türkiye ve arjantin birbirlerinden tamamen kopuk ülkeler olduğu düşünülse de kaderleri benzeyen ülkelerdir. ülke başına gelen devlet adamları ülkeyi hergün biraz daha batağın içine saplamışlar,durumu vahim ülkelerine bir tekme de onlar atmıştır. öncelikle imf' ye üye olmakla başlayan bu süreci imf' nin istikrar tedbirlerini!uygulamak izlemiş, ardından ülke amerikan emperyalizminin açık pazarı haline gelmiş, imf ile gizli görüşmeler yapılmış" ithalattaki sınırlamalrı kaldırmak,bütçe açıklarının kapatılması için kamu harcamalarının kısılması,maaşların dondurulması, "kamu kuruluşlarının yeniden yapılandırılması" bunların arasında olan bazılarıdır.
özel sermaye yatırımlarına vergi indirimi vb kolaylıklar sağlandı.başta otomativ,kimya,metal gibi sektörlerde önemli yatırımlar gerçekleşti.sadece otomativ sektöründe yatırım yapan yabancı sermayeli kuruluş 20 idi.peki ya özelleştirmeler..bunların ardından elbette ki özelleştirmeler yapıldı. tüm kamu kuruluşları yabancılara satıldı.ilk başlarda kendi halkının bile beğendiği bu uygulama yapılanların kötü sonuçlarının ortaya çıkmaya başlamasıyla kendi halkı hükümeti protesto etmiş ancak iş işten geçmiştir. çünkü halkın gözü pembe toz boyalarla boyanmıştır. hergün biraz daha imf bataklığının içine batan ülkenin kendi halkının gözünde ekonomisi sağlamdı. peki ya tüm bunların acı sonuçları ne zaman ortaya çıktı? elde avuçta satılacak kurum kalmadığı zaman... o zamana kadar satılanların üzerinden geçimini sağlayan arjantin ekonomisi birden çökmüştü.tüm bunlardan sonra halkımızın özelleştirmelere iyi gözle bakması bana yalnızca "tarih tekerrür ediyor" dedirtir.
-öncelikle özelleştirmeler,
-ardından 84 yıllık TÜRKiYE -CUMHURiYETi- devletini islamlaştırma planları,
-fethullah gülen in bir süre sonra siyasette boy gösterecek olması(elbetteki zaten var ancak dolaylı olarak,şimdiyse kimseden çekinmeden dtp milletvekillerinin elini kolunu sallaya sallaya girdiği bir duruma gelecektir)
-türbanın önce üniversitelerde ve ardından ilkokul ve ortaokul seviyesine inecek olması
-abdullah gül ün bunları okumadan onay vermesi
bunlar artık bir hükümetin yapması gerekenleri aşmış,yüce insan mustafa kemal in emanetine hıyanet boyutuna gelmiştir.artık biri bunlara dur demelidir,eskilere gitmeye gerek yok,yalnızca yakın geçmişten bir örnek dahi bunları kanıtlamaya yetecektir,konuşmada geçen cümleler isterse söylemesin,gülüp oynasınlar,ortamdan faydalanıp üniversite reformunu gerçekleştiririz,sesleri çıkmaz,tarifeyi de ufak bir rötuşla geçiştiriz...bunlar ortaya çıkanlar,peki ya çıkmayanlar..halkın uyanması için daha kaç tane mikrofonun açık kalması gerekiyor,kaç kere daha yök başkanlarının kameraları unutup rahatça konuşması gerekiyor?ne zaman farkına varacağız?..uyutulduğumuz derin uykudan uyanacağız?bundan sonra başka bir atatürk olmayacak.bir atatürk ün bizi kurtarmasını bekleyemeyiz artık..o atatürk bizler olacağız.atatürk e saygı onun cansız bedenini anıtkabir de ziyaret etmek ile değil,yaşayan,,herşeye rağmen yaşamaya çalışan emaneti cumhuriyete sahip çıkmakla,onu değiştirmeye çalışanlara karşı ne pahasna olursa olsun korumakla olur.belki de küçüklüğümğümğzden beri o kadar çok duyduk ki cumhuriyet ve laik olmak kelimelerini artık duyarsızlaştık.ilkokul birinci sınıftan beri öğretilen cumhuriyet;halkın kendi kendini yönetme biçimidir.laiklik;din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.peki sözlükteki anlamları bu olan ve anayasada türkiye nin bir cumhuriyet yönetim şekli olduğu ve laik olduğu yazılıyken bunların hangileri gerçekleştiriliyor?devletin en önemli makamlarında artık herkesin bildiği ancak yine de umursamadığı fetullah ın adamının başbakan olması laikliğin tanımının neresinde var?cumhuriyetin halkın kendi kendini yönetme şekli olduğu anlatılmıştır bizlere hep..peki ismi türkiye cumhuriyeti devleti olan ülkemiz kendi kendini yönetebilmekte midir?yoksa yönetim yalnızca başa gelnleri seçmekle mi oluyor da ben cumhuriyet kavramını tam bilmiyorum?madem asıl yönetici halk ise nasıl olur da kendi malının satılmasına,ses çıkaramamasına,ülkesinin gözleri önünde hergün biraz daha emperyalleşmesine razı olur?çünkü bizim halkımız farketmiyor,kandırıyorlar,uyutuyorlar,,yoksa kim,hangi millet razı gelir böyle şeylere..hele ki bizim miletimiz..herkes vatanına aşıktır,onun için gider askerliğini yapar hatta vatanı uğruna ölmeyi göze alır,ancak hep başkasından bekler ilk adımın atılmasını,bir liderin çıkıp onlara dur demesini ..ancak bilmez ki bir başka atatürk olmayacak,o babayiğit,aslan yürekli insan olmayacak,,ama suç yine de onlarda mıdır?elbette hayır..işlerini bu kadar iyi yapıp herşeyi güllük gülistanlık gösteren fethullahçılardadır...
