yolsuzluk hırsızlığın söylemce yumuşatılmış hali. yolsuzluk deyince fazla etki yapmıyor vatandaşta. ama hırsızlık denilse belki "herif resmen çalmış" denecek. devlet kurumlarının hemen hepsinde bolca görülür.
Türkiye'de işsizlik ve ekonomi istatistikleri chat siteleri veya internet ortami baz alınarak yapılsa gelişmiş ülkeleri 3 e katlarız. Çünkü herkes en azından üniversite mezunu ve yine herkesin en az müdür statüsünde işi var.
başka hiç bir elçilikte yoktur kendi vatandaşına bu kadar tepeden bakıp tekerine taş koymaya çalışan. kraldan çok kralcı olmanın tam karşılığı budur işte.
olmayan bir şey görülmez. yılın yarısı çalışmazlar, yılın geri kalanında da çalışanı azdır. ben daha fakirim diyeninin bile evi ve arabası vardır. herşeyin en iyisinden yararlanırlar. sabah evlerinin önünden servisleri alır trafik dertleri olmaz. öğlene kadar dini sohbetler yapılır. 12 olmadan yemekhaneye gidilir. öğleden sonra hem dini sohbetler hem de maaşlarının azlığından yakındıkları sohbetler ederler. mesai bittikten sonra kendilerini kapıda bekleyen servislerine binip "bugünde ne çalıştım bee" deyip evlerine giderler. ama sürekli memur zamlarıyla ilgili haberler vardır tv de gazetelerde. çünkü diğerleri insan değildir. kıçından ter damlayana kadar çalışıp asgari ücret alıp kira ödeyen çocuk bakan insanların bi önemi yoktur. onlar insan bile değillerdir. yeterki bizim memurlarımıza bişey olmasın. o geçinemedikleri parayla aldıkları evler arabalar helali-hoş olsun onlara. ben daha hiç görmedim fakir edebiyatı yapıp da "ben memurum" ya da "ben memur çocuğuyum" diyeni. öylede mütevazidirler.
ağzına kadar dolu otobüste bacak bacak üstüne atıp "otobüse biniyorum ama sizden biraz farklıyım" imajı verirler. bunların birde ağzına kadar dolu otobüste ücret vermek için bozuk para arayan sadece bayan versiyonları vardır