bilimsel olarak incelenen ve dünyanın en mutlu insanı kabul edilen Matthieu Ricard a ait bir sözdür: Çare varsa niye üzülesin, çare yoksa zaten üzülmek boşunadır.
vardır diye düşünmekle beraber çok tereddütlerim olan bir sorudur, aynı gün aynı dakika aynı doğumhane de doğan fakat tamamen farklı özellilere sahip iki insanın ilerde karşılacağı olaylar, ikişilik özellikleri, iş, evlilik, parasal konular vs nasıl aynı olabilir.
başta gerçekten aramak için isteyip almış ama sonradan kendince sebeplerden dolayı tereddütte kalmıştır, ve küçük bir not, üzerinden ay geçtiyse artık aranmayı beklememek gerekir.
Kişi birşey anlatırken argo kullanarak, aslında içeriği ciddi olan bir konuyu çok sallamadığı mesajı vermektedir. ve bence bu sayede aslında hem diyeceğini demiş hem de aslında sanki konuyu çok ta takmadığını beyan etmiş, ve kendince bir çeşit hiçbir şeyi sallamıyorum tarzı karizmasını(?) korumuş olmaktadır.
TEknolojik ilerlemelerin gelecekte dünyamıza katkıları olacağı muhakkak, ama ben bu etkilerin hepsinin olumlu olmayacağını, maalesef negatif anlamda da bir çok etkileri olacağını düşünüyorum.
bir efsaneydi, efsaneydi senin yanında olmak,
gözlerinde buluşup, ellerine dokunmak,
saatlerce oturup hep yanında kalmak,
bir efsane senle beraber olmak.
sürekli bir merak ve uğraşı içinde olmaktır, şiir yazmak, karakalem yada yağlıboya yada suluboya resimler karalamak, kır gezintileri düzenlemek gibi...