bu burcun mensupları neden ve niçin kaleci olamazlar diye didinip düşündüğüm durumdur.
nerde kova burcu ile ilgili bir yorum görsem kaleci olamaz diye yapıştıryorlar.
geçerliliği olmayan bir önermedir.
bayat ekemeği zamanında sobaya basarak daha leziz hale getirmiş çocuktur.
ya da ısınmak için ayaklarını soba borusuna yasladığında çorabında sayısız delik açılan çocuktur.
hatta ve hatta her yoğurt kabı gördüğünde yok mu sızdıran bir yer takalım diyen çocuktur.
belki de bir hınzırlık yapıp çakmağı sobanın içine atıp küçük çapta bi patlama yaratmış çocuktur.
ve en önemlisi her soğuk kış gecesi o sobanın dibinde yorganına girmiş ışıklar kapanmışken sobadan çıkan ateşin tavana yansımasını izlemiştir.
sabah kalktığında evin buz gibi olduğunu anlayıp hemen çizgifilm açıp annesinin sobayı yakmasını bekleyen çocuktur.
ya meraktan ya yaraktan deyiminin gerçekleşeceği an.
fazladan hep merak ettiğin ama bir türlü kimin osurduğunu anlayamadığın
yoksa o güzel kız mı diye düşündüğün kişiyi görürsün.
kuyruk sokumundan kıça doğru bir ter akar yavaştan bu söz akabinde.
kaç oğlum kaç bu sözü duyduysan, kız belli ki belli bi zamana kıçında dolşatırdı
istediğini elde etti muhakkak.
her erkek futbol sevmek zorunda değil ama
futbolu kız kısmısı sevip erkek kısmısı sevmiyorsa
muhtelemen kadın, maç izlerken şu cümleyi kurabilir. bi siktir git çay koy da keyfimiz yerine gelsin
adını bilmese de okullarda muhakkak zil olarak kullanılan o meşhur bestesini duymuştur.
ha ben sevmem o ayrı mozart(motzart bu arada)benim için bir ferdi tayfur değil.
ilkokun yıllarının sonu yeni yetme yüzüne henüz yeni yeni sivilce tohumu saçılmış
gürbüz gençlerin gruplar halinde evde gerçekleştirdiği toplu osbir hadisinde
"bakın ben hemen boşaldım amuniyum" diyerek göğüs kabartarak bunu kendine meziyet saydığı yıılardır.
ancak yıllar geçtikçe bunun hiç de öyle övülenecek bir tarafı olmadığını anlayıp üzülen
zat-ı velettir.
üç gün doğumuna kadar bekleyeceğim sevgili uludağ moderasyonu yav zor mu üyeliğimin silinmesi.
her ateş bir kül bulur elbet kendine
her yeşil bir dal,
her su bir damla,
her takvim bir yıl bulur elbet kendine!
her yangın bir duman,
her öğrenci bir okul,
her artı bir eksi,
her yol bir taşıt,
her soru bir yanıt,
her ressam bir tuval,
her kış bir ayaz,
her kitap bir okul,
her şarap bir adam bulur kendine;
yeter ki şarap şarap olsun içen çıkar.
her deniz bir martı,
her ömür bir tufan,
her rüya bir uyku,
her nota bir şarkı,
her mezar bir ölüm,
her ağaç bir kök,
her dağ bir duman,
her güneş doğacak bir kuytuluk bulur ya kendine,
bulur ya; ben senden baska sen bulamam
bulamam.
saçma bulduğum şeydir adam belli ki cümlelerin iç içe girip yanlış anlaşılmak istemiyordur.
bu nokta olayı kaç yaşlarında kafaya takılıyor ve hala ciddiyetini anlayamadığım durum.
ayrıca oğuz atay mı ki döşesin sayfalarca noktasız virgülsüz.
(.)