Allah domuzu yaratmıştır, çünkü evrendeki her canlı bir denge ve görev içindedir; domuz da doğada bir temizlikçi gibi işlev görür.“Temizlikçi” derken şunu kastediyorum:
Doğal yaşamda domuzlar, özellikle yabani domuzlar, çürümüş meyve, böcek, leş ve hatta dışkı gibi maddeleri tüketerek doğanın çöpçüsü gibi davranırlar. Bu, doğadaki döngünün ve ekolojik temizliğin bir parçasıdır.
Tıpkı akbabaların leşleri tüketerek hastalıkların yayılmasını engellemesi gibi, domuzlar da doğadaki bazı atıkların yok edilmesinde rol oynar. Bu özellikleriyle ekosistemde dengeyi koruyan canlılardan biridir.
Yani, Allah onu insan için değil, doğa için yaratmış olabilir. Bu da onun yaratılışında bir hikmet olduğunu gösterir, ama bu insanın onu yemesini meşru kılmaz.
Ama etini haram kılmıştır, çünkü bazı şeyler insana sınav olması için yasaklanmıştır. Haram kılmak, yaratılanı lanetlemek değildir; yasak, kulluk ve özgür irade sınavının parçasıdır.
Yani: Yaratmak, helal kılmak değildir. Yasaklamak ise hikmetledir, çelişki değil.
okuma yazma bilen, eli kalem tutabilen ve elinde kağıt olan herkesin yapabilecei bir eylemdir. bu arada sadece kağıt kalem gerekmez klavyeden de yapılabilir.