olay 22:10 sularında Balıkesir/Edremit/Akçay 'da yazlığımızın yanında bulunan Oruç Reis Caddesi üzerindeki (Fatma ileri Motel karşısı) açık gözüken a101 mağazasında oluyor. Burası yazlık kesim olduğu için kipa,carrefour,migros gibi mağazalar 24.00'da kapanıyor. annem ilaç saatinin 10 dakika geçtiğini fark ediyor ve 1 ufak su almak için "açık mısınız" diye kapıdan 2-3 kez seslenip bir yanıt alamayınca içeri giriyor. Uzun boylu kolları dövmeli mağaza çalışanı anneme "hemen dışarı çık derhal burayı terk et" diye bağırmaya başlamış. Kapının önünde arabayı park eden babam içeri girdiğinde "neden bağırıyorsun terbiyeli olur musun, hanım efendi kapalıyız çıkar mısınız desen ne kaybedersin" demesi üzerine bu kez çalışan babamın üzerine yürümüş "sana ne lan defolun buradan" demiş. Bunun üzerine babam seni şikayet edeceğim dediğinde çalışanınız "seni öldürürüm sen kimsin lan" şeklinde tehditlerle küfürler yağdırmış diğer mağaza çalışanları onu tutmuştur. Ne olursa olsun kurumsal bir şirketin çalışanının bu denli terbiyesiz, saygısız, tehditkar ve küfürbaz yaklaşımları 54 yaşında anneme 56 yaşındaki babama 25-30 yaş arası bir çalışan tarafından yapıldı. ve o an belki yaralama/öldürme girişiminde bile bulunabilirdi. belki akli dengesi yerinde değil belki uyuşturucu bağımlısı belki de sabıkalı... Bölge müdürüne telefon edip durumu izah ettim gereğinin yapılacağını söyledi. (hep zaten böyle derler) Biz bu olayı yargıya intikal ettirip kamera kayıtlarını da isteyeceğiz.
siz siz olun bu mağazaya yolunuz düşerse göz göze gelmeyin, size ne derse evet yaparsın edersin sen kralsın vs deyin yoksa seni öldürürüm deyip bunu gerçekleştire de bilir. a101 efendiye buradan 2 çift lafım var, elemanlarını iyi seç a101, iyi eğit. şikayet var sitesinde onlarca çalışan şikayeti var. finalde bir çalışanın bir müşteriyi öldürmesi mi gerek? insan hayatını ucuz değil lütfen çalışanlarınıza müşterilere karşı saygıyı öğretin. hiç bir çalışanınızın babasının dükkanı değil orası. kurumsalsınız siz! yada biz öyle biliyoruz.
ilkbahar yaz aylarını dinamik, güler yüzlü , çok sosyal olarak bol hareketli mutlu yaşayan insanlar sonbahar ve kış aylarında sanki tüm o yaz aylarında sandıklarında biriktirdikleri sıkıntıları birer birer her gün çıkarırlar ve bu tip havalar aslında güzelken onlara o kadar soğuk , itici, bunalım depresyon havasında geçer ki nefret duyguları kabarır her şeye karşı sanki vücutlarından bu aylarda mutluluk hormonları izne çıkmış gibidir. benim anlayamadığım neden bunu yaparlar ki oysaki sonbaharın renkleri, kışın masumluğu o soğuk havanın bile verdiği sıcaklık ne güzeldir fakat göremezler aylarca kendilerinde mutsuzluk hükmünü sürerler.
hadi sabahı bir şekilde kurtardık, akşam ne yiyeceğiz şeklinde kara kara düşünen öğrencinin kısır döngü soru kalıbıdır.
harbiden bu akşam ne yiyeceğiz acaba ?
