilere hiçbir üstünlüğü yoktur ve övünecek başka bişey bulamayan kimi eskiler bunla avunmaktadır.Yeni nesilde, kimi eskilere nazaran daha objektif,daha mantıklı ve daha oturaklı fikirler mevcuttur.
1975'te türkiyenin ilk rock operası örneğini barış manço verir;2023...barış manço,bu eserini türkiye cumhuriyetinin 100. yılına ithaf eder.o dönemdeki rekabetten dolayı cem karaca da bir rock opera eseri icra eder;safinaz...bu eserinde kapıcı kızı safinazın parasızlıktan okulu bırakıp bir fabrikada çalışmaya başlaması ve ardından kötü yola düşmesini anlatır.her iki eserde o dönemin siyasi konjonktürün etkisi görülür.her iki eser de hem verdikleri mesaj yönünden hem de müzikal açıdan zamanının ötesinde eser olmakla birlikte safinaz bir adım önde bence.
Barış Manço'nun genelde milliyetçi-muhafazakar düşünceye sahip olduğu,özellikle de türk milliyetçisi/ülkücü olduğu şeklinde bir intiba vardır.Barış Manço'nun sahip olduğu siyasi görüş hakkında bildiklerinizi temellendirerek;yani kanıt göstererek aktarabilir misiniz?
Bana göre Barış Manço;türk milliyetçisi değildi.kültür milliyetçisi idi,bir özseverdi.Merkeze yakın duruyordu.70'li yıllarda Osmanlı marşlarını seslendirmiş olması,bıyığının şekli genelde kanıt olarak gösterilir;ancak aynı barış manço kadıköy/suadiye atlantik sineması'nda sol yumruğu havada şarkılarını söylemiştir.Çünkü;osmanlı marşları söylediği için ülkücü kesim sahiplendi.kendisi ise her kesimin sanatçısı olmak istiyordu(zaten oldu da).osmanlı marşlarını osmanlıya özlem veya öykünme için değil,sadece türk kültüründen bir parça olduğu için seslendirdi.tıpkı pir sultan'dan,aşık veysel'den,neşet ertaş'tan eserler dile getirdiği gibi.
Bıyıkları ve saçları ise tesadüf sonucu oluştu.1967'de hollanda'da geçirdiği trafik kazası sonucunda çenesinde çene altına kadar uzanan,aynı zamanda başında da kaza izleri kaldı.bu izleri kapatmak için saçını ve bıyığını uzattı.
8 Ağustos 1977'de Hey dergisine "taraflılığın sınırı yok,insanları birbirine vurmaya kadar götürdüler işi.ben birleştirici olmaya çalışıyorum.bunun da adresi chp'dir" şeklinde beyanat verdi.Aynı hususu 1994'te katıldığı kırmızı koltuk programında da tekrarladı(o dönem chp'ye oy verdiğini).bunun yanısıra hayatı boyunca hiçbir siyasi fikrin bayraktarlığını yapmadığını,hemen hemen her partiye oy verdiğini belirtti.
1994'te dyp'den kadıköy belediye başkan adayı olduğunda partiyle özdeş tutulmaktan rahatsızlık duyduğu için,sağlık sorunlarını öne sürerek adaylıktan çekildi.kendisi ben partiye değil,hizmete talip olmuştum diyerek sitemini dile getirdi.
70'li yıllarda kurtalan ekspres'te bir dönem yer alan fehiman uğurdemir, "Barış;demokrat,aydın,çağdaş bir insandı.kesinlikle sağ görüşe eğilimi yoktu ama solcu da değildi.merkezde,yani ortadan giden bir adamdı" şeklinde beyanat vermiştir(facebook sayfasında bulabilirsiniz).
Şarkılarına baktığımızda da sağ ve sol kesimin deyimlerini birarada sık kullandığını,sağ ve sol için aynı önemi taşıyan manevi değerleri konu edindiğini görürüz.
Cenazesi de ortaya çıkardı ki o ortak değerimiz.türkü-kürdü,laiki-antilaiki,alevisi-sünnisi,tesettürlüsü-başı açığı,müslümanı-gayrimüslimi herkes oradaydı.bunlardan yola çıkarak onun ideolojilerüstü,yeri doldurulamayacak bir sanatçı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.