2. dünya savaşı süreci boyunca üretilmiş en ağır zırhlı ünitedir.
128mm'lik topu ile, herhangi bir hedefi 4 km ye yakın mesafeden yok edebilecek kuvvette, 250mm taret; 150mm ön zırhı sayesinde tam bir peygamber aracıdır. normal atışlar ile, hele ön zırhı delmeniz zamanki teknoloji ile imkansızdır.
tabi ki bu kadar hayvani olmanın getirdiği dezavantajlar yüzünden almanların içinde patlamıştır, zira sadece 10 derece dönebilen taret yüzünden herhangi bir yere hedef almak istediğinizde tankı komple çevirmeniz kaçınılmaz olmuştur. ayriyetten, benzeri başka araç olmadığından, yedek parça ve tamiri neredeyse imkansız gibi idi.
kısacası, almanlara ileriki yıllarda "bizim dedeler de ne tanklar yapmış, ya, yaaa, şayze" dedirtmekten başka bir işe yaramamıştır. Zira yapım ücretine 2'den fazla tiger tankı yapılabilir, sayı çoğunluğu sağlanabilirdi.
çoğumuzun ismini bilmese de, tınısını bir şekilde bilip hatırladığı; Derek And The Dominos'tan kalma; the god'un eseri. -bilmeyen olur, unutmuş olan olur diye notumuzu düşelim; "clapton is god"- parça.
Eric amcanın layla'dan sonra en tutulan parçalarından birisidir. layla'nın yeri ayrıdır tabiki ama bu parça da boş değildir.
Sözlerini filan yazıp da kimseyi sıkmak istemem, ama okuyan kişilerin alttaki linkten introsunu dinledikten sonraki "aa, bu muydu" diye haykırışlarını duyar gibi oldum :p
çevremde ne zaman din var-yok tartışmasına girsem, konu buraya değiniyor. Dikkatimi çekti ve tartışmak istedim.
toplumumuzda, bir insanın bir inanca bağlı olmazsa sapacağı, kişiliğini kaybedeceği; insaniyetten çıkacağı tarzda bir inanış var. peki nedendir acaba diye bir düşündüm ve değişik bulgulara vardım.
Zannedersem; insanlar, insani duygularınının din ile birlikte oluştuğunu, din ile paralel ilerlediğini düşünüyorlar.
Bir insan dinsiz ise eğer, çalabilir, çırpabilir, tecavüz edebilir mi? bu mudur sizce?
bize bu duyguları aşılayan din midir? irademizi kontrol etmemizi sağlayan? din, bizi insan yapan oluşum mudur acaba?
Ben kararsız kaldım, zira ateizme geçtiğimden beri, daha bir dikkatliyim nedense. Zira dinde bu dünyada hesabını bitiremezsen, tekrar karşılaşacağın bir sistem vadediliyor ve bu insanlara erteleme imkanı sağlıyor. benim böyle bir lüksüm yok, hakkımı hemen almam gerekiyor, herhangi bir kişinin hakkını veremezsem; bu bana pişmanlık hissettiriyor.
Acaba içimde dinin kırıntıları mı var, yoksa insanoğlu bir yanılgının içerisinde midir?
not; hiç bir şekilde dinin yahut dinsizliğin yandaşlığını yapmamaya özen gösterdim, sadece bir tartışma ortamı olsun istiyorum, dindar arkadaşlar ile.
Not 2; ayriyetten geçen akşam yine dini bir tartışmada arkadaşın sorduğu "allah yoksa neden ölüyoruz lan o zaman?" diye bir soru var, onu hiç karıştırmak istemiyorum.
not 3; aslında başlık "din ile vicdan arasında bağ kurmak" olsa daha güzel olabilirmiş.
Slow müziği pek dinlemeyen birisine bile kendisini dinleten, hoş bir jason mraz parçası.
En son 1 parçayı sabahtan akşama kadar, depresyondayken; zardanadamdan dinlemiştim. hadi o depresyondu, bu nedir diye sormayın; parça adamı depresyona sokacak tonda.
Buyrun, vakti olanlar bir kere dinlesin; beğenmeyen pm atsın, boşa harcadığı vakti telafi etmeye çalışacağım.
yanarak ölenlere şanslı denilen katliam. Zira metrelerce yükseğe çıkan alevler, etraftaki tüm oksijeni tükettiğinden; alev altında kalmayan insanlar ise boğularak ölmüştür.
Arkadaşım, bak şimdi. Benim senden farkım, senin inandığın sistemi saçma bulmam.
Yani, sen ateist birisinin yüzüne karşı "götünüze kazıklar sokacaklar, çok pis zkecekler" tarzı konuşunca, o adamın o an imana gelmesini düşündürecek ilhamı kim verdi size? Cidden bunu merak ediyorum?
Komik duruma düşüyorsunuz.
Özet Geç; Dinini savunacak argümanı olmayan kişilerin, dinsizliği din ile savuşturması. -evet saçma oldu, olay da saçma zaten-
2 sene evvel, önemsiz bir yerde hocanın birisi dua ettirirken, dua arasında söylediği, milletin hepbirlik olup "ağmiin" diye ağzını yayarak onayladığı istek cümlesi.
Hepimizin istekleri için uğraşmış, bu uğurda başına hiç iyi şeyler gelmemiş Büyük düşünür, alim.
En bilindik ve en özlü-yüce özdeyişi;
"Neden meme uçlarımız yokmuş gibi davranıyoruz" dur.
Birazdan size de göstereceğim kaynağa göre, bu konuşmasından sonra londra'dan sürülüp irlanda'da küçücük bir otel odasında ölü bulunmuştur. Cebinden 1 tanesi birazcık ısırılmış halde, 2 tane leblebi tanesi bulunmuştur.
Gençler senin gösterdiğin yoldan ilerlemeye devam edecek, Huzur içinde yat Leyleonold. Tanrı seni kutsasın.
Ülkemizde neredeyse herkezin kullandığı ama ölçü olarak neye tekabül ettiği tam olarak bilinmeyen birimlerdir. Örnek vermek gerekirse;
1-) Gavur ölüsü; Ağırlık birimi olarak kullanılır. Kilo olarak tam bilinmez, yer yer 40-50 kgyi belirtirken kimi zaman tonlara kadar çıkabilir.
Örnek: gavur ölüsü gibi masa.
Örnek2: Lan şu kamyona bak, gavur ölüsü gibidir, kaldıramazsın bunu.
2-) Gavur Amı; Sıcaklık ölçü birimidir. Belirli bir derecenin üstündeki sıcaklığa kullanılır. Yani soğukluk belirtisi olarak; Gavur amı gibi soğuk denmez. Buradan anlıyoruz ki, bütün gavurların amları sıcaktır ve yanar.(Genelleme yaptım, mutluyum)
Örnek: Havaya bak muğagoyim, gavur amı gibin. (Farkettiyseniz sıcak deme gereği bile duyulmaz. O derecede özümsemişizdir.)
3-) Eli Gavuru- Gavur Yapar; KAbiliyet Ölçüsüdür. Teknolocik yahut diğer alanlarda, türklerin henüz yapamadığı birşey için söylenir.
Örnek: Oha. Arabaya bak, elin gavuru yapıyo abi.
4-)Gavurun Dölü; Kişinin niyetini kötülük bazında ölçer. bazen Cümlenin vurgusuna göre uyanık, fanti gibi anlamlara da gelebilir.
Örnek:O ne gavurun dölüdür o.
şimdilik bu kadar. Yeni gavurlarla yakında tekrar karşınızda olmak üzere;
Çarşıdan yahut bir dükkandan herhangi bir elektronik alet, giyecek yada benzeri birşey almışsınızdır. Heyecanlı heyecanlı kutusunu açarken yahut bakarken karşıdan o ibne gözükür.
Evet. ibneyi görmüşsünüzdür, ne yapmalıyım diye dahi düşün-e-meden, usulca yanınıza gelir. Default konuşma textiniz şu şekildedir;
+yeni mi aldın aga?
- hıı. Yeni.
+hmm. kaça aldın?
- 300 lira.
+ohaa be arkadaş. pazarda 100 milyona almayanı dövüyolar. Hem söyleseydin benim dayıoğlu anlıyo bu işlerden, 30 liraya getirtirdik.
evet. bu arkadaşların genelde amarigada dayıları olur, ingilterede teyzeleri yahut diğer bilimum gavur ellerinde birinci dereceden bir akrabaları.
Siz siz olun, bu ibnelere prim vermeyin, zira o 100 liralık zımbırtıyı 10 liraya aldım bile deseniz o çarşıdan 5 liraya almayanı dövdürtür yahut amarigadaki kuzenine 3 liraya getirtir.
gerekli şeyler için olsa, gam yenilmeyecek olaydır. Zira film, dizi, müzik ve oyun gibi şeylerin orjinal isimlerini kullanmak sözlük yönetimince kural olarak konulmuştur.
Ancak ne zaman baksam, saçma sapan yabancı başlıklar görüyorum.
Konserlerde 1000 tane tokai sallayan kişi içinde sırıtan, oha lan gel de gözümüze sok bari diye milletin hayıflanmasını sağlayan entel dantel.
Şahsen, zippo koleksiyonum olmasına rağmen sırf bu konuma düşmemek için, hatta halk kahramanı seçilmek için kav kibrit yakıyorum. Biraz telaşesi fazla ama olsun, değer. *
edit: aha entel sözlükte çıktı. naparsan yap hoca, ben halk kahramanıyım. kitleleri harekete geçirttirtme bana burda. Yakarız bu gezegeni kav la!
Nette gördüğüm, müzikleri accaip hoşuma giden, biraz araştırma yapınca (araştırma dediğim, ekşiye baktım işte) irlanda müzikleri yayınladığını öğrendiğim radyo. Birden irlandalıları sevesim geldi. Müzikleri genelde slow, bazen o western filmlerde barlarda çalan oynak parçalara benzeyenler oluyo.
diğerler şeylerden bir farkı olmadığını belirten cümle. Örn: Sen de artık herşey gibisin.
ayrıca Zardanadam grubunun hoş bir parçası. Sözleri;
"
Sen bu kumsalın kumunu say, ömrünce; ben aşkı düşüneyim.
Sen ak köpüklere sarıl gönlünce; ben aşkı hissedeyim.
Aşk kolay değil, aşksızlık da öyle;
Yıllar geçer farketmeden bir öyle, biraz böyle.
Anlarsın herşey gibi aşk da;
Hem çok basit hem karmaşık; basit yani çok karmaşık.
Yıldızların saçlarını okşa güzelce, ben aşkı izleyeyim.
Ağacın kımıltısını dinle sessizce, ben aşkı işiteyim.
Aşk kolay değil, aşksızlık da öyle;
Yıllar geçer farketmeden bir öyle, biraz böyle
Anlarsın herşey gibi aşk da;
Hem çok basit hem karmaşık; basit yani çok karmaşık.
Hem çok basit hem karmaşık; basit yani çok karmaşık. "
Gaddar padişahı tarafından, ülkenin gözleri önünde, anasına laf edilen keloğlanın anasını da alıp başka diyarlara doğru yol almasıdır.
Çünkü o zamanlarda Devlet monarşi sistemiyle yönetilir imiş. padişahın buyruğundan dışarı çıkamazmışsın. Öyle kötü zamanlarmış o zamanlar. Adam anana ve sana s.ktir git der, sen de pısss diye gidermişsin.
Ancak, zamanımızda çok şükür ki böyle değildir. Halk oyuyla seçer, halk oyuyla seçilen bir kralın da böyle bir şey deme ihtimali var mıdır sizce? yok yok.. olmaz öyle şey dimi a dostlar?**
Fonda güzel bir müzik(genelde zardanadam yahut ayna olur), koca bir bardak 3ü bir arada neskafe ve kültablasında yanan winston soft.. Keşke bu an hiç bitmesin derim, ki o sırada içine doğmuş gibi içeri fırlayan ibnetor bir toptancı gelir. içine sıçar, yüzde doksan alacaklıdır da...
Aksam bayağı bir girdim, lafmacundan bir arkadaş ile biraz dertleştik. Gönül isterki, bu tarz platformlar çoğalsın, diyaloglar artsın. Bunada şükür deyip ; yatmaya gidiyoruz.
--spoiler--
insanın ayarını kaçırabilecek; türkçesini unutturabilecek; geronimoyu öpecek kadar özlettirebilecek sorulardır.
Hoca ne sorduysa artık, merak ediyoruz.
edit:Bu arada başlık da üstümüze tam oturdu
edit2: başlık aslen "sınavda çıkmık en kazık sorular" idi. ama değişmiş, geronimo ne alaka ulan filan demeyin diye dedim.
şu hayatta; bir kızdan samimi bir şekilde ; içtenlikle duymak istediğim en önemli ve güzel kelime. adanalı türküsünü dinlerken bile söyleyen hatun ağam adanalı ; paşam adanalı deyince içimin yağları erir.