eski sevgili dendiği,denebildiği zaman akla gelmesi gereken şeyin, aslında o kişinin beyninizden, kalbinizden, en önemlisi de sevgili kavramınızdan uzaklaştırılması olduğunu benimsediğim için olsa gerek arkadaş kalabilmenin çok mümkün olduğunu düşünürüm hep. ne de olsa kişiyle vakti zamanında çok fazla şey paylaşılmış,sizi en iyi tanıyan insanlardan biri konumuna gelmiştir ki böyle bi durumda o insanı insan olarak kaybetmek çok daha acı verir. temelde aşk bitmiştir,heves,istek,bağımlılık bitmiştir ama sevginin yönlenişi değişmiştir.önemli olan ilişkinin o boyutunun artık bitmiş olduğunun kabul edilmesidir.
yazarken ne 0.9 gibi gereksiz bir kalınlığa ihtiyaç duyar, kendini kanıtlama peşinde değildir; ne de çıtkırıldım ve görünmez/silik bir 0.5 kişisidir, yazarken kendinden emin ve estetiğe düşkün, abartılara gerek duymayacak bir karakterdedir.
de'lerin ayırdındadır ve yerli yerinde kullanır; şarj'ın "şarj" olduğunu bilmeyecek kadar bilinçsiz olmaktan uzaktır. bu konudaki seviyesiz suçlamalara güler geçer.
genelde kaçındığım eylem. çünkü boşu boşuna sinirleri yıpranıyor insanın. tabi bazen de tutamıyor insan kendini. yakın zamanda düştüm yine bu hataya. adama "akp şunu şunu yaptı/yapacak" diyorum (söylediğim şey öyle yoruma açık bir şey de değil, net bilgi denilebilir) o da diyor ki "yok asla öyle bir şey yapmazlar,bugüne kadar bunca iyi şey yapan parti böyle bir şey yapmaz". akılla mantıkla değil de şartsız koşulsuz inanarak hareket ediyor resmen. yani acaba karşımdaki kişi doğru söylüyor olabilir mi acaba demiyor hiç. bazen de söylediğin şeyler o kadar açık net oluyor ki hayır diyemiyor. o zaman da "sen tabi bundan öncekileri görmedin, o dönemleri yaşamadın. böyle konuşmak kolay, karneyle ekmek aldın mı hiç ? bak şimdi nasıl da geliştik, ne yatırımlar yapıldı, nasıl da kalkındık" gibi klasik savunmalarını yaparlar. adalet, eğitim sistemi, yolsuzluk.. dersin, onlar yine başa sarar aynılarını söylerler. ama anlatamazsın ki maddi servetten çok da kıymetli, korunması gereken ve elden giden değerlerimiz var. ona göre bir şey olmaz, elden giden bir şey yok.çünkü zorla imamhatipe gönderilen onun çocuğu değil, onunkiler en iyi ve en "elit" özel okullardan birine gidiyorlar. buradan imamhatiplere karşı olduğum çıkarılmasın, gereksiz sayıda ve niteliksiz olmalarına karşıyım). yani yol, köprü, havaalanı yapılıyor ya ne ala memleket.. yani düzgün bir fikir tartışması yapıyor olsak, tamam. ama konu hep bir şekilde bunlara geliyor. neyse baya uzattım. kısacası sesini yormaya, sinirlerini germeye değmez.
not: bu entry ağır akp'li, gayet sığ bir bakış açısına sahip biriyle "tartıştıktan" sonra girilmiştir ve bir anlamda içini boşaltma, rahatlama işlevi görmektedir bu kişi üzerinden akp'liler sığ düşüncelidir genellemesi yapmayı da istemem, fakat benim tanıdığım birçok akp'li ya bu tipte ya da bu özelliklerin yanında bir de "dincilik" özelliği eklenmiş durumda.
aslında küçükken, bulunmuş olduğumuz durumu kurtarmak için (dayak yemeden önce) atılan ilk yumrukta, yere yatıp ameliyat izinin olduğu yeri tutarak bağırmak, rakibin geri çekilmesine sebebiyet verecektir.
2 rus arkadaşımızın, canlarının sıkılması neticesinde tırmandıkları bazı kule, köprü gibi tırmanılabilir alanları belirleyip, bir kamera eşliğinde bizlere seyir imkanı sunan, bir youtube kanalıdır.
yükseklik korkusu olanların izlemesi tavsiye edilir.
hafta sonları, güneşin turuncu olduğu, bana göre ön tarafın karanlık, arka tarafın aydınlık olduğu saatlerde yaptığım bir aktiviteydi, ki
bu sabah, puf