Bazi fikirler vardir tartisilir, bazi dusunceler neredeyse evrenseldir. Cogumuzun kabul edecegi gibi fiziksel bir dunyanin icinde yasiyoruz. Vucudumuz fiziksel bir obje ve her saniye baska binlerce obje ile etkilesime giriyor. Yercekimini hissediyoruz, gozlerimiz elektromanyetik radyasyonu goruyor, beynimiz gozlerimizden gelen sinyalleri bizim bilincimizin algiladigi dusuncelere donusturuyor. Ellerimiz basinc hissediyor ve beynimiz butun resimleri bir araya koyarak vucudumuzun icinde bulundugu 3 boyutlu bir harita cikariyor.
Aklima gelen iki tane olasilik var, ya gercekten dunyada yasiyoruz ve gordugumuz, hissettigimiz her sey gercek. Ya da her sey aklimizin icinde olup bitiyor.
Ilk olarak 2. duruma bir bakalim. Varsayalim ki hic bir sey gercek degil, her sey aklimizin icinde. Ama aklimiz, ve bilincimiz bir yerlerde olmak zorunda. Bu durumda tek gerceklik, bizim dusunce yetenegimiz. Iste kant "dusunuyorum oyleyse varim" derken bunu kastediyordu.
Simdi birinci varsayima donelim, her sey gercek. Yani benim gordugum, toz, tas toprak, gunes, agac, bocek vs. bunlar gercekten var. Ve bunlar uzayda sabit degiller, zaman ilerledikce bu objelerin uzaysal konumlari degisiyor.
Gunes her gun doguyor, ancak gunesin yarin dogacaginin garantisi yok. Bilemeyiz. Kimisi cikip diyecek ki, dunya gunesin etrafinda donuyor, o yuzden gunes yarin dogacak. Dogru, su anda dunya donuyor, peki 1dk. sonra donecegini nereden bilebiliriz. Biz bakmadigimizda gunesin orada olmasi inanci nereden geliyor? Mesela ben her odaya girdigimde cama kus carpiyor. 100 kere bu devam ederse, 101. kez odaya girdigimda yine cama kus carpmasini bekleyebilirim, ama aralarinda nedensel bir iliski yoktur. David Hume, bu inancin kaynaginin aliskanlik ve de pragmatizm oldugunu soyluyor. Kisaca ben bu olayalar arasindaki iliskilere inaniyorum, var olduklarindan degil isime yaradigi icin.
Kisaca evrenin bir duzeni oldugu bir kabuldur, yasa degil. Ancak bu kabul bizi cok enteresan yerlere goturebilir. Sayet evrende bir yasa varsa, o zaman evrenin gercek mi yoksa kafamda mi oldugu sorusu onemsizdir. Cunku kafamdaki sistem de bir kurala uydugu varsayilmaktadir.
Sayet evrenin nasil haraket edecegini belirten bazi yasalar varsa, bunlara en guzel ornek fizik yasalaridir. Evreni anlamak ve modellemek icin cok basarili bir sistemdir ve gelistirildiginden beri hayatimizi kolaylastirmak ve gelecegi tahmin etmek icin kullaniliyor. Evrende bir duzel oldugu varsayimindan devam edersek, o zaman her olayin bir oncekinin sonucu oldugu ortaya cikmaktadir. Yani su anki zamanda olan uzaysal konumlar bir onceki zaman diliminin sonucudur. Icinde yasadigimiz makro skalada bu dogrudur. O zaman makro skalada tanriya yer yoktur, cunku zaten olan her sey bir oncekinin sonucudur. Yani aktif bir sekilde kimse olaylara mudahale etmemektedir.
Quantum fizigi durumun boyle olmadigini, evrende bir belirsizlik oldugunu soylemektedir. Cogu dindar birazcikta okuyup bilime ilgi gosteren kisi bu belirsizligi tanriya addetmektedir. Ancak quantum fizigindeki belirsizlik, deneysel bir belirsizlik degil, evrenin icine islenmis bir belirsizliktir. Herhangi bir olcum alindiginda veya parcacigin durumu bilindiginde, o parcacik icin belirsizlik ortadan kalkar. Bu durumda quantum fizigine gore tanri bile parcaciklarin konumunu ve hizini ayni anda bilemez, bu belirsizlik tanri icin bile gecerlidir, yani tanri quantum dunyasinda da degildir.
O zaman tanri nerededir? Belki de fiziksel dunyayla herhangi bir iliskisi olmadan bizi izlemektedir. Peki fiziksel dunya uzerinde hic bir etkisi yoksa o zaman tanrinin var olup olmamasi bizi niye ilgilendirir? Sayet gozlemeleyemdigimiz, ustune deney yapamadigimiz, fiziksel dunyayla etkilesimi olmayan, kisaca etkilesimi olmayan, olculemeyn bir varligin ustune tartismak yersizdir.
Butun bu anlattiklarim bir varsayimin ustune kuruludur, o da evrenin duzenli ve aciklanabilir bir yapiya sahip oldugu varsayimidir. Sayet evren sadece kaostan ibaretse, ve gelistirdigimiz fizik kanunlari evrensel degil merkeziyse nedensellik yoksa, o zaman her sey olabilir. Kaotik bir evren modelinde yesil kucuk uzaylilar evreni yonetiyorla, tanri yonetiyor argumanlari ayni degere sahiptir ve sacmadir. Evren kaotikse, evreni aciklamaya calismak oksimoroniktir, cunku kaotik bir yapi tanimi geregi aciklanamaz, aciklanabilen bir yapi kaotik degildir...
Peki tanri evrenle etkilesim icinde degilse, evrene aktif bir seilde mudahale etmiyorsa, evrenin hic bir yerinde degilse, o zaman insanlar tanrinin varligina neden inaniyor? Evrende neden duzen olduguna inaniyorsak onlar da o yuzden tanriya inaniyor. Cunku pragmatik bir inanc. Kimisi icin din birlestirici bir unsur, toplumlarin birbirine daha yakin olmasina dolayisiyla hayatta kalmaya yardimci oluyor. Kimisi icin bir plasebo etkisi, tanri tarafindan iyilestirelecgine inandigi icin iyilesiyor. Kimisi icin fonksyonel bir gereklilik. Kafasini olum korkusundan uzaklastiriyor ve gunluk hayatini daha rahat bir sekilde yasamasini sagliyor. Kimisi icinse bir ahlak polisi, topluma daha yararli bir birey olmasini sagliyor.
Kisaca insanlar farkinda olmasa bile, tariya pragmatik sebeplerle inaniyor. Bu inanc tanriyi gercek yapmaz, ayni sekilde evrenin bir duzeni olduguna inanmak evreni duzenli yapmaz. Tanriya inanmak, veya evrenin duzeni olduguna inanmak veya ikisine birden inanmak, veya devasa ucan pasta canavarlarina inanmak... bunlarin hepsi bir zevk meselesidir. Bilgisayarldan farkli olarak insanlar celisen dusuncelere sahip olabilir, birisi evrenin duzeni olduguna, ve tanrinin aktif bir sekilde evrene mudahale ettigine inanabilir... Inanc hic bir seyi gercek yapmaz, ama dunya gorusumuzu ve tavrimizi degistirir. Sayet bu inanc kisiyi multu yapiyorsa istedigine inanmak onun secimidir. Kimsenin kimseye inanc veya ideoloji empoze etme hakki yoktur, herkes kendi isine baktigi muddetce guzelce ve baris icinde yasayabiliriz...
Maalesef yandas medyada, yandas halkta ve basbakaninin kafasinda gezi parkiyla ilgili cok yanlis dusunceler var. Gezi parki eylemlerinin gercek sebebi ozgurluktur.
Devlet neden var?
Devlet aslinda modern mafyadir. Der ki, bana maasinin su kadarini, harcamalarinin bu kadarini ver, ben de sana hizmet vereyim. Nedir bu hizmetler?
- Saglik
- Egitim
- Yargi
- Duzen
- milli savunma
vs.
Kisaca devlet tek bir bireyin yapamadigini, toplum icin toplumdan alarak yapan kurumdur. Polis, yargi, ordu ve her seyden onemlisi devlet vatandasa ayrim gozetmeksizin hizmet etmek durumundadir. En nihayetinde bunlarin parasini vatandas vermektedir.
Sen cikip vatandasin istemedigini yaparsan, luzumsuz yere baska ulkelerin ic islerine burnunu sokarsan, paramizi kendi cebine atarsan, bizim polimizle bize saldirirsan, konusma ozgurlugumuzu elimizden alarsan, isin gucun olmadigi (basin, milletin cocuk sayisi, milletin yedigi ictigi, cocuklarin egitimi) gibi seylere burnunu sokarsan, yargiya kendi cikarlarin icin mudahale edersen, Kisaca bu ulkenin vatandasina hizmet etmek yerine onlarin haklarini ve paralarini yagmalar, hayatlarina burnunu sokarsan, o zaman bu halk da bir yerde patlar.
Iste bu isyanlarin, bu gosterilerin sebebi budur... Bizim vatandas olarak istedigimiz, hayatimiza burnunu sokmayan, bize hizmet eden devlettir. En nihayetinde senin is verenin olan halk, isini dogru duzgun olarak yapmazsan seni protesto eder hatta kovabilebilir!
Maalesef ulkemde gordugum icler acisi durum. Kadinlar kendilerini ezdiriyor, kendilerine karsi yapilan igrenc yorumlara, adaletsizlige, esitsizlige boyun egiyor, kabulleniyor... Cikin konusun! Bas bas bagirin! Hakkinizi arayin!
Kimi yobaz cikmis, namus bacak arasindadir demis. Bakiyorum hemcinslerim igrenc igrenc yorumlar yapiyor, yok patlamis kadin, yok ikinci el vs... 21. yuzyilda yasiyoruz, hala kizlik zari diye tutturan bir zihniyet var ortamda. Kizlik zari denilen hymanin gorevi, kizlar adet gormeden once bolgeyi enfeksyonlara karsi korumaktir. Ilk adet doneminde bu zar zaten yirtilir, kimi kadinlarda tamamen duser kimisindeyse ilk cinsel iliskisine kadar orada kalir. Bunun ne namusla, ne de bekaretle iliskisi vardir.
Hadi gectim onu bu devirde hala bekaret skoru tutan erkek var, aklim almiyor... Biz erkekler nasil cinsel iliskiye rahatca giriyorsak kizlarimiz, kadinlarimizda rahatca seks yapabilmeli. Toplumun bu spastik yaklasimlarina boyun egmemeli... Her seyden once cinsel olarak saglikli nesillerin yetisebilmesi icin, kizlarimizin da erkeklerimizinde birbirlerine ilgi duymaya basladiktan sonra seks yapmalari gerekmekte. Kizlar toplumsal baskilardan korkar da seks yapmaktan cekinirse, erkekler abaza olur, sapik olur. Kizlar cinsellikten korkar, bu bir tabu haline gelir.
Bu devirde hala karisina el kaldiran adam var. gectim esine el kaldirmayi, kimsenin kimseye el kaldirmaya hakki yoktur. Ama kadin "kocamdir, ister sever ister dover" zihniyeti icine girerse o zaman toplum da boku yer. Kadin resmen burada kendini ezdiriyor erkegi ustun goruyor... Gectim onu, cevre baskisiyla kafalarini igrenc ortulerin icine sokmaya zorlanan milyonlarca kadinimiz var. Bu ortu olmadan sokaga cikarsa kocasindan dayak yiyeni var.
Hala cinsiyet ayrimciligi yapan serefsizler var etrafta. Yok kadin ikinci sinif vatandasmis, yok kadin muhendislikte iyi degilmis, yok kadin aptalmis, yok duygusalmis, yok mantikli degilmis... Bunlar tamamen uydurma ve yalan. Cok zeki ve kulturlu kiz arkadaslarim var... Kizlarimiz ve kadinlarimiz maalesef bu tarz toplumsal kabullere boyun egdikce, bunlari kendileri de kabullendikce kendilerini ezen kisileri hakli gostermis oluyor...
Ey kadinlarimiz, kizlarimiz; size sesleniyorum: Kendi hakkinizi arayin. cikin bu yapilan ayrimciliga dur deyin. kimsenin size ne oldugunuzu, ne yapmaniz gerektigini soylemesine izin vermeyin. Kendinizi ezdirmeyin... Bu ulkenin yarisi sizlersiniz. Ben bir erkek olarak size karsi yapilan bu haksizliklari gordukce igreniyorum. Ama ben, ve sahsim gibi erkekler maalesef cok az. Guc sizin elinizde; cikin hakkinizi koruyun!
14 kasim 2012'de israelin baslatmis oldugu 8 gunluk operasyondur.
Operasyon oncesi durum: 14 kasima kadar olan surecte israel topraklarina toplamda 764 tane roket atildi. bu roketlerin dusme sikligi ozellikle oprasyon oncesi haftalarda artti. Israeldeki sivilleri hedef alan bu saldirilar uluslar arasi yasalara gore savas sucudur. 15 saniyelik erken uyaris sistemi sayesinde insanlar siginaklara kacarak roket saldirilarindan kurtulmustur. bu roketler guney israelde 1 milyon kisiyi tehdit etmekteydi... son donemde okullar kapatildi, insanlar siginaklarda yasamaya basladi. markete gidip alisveris yapmak bile bir macera haline geldi.
Israel taktigi: Operasyon oncesinde basbakan benyamin netanyahu guneyi ziyarete gitti. Burada verilen mesaj "biz gerekli gordugumuz zaman bu isi halledecegiz" oldu. Yapilan basin toplantilarinda da israelin herhangi bir oparsyon duzenlemek gibi bir niyeti olmadigi izlenimi veren israelin amaci hamas yoneticilerine sahte bir guven hissi vermekti.
Operasyonun baslangici: 14 kasim 2012de israel, hamasin askeri kolu olan ahmed jabariye suikast duzenledi. Arabasinin acik alanda ve sivillerden uzak olmasini bekleyen israel, arabayi havaya ucurarak operasyonu resmi olarak baslatmis oldu.
Operasyonun isleyis sekli: Operasyon sirasinda israel savunma kuvvetleri idf sivil olumeri minimuma indirmek icin su onlemleri almistir:
- telefonla bolgedeki siviller aranarak oranin bosaltilmasi istenmistir
- gokten uyari mektuplari atilmistir
- etrafta siviller varsa bazi operasyon iptal edilmistir
- ses bombalariyla etraftaki siviler kacirilmaya calisilmistir
- ince gudumlu fuzeler ile hedefler tam isabet vurulmustur
butun bu alinan onlemlere ragmen 60 civarinda sivil olum olmustur...
Hamas: Operasyon suresince gazzeden israeldeki sivil bolgelere 933 tane roket atilmistir. Bu roketlerden 340 tanesi israelin demir kubbe savunma sistemi ile durdurulmustur. Buna ragmen israel tarafinda 5 sivil ve 1 asker olmustur.
Operasyonun sonuclari: Operasyon sirasinda israel toplamda 1500den fazla terorle alakali yeri ve kisiyi yok etmistir. Bunlardan bazilari:
- 30 tane hamas militani ve 7 tane ust duzey yoneticisi; bunlar:
--- ahmed jabari - hamasin askeri kanadinin basi
--- Habs Hassan Us Msamch - hamas polisinin basi
--- Ahmed Abu Jalal - al muazi bolugunun komutani
--- Khaled Shaer - anti tank bolgunun basi
--- Osama Kadi - silah kacakciligindan sorumlu hamas operatoru
--- Muhammad Kalb - hava savunma komutani
--- Ramz Harb - islami cihat propoganda komutani
- 19 yuksek mertebe komuta merkezi
- 980 yeralti roket atar
- 140 kacakcilik tuneli
- 66 operasyon tuneli
- 42 operasyon odasi ve hamas ussu
- 26 silah uratimtesisi ve deposu
- duzinelerce uzun menzilli roket atar
Ateskes: Turkiye, hic politik olmayan ve yangina korukle giden nefret soylemleri sebebiyle ateskesin bir parcasi olmamistir. Misir ve abd sayesinde hamas ve israel arasinda ateskes saglanmistir.
Not: Bu yaziyi yurt disindan yaziyorum... Kaynak resimlerimi uludagsozluk yukleyemiyor. Bunun sebebi turkiyede uygulanan internet filtresi olabilir... Sansurcu bir ulkede yasamanin boyle problemleri var...
Turkiyedeki durumdur maalesef... Etraf fanatik dolu, millet takim tutar gibi ulke tutuyor, yok o hakli, yok bu hakli, yok ben senin anai, yok ben senin babani atisip duruyorlar...
Ulan insan merak eder, isiniz gucunuz yok mu, su ulkemizdeki duruma bir baksak ilk?
Microsoft oldu, daha dogrusu duraklama donemine girdi... Yakin zamanda gerilemeye baslayacak. Bu gun windowsun ileride oldugu tek alan bilgisayar platformlari. Hala cogu bilgisayar microsoft 7 artik 8le geliyor. Ancak tablete olan ilgiyle bilgsayar alimlarinda dusus var...
Bilgisayarlar artik bir mecburiyet degil, isi internette gezinmek olan tablet kullaniyor, bilgisayarlar yine profesyonellerin eline donuyor. Bilgisayari program icin kullananlarin birinci tercihi unix bazli sistemler, 2. tercihi ise mac. Windows sonuncu sirada geliyor...
Microsoftun tablet dunyasina genisleyememesi, windows 8 telefon dendiginde binsanlarin burun kivirmasi ve uzak durmasi artik microoftun sonunun baslangicidir...
Oteki taraftan google'in android sistemi her gecen gun gelismekte, yeniliklere yenilik katmaktadir... 10 gun sonra 4.2. versiyonu yayinlanacak ve ses tanimadan, google now a kadar bir suru farkli google mucizesiyle tanisacagiz... Su anki ilerleme raporlarina gore google'in sistemi android 2016 yilinda en cok kullanilan isletim sistemi olacak...
Uykusuz gecen bir haftanin ardindan, gunun 5inci kahvesi esliginde ders calisan bunyenin gece gece manyamasidir...
yorucu gecen bir gunun ardindan, cumaya yetismesi gereken odevler yapilir. Soyut cebir odevi yapilirken birden bire acaba butun reel sayilar tam mi? Arada hic bosluk yok mu yani? Ya bir kac tanesi fonksyonumun icinden kacip gidiyorsa? Ya fonksyonum butun reel sayilari kapsamiyorsa? diye sacma sapan bir korku gelir. Stress olursun, tuyler diken diken olur... Ondan sonra temel matematik ve archimed teorimini hatirlayip bir rahatlarsin...
Google'in navigasyon hizmetidir. Sesli aramadan sesli iletisime kadar bir usur ozelligi var. En mukemmeli ise toplu tasima sirasinda toplu tasimaya navigasyon yapmasidir. Inecegin duarklari bir bir gosterir, icinde bulundugun otobusun neree oldugunu cep telefonundan takip edebilirsin!
Mo 500lerde baslayan meshur yunan-pers savaslarina verilen isimdir... Cok buyuk kahramanliklara, taktiksel zaferlere imza tmis iki seriden olusan muthis savas dizisidir...
Kendilerinden katlarca guclu olan pers ordusunu yunan yarim adasi bir olup resmen yerlebir etmistir... Aslinda perslerin yonetme hirsiyla ortaya cikmistir bu savas...
500lu senelerde pers imparatorlugu cok genislemis, taa yunanistana kara buyumustu... Kuzey yunistani ele gecirmeye basladilar ve buradaki kucuk yunan sehirleri yardim icin donemin iki buyuk kraligi olan sparta ve atinadan yardim istediler... Spartalilar her zamanki gibi ibnelik yapip yardim etmedi, atinalilar ise isyani tesvik edip oradaki isyanci kuvvetlere maddi, askeri ve lojistik destek sagladi... Bunu ogrenen donemin pers krali darius, atinalilardan oc almak istedi.
20000 kisilik bir orduyu yegeni olan Arthapernesin komutasinda atinaya gonderdi. Atinaya bagli olan en buyuk sehirlerden birisi olan erethria kaybedildi... Bunun ustune tehlikenin farkina atinalilar vardi ve gotleri tutstu. Sehrin en iyi kosucusu olan Pheidippides spartaya kosarak yardim istedi. Efsaneye gore 2 gunde 240 km kosarak bir rekor kirdi... Her zamanki gibi spartalilar kicini bile kaldirmadi, atinanilar da babayi aldi...
Bunun ustune atinalilar kendi taktiklerini gelistirmek zorunda kaldi. Meshur atinali komutan Miltiades mukemmel bir taktik haziladi... Atinaya denizden giris, bir yandan daglar, oteki yandan bataklik arkada deniz ile kapalidir... Atina ordusu kenrlar kalin orta kisim ince olacak sekilde yayilarak dizildi ve 20000 kisilik pers ordusunu bekledi... http://en.wikipedia.org/w...ek_Double_Envelopment.png
Persler gelip birinci saldiriyi gerceklestirince atinalilarda yan kolonlar acildi ve perslerin etrafini cevirdi, daglarda bekleyen asil atina ordusu yan kuvvetlere destek verdi. Panikleyip kacmaya calisan pers ordusu batakliga sikisti, bir gunde atinalilarin cok buyuk bir zaferiyle birinci pers savasi sonuclandi. Herod'a gore sadece 250 atina askeri olurken 6000 pers askeri telef oldu...
Bu rezil maglubiyetin ustune darius cok sinirlendi ve intikam icin planlar yapmaya basladi.
Bu sirada atinalilar da armut toplamadi... Donemin secimle basa gelen baskani askeri dahi ve politikaci Themistocles perslerin gelecegini gordu. ve 10 sene boyunca bu savasa hazirlik yapti. Yaptigi en buyuk isler, atina ve civardaki liman koyleri duvarlarla deniz saldirisina karsi koruma amacli birleestirmek oldu. Bu sekilde hem atinanin kusatilmasini guclendirdi, hem de kusatma olursa yemek yollarini acik tuttmayi hedefledi. Yaptigi oteki buyuk is ise, yeni bir gemi dizayn etmek oldu. 3 katta kurekcileri olan bu gemi, var olan oteki gemilerden cok daha hizli ve cok daha atikti...
Bu savasa her ne kadar darius hazirlansa da 486 yilinda oldu. Onun yerine oglu xerxes komutayi ele aldi ve 300.000 askerle atina ustune kendisi basta olacak sekilde sefere cikti. Ordusuyla kiyidan yururken kendisine 800 gemilik deniz filosu da denizden eslik etti. Ordu duzenli baskinlar yaparak geideki askerlere yemek sagliyorlardi... Canakkale ustunde xerxes'in muhendisleri bir kopru insa etti, ancak bu kopru bir firtina sirasinda yikildi... Bunun ustune xerxes denize 200 kirbac cezasi verdi, butun muhendislerini de asti... Ikinci bir kpru insa ettirdi ve bu kopru yikilmadi... Butun ordunun gecmesi 1 haftayi aldi...
Bunu goren yunanlilarin gotleri tutustu ve yine spartalilardan yardim istediler. Bu defa spartalilar, atina duserse perslilerin kendi ustlerine yuruyecegini bildiginden yardim etti... Demokratik secimlerle ordunun basina leonidas deniz kuvvetlerinin basina da yine spartali bir komutan olan Pausanias altinda deniz savasi verildi... Daracik bir bogazda verilen savasta 300.000 persli tutulmaya calisildi... Ancak atinalilardan birisi ihanet etti ve daglarin arkasindan perslere bir gecis yolu gosterdi. yunanli ajanlar bunun farkina vardi ve leonidas butun orduyu perslerin arkasindan gonderdi.
Kendisi ise geride, yaninda kalan 300 spartali ile atinali birliklerin arkasini korudu... Bu savasta kahramanca olen spartalilara 1000lerce pers kuvveti telef gitti. Bunlarin icerisinde dariusun 2 oglu, xerxes'in kuzenleri vs. de vardi.
Ancak bu oncu birliklerin hepsi birer birer dustu. Bunun ustune Themistocles donemin buyuculerine yuksek bir miktar para vererek halki kacmaya ikna etti. Yeni insa edilen gemilere yuklenen atinalilar asagi http://en.wikipedia.org/w..._431_BC-en.svg&page=1 yunanistandaki adaya tasindi... Bunu farkeden persler onlari kovalamaya basladi.
Bunun uzerine themistocles pers krali xerxes'e, kendisinin savasi kaybedecegini anladigini, bu yuzden perslere calismak istedigini bildiren bir mektup yolladi. Mektupta atinalilarin ada etrafinda dolasip arkadan kacmayi deneyecegi soyleniyordu. Bunun ustune xerxes 200 gemisini adanin arkasina yolladi... Sparta donanmasiyla birlesen atina donanmasi azalan pers donanmasiyla cok buyuk bir deniz savasi yasadi. yunan atesi kullanilan bu savasta, yunan gemileri koc baslariyla pers gemilerini parcaladi... Yeni teknoloji gemilerle 600 gemilik pers donanmasini cok buyuk bir bozguna ugrattilar...
Themistocles, xerxes'e baska bir mektup gondererek yunanlilarin bu zaferle gaza geldigini canakkaledeki kopruyu yikip persleri yunanistana hapsetmeyi dusundugunu soyleyen bir mektup yolladi. Xerxes bunun ustune canakkaleye kisin bir sefer duzenledi. zaten yorgun olan pers ordusunun baska bir kismi da bu sefer sirasinda telef oldu. 1 sene suren bu yolculuk sirasinda atinalilar ve spartalilar toparlanma firsati buldu.
1 sene sonra donen zayiflamis pers ordusuna karsi cok buyuk bir zafer elde ettiler... Persler bu ikinci savastan sonra yunaninstan bolgesine bir daha asla bulasmadi... Bu savasta da atinalilar ve spartalilar tarihte son kez yan yana carpisti...
Google'in android cihazlardaki yeni muthis servisi.
Bu servisi kullanan kisilerin cep telefonu konusmlari bulunuyor, ve buna gore ister sinema, ister restorant istersen baska aktivite (konser, tiyatro alisversi merkezi, vs.) tavsiyelerinde bulunuyor...
Tercih edereniz bu servis daha derinlere de inebiliyor. Email adresinizden ucak bileti konfirmasyonunu ulup, ucus gunu sizin icin otomatik olarak ucagi hatirlatabiliyor, veya hotel konfirmasyon emaili aldiginizda bunu hatirlayip otomatik olarak calender'iniza not edebiliyor, bu emaillere o gunlerde ulasmak cok daha hizli ve pratik oluyor...
Google, bu servisleriyle apple'a su anda takmakta... Apple telefonu oduna benzetmek haricinde yeni hic bir sey yapmadigi muddetce google'a karsi kaybetmeye mahkum olacak...
Kendi yarattigimiz bir kuruntudur... Kimse ozel degildir, ne turkler, ne yahudiler, ne almanlar ne de bora bora adalarinda yasayan yerliler... Kimsenin damarlarinda gezen asil molekuller de yoktur, asil kanda yoktur, hatta gectim onu turk irki diye bir sey yoktur...
Turkler orta asyada yasyan barbarik, gocebe, cekigozlu bir kavimdi... anadoluya gelince orada bulunan yunanlilarla karistilar... Bu gunku beyaz turklerin cogu aslinda roma cocugudur.
Ha, sorumlu olmak icin illa bir irk olmaya ihtiyac yoktur. Begensek de begenmesek de insanlar vatandasi oldugu ulkeye gore yargilanir. Yurt disina gittigimizde, turk oldugumuzu soyledigimizde direk stereotiplerin icine oturtuluruz ve bu kaliplari yaratan da baska turklerdir... O yuzden sorumlu olmak, ve insanlarin zihninde iyi bir imaj yaratmak hepimizin gorevidir, sorumlulugudur...
Ama yok ben turkum ben ozelim kurntularina kimse girmesin, boyle bir sey kafatasciliktir. Almanlarin bu dusunceyle neler yaptigini hepimiz gorduk...
Yaran bir facebook iletisidir... Arkadasin diziyi izledikten sonra gaza gelip "a song of ice and fire" serisini okumasi, sonucunda asiri gaz olup bunu yazmistir... Hala guldurmektedir...
Turk egitim sisteminin yaratmis oldugu nadir guzel ve ise yarayan yontemlerdir... En guzel ornegi ozellikle ortaokul ve liselerde sinifta sapitan ergen erkek ogrencilere "oglum bir tuvalete git rahatla gel" denmesidir...
Muzik Zevki:
Tabi ki de 1970 ler. Genellikleklasik hard rock ve heavy metal gruplarini dinlerler. Klasik muzik de cekici gelir.
Arkadas Ortami:
Arkadaslarla bir araya gelip kafa durumuna gore pink floyd veya led zeppelin esliginde bira icip, fizik, siyaset, felsefe gibi konulardan bahsetmek. Ortam musaitse ot icen de olabilir...
Imaj:
Illaki uzun sac ve bir miktar sakal olacak. Keci sakal, top sakal uzun favori kombinelerinden birisi vardir.
Stil:
Deri bot, kot pantalon, flanel gomlek, ustune de deri ceket takilirlar. Kolda kaliteli bir saat ve basta bandana veya aviator tarzi gunes gozlukleri olmasi muhtemeldir...
Vucut stili:
Her turlu vucut stili vardir aslinda. Siskasindan tut ayi gibi kaslisina kadar...
keren kayemet leisraeldir acilimi... Turkcesi yahudi ulusal fonudur. Amaci israeli yesillendirmek vebeseri alanda arastirma yapmaktir. Tarim teknolojilerine cok buyuk yatirimlar yapmis ve vaktinde col olan bir ulkeyi ormanlarla kaplamis bir kurumdur...
Israel bu kurum sayesinde 21. yuzyila ormanlik alanda buyume ile giren tek ulke olmustur...
cerndeki buyuk hadron carpistiricisi insa edilene dek dunyanin en buyuk ivmelendiricisine sahipti. Tevatron, oteki ivmelendiricilerden farkli olarak madde ile karsit maddeyi carpistiriyordu, gucu her ne kadar 1 Terra elektron volt olsa da, madde karsi madde carpismasindan dolayi, gucu 2 terra elektron volta kadar cikiyordu...
SU anda maddi yetersizlik yuzunden kapanan tevatron haricinde tonlarca bilimsel proje hala fermilabda yapilmaktadir...
- ilk olarak tiklim tiklim bir vapurda ayakta, amelelerin ter kokusu cekilerek 2 saatte adaya gidilir.
- kavurucu gunesin altinda bir karafatma-arap surusu esliginde vapurdan cikilir.
- o iskelede adim atmak icin sira beklersiniz, oyle igrenc bir kalabalik vardir.
- faytnla tur yapma gibi cahilce bir karar verirsiniz.
- fayton kuyrugunda ve o gunesine altinda minimum 1,5 saat beklersiniz.
- bu arada seyyar saticilar sizi taciz eder ve buram buram kokan turistler burnunuzn diregini dusurur.
- 1,5 saatin ardindan fayton sirasi size gelir. kurt bir faytn surucusu oturur ve gotunu yaya orururken sizi gezdirir.
- bu fayton mongolu yolda giderken 3-5 bisikletli 10 12 tane de hayvan katleder.
- atlar hizli gitsen diye sirtlarinda saklayan kirbaclar cabasi
- ara sira o atlar osurur, o igrenc kurt faytoncunun ter ve bok karisimi kokusunu bir nebze olarak bastirir.
- o acayip kokular icinde gecen ve isin sonunda deniz ve ada gordugunuz tur icin 100tl gibi bir para bayarsiniz.
- hemen arkasindan ikinci cahilce hareketi yaparsiniz, iskelede yemek yemek gibi.
- buranin enteresan yanlarindan birisi, yemek alan dayak ve kazigin yaninda bedava olmasidir.
- oturursunuz, ama oturamazsiniz. yaninizdan gecen o igrenc turistler size carpip durur.
- 3tl'lik yemek adada yediginiz icin 30tl olur, servis rezalet kalite bomboktur. gelen porsyon cuceyi bile doyurmaz.
- en akillicasini yapip siktir olup gitmeye karar verirsiniz belki.
- ama burasi ada, hic bir yere gidemezsiniz, nitekim o vapurlar igrenc, kokusmus arap turistler yuzunden dolmustur.
- sikisip kalirsiniz adada, en yakin vapur dilenci vapurudur... 2 saat boyunca istanbul turu yaparak dolasirsiniz.
ha belki farkli bir secim yapar plaja gidersiniz. turkiyenin her yerinde oldugu gibi amele kaynar o igrenc plajlar. spastik bir muzik, yapay bir kumsal, kiz arkadasiniza bakip sondaj yapan abaza genclik...
ya da bisiklet kiralarsiniz. sayet faytonlarin lanetinden kurtulabilirseniz, hirsizilara dikkat etmeniz gerekmektedir. ada hirsiz yuvasi olmustur, gozunuzu kirptiginiz anda bacak aranizdan alip calarlar...
kisaca caniniza susamissaniz, mis gibi bir hafta sonunu rezil kokularin icinde heba etmek istiyorsaniz, biz adalilardan bol bol kufur yemek istiyorsaniz, buyrun gelin...
putperestlik zamanindan kalma gelenekleri hala surdurmeye calisan, modern caga bir turlu ayak uyduramamis insandir.
Kadinla erkek esit haklara sahiptir. Bizler istedigimiz gibi seks yapabiliyorsak, kadinlarimiz da istedigi gibi seks yapabilmeli ve bundan utanmamalari gerekir. Kadinlarimiz bir mal degildir, kimse onlara kimse sahip olamaz. onlar da ozgur bir bireydir ve istediklerini yapma haklari vardir, seks de buna dahildir. Toplum olarak buna saygi gostermek zorundayiz...
Illa da bakire istiyorum diye tutturan erkek, kendine olan ozguven eksikligini ortaya koymaktadir. Ualn ya benden onceki sevgilisidaha fazla zevk verdiyse icinde bir endise mevcuttur. Kendine guvenmedigi gibi, kadina da guvenmez. Ya benden ayrilip baskasiyla beraber olursa gibi kuruntulari vardir...
21. yuzyilda hemcinselrimin millattan onceden gelen takintilari yuzunden, kadinlarimiza toplumsal baski kurulmasi yanlis ve hatalidir...
