monitör kullandığım zamanlar sık sık gösterdiğim reaksiyondur. lcd zımbırtısı çıktığından bu yana artık bu tarz girişimlerde bulunmaya götüm yememektedir.
edit: başlık gene başıma kalmış tesadüfe bakınız efenim.
kafama takıldıda yazayım dedim. iyi, güzel, hoş herkes eşitte şimdi mübarekler adam niye çöpçü olsun ozaman? madem herkesle eşit niye milletin pisliğini temizlesin? yoksa robot çöpçüler mi var sosyalist devletlerde? ya da hiç çöpçü yok mu?
türkiye olarak ciddi önlemler almamızı hatırlatan bir deprem daha. gerçi sivri zekalı muhterem şahıslar her nekadar '' ee efendim alaska nire türkiye nire dua edin bişey olmaz'' diyecek olsada her şekilde önlemleri almalıyız. malumunuz memleketimizde 3.2 lik bir depremde bile binalar çatlıyor ve paniğe kapılan vatandaşlar kendilerini camdan atıyor, komik ama gerçek..
başrollerini vlado jovanovski , adolfo margiotta ve zvezda angelovska' nın oynadığı, kimi zaman komik, kimi zaman dramatik ve kimi zaman politik unsurların yer aldığı 2006 yapımı çok güzel bir filmdir. konu ; makedon bir asker kaçağının karısı ve kaynanasıyla geçen ilginç hayatı kaynanasının halıya sarılı cesetinin kaybolmasının ardından, italyan kan kardeşi ile tanışıp halıyı aramaya yola çıktıklarında kendilerini ilginç olayların içinde bulurlar.
bunlar böyledir efenim. yaz gelincede ''niçin yağmur yağmıyor?'' diyerekten yağmur duasına bile çıkarlar. hele bunların ithal versiyonları havaya birkaç profesörün bulduğu çeşitli icatları fırlatıp, bulutları seviştirmek suretiyle yağmur yağdırırlar.
sabah haberlere bakınırken rasgeldiğim bir durumdur. gülmeme sebebiyet vermiştir. bu ziyaretle inci ruhu geri geldi gibi yorumlar yapılmaktadır. eklendiği siteden izlenme ve paylaşma oranları beni dumura uğratmıştır, rekordur. buyrun ;
magazin gündeminde şuan da en popüler haber, ece erkek ile demet akalın ve mehmet ali erbil'in mahkemelik olması. ee lerzan ne yapsın bayadır ortalıkta yok birine saldıracak, reklam lazım a dostlar.
uzay camiasınında işi gücü yoktu, gelin reyhan'a takalım dediler zaten. kimler kardashianlar, parisler hiltonlar dururken türk hayranlıklarından ötürü seçmişler zat-ı muhterem hatunu.
dün başıma gelen karışıklıktır. ayaklarımı uzatmış tv'yi zaplarken durduğum kanalda, birazdan başlayacak olan programın, o meşhur sesli erkek seslendirmen tarafından anonsu gelir; ''birazdan dı tunayt şov vit jey leno''. o sırada mutfağa cips doldurmaya giden arkadaşım, mutfak kapısı eşiğinden salınarak ; ''la olum jon lenon ölmedi miydi ne iş?'' der. bende namaz selamı edasıyla, mutfak kapısına doğru ağır ağır bakıp gülerek ; ''nıç nıç nıç jey leno diyor olum jey lenoo sağır mısın ?'' derim.ama o öyle algıladığını söyler ve benden ard arda iki ismi tekrarlamamı ister. tekrarlayınca hakikatten öyledir. şimdi diyebilirsiniz seslendirmende mi iki tekrarladı amk? bende banane la oda benim arkadaşın algıda seçicilik ipneliği derim. bunuda niye yazdım bilmiyorum ama siz yinede iki ismi tekrarlayın. algılarımız sevişsin.
olay mersin'in tarsus ilçesinde meydana gelmiştir. ehliyetsiz araç kullanan kadın, kaldırımda annesiyle pusetteki bebeğini ezmiştir. annesi hafif yaralanırken minik ali berke aramızdan ayrılmıştır. raporda bebeğin kafasının ezildiği yazmaktadır. kazanın ardından tutuklanan ehliyetsiz kadın 46 gün sonra tahliye edilmiştir.adalet saçıyoruz vesselam !
efendim malum herkesin aklını oynattı bu çocuk. aslında bu tip ilizyonumsu şovlar cem yılmaz'ın dediği gibi ''kesin ip var amua goym'' mantığı ve zihniyetiyle de izlenmez. ama her bokun içinde boncuk arayan bir millet olarak bende 2-3 kez izledikten sonra huylanıp birkaç tespitte bulundum. beni bu tespitlere iten en büyük etken tv işlerinde reytingin en büyük faktör olması. zaten çocuğun hikayede acıklı. tee iran'dan gelmiş buralara. zaten iran'da bunları yapsa asarlar amk. madem ki bukadar tartışılıyor işte tespitler;
1- kaşık kırma olayı: kırılacak kaşığı hülya avşar seçmişti. aref'te biri büyük, diğeri küçük olmak üzere 2 yüzük var. diğer kaşığı tutan hülya avşar'ın aynı tarzda yüzükleri takması ilginç. gerçi acun'da kaşığı elledi ama.
2- sayı numarası: efendim inandırıcı olsun diye elemanları jüri seçti. ama elemanları incelediğimizde; iki kızında yeşil giymesinin tesadüf olmadığını düşünmekteyim. ayrıca erkeklerden birisinin kafada bone tarzında bir nesne var. diğeri ise açık tonların koyusunu giymiş ama ayakkabısı beyaz. yani bu tespitte jürinin ayarlanmış elemanlarını seçmesinin zor olmadığını düşünüyorum. her türlü karışıklık için hatırlatıcı nesneler giymişler.
özetle ben bu işin yapımda ve yayında emeği geçen şahsiyetlerinin reyting oyunu olduğunu düşünüyorum. maksat her sitede,sözlükte, video sitelerinde yetenek sizsiniz'de ki çocuğun neler yaptığınından bahsedilsin. bu konuyu açarak bende katkıda bulunuyorum. hay tezatımı s*kim.
neyse efendim baştada dediğim gibi bu bir keyifir, sadece izlenir. altında birşey aramak gerekmez. ama nabalım kanımızda var.
eksileyenlere edit: gerçekleri yazarak, peygamber yaratmanıza engel olduğum için özür dilerim.
birçok buluşa imza atabilecek olan bir mucittir. genelde erkeklerin alabileceği eserler üretir. örneğin ;
kardashian'ın götü şeklinde bir yastık yapıp paranın amına koyabilir.
erkekler için içler acısı bir durumdur. cinsel münasebete girdiğiniz kızın daha sonraları bir atın mal varlığını görmesiyle başlar herşey. bir süre sonra eldekiyle yetinmemeye başlar, tatmin olmaz. sizi küçümser.
bu aralar en çok yapmak istediğim olaydır. gerek reklamın saçma senaryosu, gerek oyuncu seçimi, yapılan abuk subuk figürlere söylenen replikler beni bu yola sevketmiştir.
(bkz: çifte kavrulmuş ipnetorlar)