Merhametiniz o kadar az ki bunu azar azar kullanmak zorunda kalıyorsunuz değil mi? Vandakine acıyalım ama Suriyedekiler gebersin, ya da Suriyedekilere yardim edelim Vandakiler zaten Kürt... Bu mu sizin müthiş merhametiniz? Suriyedekiler de insan Vandakiler de Filipinlerdekiler de. Yahu gözünüzü seveyim, ırkçılığınıza tüküreyim, biraz vicdanlarınız sızlasın. insana insan olduğu için değer verin, tabi eğer kendinizi "insan" sınıfına ait hissediyorsanız...
Bir ırkın dilini bu kadar kafanıza takmış olmanız tamamen kendi dininizi pek de kafaya takmamış araştırmamış olmanızdan ileri geliyor. Size empoze edilen o üstün ırk üstün dil teorileri neticesinde asıl kutsalları bırakıp faşist kafaların öğretilerine tapıyorsunuz. Biz ne dil ne de ırk paydasında buluşabiliriz,ancak iNSANLIK paydasında buluşabiliriz. Neden o tozlu beyinleriniz hala bunu kavrayamadı? insanlık dediğimiz hadiseyi de dini öğretide ayrıntıları ile görebilirsiniz.
embesilin daniskası olduğunu böyle umumi bir ortamda söylemek istemezdim ama türkçe bir rengi anlatmak için kullandığımız parlament mavisini parliament yazıyorsan işin zor yara bandını imzalatan şapşal.
Çok çalışmamışsınızdır. Yine de nasıl bir kendine güvense; Türkiye'nin en iyi üniversitelerinde okumayı hayal etmişsinizdir. Fakat hayat o kadar toz pembe değildir. Elbette ki bir taşra üniversitesine düşmüştür yolunuz. Öyle bir üniversitedir ki orası; bir kampüsünüz dahi yoktur, çimenlerde hunharca yuvarlanamamışsinizdir. Hayatınızın en güzel yıllarını o üniversitenin oturmamış sistemine söve söve geçirmişsinizdir. Büyük üniversitelerden mezun kendini android sanan arkadaşlarınızın bayık muhabbetlerini dinlemekten imanınız gevremiştir. Üstelik hala işsizsinizdir. iş bulsanız da muhtemelen mutsuz olacaksınızdır, çünkü mezun olduğunuz bölüm sizin bu dünyada sınanma nedeniniz, ilahi sınav konunuzdur. Şu üniversite sınavına kasayım, yeniden girip hayalimdeki yerde hayalimdeki bölümü okuyayım deseniz de; olmazdır. Dertler derya olmuştur siz de bir sandalsınızdır.
platin sarısı saçlı, neon pembe rujlu, pembe topuklu ayakkabılı kıza satabiliyor musun mesela? Ha muhtemelen ona satmaya çalışmıyorsundur bile. Ama tabi onlar için başlık açmak insanları kıyafetlerine göre yargılamak olur dimi, pardon.
Haklı triplerdir. Zira büyük şehirlerde toplu taşıma araçları Müslüman işi olmaktan çıkmıştır. Ülkemiz de malum abaza cennetidir. Bu zavallı hanım kızlar napsındır. (Onun arabası yok, şoförü de yok, ama maalesef ruhu var.)
Turp suyu şeysi vardı bir ara. Kırmızı turpu rendeleyip kaynatıyorsunuz. O esnada yayılan leş gibi koku için ev ahalisi ile kısa süreli bir kavgaya tutuşuyorsunuz. Sonra kokudan bayıla bayıla o suyu saçlarınıza sürüyorsunuz. O saçlarla iki saat boyunca burnunuzun içine ediyorsunuz. Sonra yıkıyorsunuz. Bunu haftada üç kere yapıyorsunuz. Peki saçlar uzuyor mu? Ben bir ay yapmıştım. Kısalmış bile olabilir ama katiyen u za ma dı.
Hayır o çay içiyolaaa, ekmek yiyolaaa diye küçümsediğin köylüler (evet hepimiz köylüyüz ama burada köyde yaşayanları kastetmiş olalım); metropol insanından çok daha uzun ve sağlıklı yaşayarak sana gereken cevabı veriyorlaaa sanırım.
Malum yarışmada kukuletaya çukuleta diyerek Medya Kafa'lara düşmüş, Okan Bayülgen'e bile malzeme olabilmiş, twitterda binlerce insanın duvarında "hahaha çukuleta mı asfhgbkk" olarak yer edinmiş biri olarak söylüyorum ki; çukuleta demek iyidir hoştur fakat kukuletaya çukuleta demek biraz nahoştur, aman dikkat.
Kezban yetmedi bir de başka isimcikleri mi kurban edeceğiz popüler kültürün bu zalım taraflarına? Bir insan evladı da adı Kezban olan kızcağızlarımızın halet-i ruhiyelerini düşünmez mi? Misal; adı Kezban olup da Pelinimsi bir hayat sürenlerin suçu ne?
(Hayır, adım Kezban değil arkadaşlar.)