Hava soğuyor
Anlamını yitirdi çayın sıcaklığı
En tepedeyken bile güneş
Tir tir titriyorum
Soğuğa isyan etmek istiyorum
Elimden bir şey gelmiyor
Haykırsam diyorum dağlara
Ne fayda, soğuk aynı soğuk
Gün batıyor
"Dur" diyemiyorum
Bizi karanlığa terk etme
Ardında koca bir boşluk bırakıp,
Küçük bedenlerimize eziyet etme
Ve boşa bir çırpınış daha
Bir çaresizliktir gidiyor, sebepsiz
Ya da her daim çaresizim sensiz.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
"oğlum sen mesela ateistliğin kaidelerini uyguluyo musun" yolda yürürken duyduğum diyalogdan bir parça. lan ateistliğin ne kaidesi olacak. günde 5 kere allah'ı mı inkar edeceksin nedir.
not: ateist değilim
yer: izmir vakit: yaz
yazın izmir'in sıcağını bilirsiniz. bu sıcak akşamüstüne doğru biraz hafifler. işte tam bu vakit evin girişine bağlı bisiklet ortaya çıkar ve her gün başka bir yer olmak üzere kulaklıkla müzik dinlenerek tüm izmir dolaşılır. hayatımdaki en büyük hazlardan biridir. allah bisikleti icad edenden razı olsun.