istanbulda sokağa çıkacağıma evde dururum. En azından enkaz yerim belli olur. Yoksa dar sokaklarda neyin altında kaldığım belli olmaz. Diye düşünüyorum. Geçmiş olsun.
Son dönemde gelen her faturada bilmem şu kadar faturanın yarısını biz ödüyoruz (sanki baba parasını transfer ediyorlar) denilerek yapılandır. Şubat ayına kadar 500 tl yi geçmeyen fatura yüzde 25 zamdan sonra 1500 tl yi geçmeye başladı. Nasıl yüzde 25 zam ise tuike falan hesaplattılar herhalde verirken çay kaşığı ile sokarken kazan kepçesiyle.
Hadisten de anlaşılacağı üzere adamları güneş çarpmış. Güneş çarpmasında bugün uygulanan elektrolit dengesini sağlayan serumlar yerine eski insanlar bu çözümü bulmuş.
Ama bizdeki din bezirganları sadece diz kapağı ile göbek arasında kalan organ ve o organlardan giren çıkan şeylerle ilgilendikleri için başka araştırma yapmalarına gerek kalmıyor.
Komik bir başlık. Dün en büyük söz söyleyenler ağza alınmayacak konuşma yapanlar bu gün ilgili partinin en büyük savunucusu. Meydanlarda hesap soracağını sormazsa namert şerefsiz olduğunu söyleyenler ilgili partide makam kapma derdinde. Onun için kılık kıyafete saça sakala bakarak karar veremezsiniz.
Konudan bağımsız Mevlana mesnevide anlattığı hikaye şöyledir.
Köpek yavruları kendi aralarında oynaşmaktadır. Talebelerden biri, köpeklerin dostâne oyunlarına bakar ve;
–Ne güzel bir kardeşlik sergiliyorlar! Keşke insanlar şu köpeklerden ibret alsa!” der.
Aslında tüm yerel yönetimlere kati kurallar getirilmeli. Belediye başkan adayı adaylık sürecindeki harcamaları ile seçimden sonra kazanırsam tolera ederim diye yapıyor. Çüçük kadar yerde bile 10 milyon harcıyor. Maaş 60 bin lira 5 yıl çalışsa bile 6.5 milyon açık var. Birde büyükşehirleri düşününce akla deli sorular. Bu durum hiç bir parti ayrımı yapmadan böyle. Kurallar net işlerse savcılık durum az olur.
Kamuda belediyeleri dizginlesinler devlet bir yılda 100 yıl ilerler. Haddinden fazla yandaş personel, gereksiz harcamalar mış gibi yapılarak yandaşa aktarılan ihaleler say say bitmez.
Yok yere yine canlar gitti. Sosyal medyada dolaşan iddialarda otelin yangın merdiveni, yangın tüpü ve yangın alarm sisteminin olmadığı belirtiliyor.
iddialar doğruysa Bir tesiste bu kadar hayati unsurlar nasıl olmaz.
Tuvtürk te bile sinyal lambası yanmıyor diye araç geçmiyor. iddialardaki gibiyse bu bina nasıl ruhsat alabilir.
Birde niye binanın sahibinin 2019 ölen bir adam olduğu yazılır. Gerçek sahibinin ismi saklanır veya yazılmaz amaç ne.
Böyle yazınca ölenler geri mi geliyor...
Hakkaride sokak köpekleri tarafından parçalanarak feci bir şekilde can veren eslem 12 yaşındaydı.
Allah ailesine sabır versin. Ancak başka çoçuklar ölmeden bu duruma bir çözüm bulunmalı.