geceleri kulaklıkla radyo dinleyerek uyuyan birisi olarak, canıma tak ettirmiş olaydır. uykudan hemen önceki o anlarda, bilinçsiz bir şekilde frekans değiştiriken denk gelindiğinde, ister istemez insan önce müziği sonra sözleri algılıyor bi yerde. ancak sözlere gelene kadar müziğin o oynak ritmi çoktan götünüzü bir, başınızı öbür yana sallıyor; özellikle bu mübarek gecelerde insanın abdestini kaçırıyor, günaha sokuyor yeminlen. arkadan gelen ah, oh sesleri ise evlere şenlik. neyse ya; hayat ne tuhaf, vapurlar filan...
kalp, beyin ve zik üçgeni arasındaki mesafesinin fazla olmasından mütevellit beyinden genital bölgeye giden kanın yolculuğu boyunca bir takım bozulmalara, ekşimelere, kokuşmalara maruz kalması. zira bu kusur karşımıza genellikle nüfus patlaması olarak çıkabilmekte.