siverek bölgesine ait bir türküdür, hacı biyarın düzü aslı olup bir sigara iç oğlan adıyla farklı sanatçılar tarafından da seslendirilmiştir. abdullah yüce yorumu için buyrun:
bkz:
sözleriyse şöyledir,
Bir cigara iç oğlan
Gel kapıdan geç oğlan
Beni sehen vermezler de
Bu sevdadan geç oğlan di gel gel
Oğlan seni seviyem
Kimselere demiyem
Anam babam vermiyor da
Onlara edemiyem di gel gel
Hacı Pınar'ın düzü
Felek ayırdı bizi
Bakkal Mahmud'un kızı da
Yaktı yandırdı bizi di gel gel
Kekliğim avla beni
Dağlara salma beni
Gece yanında uyut
Gündüzler bağla beni di gel gel
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölüm Başkanı Doç.Dr. Hasan ÇiÇEK tarafından liselerde okutulması önerilen dersin ismidir. Mutlaka desteklenmesi gereken bu öneri, duyarlı bir akademisyenin günümüzü yerinde ve doğru okumasının anlamlı ürünüdür:
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hasan Çiçek toplumda son günlerde artan şiddetin korkutucu bir hal aldığını belirterek, En etkili yol şiddet karşıtı bir bilinç oluşturmaktır. Bu da okullarda bir ders olarak verilerek yapılabilir dedi.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Çiçek, şiddetin sınır tanımadan artmaya devam ettiğine dikkat çekti. söyledi. Şidetten herkesin nasibini aldığın kaydeden Dr. Çiçek, Son günlerde özveriyle görevini yerine getirmeye çalışan doktor, öğretmen, memur vs. herkese yönelmeye başladı. Toplumumuz için korkutucu bir gelişme. Bu konuya hepimiz kafa yormalıyız.
Şiddet hayatın her alanında karşımıza çıkıyor: Evde şiddet, okulda şiddet, sokakta şiddet, hastanede şiddet, kışlada şiddet, trafikte şiddet; dağda-bayırda şiddet, kentte şiddet, köyde şiddet. O halde şiddet tesadüfi ya da istisna değil, tam tersine çok yaygın olduğu gibi çeşitliliği ve dozu giderek artan bir olgu. Bu kadar yaygın olan şiddet karşısında takip edilebilecek en etkili yol, şiddet karşıtı bir bilinç oluşturmaktır. Bu da okullarda bir ders olarak verilerek yapılabilir. Böylece eğitim yoluyla şiddeti aza indirme imkânı da bulunabilir dedi.
Yeni kuşakların şiddet konusunda bilinçlendirilmesi durumunda şiddetin yaygın olmaktan çıkıp istisnai bir duruma dönüşeceğini belirten Doç. Dr. Hasan Çiçek konuşmasını şöyle sürdürdü:
Zaman zaman şiddette bir hiyerarşi vardır. Güçlü güçsüz hiyerarşisi. Güçlü olan diğerine uyguluyor. Çocuk şiddet görüyor, o güçlü olduğunda bu sefer o şiddet uyguluyor. Hiyerarşinin ölçütü, güç oluyor. Şiddetin en kötü hak ihlali olduğu konusunda bilinçlenen insanlar, kendini kontrol etme becerisi göstererek, şiddetten uzaklaşacak ve normalleşecektir.
DERSiN ADI ŞiDDET KARŞITI BiLiNÇ OLMALI
Doç. Dr. Hasan Çiçek özgürlükçü ve her an geliştirilmeye müsait gibi görünen 4+4+4 eğitim sisteminin içinde böyle bir dersin konulabileceği söyledi.
ikinci 4te ya da son 4ün başında böyle bir ders olabileceğini kaydeden Doç. Dr. Çiçek Yani lise 1. sınıfta da bu ders olabilir. Adını da Şiddet Karşıtı Bilinç olarak öneriyorum. Şimdiye kadar şiddet bilinci kavramı kullanılıyor. Bunun pek doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü bu kavram olumsuzluk bildiriyor. Cinayet bilinci kavramı neyi çağrıştırıyorsa o da onu çağrıştırıyor. Bunun yerine şiddet karşıtı bilinç kavramını öneriyorum. Çünkü şiddet bilinci kavramı, şiddet karşısında bilinçli olma anlamını vermiyor, eksik kalıyor. Oysa şiddet karşıtı bilinç, şiddet karşısında bir duruşu, düzeyi, mesafeyi anlatıyor. Şiddet karşıtı bilinç adı kulağa hoş gelmiyorsa dersin ismi, içeriği değişmeyeceği için insan ve Değerleri de olabilir. Her halükarda, insanın onurlu bir varlık olduğunun ve şiddetin bu onuru yok ettiğinin kavratılmasını amaçlayacak bir dersin etkili olacağını düşünüyorum şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Hasan Çiçek insanlar şiddet konusunda bilinçli olmadıklarını söyledi. Neyin şiddet olduğu neyin olmadığı konusunda toplumun bilgilenmeye ve bilinçlenmeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Dr. Çiçek, Anne-babalar, büyükler, eğiticiler, çocuklara yönelik bazı şiddet davranışlarının şiddet olmadığı gibi yanlış ve yaygın bir kanaate sahipler. Çocukları zaman zaman hafif dövmenin bir hak olduğunun düşünüyorlar. Ya da toplum neyin şiddet olduğunu, neyin şiddet olmadığını bilmiyor. Şiddetin sınırının nerede başladığı, nerede sonlandığı bilgisine ve bilincine sahip değil. Bireyler şiddet uygulamadan sorunlarını çözebileceklerini ya da şiddetin hiçbir sorunu çözemediği konusunda bir farkındalığa ulaştırılmalıdırlar. işte bunun için lise 1. sınıftan itibaren en az bir saatlik de olsa bir ders, bu handikap konusunda yeni kuşakların bilinçlenmesini sağlayacaktır. Bu ders, toplumsal bir bilinç oluşturma misyonunu tamamladığında, kaldırılabilir de.
Bu ders şiddet duygusunun, şiddet davranışına dönüşmesini önleyebilmenin ya da öfkeyi kontrol edebilmenin insani bir gereklilik olduğu anlayışını yerleştirebilir. Böyle bir derste insanın değeri anlatılacak, şiddetin ne olduğu, ne olmadığı üzerinde durulacak, şiddetin her türü, örneğin istismarın, cinsel istismarın ne olduğu konusunda da öğrenciler bilgilendirilecektir.
Mevlana, Yunus Emre, Popper, Arendt gibi bazı düşünürlerin ve kanaat önderlerinin şiddetle ilgili düşünceleri de bu derste materyal olarak kullanılabilecektir.
Yetişkinler için de medyaya, yerel yönetimlere üniversitelere ve sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir. Medya bilinçlendirici programlar yapacak. Yerel yönetimler üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları genel ve yerel düzeyde toplantılar, paneller, seminerler, konferanslarla toplumumdaki yetişkinleri bilinçlendirecek ve toplumda şiddete karşı bir bilinç oluşturacak.
Toplumda şiddete karşı bir duyarlılık oluşursa, toplum şiddeti ve şiddet eğilimini dışlarsa, şiddet bu kadar yaygın ve yoğun olmaktan çıkacaktır. Şüphesiz şiddetin gerilemesi için topyekün bir seferberlik gereklidir ama bu seferberliğin en önemli ayağı da eğitimdir. Gerek görülmesi halinde söz konusu dersin içeriğinin ve materyalinin hazırlanması konusunda bölümümüz de üzerine düşeni yapacaktır dedi.
erdal erzincan'ın da seslendirdiği türküye adını veren 'kervankıran yıldızıdır'
Bir yıldız doğdu nur ile
Âlemi yaktı nar ile
Küsülüyüm ben yar ile
Niye doğdun sarı yıldız mavi yıldız
Aman aman evler yıkan yıldız
Evler yıkan beller büken
Kanım döken kervan kıran
Dön dön yâre doğru dön
Yine bugün yaralandım
indim etrafı dolandım
Tatlı canımdan usandım
Dön dön yâre doğru dön
Sana kervan kıran derler
Bana dertli kerem derler
Yâre ikrar veren derler
Niye doğdun sarı yıldız mavi yıldız