Türk ve Arap soyları farklı etnik, dilsel ve tarihsel kökenlere sahiptirler.
Türkler:
Kökenleri Orta Asya’ya dayanır (özellikle Altay Dağları çevresi, bugünkü Kazakistan, Moğolistan, Kırgızistan gibi bölgeler).
Türk dilleri, Ural-Altay dil ailesine bağlıdır.
Göktürkler, Uygurlar, Selçuklular, Osmanlılar gibi birçok büyük devlet kurmuşlardır.
Araplar:
Kökenleri Arap Yarımadası’na, özellikle bugünkü Suudi Arabistan’a dayanır.
Arapça, Sami dil ailesine aittir.
islam’ın doğuş yeri olan Mekke ve Medine’nin halkıdır; islam’ın yayılmasıyla geniş coğrafyalara yayılmışlardır.
Ortak Noktalar:
islamiyet, tarih boyunca bu iki halk arasında güçlü bir bağ kurmuştur.
Bazı dönemlerde (özellikle Abbasiler, Selçuklular, Osmanlılar zamanında) iç içe geçmiş kültürel ve siyasi ilişkiler olmuştur.
Bugün birçok Türk ve Arap halkı Müslümandır, bu da dini ve kültürel benzerlikler yaratmıştır.
Ancak etnik olarak farklı kökenlerden gelmektedirler.
ilk duyduğumda, Yalanı yayan orta karadenizli bir gazeticinin fantezisi diye düşündüm. Bu gün onu ortaya atan destekleyen ne kadar gazetici varsa hiç utanmadan ekranlara çukmaktadır.
insan uzaya fırlatılmış bir mekik gibi yaşadığı dünyada ölüp yeni dünyasına doğduğunda geçmişinde bir parçasını bırakıyor. Spermken kuyruğunu, anne karnından çıktığında eşi, dünyada bedenini muhtemelki ruh ahirete uygun yaratıldı. Ruh ne zaman yaratıldı belki de iki hücre ( yumurta ve sperm) birleştiğinde yaratılıyor. Belkide önce yaratıldı hücre birleşmesi olduğunda bizim bulunduğumuz dünyaya geliyor. Yinede en doğrusunu Allah bilir.
Bazı din adamları 2 z yi 3. Z takip eder der. Bazıları bunun sadece 1 ini söyler.
2 z den birincisi zina ikincisi ise zulümdür. Bu gün ülkede ikiside yaygın mıdır? Oturup düşünmek lazım.
Tabi din tevekkülü de emreder. Tevekkül ise sen yapman gereken her şeyi sağlam yap ve sonrasını Allah'a bırak. Biz yerleşim yerimizi doğru seçmez binaları sağlam yapmaz isek bahanemiz çok olur.
istanbulda sokağa çıkacağıma evde dururum. En azından enkaz yerim belli olur. Yoksa dar sokaklarda neyin altında kaldığım belli olmaz. Diye düşünüyorum. Geçmiş olsun.
Son dönemde gelen her faturada bilmem şu kadar faturanın yarısını biz ödüyoruz (sanki baba parasını transfer ediyorlar) denilerek yapılandır. Şubat ayına kadar 500 tl yi geçmeyen fatura yüzde 25 zamdan sonra 1500 tl yi geçmeye başladı. Nasıl yüzde 25 zam ise tuike falan hesaplattılar herhalde verirken çay kaşığı ile sokarken kazan kepçesiyle.
Hadisten de anlaşılacağı üzere adamları güneş çarpmış. Güneş çarpmasında bugün uygulanan elektrolit dengesini sağlayan serumlar yerine eski insanlar bu çözümü bulmuş.
Ama bizdeki din bezirganları sadece diz kapağı ile göbek arasında kalan organ ve o organlardan giren çıkan şeylerle ilgilendikleri için başka araştırma yapmalarına gerek kalmıyor.
Komik bir başlık. Dün en büyük söz söyleyenler ağza alınmayacak konuşma yapanlar bu gün ilgili partinin en büyük savunucusu. Meydanlarda hesap soracağını sormazsa namert şerefsiz olduğunu söyleyenler ilgili partide makam kapma derdinde. Onun için kılık kıyafete saça sakala bakarak karar veremezsiniz.
Konudan bağımsız Mevlana mesnevide anlattığı hikaye şöyledir.
Köpek yavruları kendi aralarında oynaşmaktadır. Talebelerden biri, köpeklerin dostâne oyunlarına bakar ve;
–Ne güzel bir kardeşlik sergiliyorlar! Keşke insanlar şu köpeklerden ibret alsa!” der.