Ne gerek vardı demeyin. Benim gibi sosyal hesaplarında gerçek eş dost akraba ve tarikatları bulunan insanların kendilerine " şuna bak yediğini paylaşıyor pfff görgüsüz!" Dedirtmek istemeyen yazarlar için uygun bir mecra olabilir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/950771/+
Hangisinden yesem.
fragmanını ilk gördüğüm anda izlemek için hafızama not ettiğim bir filmdi. dün akşam tesadüfi bir şekilde izleme şansım oldu.
bu tarz yaşamların beni derinden etkilemesi sebebiyle filmi oldukça beğendim. gerçek bir yaşam hikayesinden alınmış olması da filme ayrı bir çekicilik katıyor.
filmin ana karakteri eddie redmayneı daha önce hiç izlememiş biri olarak acaba gerçek hayatında da cinsiyet değiştirmiş bir erkek olduğu fikrine kapılmadan edemedim. çünkü oldukça başarılıydı.
eşi rolündeki alicia vikanderin de keza öyle. kocasını başta kadın ruhunu dışarı çıkarması için destekleyip, ileri zamanlarda çektiği acıyı öyle derin hissettiriyor ki.
homoseksüelizmi en dokunaklı haliyle anlatan filmlerden biri olmuş. özellikle de 1926 yılının olaya bakış açısıyla birleşince etkilenmemek elde değil.
şahsi fikrim;
eşcinsellik bir seçim değildir. ve hiç kimse istemediği bir bedende doğmak ve onun içinde hapsolmak istemez.
