edindiğim bilgi doğrultusunda "gelecek planlaması ve bu planların uygulanması " ile mükellif olan bakanlık. 61. hükümet kabinesinde bu bakanlığı mehmet yılmaz beyler temsil edeceklermiş.
batman ve diyarbakır arasında kalan bu ufak ilçede meydana gelen olaylardan bazıları;
-akparti binasının ateşe verilmesi,
-ibrahim oruç'un cenazesine 1500 araçlık konvoyun katılması,
-güvenlik güçlerinin adliye ve hükümet binalarını koruma çemberine alması,
-bismil girişinin göstericiler tarafından ateşe verilip güvenlik güçlerine engel olunması,
-bir bankanın çalışanları ile beraber göstericiler tarafından kundaklanmaya çalışılması
-kesin olmayan bir kaynaktan alınan habere göre bir polisimiz yaralanması...
bim mağzalarında görmekte olduğumuz iki üç giymede patlak vermesi ile ünlü boxer markası. bu siralar her erkeğin götünde görmeniz mümkün olan markadır.
ucuz ve ulaşılabilir bir yerde olması ile tonla aldığımız, alıp alıp yırtmaya doyamadığımız siyah ve gri renk seçenekleri ile le cola'dan sonra en çok satılan bim ürünüdür.
tanım; masum bir soru cümlesi, yalnız uyumaktan isyan edenlerde mevcuttur.
kafayı bulmak için gitmiştim, başardım da kalkana kadar önümde boş bardak tutmadım. oturur oturmaz dikkatimi çekmiştim. bana olan bakışlarını yakaladım önce. yaşça benden büyüktün, makyajın altından çok olgun bakan gözlerin vardı. kısa saçların ve tacın sevimli,çocuksu bir hava katıyordu sana.
masada herkesin çift, kendimin sap olmasını daha fazla kaldıramayarak bi'şeyler yapmaya karar verdim. tuvalete ilk gidişimde arkamdan geldin, heyecan yaptım konuşamadım. sonraki seferde ben senin arkandan geldim merhaba diyebildim, gülümsedin. üçüncü karşılaşmamızda ise diz çöktüm karşında. numaranı verdin bana. bütün gece dörde kadar mesajlaştık, defalarca sadece beraber uyumak istediğimi söyledim sana.
sabah görüşürüz dedin, ve uyudun. sabah bir çırpıda uyandım, buluşmak için bana çok uzak bir yer tarif ettin, gelirken korktum, ulan acaba sopa yermiyim, ya abisi, sevgilisi varsa diye endişe ettim.
önce çorbacıya gittik, klasik konuşmama triplerini aştık bir saat içinde. benden yaşça büyük olduğunu, boşanmak üzere olduğunu bir de altı yaşında bir oğlun olduğunu söyledin bana. şok olmuştum ama umursamıyordum, en azından o vakit öyle düşündüm.
bir lise kantinde çalışıyordun, biraz iş biraz aile derken içini döktün bana. çünkü benim sana yapabileceğim en iyi şey buydu. anlattıkça rahatladın ve elimi tuttun. hiç beklemiyordum biliyo musun, o vakte kadar benden yedi yaş büyük olduğun için alay etmeye geldiğini sanmıştım, işte o vakit bi'şeyler değişmeye başladı.
gülümsüyorduk, sonra simit fırınına girdik beraber, alışveriş sonrası havanın çok soğuk olduğunu isterse bize gidebileceğimizi söyledim. tereddüt ettin önce, sonra üşümenin de etkisiyle onayladın fikrimi.
ev arkadaşlarımdan utanıyordun, bense kaybedeceğimiz bi'şey olmadığını ısrarla söylüyordum. eve geldik, titreyen ellerimle çay ve peynir getirdim. sonra yatağa sırtımı yasladım, çok baktın bana, bense memnundum halimden.
uzun uzun baktın bana, okuduğum bölümden, kendi sorunlarıma kadar uzun bir süre konuştuk. sonra sustuk, hiç bir beklentim yoktu biliyor musun, sadece arkadaş olmak, ara ara beraber uyumak istemiştim.
birden öpmeye başladın beni, kıpırdamadım. sen öptükçe ben de sana uymaya çalıştım. sonra odanın kapısı çalınca ayrırdık dudaklarımızı. ikincisinde ben yeltendim bu sefer. dişlerin bir hırsla çekiyodu sanki dudaklarımı. ve ben korkuyordum, 22 senelik hayat bu durum karşısında çaresizdi. sadece "ne yapıyorum lan" diye soruyordum kendime.
sonra telefonun çaldı, arkadaşınla buluşman gerekiyordu, lafı geveleyerek bir on dakika daha kazandın bizim için, ama en yakınına bile benden bahsetmeye korkuyordun. son kez öpüştük. sonra sokaklardaydık yeniden.
sus pus olmuştum, sebebini sordun bana. bi'şeyler tersti. ben öğrenciydim sense çalışan çocuklu dul bir kadın. hayat harbiden süprizlerle dolu dedim. sene de bir kere bara giderim, başıma gelenlere bak, uzaktan bakıp beğendiğim hatun tüm kadınlığı ile yanımdaydı.
sana düşünmeye başladığımı söyledim. korkan gözlerle baktın bana, içim cız etti, yine bir ahh alacaktım, yine arkamdan lanet edilecekti. belli sınırlarımız olmalı, yasak bi'şey yapıyoruz, tehlikeliyiz peki buna göğüs gerebilcek miyiz dedim sana.
o an elimi bıraktın, ben tekrar kavradım sıkıca elini. yürümeye devam ettik, görüşmeyelim o zaman dedin bana, onu demek istemediğimi aptalca kıvırmaya çalıştım, git demek de kal demek de çok zordu biliyor musun?
korktum, çünkü öğrencilik hayatım bitebilirdi, beni seversin diye korktum, seni seversem nasıl anlatırım diye korktum. seni bırakalı iki saat oldu. beni aramandan korkuyorum.
üstüm sen kokuyor, odam da öyle. dudaklarımda tadın var hala. ve ben hala çok korkuyorum...
tarafsız bir görüş olmakla beraber tamamen yoruma açıktır, particilik zihniyeti ile oy vermek, tamamen akli ve hür idareyi yok saymaktır. çünkü mevcut şartlar önümüzdeki seçimlerin provası ele alınıp herkesin elindeki yüzdeyi görme kavgasına sebep olmuştur.
evetçilerin akp yanlısı hayır diyenlerin chp ve mhp ve oy kullanmayan sayısının bdp yanlısı olduğunu düşünmek hata olur. neyse elime geçen bir broşür de hiç bir parti adı bulunmaksızın referandumun getirisinden bahsetmiştir.
madde 1 pozitif ayrımcılığın kapsamı genişletiliyor. anayasanın 10. maddesine "çocuklar, yaşlılar ve özürlüler ile harp vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz" ibaresi ekleniyor.
madde 2 herkes kendisi ile ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olacak. kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hallerde ve kişinin açık rızası ile işlenebilecek.
madde 3 anayasanın "seyahat hürriyeti başlıklı 23. maddesine " vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturulması sebebi ile hakim kararlarına bağlı olarak sınıflandırılabilecek ifadesi ekleniyor.
madde 4 çocukların korunmasına yönelik yeni düzenleme getiriliyor. her çocuk korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça ana ve baası ile kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahip olacak. devlet her türlü istismara karşı çocukları koruyucu tedbirleri alacak.
madde 5 bir kişinin aynu zamanda aynı iş kolundan birden fazla sendikaya üye olması yolu açılacak.
madde 6 memurlara ve diğer kamu görevlilerinew toplu sözleşme yapma hakkı tanınıyor.
madde 7 grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketi sonucu grev uygulanan iş yerinde sebep oldukları maddi zarardan sendikanın sorumlu tutulmasını öngörüyor. siyasi amaçlı grev ve lokavt, genel grev ve lokavt, iş yeri işgali, iş yavaşlatma ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılıyor.
madde 8 (330 kabul oyuna ulaşamadığı için tekliften düştü.) siyasi partilerin kapatılmasını meclisin iznine bağlıyor.
madde 9 kamu denetçiliği (ombudsman) kurumu oluşturuluyor.
madde 10 milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması kaldırılıyor.
madde 11 başkanlık divanı ikinci devre dönemin sonuna kadar görev yapacak.
madde 12 yüksek askeri şura'nın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeni ile emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açılıyor.
madde 13 anayasanın 128. maddesine memmurlara tanınacak olan toplu sözleşme hakkı yansıtılıyor.
madde 14 memurlara yönelik uyarma ve kınama cezaları yargı denetimine açılıyor.
madde 15 adalet hizmetleri ile savcıların idari görevleri yönünden adalet bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hakim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eli ile yapılacak.
madde 16 askeri yargının görev alanı yeniden belirleniyor. buna göre askeri mahkemeler asker kişi tarafından işllenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli olacak. devletin güvenliğine , anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her durumda adliye mahkemelerinde görülecek siviller, savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak.
madde 17anayasa mahkemesini'nin yapısı yeniden düzenleniyor. anayasa mahkemesi 17 asıl üyeden oluşacak. 3 üyesini meclis seçecek.
madde 18 anayasa mahkemesi üyelerinin görev süresine limit getiriliyor. üyeler 12 yıl için seçilecek bir kişi iki defa üyeliğge seçilemeyecek.
madde 19 anayasa mahkemesi'ne kişisel başvuru hakkı hakkı tanınıyor. meclis başkanı, genel kurmay başkanı, kuvvet komutanları ile jandarma genel komutanı da görevleri ile ilgili suçlardan dolayı yüce divanda yargılanacak.
madde 20 anayasa mahkemesi iki bölüm ve genel kurul halinde çalışacak.
madde 21 askeri yargıtay üyelerinin disiplin ve özlük işlerinde askerlik hizmetinin gereklerine bakılmayacak. bunun için hakimlik teminatı esasları dikkate alınacak.
madde 22 askeri yüksek idare mahkemelesi üyeleri için de hakimlik teminatı getiriliyor.
madde 23 hakimler ve savcılar yüksek kurulunun (hsyk) yapısı değiştiriliyor. bu kapsamda, halen 7 olan hsyk'nın üye sayısı 22'ye çıkarılacak. adalet bakanı olmaya devam edecek.
madde 25 12 eylül darbecilerine yargı yolu açılıyor. anayasanın 12 eylül dönemindeki milli güvenlik konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve danışma meclisinde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. madde yürürlükten kaldırılıyor.
madde 26 3 geçici maddeden oluşan çerçevede madde, anayasa mahkemesi ve hsyk'nın yapısı ile ilgili geçici düzenlemeler içeriyor. parti kapatmalar ile ilgili geçici düzenlemeler ise 8. maddenin düşmesi çerçevesinde yeterli oy alamayarak paketten çıktı.
final haftasında öğrenci üzerinde görülen durumlardır. kah mutlu kah hüzünlü geçen haftalardır.
1)aşırı gergin olmak,
2)aşırı duygusallık,
3)bastırılamayan açlık,
4)vücutta görülen tuhaf hastalıklar
5)fotokopiye para yetiştirememek,
6)önüne geçilemeyen miskinlik,
7)tavan yapan uyuma isteği,
8)gecelerin uzayıp gündüzlerin kısalması,
9) eskileri hatırlayıp vay be ne günlerdi demek,
10)biranın yerini nescafeye bırakması,
11)masa başından sürekli kalkma isteği,
12)evde yalnız kalanlar için bi ses duydum sanki gerginliği...
an itibariyle başlamış olan maç. ntvspor ekranlarında kaan kural ve murat kosova'nın anlatımıyla izlenebilir. chris paul'un performansına göre netice verecek olan maçtır. yoksa denver'ın maçı alması aşikar.
not: başlık 50 karakterden uzun.
24 ocak 2010 new orleans hornets denver nuggets maçı
bir cismin kütle merkezinden geçmeyen eylemsizlik momenti, kütle merkezinden geçen ve paralel eksene göre eylemsizlik momenti ile kütlesinin paralel kenarlarına dik uzaklığın karesinin toplamına eşittir.
kaybetmeyi, elde edememeyi öğrenmek. yenilgiyi kabul etmek.
olur ya hayatın bir dönüm noktası. artık atmosfere kattığın karbondioksidin farklı bir fazda olduğunu anlarsın. yaptıklarınla kendini yargılar, yanlışlarından ders çıkarmaya başlarsın. çocuklar gibi ağlamadığın vakittir artık. büyüme evresinde bir sınavı daha vermektir.
cebinde sigara parasını zor denkleştiren bir ülke, bas bas bağıran 3g reklamları ve kısa süre içinde satılmış 4.5 milyon 3g uyumlu telefon. ne kadar komik değil mi kriz bize çaprazlama girdi deriz ama kredi kartıyla son model telefon almaya da bayılırız.
3gnin faydasına bak dağ başında, yolda, ıssız adada, orda burda internet. görüntülü konuşma. ya bunlar yokken yaşamıyor muyduk? haberlerde 3g, gazetede, bilboardlarda heryerde. özendirilsin yurdum insanı buna da. devam etsin dolabında zeytini yokken kredi kartıyla taksitle ödeyebileceği, belediye otobüsünde giderken telefonunda porno izleyebileceği goruntu kalitesi yüksek, başkalarına hava atabilmesi için tüm imkanı sunan 3g li telefonlar verilsin hepsinin eline.
bizim ülkemizin en büyük eksiği idi 3g. hoş geldi sefalar getirdi.
benim mahallemde, benim sokağım da baz istasyonu var. çocuklarımın sağlığı tehlike de diye bağirip duranlar. diyorlar ki baz istasyonu sayısı 9 katına çıkacak. yaraklara geliceğimiz aşikar. teknolojidir iyidir hoştur ama unutmamak lazım google türkiye sayfasında en ç0ok aratılan kelimelerin başında sex ve porno geliyor. kısacası bu millet teknolojiden bi'sikim anlamıyor. varsın 3g olmasın, baz istasyonu daha az oluversin. hayat böyle de iyi.
-kapalı bir yüzeyin içinde elektriksel potansiyel sıfırdır.
coulomb yasasının bir sonucu olmakla beraber, yüksek simetrili elektirik yük dağılımlarının elektrik alan hesabında çok daha kullanışlıdır. ayrıca karmaşık problemlerin nitel anlaşılmasına olanak sağlar.
sene 1938. ematini bıraktın ve ayrıldın yanımızdan. sen gidince neler oldu izliyor musun bizleri. görüyor musun cumhuriyeti emanet ettiğin vatandaşların neler yapıyor. kızıyor musun bizlere.
atam sen gittin gideli bu ülke hala ayni şeyleri konuşuyor. dinle devlet işlerini ayıramıyorlar. laiklik hala en büyük polemik bu ülke medyasında. osmanlı adetleri devam ediyor rüşvet diz boyu. emanetçilerin sadece parayı düşünüyor. senelerdir! seni eleştiren şerefsizler var atam. hem de senin hediye ettiğin özgür ülkem topraklarında. senin kusursuzluğuna leke sürmek isteyenler var hala. öyle oldu ki seni sevmiyorum diyebiliyor insanlar. canım yanıyor bi'şey yapamıyorum.
sen gittin bu ülke sanayi işini de kıvıramadı. istikbal göklerdedirdedin, ama kendi uçağını bırak tekerleğini bile yapamıyor bu ülke. bizden öncekiler senden beklediler şimdikilerse elin gavurundan bekliyorlar atam. sanırım senden sonra yapılan tek faydalı iş çok istediğin hatay'ın vatan topraklarına katılması oldu.
başa gelenler sendeki liderlik vasıflarını dikkate almadılar hiç. senin yolunu takip etmediler. emperyalizme köpeklik yaptıklar hep. durduramıyoruz atam. paramparçayız. mondorostan sonra ordunun dağıtıldığı gibi. engel olamıyoruz. karşı çıktığımız da hakkıdır özgürlük var bu ülkede diyorlar demokrasi masalları anlatıyorlar bize.
bir avuç toprağı binlerce şehit kanıyla sulanmış bu topraklar hiç uğruna satılıyor atam. bölmek istiyorlar güzel vatanı. öyle ki bölücülere mecliste yer veriyor bu ülke. misak-ı milli sınırlarını ihlal etmeye çalışıyorlar.
dedin ya hani hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir dinlemiyorlar atam seni. bilim adamlarımızı ülkede tutamıyor mevcut yönetimler. olanak sağlamıyorlar binlerce dahi zihne. kaybediyoruz atam sürekli kaybediyoruz. ilmimizi, benliğimizi, türklüğümüzü.
vatan-ı hiyanet edenleri asamıyoruz atam. besliyoruz hatta kimilerine ikinci bir şans bile veriyoruz. yine sırtımızdan vuruluyoruz. şuan ki adını taşımasına olanak kıllığın insanlar emanetine ihanet ediyorlar. kurduğun cumhuriyet can çekişiyor.
sen gittin bu ülkede hiç bir şey yolunda gitmiyor atam. senelerce güvendiğiz, şerefli üniforması altında can vermeyi düşlediğimiz ordu da bile.
geri dön ve milletine atılması gereken tokatı at. sensiz bir adım ilerlemekten aciz bu vatanı kendine getir.
not: bıraktığın emanetlerin her biri namusumdur şerefimdir.
