TFF’nin Euro 2016 da milli şarkımız için teklif götürdüğü sanatçılardan bedelsiz şarkı hazırlamayı kabul etmiş adam gibi adam tek sanatçımız. bak burası çok enteresan tarkan cevap dahi cevap vermemiş, mustafa sandal başka sanatçılarla yarışamam diyerek reddetmiştir.
ha aynen bi de 6. entry de ki gibi görüşlerde var. efendim bir kere bu kareler çözüm süreci kareleridir. Akp'nin 30 yıllık silahlı mücadele sonrası aklına gelen "aga bi de biz bunlarla konuşarak diploması kurarak çözüm üretelim" demesinin sonucu oluşmuş süreçtir. gerçekten de bölge halkı için çok iyi sonuçlar vermiştir. mardin ve diyarbakır tarihinde görmediği kadar turist ağırlamıştır. bu sadece bir örnek. ancak oy için suruçta ki patlamayı devlet üstüne yıkmak ardından da pkk nın çözüm sürecini bitirmesi akp'ninde sonunda bunlarla diplaması olmiyacağını anlamasıdır. peki diyelim ki akp bir hata yaptı silahla olmayanı konuşarak yapmaya çalıştı, gördü ki olmuyor. peki chp'nin şuan yaptığı nedir?
Evet chp'nin özellikle son dönemlerde çok dikkat çeken, iki parti milletvekillerinin sürekli aynı kare içinde görülmesi sonucu oluşmuş kanıdır. Cizre de askerimizin operasyonları sonrası chp ve hdp heyetlerinin beraber ilçeyi gezmesi, ardından diyarbakır'ın Sur ilçesinde ki sokağa çıkma yasağı sırasında yapılan operasyonların ardından gene aynı tablo ile chpli ve hdpli heyetlerin beraber hareket etmesi, memleket tarihindeki en büyük katliam olan ankara garı patlamasında hdp kortejinin yanında chp gençlik kolları mensublarının bulunması bu kanıyı haklı çıkarmaktır. Ayrıca o vahim ankara olayında dikkat çekilmesi gereken durum şudur ki istanbul adliyesisinde 2 teroristin savcı selim kiraz ın odasına girip onu katletmesi öncesi yayınlanan fotoğraflarda ki bayrak ile ankara garında ki mitingte bulunan bayrakların aynı olması, barıştan söz edenlerin kan döküp ardından barış için fırsat veren yüce türk milletine ve devletine katil ve suçlu demeleri ne kadar da trajiktir. diğer bir trajik olay ise türkiyenin en güçlü bazı medya kuruluşlarının adeta bu örgütleri aklamaya çalışırcasına gayret göstermeleri değil midir.
tamam iktidar partisini sevmiyor olabilirsin, ama memleketinide mi sevmiyorsun kardeşim. sen atatürk'ün partisinin mensubusun ona gönül vermişsin ne işin var terörist ve destekçileriyle aynı karede. Gerçi seçim dönemi duymadığım şey değildir. ak parti gitsin diye hdp ye oy veririm diyen chpliler duymuştum. ozamanlar küçük beyinli birinin görüşü demiştim. şimdi bakıyorum da chp geneliyle bu görüşü gerçekten benimsemiş.
Güniçi okuduğum bir habere göre Eylül 2012'de pkk sivil bir otobüs içinde ki çarşı izni almış askerimize yönelik roketatarlı saldırı düzenlemiş ve bu saldırı sonucu 10 askerimiz şehit düşmüştü. Ruhları şâd olsun. Gel zaman git zaman şehit ailelerininden biri devlete tazminat davası açmış. Kiminiz evladını kaybetmiş açmak hakkıdır diyebilir kiminiz evladını kaybetmiş bunlar para pul devlete yük olmak peşinde diyebilir. Konumuz ailenin düşüncesinden ziyade mahkemede sunulan bilirkişi raporu. Bu rapora göre oğulları şehid olan ailenin 100 bin lira tazminat ödemesi gerektiği belirtilmiş. devletin kurumlarının vaktini yersiz yere harcadığı için. çünkü zaten şehidin ailesine maaş bağlanmış. kısaca bilirkişi raporu demiş ki bence devleti sikmeye çalışıyosunuz 100bin lira tazminat ödeyin. allahtan askeri mahkeme bilirkişi raporunu yırtıp attı ama maaş konusunda raporu doğru buldu. maaş varken tazminatın yeri yok dedi. konumuza dönelim. yahu kim bu bilirkişiler nereden neye dayanarak bulunur. her gün aptal aptal bilirkişi raporları duyuyorum. bu bilirkişi olayının belli bir kriter ve nitelikler içine alınması gerekmektedir kanımca.
O zamanlar Antalya'nın küçük bir ilçesinde yaşıyordum. E ilçe ufak olunca insanın ufku da ufak oluyor. neyse gün geldi ehliyeti daha yeni almışım. gözüm artık ufkumu genişletmekte. ilk olarak antalya merkezden başlamak lazım. facebook'tan akdeniz üniversitesinden bir kız buldum, muhabbet sohbet sonunda üniversite de buluşmaya oradan da başka bir yere gitmeye karar verdik. Sabahın köründe yola çıktım öğlen üniversiteye girdim ve yakut çarşısında buluştuk. oturduk muhabbet ettik. dedim ki buradan nereye gidelim dedim. "hmmmmm, uzaklara gidebiliriz " dedi. Antalya'yı bilen bilir antalya lara'da "uzaklar" diye bir bar vardır. ben ozamanlar nereden bileyim. tamam sana süpriz olsun dedim akşam üzeri kızı arabaya bindirdim benim ufak ilçeye götürdüm. olayın çok büyük yanlış anlaşılma olduğunu anca kızın şu cümleyi kurmasından anlayabildim; "ya buraya kadar geldikte dönüşte uzaklara gitmek için geç olmicak mı ?". ben de "kızım daha ne kadar uzağa gidelim" diye dememle benim cahilliğim ve mallığım ifşa olmuşken güzel bir anı da yaşamış olduk.
Gün içi Şırnak'ta 15 işçi kaçırmışlardır. Ulan hani özgürlük demokrası diyen partinin güvencesiydiniz. O işçiler muhtemelen kürttür. Yahu sözde temsilcisi olduğunuz vatandaşı kaçırıyorsunuz. (bkz: çelişki)
Seçim boyunca demoktratik barış ve bütünleşmiş türkiye diye cirit atan. Sözde kürt vatandaşlarımızın temsilcisi olan. Herkese barış demokrasi veren partinin. Son zamanlarda pkk nın yaptığı işçi polis kaçırmalarına. Karakol baskınlarına. Verilen şehitlere ses çıkarmaması durumudur. Özellikle işid tehlikesine karşı bütün olmamız gerektiği zamanlarda hdpnin dağdaki sözde kan kardeşlerinin vatana millete düşene bir tekme daha misali bir darbe daha vurmasına hdp nin sessiz kalmasıdır.
Bir zamanlar fotoğrafımı beğenirmisin yada yorum yaparmısın diyenler vardı. Artık nickaltıma yazarmısın diyen yazarlar var. Bu vukuyu işleyen yazardır.
bizler tarafından kabulle karşılanan ancak yunan yayınlarından anladığım kadarıyla pek hoş karşılanmayan (nedense hakarete uğramış gibi davranıyorlar) abd'li bir ekonomi profesörünün yorum ve analizi.
aşkım milli atlettim çok koşmaktan oldu.basınca dayanamamış yırtılmış. evet bunu duydum. yalan söylemesindense doğruyu tercih ederim. bir kız geçmişte bir şeyler yaptı diye darağacına götürecek halimiz yok.
Borcumu ne inkar ederim ne de öderim tavrı içinde olan insanların ülkesi. Adamlar tüm Avrupa'ya borçlandı. Ödeyemiyorlar. Ne kemer sıkma politikası istiyorlar ne de ödemeleri dağıtacak yeni bir plan.
"böyle ayrım mı olur lan" dedirtecek sualdir. biri inanç biri etnik köken oğlum. Bu zihniyette bir dostum vardı. Kendisinden aynen şu cümleyi aktarıyorum size ; " yaa ben tabi ki müslümanım, bir müslümana da hristiyana baktığım gibi bakmam tabi, daha yakın olurum. ama şu da bir gerçek! bir türk bin müslümandan çok daha üstündür". işte böyle bir zihniyet.Yorumu kendiniz yapın.
Türkiye'nin Doğu Türkistan sorunu konusunda sessiz kalmaması ve tarihimize bir kara leke daha sürmemesi gerekir. Ne yazık ki bu tarz hataları memleketimiz birçok kez tekrarlamış bazen sessiz kalmış bazende doğrudan vesile olmuştur. Aynı ismet inönü Döneminde 417 Azeri Türk'ünün, 417 Türkiye'ye sığınmış olan insanın o dönemde Ruslar tarafından işgal altında olan azerbaycan sınırına Ruslara kendi ellerimizle ölüme götürmemiz gibi. Bu 417 Azeri Türk'ün, Türkiye'nin sessiz kalışına nispet yapılır gibi Türk askerinin gözü önünde infaz edilmesi gibi. Biz eğer Doğu Türkistan'a gene bir Türk sorununa sessiz kalırsak tarihimize yeni bir ayıp eklemiş olacağız.
O şaşkın ve masum kız bakalım dizinin gelecek bölümlerinde nekadar öyle kalacaktır.genelde bu tarz dizilerde o kız ileriki bölümlerde saçma salak tripler ile yakışıklı erkeği süründüren taraf olur.