teeey lise yıllarında dinlerdim bu adamların şarkılarını, ozamanlar dinlediğim birçok grubun adını şimdi hatırlamasam bile hala dinliyorum bu adamları. öyle bir müzik yapıyorlarki hangi yaşta hangi ruh halinde olursanız olun bir yerinden yakalıyor sizi.
vakıfbank'ın yeni reklam yüzü olmuştur kendileri, reklamlar henüz gösterilmedi televizyonda ama eli kulağındadır. acun'lu reklamlardan sonra çok iyi gelecek bence sempatikliğiyle.
hafta içi her sabah uyanır uynamaz söylediğim söz öbeği.
saat 7:45 alarm çalar. gözler kapalı el yordamıyla telefonu bulup tek gözü açıp ertelerim. 2 dk. sonra alarm birdaha çalar. birdaha ertelerim. bir süre sonra alarm çalmaz olur. gözümü açıp saate bakarım. 8:30 olmuş ve o malum cümle; hay sikiiim yinemi yaa.
bütün sansürler gibi geri tepen sansürdür. yakın zamanda sigarayı bırakmış biri olarak söylüyorum oraya keser sapı gibi çiçeği koyunca daha çok dikkatini çekiyor insanın. hani sansürlemesen belkide hiç görmeyeceğim bile. ama yok illaki yetkenin sende olduğunu belli edeceksin saçma sapan yasaklarınla. ne diyorlardı sana? civitas mı?
ne içki yasağı yahu. tvler isterse 24 saat hardcore porno yayınlasın isterse kuran hatim etsin gün boyu. amk zorla izletiyolar sanki sana o tvyi. he çocuklar etkileniyor dimi. ulan 3 yaşında bebeyi tv.nin karşısına oturtup bebe tv izleten ebeveynnin yetiştireceği çocuktan zaten bi bok olmaz.
ha bide şu "aslında ben dinci değilim işte ama... " diye cümleye başlayanlar yokmu. lan sizede iyice ayar olmaya başladım. neysen osun kardeşim kasma okadar. bildiğin yobazsın işte. kafandaki örümcekleşmiş beyini kelimelerle örtmeye çalışma. onada karşıyım bunada karşıyım. çarşımısın be mübarek.
animasyon,ses, grafiti ve fotoğraf sanatlarının birleşimiyle ortaya çıkan değişik bir çalışma. mutlaka kulaklık ve yüksek ses ile tecrübe edilmeldir. zaten beni en çok sesler etkiledi. odalar arasında gezinmek için bazen anahtarlara tıklamanız gerekebilir. aynı elemanların ana somnia diye başka bir çalışmaları daha vardır. ışıkları kapatın ve ana'nın rüyasına ortak olun.
hakkında verilen soru önergesine verilen cevabı merak ettiğim olay.
bu soru önergelerine verilen cevapları nasıl öğrenebiliriz? yoksa sadece soruluyor cevap alınmadan öylece kalıyormu bu soru önergeleri, sordum soruyu soktum boruyu misali. bi yardım edin hele çok bilen sözlükçüler şu aciz yazara.
reel hayratta karşıma çıksa iki lafı bi araya getiremeyip hebele hübele diye saçmalayacak bilmem kaçıncı nesil sözlük yazarının yıllardır koşturduğu şu sözlüğe binlerce entrysine rağmen bir bok faydası olmadığı gerçeğini saklama çabası ile kendi utanmazlığını alt nesillere yansıtması durumudur. bir nevi hafif paronoid bozukluktur. ciddiyim. tedavi olun yoksa ileride çok sıkıntı çekersiniz.
sevgilinle buluşacaksın, bekliyorsun buluşma noktasında. tanımadığın bir hatun geliyor, adres soruyor sana. tam o sırada sevgilin uzaktan görüyor sizi. işte pozisyon icabı ofsayttasın kardeşim ama önemli olan niyet, senin pası alıp gol atma niyetin olmadığından pasif ofsaytta oluyorsun.
sikimde olmayan durumdur. ha nitelikli başlıklar olsa tabiki daha iyi olur ama bukar insanın yazdığı çizdiği bir ortamda nitelik beklemek saçma olur. sanki ülkemin sokakları sanatçı, yazar, çizer filozof doluda bir tek sözlükde niteliksiz insanlar var. dışarısı nasılsa burasıda öyle işte, futbol, siyaset, karı kız. arada aklı başında üç beş kişi çıkıyor onlarında değerini bilen yok.
hissedilmeyendir. olay anında farkedilmez zaten. daha sonra hatun görür tırnak izlerini ve biraz mahçup biraz utangaç bir yüz ifadesiyle "aa benmi yapmışım bunları" diye şaşırır. ama en kötüsü götün tırnaklanmasıdır. anlamadığım bir şekilde hatunlar erkek poposu avuçlamayı çok seviyolar. nedir dertleri bilmiyorum.
başbakanın oğuz atay'a ait olduğunu söylediği söz. solcuları eleştirmek için söylenmiştir, sığdır. başbakan tarafından laf olsun torba dolsun diye dile getirilmiştir. oysa azıcık okuduğunu anlama kabiliyeti olan insan o sözün oğuz atay'a ait olmadığını, başka yazara atfen kullandığını anlar. oğuz atay şöyle yazmıştır; "Bir sosyalist eleştirmenimizin dediği gibi ‘Türk solu geç kalkar, çünkü bir gece önce sabaha kadar içmiştir.”
düz koyu renkli, 6 drop, slim fit, 50 beden takım elbiselerinizi görebilirmiyim dediğinizde apışıp kalan, sadece sizin istediğiniz takımı gösteren, kendi kafasına göre saçma sapan tavsiyelerde bulunamayan tezgahtardır. Ne istediğini bilmeyen müşteriye her istediğini satmaktadır oysaki. Ama sizin o salak müşterilerden olmadığınızı daha ilk cümlenizden anlamıştır.