evde gizli köşelerde müslüm dinleyip ortamlarda 'yhaaa ben hep cazz blues pek türkçe müzik dinlemiyorum yhaaaaa' demeyi bir halt zanneden andaval beyanıdır.
'müslüm gürses sevmeyen birini öldürcez' mottolu bi tarikat var benden söylemesi.
Durkheim'e göre intihar 4 şekildedir:
*Egoist(bencil) intihar : Bireyin toplumsal çevresi ile bütünleşememesi sonucu oluşan intihardır.Bir anlamda bireyin toplumsal bağının zayıflaması ya da kopması, intihar eğilimini artırmaktadır.
*Altruist(elcil) intihar : Bu intihar türü egoist intiharın zıddıdır. Kişinin toplumla bağının çok güçlü olmasından kaynaklanır. Burada birey, grup kuralları ve normları gereği intihar etmektedir. Örneğin, Hint kastlarında dul kalan kadının,kendisini cenaze ateşinde yakmasının beklenildiği ifade edilir. Aynı zamanda 'Diğerkam' ve 'özgecil' intihar olarak da adlandırılır.
*Anomik(kuralsızlık) intiharı : Durkheim için anomik intihar, toplumdaki normların çözülmesinden kaynaklanan bir intihar türüdür. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, toplumu bir arada tutan kurallar (normlar) çözülür. insanların davranışlarında kullanabilecekleri ölçüt bulmaları güçleşir.
*Fatalist (kaderci) intihar : Anomik intiharın zıddırdır; bireyin üzerinde baskı yapan kuralların katılığından kaynaklanır.Durkheim buna köleleri örnek verir.
Benim için yeni insanlarla tanismaktan korkma halidir. Toplum önündeki o sahnede oynayamamaktir. Herkes doğuştan yildiz olamıyor maalesef. Yoldan geçen adam olmayı sevmektir.
Kadınlar duygusal varlıklardir. insanlara ve nesnelere çok fazla değer verip çok fazla önemserler. Annelik iç güdüsüyle değer verdikleri her şeye sahip olmak korumak isterler. Bu bir çanta, bir ayakkabı bazen de bir elbise olabilir. Bu korumacı tavırlarını devam ettirebilmek için de paraya daha çok paraya en çok paraya ihtiyaçları vardır. Yani kadınlar parayı da sever ve sahiplenmek isterler. Ne var bunda?
Dişi kendine gelen erkeklerden birini seçer. Erkek tüm dişileri dener hangisi kabul ederse onunla çiftleşir. Doğanın yansımasıdır ancak tektaşı kim çıkardı onu henüz bilemiyoruz.
normal bi insandır. sigara içmek kadın erkek ayrımı yapmanın en saçma olduğu eylemlerden biridir. sağlığa zararlıdır amenna. ancak kadın ve erkeğe de aynı zararı verir. iğrenç ise her ikisinde de aynı derecede iğrençtir ki bence asla değil. hep savunduğum şey şudur ki sigara bazı insanların karakterlerini güçlendirir, anlattıklarını daha da etkili kılar. iki sözcük arasındaki bir nefeslik es nasıl da havalıdır. ayrıca sanat filmleri de sigara üstüne kuruludur.
(bkz: cahil cahil konuştum yine)
(bkz: efkarlandım bi sigara yakayım)
Seni çocuk yaşta tanıdım diyebilirim. O ilk anda belirdin. Diğerlerinin önüne geçtin. Başkaydın. Çünkü her aşk böyle tarif edilir. Başkaydın denir.
Hep böyle dedim aşık olmak benim için birinin zekasına hayran olmaktı. Kaşın gözün umrumda olmadı.
Uzun zaman ergenliğin de verdiği hoyratlıkla çok yıprattık birbirimizi. Zaten sen kendi aşklarınla mesguldün ben aşk sandıklarımla...
Ben senin her zerreni öğrenmeye çalışırken sen beni tam anlamıyla tanımadın bile. Yüzeysel bi ilişki oldu aramızda.
Gün geldi nasıl olduysa bedenlerimiz birleşti bi gün. Ben buna milyonlarca anlam yükledim. Yüzeyselliğimiz devam etmekteydi. Gözümde öyle yüceltmiştim ki oturup karşında iki kelimeyi yan yana getiremeyecek kadar zekamı küçümsedim. Böyle sefilce devam etti uzun süre. Aşk varsa dedin sensin kalbimdeki... Ama yine bi gün geçip karşıma aşık oldum dedin. cümlelerimi tamamlıyor aklıma okuyor sanki dedin ve gittin. ''bitti'' diyerek döndün sonra. aşk çok zordu ve tabi ki seni bıkıp usanmadan dinleyecek tek varlık bendim. kelimelerin döküldü ben hepsini ezberledim. ne güzel seviyor dedim seni dinlerken. sevse beni de böyle severmiş demek ki dedim. onla yaşadığın her şeyi benle yaşamışsın gibi hissettim tüm acılarını ve mutluluklarını. her kavgadan seni haklı çıkararak ayrıldım ama.
bu arada dinmişti heyecanım. yüklediğim anlamların hiçbirini karşılamadığını gördüm. imkansızlığın kekremsiliği vardı hala tadında. ilk kez beni tanımaya başladın. neyi severim neye gülerim ilk defa öğrendin. Vazgeçilmez olmaya başladım hayatında hatta. Söylemedin ama ben anlarım. Takdir ettiğin bir özelliğim bu da. Şimdi ne bir arada ne ayrı. Karıştık birbirimize öyle. Ben sana seviyorum demeye korkuyorum sen birini tekrar sevmeye. Beklentisiz olmam da hoşuna gidiyo hem. Bir gün yine ben gidiyorum dersin ben de yine beklemeye başlarım. Bak bir takdir ettiğin özelliğim daha...
1-avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
2-gökyüzünde bir bulut
3-bitlis'te beş minare
4-biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili
5-büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp
sigara içilen beyaz duvarı
6-islıkla da çalınabilen dört anonim türkü
7-palandöken'de bir palan, iki döken
8-kastamonu'da üç kasto
9-üç fay hattı
10-bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
11-dünyada mekan
12-ahirette iman
13-denizde kum
14-uzayda yerçekimsizlik
15-bir çuval gazoz kapağı
16-bir kibrit kutusu sigara izmariti
17-on sekiz saç biti
18-biri ingilizce 6 adet küfür
19-yirmi tane boş naylon poşet
20-sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht
21-bir sürü saç sakal, kıl, tüy, yün
22-uç ayrı parkta, üç ayrı belediyeye ait, üç ayrı banka reklamlı bank
23-bir ayakkabı çekeceği
24-iki büyük taş kütlesi
25-bir adet ağaç gölgesi
26-üç kuş kanadı sesi
27-bir sürü kedi köpek
28-bir marmara denizi
29-camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
30-her akşam karıştırılan dört çöp bidonu
31-çalıp çalıp kaçılan beş tane melodili apartman zili
32-nakit 15 lira
33-anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür.