hafta içi hemen hemen her gece kaydedenler kulübü ve genellikle haftasonları okyanus ötesinden yayın yapan amariga dan marhaba adlı yayınlarıyla dinlenesi, pek bir neşe vericidir.
evet var bundan bende bir adet.
siyasi, askeri, politik onca entry girmeme rağmen sikimdorik bir entry m bu statüye sahip.
yazdığımı tekrar tekrar okudum ben.. yok abi, yok valla yok bir şey.. bu kadar sığ beyinli olabilir mi lan millet?
zaten şu oylama işine karşı olduğum için, ezelden beri, küfür darcığımı genişletmeme yarıyor bunlar.. ama sadece o kadar. ötesi yok.
kendi neslinde ki asilliğin şimdiki nesle taşınmadığı için, bu milletten olmasına en çok üzüldüğüm atam.
bundan sonra ne yaparsak yapalım, ona layık olamıyacağız asla..
kanımız, duygularımız, kimyamız bozuldu çünkü.. irin oluştu yüreklerde.. temizlenmeyecek olan.. asla.. maalesef..
dün, şöyle bir bakayım diye televizyonu açtığımda karşıma ilk defa çıkan türk dizisi.
zaten ilk bölümleriymiş falan. biraz da kulağıma çalınmış milletten, pek bir dikkat çekmiş..
dedim themis, sık dişini kızım 10 dakika şans ver izle.. en azından ortamlarda yorum yapacak bilgin olur.. sonuçta türk dizisi, kalitesi ilk dakikalarda bile belirlenebilir..
ve sonra cuma, yine ve yeniden tv'den uzak durmanın psikolojim, sinir-stres katsayımın dengesi için ne derece önemli olduğunu anladım sözlük..
bu nedir allasen ya? türk televizyon alemindeki bu yavşaklık daha nereye kadar gidecek? sınırı yok mu ulan bunun?
merve ya.. bizim adadaki sümsük merve, dizide önemli bir rolde bön bön baktı bana tvden.. ulan dedim anan..
neyse sözlük.. lugatımın küfür darcığı yetmez hislerimi tercüman etmeye.. sabah sabah sinirlerim laçkalaştı gene..
ama yuh olum lan! yuh!
edit: amma seveni varmış uleyn.. ha bir de belirteyim, yukarıdaki ''yavşaklık'' ibaresi dizinin konusu ile alakalı değildir.
o ve niceleri..
huzur içinde yatsınlar bile diyemediğim, her halukarda huzursuzluklarını yüreğimde hissettiğim ve kendimi hiç olmasamda sorumlu hissettiğim bu ülkenin gerçek ''aydın''larından..
avcılar tarafından kanatları kırılan, acımadan katledilen bu ''adam''lar, şu ülkede saygı duyduğum ender insanlardan..
utanmazların, bitmek tükenmek bilmeyen nefretin kol gezdiği ülkemde yaşamayı en çok hak edip, yerin altında sonsuza kadar yaşayacak olanlardan..
4 yıl önce bu gün, şu saat, bu dakikalarda güvercin tedirginliğini sanki bana emanet etmiş gibi kopup giden bir güvercinin arkasından, umutsuzluğu tüm ruhumda hissetsem de, yine de onun ruhun da, yaşıyorken ve hala yaşadığına inandığım umuttan ilham alarak, huzur içinde yatsın diyorum şimdi..
huzur içinde yat hrant..
huzursuzluğunu ben aldım yüreğime..
biz aldık..
sen huzur içinde yat..
3,5 gündür toplasan en fazla 7-8 saatlik uykuyla ayaktayım.. ve şuna kanaat getirdim sözlük; şuan uykusuzluktan ölmezsem, bundan sonra da kolay kolay ölmem ben.