psikoloji bölümünün akademik kadrosu ve eğitim kalitesi inanılmaz güzeldir. kendi bölümüm diye söylemiyorum zaten okumaya pişman olunacak bir bölüm değil, güzel hocalarla birlikte bölüm de güzelleşiyor cidden.
çankaya üniversitesi psikoloji bölümü'nün açık ara en kafa dengi ve en iyi hocası. ailecek hayranıyız kendisinin. özgeçmişini de verelim tam olsun.
Öğretim Görevlisi Tuğba Yılmaz, 2010 Ocak ayında ODTÜ Psikoloji Bölümünden lisans derecesini yüksek şeref öğrencisi olarak almıştır. Aynı yılın Eylül ayında ODTÜ Psikoloji Bölümünden Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programına kabul edilmiştir. 2012 Yılında Kendi Kendine Meme Muayenesi ve Mamografinin Psikososyal Bağıntıları başlıklı tezi ile yüksek lisans derecesini almıştır. Aynı yıl ODTÜ Psikoloji Bölümünde Klinik Psikoloji Doktora Programına kabul edilmiştir ve doktora çalışmalarına devam etmektedir. Lisans öğrenimi sırasında ODTÜ Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Bozo-irkin süpervizörlüğünde bir ekip arkadaşı ve hazırlamış olduğu C Tipi Kişiliğin Meme Kanseri Hastalarının Yaşam Kaliteleri Üzerine Etkisi: Sosyal Desteğin Biçimleyici Rolü başlıklı çalışma ile Türk Psikologlar Derneği 2010 Araştırma Ödülünü birincilik derecesi ile almıştır. Yüksek Lisans öğrenimi sırasında 2011 ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü Ders Performans Ödülünü almıştır. 2010 Yılında TÜBiTAK BiDEB tarafından verilen Yurtiçi Yüksek Lisans Bursunu almış, 2012 Yılında ise Yurtiçi Doktora Bursunu almaya hak kazanmıştır. 2012 yılından itibaren Uzman Psikolog olarak ODTÜ Psikoloji Bölümüne bağlı olarak hizmet veren AYNA Klinik Psikoloji Destek Ünitesi nde Öğretim Üyelerinin süpervizyonluğunda yürütülen psikoterapi çalışmalarına devam etmektedir. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında bulunduğu projelerin yanı sıra, izmir Karşıyaka Devlet Hastanesi Psikiyatri Polikliniği ve Psikoloji Servisi, GATA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bölümü, Dışkapı Yıldırım Bayezid SSK Hastanesi Yetişkin ve Ergen Psikiyatrisi gibi kurumlarda psikometrik değerlendirme ve psikoterapi uygulamaları içeren staj deneyimleri vardır. ODTÜ Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Nuray Karancı süpervizörlüğünde Şizofreni Dernekleri Federasyonuna bağlı olan Ankara Şizofreni Hastaları ve Yakınları Dayanışma Derneğinde çeşitli psikolojik ve sosyal etkinlikleri içeren bir projede bulunmuştur. 2010 Yılında Özel Eğitim alanında psikolog olarak çalıştıktan sonra 2010-2012 Yılında ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı olarak; 2012-2013 Yılında ise Konya Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak görev yapmıştır. Akademik ilgi alanları arasında Bilişsel-Davranışçı Terapi, psikopatoloji, biyopsikososyal sağlık, sağlık psikolojisi, sağlık davranışlarına yönelik tutumlar ve bunları etkileyen faktörler, sosyal destek ve kişilik özelliklerinin sağlık üzerindeki etkisi gibi konular yer almaktadır.
kendisi eğer bakire bir kadınla birlikte olmaya önem veriyorsa evet, önemlidir. insan önce kendine bakmalıdır ki istediği ne ise ona layık olup olmadığını görebilsin.
kızların uzun boy dışında başka bir numarasının olmadığı yarışma. bazıları o kadar korkunç bakıyor ki gece görsem korkarım. ayrıca allasen 14 numara dilan polat 'ı hangi göz hangi izan finale seçti? boyu 1.78 ama bir tek favorileri eksik yanlarda, belki o bile vardır saçlardan göremiyoruzdur :((
bana kalırsa şuradaki kızların hiçbirisi miss turkey'lik değil. gene de ilk 3'e girebilecekleri 23 numara hilal, 4 numara amine ve 11 numara aybüke olarak görüyorum. hilal biraz daha kısa olsaymış iyiymiş, 1.90'a yakın boyu var erkek gibi o ne öyle, yüzü güzel ama. amine'yi irina shayk 'a benzetenler olmuş benziyor da. aybüke de bütün o at ağızlı, ölü balık bakışlı kızlara göre daha minyon daha sevimli kalmış, güzel kız.
sarp levendoğlu 'yla sevgilimiş, hatta evlendikleri de iddia edilmekte. başta üzülmüştüm ben murat ünalmış 'la yakıştıklarını düşünüyordum. ama murat ünalmış' ın birce'den ayrıldıktan sonra bir röportajını okuduktan sonra * birce'nin bunu çekemeyip ayrıldığına kanaat getirdim. adam çok tutucu, çok sabıt fikirli lan. gelememiştir bizim kız. inşallah sarp beyefendiylen mutlu olur. *
neymiş polise taş atmış, aponun posterleri altında slogan atmış... 10 yaşında çocuktan bahsediyosun be, 10. 10 yaşında bir çocuk yaptığının ne kadar farkında olabilir? ailesinden aldığı eğitim, çevresinde gördüğü kişilerden etkilenir gider. hepimiz öyleyiz, misal hakkaride doğmuş kürt bir aileye mensup bir çocuk olsaydın bakış açın elbette farklı olacaktı. konu bu değil, önemli olan o polisin bacak boyuna anca gelen bir çocuğun kafasına gaz fişeği atılması.
It's 2 am so why'd you stop the music
I'm still swaying like I was on a cruise ship
Took the words straight out of my mouth
Come on everybody back to my house
Take my hand now, you're coming over
It doesn't matter you can sleep on my sofa
Bring some fags and brings some Rizlas
We're gonna party like it's nobody's business
Let your hair down now
It's the end of the week
And this is our time now
Let's forget everything
And put your glad rags on
Dressing up like we're queens of the night
We just wanna dance the night away
We don't give a damn what people say
We've had enough so turn it up
Tonight we're taking over
We wanna drink till we lose our minds
Wanna lose sense of space and time
We're going through, It's how we do
Tonight we're taking over
I feel fly
I'm walking kenzo
I'll get high but I ain't doing benzos
I might dance like your auntie
I don't care cause we're here to party
I got a quite good record collection
Yeah I got everything that came out on Def Jam
I've got hip hop, I've got dubstep
I'll take us right through from sunrise to sunset
Let your hair down now
It's the end of the week
And this is our time now
Let's forget everything
And put your glad rags on
Dressing up like we're queens of the night
We just wanna dance the night away
We don't give a damn what people say
We've had enough so turn it up
Tonight we're taking over
We wanna drink till we lose our minds
Wanna lose sense of space and time
We're going through, it's how we do
Tonight we're taking over
Drink a little more then
Dance a little harder
Shout a little louder if you like
Move a little faster
Stand a little taller
Do whatever makes you feel alright
Drink a little more then
Dance a little harder
Shout a little louder if you like
Move a little faster
Stand a little taller
Do whatever makes you feel alright
Go harder
Go harder now
Go harder
Go harder now
We just wanna dance the night away
We don't give a damn what people say
We've had enough so turn it up
Tonight we're taking over
We wanna drink till we lose our minds
Wanna lose sense of space and time
We're going through, it's how we do
Tonight we're taking over
falcı reklamcılarının sürekli tekrarladıkları söz. "isim biliyo apla isim" diyerek müşteri çekmeye çalışırlar ayrıca. ulan ismini ben de biliyorum, nesi marifet? isminin içinde zaten bir a bir e %90 oluyo, banko tutan harfler de var "s,t,m,n,k". ben de mi bakmaya başlasam eheheh.
bu hatunun oyunculuğunu, mimiklerini, ses tonunu kesinlikle sevmem. yapmacığın tekidir. kendisine tek üzüldüğüm nokta tipiyle egosu arasında ters orantı olan arda turan'ın kendisine olan davranışlarını hak etmediğidir. özellikle kendisi onun için o kadar fedakarlık yapmışken.
güzelliğine laf etmiyorum, amenna güzel kız. sesi de eh işte fena değil dinlenebilir kategorisinde. ama oyunculuk yeteneği yok bu ablada. bildiğin yok. ve tuğba ekinci'nin detone olduğunu bilmesine rağmen şarkı söylemeye devam etmesi gibi bu kız da acınası oyunculuğunu kameralar karşısında sergilemeye devam ediyor. yapma annem, yapma gülüm.
sinem kobal, hazal kaya, tuba büyüküstün ve bu ablamız gibi olağanüstü oyunculuk yeteneğine sahip bu kişilerin aslında dizilerde oynayabilme sebebi beyaz ten + sarı saç/renkli göz kombinine olan açlığımızdan dolayıdır ne yazık ki.
psikoloji okuyorum ama kesinlikle hümanist bir insan değilim. bu pezevenk gibi zevk için hayvan katledenler, pedofiller, tecavüzcüler vs. işkenceler altında, acı çeke çeke gebertilmelidir ki bu şekilde can almak veya kişilik haklarına saldırmak bu kadar kolay olmasın. "yeaa ama sen de onu öldürmeyi düşünürsen senin ondan ne farkın kaldıııaaa onun da yaşama hakkı vaaarr" diyen sevgili "hayat güzel kuşlar böcekler çiçekler lay lay lay" kafasındaki sözde hümanist arkadaşım, böyle insanların yaşama hakkı yok! bu insana hapis cezası ver, terapiye gönder, hatta git sen çık karşısına konuş gerekirse, o çürümüş zihniyeti, kokuşmuş vicdanı değişmeyecek. küflenmiş ekmeği yemeye çalışmaktan bir farkı kalmayacak.
türk adaletinin tecavüz edip öldürenlere karşı ne gibi bir adil kararı oldu ki hayvanları canı olmayan oyuncaklar olarak gören zihniyetlerin yaşadığı bir yerde can aksoy'a adil bir karar versin. tek isteğim yaşadığı her dakika, her saniye, hatta her nanosaniye huzurunun olmaması, yattığı yerde kıvranması.
bu şarkıyı ben ilk need for speed the run oynarken dinlemiştim. öyle bir şarkı ki dinlerken sanki altında shelby gt 500 var ve toz toprak bir yolda tek başına araba kullanıyormuşçasına havaya giriyorsun. şahane şarkı yahu, bağımlısıyım.
çoğu türk erkeğinin düşündüğü gibi "yanıyo anam bu, kavruluyo nihöhhehöehehe" mantığından dolayı giymez, zira üşümüyordur. bacaklar kollara göre daha az üşür mesela.
başbakana yalakalık olsun diye metresinden olma bebeğine "tenzile" adını koyan, normalde üzerine sümüğümü sürmeyeceğim satılmış "medya patronları" varken, böyle bir programın hala nasıl ekranlarda olduğuna şaşırıyordum zaten. ali ihsan varol kendi doğrularından ödün vermediği sürece ne kadar engellemek isteseler de biz onun arkasında olacağız.
2006 yılı bbc yapımı dizisindeki edward rochester* tam hayalimde canlandırdığım gibi. filmindeki daha yumuşak suratlı biriydi, kitaptaki tasvirde rochester'ın daha sert çizgili bir suratı vardır.
jane eyre 'i canlandıran hatunun * çemçük ağzına pek bakamadım. kafamda canlandırdığım jane biraz daha masumdu, bu kızın yüzünde ne bileyim bir sinsilik, bir fettanlık var. gene de iyi bir çift olduklarını düşünüyorum.
--spoiler--
jane , edward'ın evli olduğunu öğrenince nikah töreni sonlandıktan sonra jane'in odasında edward'ın "don't go, jane" diyerek onu öpüp kokladığı sahneler şahaneydi.
--spoiler--
bu arada, her kıza karizmatik bir edward rochester nasip olur mu? hataların olsa da güzel adamsın sen edward, ruhun saf. bbc yapımı dizisini mutlaka izleyin, benden naçizane tavsiye.