Temple grandin'in üniversite mezuniyet töreninde söylediği şarkı filmin özetidir aslında (bkz: you will never walk alone) emeğin, mücadelenin, başarının ve en güzeli de bağımsız ve hür yaşayabilmenin güzelliğini anlatan muhteşem film.
"Bir fırtınaya karşı yürürken
Başını yukarda tut
Ve karanlıktan korkma.
Fırtınanın sonunda
Altından bir gökyüzü
Ve eğlencenin tatlı gümüş şarkısı var
Rüzgarda yürümeye devam et,
yağmurda yürümeye devam et
Hayallerin havaya atılmış ve uçurulmuş olsa bile
Yürümeye devam et, yürümeye devam et, kalbindeki umutla...
Ve asla yalnız yürümeyeceksin
Asla yalnız yürümeyeceksin..."
Zevcem,
ruhu revanım
Hatice Pirayende
ölümü düşünüyorum,
demek ki atreryo skleroz
başlıyor bende.
Bir gün
kar yağarken,
yahut bir gece,
yahut bir öğle sıcağında,
hangimiz ilk önce,
nasıl ve nerde öleceğiz?
Nasıl ve ne olacak
ölenin son duyduğu ses,
son gördüğü renk,
kalanın ilk hareketi
ilk sözü
ilk yediği yemek?
Belki de birbirimizden uzakta öleceğiz.
Haber çığlıklarlarla gelecek,
yahut da ima edecekler,
ve kalanı yanlız bırakıp gidecekler.
Ve kalan
karışacak kalabalığa,
Yani efendim hayat
Ve bütün bu ihtimalat
1900 kaç senesinin
kaçıncı ayı
kaçıncı günü
kaçıncı saatında?
Zevcem
ruhu revanım
Hatice Pirayende,
ölümü düşünüyorum,
geçen ömrümüzü düşünüyorum.
Kederli rahat ve hodbinim.
Hangimiz ilkönce nasıl ve nerde ölürsek ölelim,
seninle biz birbirimizi
ve insaların en büyük davasını sevebildik
-dövüştük onun uğruna-,
<<yaşadık>> diyebiliriz.