Boş verin lan. Hiç yaklaşmayın, o dişi sizin olduktan sonra hayal gücünüzün üstün yeteneklerinin ona kondurduğu değerin çok altında biri olduğunu fark edeceksiniz. Hayalinizi öldürmesine, sizin bir parçanızı öldürmesine izin vermeyin. Aşkların en güzeli uzaktan olanıdır.
Ayrıca proust'un bir sözünü bırakayım şuraya: Güzel kadınları aptal erkeklere bırakın.
Sizden sahip olacağı bebeklerle ilgili hayallerini paylaşması.
Bir sırrı ifşa ettik, çok seven erkek sizden sizin gibi bir kızı olsun ister, onu sizin gibi sevmek ister. Sizin her yaşınızda sizle olamaz ama onla birlikte boşta yaş bırakmamak ister. Sevdiği dişiden gelen bu yavrusunun büyüdükçe ikisinin karışımı gibi büyümesini ister.
Yatıyorsan bile kendi dişine dokundurmuyorsan çelişki içindesin (yersen)
reality: hayat insanların birbirinin sikme oyunudur, devlet bu oyunda savaş çıkmasın diye "evlilik" yapısını oluşturmuştur. Bu sanal yapıya dair yapılan her yorumda yapının kendi gibi sanaldır.
Sanal şeyleri düşünerek yaşıyanlar yaşadıkları gibi ölürler.
Barry Lyndon benzeri bir film. Karakterin değişim sürecini görüp, hayatın karanlık yüzünü esprilerle açıklıyorlar. Bir nokta geliyor ki karaktere kızamıyorsunuz.
Çevremdeki çoğu mal erkekle ipleri koparma sebebim. Dişi ortama dahil olunca karakterlerini değiştirmeleri o kadar itici, kendileri bizdeki imajları o kadar düşük ki iğreniyoruz.
Gebersin gitsin ülkesidir. Aslında ülke bir konsept olduğundan bilime katkısı olmayanlar o ülkenin insanlarıdır. Onlar silinsin gitsin. insanlığın bilimsel gelişimine katlı sağlayamayanların gezegende yaşamaya da hakkı olmamalı.
Ayrıca işsiz işlevsiz tayfa hadi bunu da eksileyin.
7.5 milyar civarında gözüküyor. Yersen... Devamlı hipnoz altında olan kitleyi çıkarırsan özgür düşünebilen, fikir ve bilgi üretebilen, öğrenen, yaşayan, uygulayan bir avuç insanız.
Düşünsenize karşınıza alıyorsunuz birini ve bütün yaptıklarını gelecekte yapabileceklerini ve yapamayacaklarını biliyorsunuz. Pişman öleceğini biliyorsunuz ve bütün soğukkanlılığınızla bunu söylüyorsunuz.
Yapay özgüven akımının bütün itleri bilir ki hepsi bilinçdışılarında it gibi korkarlar ölümden. Hepsine acı verir bu korku... Acılarından kurtulmak için kimyasallarla, seksle, alkolle unuturlar ölümü. Özgüven dedikleri yapaylık da bu bilinç halinin bilinçli düşürülmesinden kaynaklanır.
Ödüller alanlar için değil verenler için verilir. iskandinav hanedanının ve bilim akademisinin piyar çalışması olan ödüllerdir. Kelli felli profların isveç bilim akademisinden kişilerin önünde nasıl süt dökmüş kediye döndüklerini, bütün çıkarcılıklarıyla yaranmaya çalıştıklarını, dik duramadıklarını görmüş biri olarak söylüyorum alanlarından çok verenlerinin işine yarar.
Pişman öleceksiniz, alsanız da almasanız da bu ödülü önemsediğiniz sürece pişman öleceksiniz.