Bugün birkaç yerde gördüğüm bilgilendirici afişler. içeriği şu şekildeydi: “sokak hayvanlarını beslediğiniz için komşularınız tarafından tehdit edilirseniz ne yapmalısınız?” Detaylı sürecin yer aldığı afişler, kesinlikle her yerde olmalı. Yaz da geldi. Hepsini besleyin, su verin, sevgi gösterin.
Link'teki haber içeriğine göre olay baştan sona rezalet. 2 yıl önce de adamın öğrencileriyle ilişki yaşadığı öne sürülmüş. Açığa almak yerine tayin neden? Hassasiyetinize ben ne diyim. Şu coğrafyada hiçbir bok düzgün gitmez mi ya.
Tam olarak her şeydir. Her duyguyu paylaştığın, fikirlerine ihtiyaç duyduğun kişidir. Arada kavga edip barışıyor, trip atıp saçmalıyorsanız artık kardeş kıvamına gelmiştir. Bende bi tane var, iyi ki var.
Bakıp çıkıcılar için sinir bozucu olsa da işin sonunda çalışan ve görevini yerine getiren bir personelden bahsediyoruz. Kibarca ihtiyaç halinde seslenebileceğinizi söylemeniz yeterli olacaktır.
Çok severim. Onlarla farklı bir bağ kurduğuma inanıyorum. Resmen huzur kaynağı. Ölen kuşum Alex’ten sonra tekrar bi kuşa alışmaya cesaret edemedim. Ama özlemedim de değil.
Böyle bir şey mümkün olabilir mi? 7. nesil yazar olarak ne zaman sözlüğe bi bakıp çıkayım desem oytun karan var. O olmasa onun adına başlık var. Hep aynı *
Ne yapacaktı "yalnızım dostlarım yalnızım yalnız" diye mi dolaşsın? Birinin gerçekten yalnız olup olmadığını onu gerçekten tanıyan biri bilebilir. Kalabalık ortamda dahi yalnız olduğunu hisseden çok insan bulabilirsin. Yani bana göre yalnızlık dışardan çok kolay görülebilen bir şey değildir, belli edilemez. Sen yakınsan anlarsın.
Kilise sarapcisi basligi acarken bunu hayal etmemisti *
Sözlük kızı fotoğrafları dışında her şeyin paylaşıldığı başlık. Ben de dahil oldum bu gruba evet.
işini hakkıyla, hakkaniyetle yapan tüm işçilerin bayramı kutlu olsun. Çok daha iyi şartlarda, hakların gaspedilmediği bir ortamda çalışabilmek dileğiyle.
Hit the road jack performansına biraz önce maruz kaldığım ünlü kişisi. Kendi tarzını katmış başlığıyla paylaşımlar yapılmış. Bence adam baya kusmuş söylememiş.
Emma watson ile tom hanks'in başrollerini paylaştığı film. Distopya sevenler hoşlanabilir. Ben iyi mi desem sıkıcı mı bilemedim.
Ama filme zaytung'un yorumu müthiş.
--spoiler--
Vizyonda Bu Hafta: The Circle (Wikipedia'ya girilemeyen ülkeden, modern dünyanın dertlerine bakış. Tür: Dram)
--spoiler--
iyi bir iletişim hali içindeyseniz mükemmel bir ilişkidir. 'Abilik tribi' yüzde 90'ında vardır. Korumacıdır, yer yer kıskançtır ve büyüdüğünüzü kabullenemez falan... ama eşsiz bi güven verir. Hayatın her anında büyük bi destektir. Benim en iyi arkadaşım, yanında sınırsız saçmalayabildiğim tek insandır. Şu an otobüslerde sürünmeyim diye üşenmeyip beni eve bıraktığı için ilişkimizin pozitif yönlerinden bahsediyorum. Kavga ettiğimizde tekrar yazacağım. *
Nasıl varoş bi konuşma nasıl utanç verici. Hala kılıçdaroğlu'nu yuhalatma merakı. istanbul seni istemiyor, büyükşehirler seni istemiyor. Şaibeli bi sonuç alenen yalan yanlış. Bu nasıl utanmazlıktır ya. Allahım bu nasıl gerçek.
Sevgi gösterisi bile cinsel içerikli. ikna şeklinde bile uçkuru var. Öyle bir ahlak ki annesi söz konusuyken bile yerlerde. Öyle bir midesizlik ki orospu çocuğu olduğunu kanıtlar nitelikte. Çok yazık.
Yavrum denmesinden daha tiksinç ve itici değildir. Bazı kelimeler kalıplaşmış artık refleks olarak söylenebiliyor. Bence kızım da onlardan biri. "Yok canım ne alakası var" daki canım gibi. Bunu kullanırız ama karşımızdaki gerçeken canımız değildir bazen.