Evet chp'nin özellikle son dönemlerde çok dikkat çeken, iki parti milletvekillerinin sürekli aynı kare içinde görülmesi sonucu oluşmuş kanıdır. Cizre de askerimizin operasyonları sonrası chp ve hdp heyetlerinin beraber ilçeyi gezmesi, ardından diyarbakır'ın Sur ilçesinde ki sokağa çıkma yasağı sırasında yapılan operasyonların ardından gene aynı tablo ile chpli ve hdpli heyetlerin beraber hareket etmesi, memleket tarihindeki en büyük katliam olan ankara garı patlamasında hdp kortejinin yanında chp gençlik kolları mensublarının bulunması bu kanıyı haklı çıkarmaktır. Ayrıca o vahim ankara olayında dikkat çekilmesi gereken durum şudur ki istanbul adliyesisinde 2 teroristin savcı selim kiraz ın odasına girip onu katletmesi öncesi yayınlanan fotoğraflarda ki bayrak ile ankara garında ki mitingte bulunan bayrakların aynı olması, barıştan söz edenlerin kan döküp ardından barış için fırsat veren yüce türk milletine ve devletine katil ve suçlu demeleri ne kadar da trajiktir. diğer bir trajik olay ise türkiyenin en güçlü bazı medya kuruluşlarının adeta bu örgütleri aklamaya çalışırcasına gayret göstermeleri değil midir.
tamam iktidar partisini sevmiyor olabilirsin, ama memleketinide mi sevmiyorsun kardeşim. sen atatürk'ün partisinin mensubusun ona gönül vermişsin ne işin var terörist ve destekçileriyle aynı karede. Gerçi seçim dönemi duymadığım şey değildir. ak parti gitsin diye hdp ye oy veririm diyen chpliler duymuştum. ozamanlar küçük beyinli birinin görüşü demiştim. şimdi bakıyorum da chp geneliyle bu görüşü gerçekten benimsemiş.
Güniçi okuduğum bir habere göre Eylül 2012'de pkk sivil bir otobüs içinde ki çarşı izni almış askerimize yönelik roketatarlı saldırı düzenlemiş ve bu saldırı sonucu 10 askerimiz şehit düşmüştü. Ruhları şâd olsun. Gel zaman git zaman şehit ailelerininden biri devlete tazminat davası açmış. Kiminiz evladını kaybetmiş açmak hakkıdır diyebilir kiminiz evladını kaybetmiş bunlar para pul devlete yük olmak peşinde diyebilir. Konumuz ailenin düşüncesinden ziyade mahkemede sunulan bilirkişi raporu. Bu rapora göre oğulları şehid olan ailenin 100 bin lira tazminat ödemesi gerektiği belirtilmiş. devletin kurumlarının vaktini yersiz yere harcadığı için. çünkü zaten şehidin ailesine maaş bağlanmış. kısaca bilirkişi raporu demiş ki bence devleti sikmeye çalışıyosunuz 100bin lira tazminat ödeyin. allahtan askeri mahkeme bilirkişi raporunu yırtıp attı ama maaş konusunda raporu doğru buldu. maaş varken tazminatın yeri yok dedi. konumuza dönelim. yahu kim bu bilirkişiler nereden neye dayanarak bulunur. her gün aptal aptal bilirkişi raporları duyuyorum. bu bilirkişi olayının belli bir kriter ve nitelikler içine alınması gerekmektedir kanımca.
Seçim boyunca demoktratik barış ve bütünleşmiş türkiye diye cirit atan. Sözde kürt vatandaşlarımızın temsilcisi olan. Herkese barış demokrasi veren partinin. Son zamanlarda pkk nın yaptığı işçi polis kaçırmalarına. Karakol baskınlarına. Verilen şehitlere ses çıkarmaması durumudur. Özellikle işid tehlikesine karşı bütün olmamız gerektiği zamanlarda hdpnin dağdaki sözde kan kardeşlerinin vatana millete düşene bir tekme daha misali bir darbe daha vurmasına hdp nin sessiz kalmasıdır.
Türkiye'de bir koalisyon gerçeğidir. 1990-1999 arası enflasyon oranlarını türkiye ekonomisini araştırın efendim. 1994'te tansu hanımın koalisyon döneminde %125 enflasyon olmuş. Arkadaşlar bu bir gerçek türkiyeye koalisyon geçmişte defalarca denenmiş ve yaramamıştır. Hem sosyal hem ekonomik olarak. Yani akp gelceğine s*kmişim ekonomiyi toplumsal düzeni diceğimiz yerde koalisyondan kaçmanın yolları düşünülmelidir. illa akp olacak değil ama inan koalisyon ak partiden kötüdür azizim.
Astronomik paralar kazandıkları gerçeğidir. Antalyada bir kadın hastalıkları ve doğum muayenesinin vezne kısmında 15 dk vakit geçirdim. adamlar 15 dkda 4bin liralık tahsilat yaptı. Muhasebecinin deyimiyle; "rusların katkısı çok tabii".
Bunca zaman tayyip yerden yere vuruldu. Türkiye'de mantık çerçevesinde olmayan herşey bende dahil tayyip'ten bildik. Şimdi biraz geçmişe bakınca, ergenekon davasında tutuklananlar hep "paralel yapı"nın nefret ettiği kişi ve gruplar. Tayyip hiç bir zaman doğrudan içeri alınan kişiler hakkında yorumda yapmadı. Yargı sürecidir bize karışmak düşmez dedi. 17 aralıktan veya dershane politikasından önce hiç o bahsedilen paralel yapıyla hükümetin ayrımı yoktu. Bu yola beraber yürüdüklerini ifade de ediyorlardı. Yollar ayrıldı. Şimdi acaba hangi taraf vatan için daha hayırlı diye düşünmek lazım. Baktığımızda paralel dedikleri şey sadece kendi kısmından olanlara hitap ediyor. yiyosa onlara tez düşün. bi yolunu bulup önünü kesiyorlar. tayyip cephesine baktığında ise tamam onlarında var bu tutumu. ama onlar bu kadar sıkı değil. illaki hükümetler kendilerini korumak için adımlar atacaklar. bu dünyanın heryerinde var. ama önemli olan bu adımlar atılırken milletin özgürlüğünü kısmamak. ben tayyibin değişiyle yeni türkiye'de bu çizginin güzel bir şekilde oturcağını düşünüyorum. ses kayıtlar mevzusuda işte bu bence. mesela hastaneyle ilgili bir haberin başbakan erdoğanı rahatsız edip bunu medyada değiştirme önünü kesme çabası. şimdi bu adamı haksız bulmak için bu adamın türk sağlık sistemine hiç bir şey katmamış bir adam olması lazım. Akp sağlık açısından çok şey yaptı memlekette. bir hekimin veya hastanenin yanlış uygulaması yüzünden tüm hükümetin bundan mesul tutulması böyle gösterilmeside yanlış ki o mevzu bahis ses kaydında da geçiyor bu. Anlicağiniz yani şimdi genel seçimler gelse chp'ye oy verdin nolcak, mhp'ye oy vercen nolcak diye objektif bir şekilde hangi olası hükümetin türkiyeye daha faydalı olcağını düşünmek lazım. Chp zaten artık ne yazıkki bir şirket gibi olmuş ideolojiden kopmuş hiç ümid verici değil. Mhp'de zaten şansı yok. ben turizm bölgesinde yaşıyorum. bir zamanlar turizm bölgesi demek mafya bölgesi demekti. Son 10 yılda bitti bu. herkes ticaretini yapıyor. ve illaki de kendisini koruyor bu doğaldır. Diceksiniz ki mafyaları bitirdi ama kendisi en büyük mafya eşkiya oldu. işte son yaşanalarlar sonrası acaba tayyip mi en büyük mafya yoksa o pareleller mi en büyük mafyaydı diye düşünmek lazım. Umarım 2014'ten sonra türkiye bu tarz konuları tarihe gömmüş ve daha güçlü ekonomi , istikrarla büyümeye devam eder.
Türk toprakları içerisinde bebek katili pkk'nın bayraklarının açılması, yemin töreni yapmaları, alman gazetelerine öcalan serbest kalacak diye göğüslerini gere gere bağrınmaları... bunları hepsi olurken ülkücüler napıyor? ses seda var mı? hala tayyiple sidik yarıştırma kim daha uzağa işeyebilir yarışması dönüyor mitinglerde. bunları bir görelim bunlara bir ses verelim bu rahatlik ne diyelim deme gibi bir fikirleri yok hiç. gezi gezi diye herkesin beyni sulandı azizim.
Fethullah gülen'in çapulcu tabirinin kullanılmamasını söylediği açıklamadı. "Hani sizin belki de çapulcu diyeceğiniz birkaç tane. O tabiri de kullanmayın. Kim bilir sizin öyle diyeceğiniz insanlar bir gün o levsiyattan sıyrılacak, nice yerlerde ne türlü kahramanlıklara imza atacaklardır." diye devam eden açıklamasında Halid bin Velid'i örnek gösteriyor. Fikrimce yerinde ama yanlış zamanlaması olan bir açıklama.
Ethem sarısülük'ün ölmesine sebep olan polisin serbest kalmasına karşın polisi ve adaleti yerden yere vuranların durumudur. videoda da açıkça görülüyorki göstericilerden kaçan polislerden biri geri kalıyor ve hava ateş açmaya başlıyor. kaçmaya çalışırken kurşunlardan biri havaya değilde ethem sarısülük'e isabet ediyor. fikrimce serbest kararı yerindedir.
1 aylık yurtdışı ingilizce eğitimimi gördüğüm okuldur. ismi ESE international education school. Malta dil egitimi olarak oldukca ucuz ve vize olanaklari kolaydir. Tavsiye ederim.
Finlandiyalı gıda şirketinin topladığı at eti içeren gıdaları yardım amacıyla yoksullara dağıtmasıdır. ne kadar doğru ettiklerini bilemedim.iyi yapmışlar desen yanlış olur kötü yapmışlar desende.bilemedim doğrusu.
hakkında pek bir bilgi bulamadığım yazar-şair.emekli bir astsubaydır. dergilerde yayınlanan birçok öykü ve çocuk piyesi vardır.Denizin anahtarı ve göçebe sevdam şiir kitapları vardır. " Üçgüller Hep sen kokar " şiiri benim dikkatimi çekip onun hakkında biraz araştırma yapmaya itmiştir.Hoş bir şiirdir;
Havada üçgül kokusu var
Üçgüller hep sen sen kokarlar.
Kokunu duyumsarım bin bir özlemle
içimde bir hüzzam şarkı
Geçebilmek için üçgül tarlasının önünden
Yolumu değiştiririm,
Nedenini bilemezler
Yılların yorgunuydu güzel gözlerin
Uzamıştı sakalların, zayıflamıştın.
Sarıldım, öptüm ellerinden
Kaybolmuştu nasırların.
Acaba diğer babalara da
O denli kısa mıydı geceler?
Hep gün ağarmadan giderdin işe,
Gece, yarılanırdı nerdeyse
Eve döndüğünde
Sitemkârdı gözlerin,
Kırılgandı sert kabuğunun içindeki
Yumuşacık yüreğin.
Sordun;
Nerde kaldın, neden daha erken gelmedin?
Geçerli bir neden bulmaya çalıştım kendimce
Kabullenmedin.
Oysa sonun başlangıcıymış vakit,
Bilemedim
Sokuldum yanına eskiden olduğu gibi
Çocukluğumu anlat bana dedim,
Gülümsedin.
Askerden o gün dönmüştüm,
Bir şubat ayazıydı gelişin.
Kızımız oldu diye çok sevinmiştim.
Gurbet kuşu olacakmışsın
Nerden bileydim?
Okuman uğrunaydı sadece
Katlandığım hasretin,
Gözlerinden gönlüme akıverdi sıcacık sevgin
Sonra;
Bir at bile kırk yıl koşarmış derler,
Ben koşmaya başlayalı elli yılı da geçti,
Artık nasıl eskimeyeyim, dedin
Kabullenmiştin
Oy kadersizim, oy çilelim, oy gülmezim,
Bizler içindi tüm çektiklerin bilmez miyim?
Dertlerini içine gömdün de belli etmedin.
Yaklaşık kırk gece nefesini dinledim.
Her yeni güne yeni bir umutla girdim.
Bir şubat ayazıydı vakitlerden yine,
Umudun bittiği yerde
Seni zor ecele teslim ettim.
Güneş kaç kez battı tepelerin ardında?
Ve kaç turna katarı geçti o günden beri?
Bilemem, hiç saymadım ki
Artık anlamı yok köye gelmelerin
Ve seni ne kadar sevdiğimi söylemenin
Yok artık gelişimize sevinmeler, tatlı telaşlar
Viran kaldı ardından evler, bahçeler, bağlar
Ceketinin cebinde bir tutam kurumuş üçgül
Yokluğuna ağlar.
Havada yine üçgül kokusu var.
Neden bu kadar acımasız üçgüller?
Ve neden hep sen sen kokarlar?
Ne zaman gönlüme düşsen canım babam,
Yüreğimin bir köşesinde
Gizli bir yara kanar kanar,
Küçük bir kız çocuğu
Sessizce sensizliğine ağlar
Yazarların* evde yalnızken sözlüğe girmek dışında yapabileceği şeylerdir. Örneğin ben" kitap okurum" gibi klişe bir eylem yerine mesela karakalem çalışmaları yaparım.
titanik gemisinin batmasına neden olan, okyanusta sıcak hava ve soğuk havanın ufuk çizgisi üzerinde buluşması ile ufuk hizasına bakan bir kişinin olmayan nesneler veya olan nesneyi çok farklı görmesi durumudur. mesela ufak bir balıkçı teknesi bir tanker gibi görünebilir. Titanik gemisinin gözcüleri gece saatlerinde deniz serabını oluşturabilecek hava koşullarına denk gelmiş ve gecenin yıldızlı olmasıyla beraber koca buzdağı görünmez olmuştur. gözcüler ancak geminin ışıkları buzdağına yansıyınca buzdağını fark edebilmişlerdir. bu da geminin kurtulması için çok geç olmuştur.
Türklerdir. Dünya'ya örnek olmuştur. Özellikle arap ülkeleri bu projeyi kendi ülkeleri için ilgilenmektedir. Her nekadar örnek proje olsa da memleketimiz için yeterliliği tartışılır.
kaza yapan yaralı gençlerin sağlık ekiplerine diklenmesi sonucu orada bulunan 'topluluğun yaralıları döverek ambulansa bindiren kişilerdir. Gençlerin madde bağımlısı olduğu da düşünülürse çokta iyi olmuştur.