Yılda 2 maaş emekli maaşlarına ikramiye veremeyen türkiye'dir. Ülke batarmış. Madem güçlü Türkiye Dünya'da söz sahibi falan filan. Öyle birşey yok. Kızdığım nokta ise Türkiye'nin bu kadar güçlü olduğunun aşırı abartılması ve siyaset malzemesi olarak kullanılması, onu geçtim insanların inanması. Çok çalışmamız lazım güçlenmek için binayla belediyecilikle güçlenilmiyor. Çok çalışmak için ise ülkede ortam yok. Sürekli değişen eğitim sistemi, çalışma şartları.... Bu ülke bu kafalarla adam olmaz.
Tayyip ne derse aynısını yapan başbakandır. Bir tür stratejik derinlik olsa gerek. Zaten akademisyen adamdan başbakan olmaz. Akademisyen demek teoride iyi, pratikte kötü olandır. Türkiye şuanda teoride yönetilmektedir bu başbakanla.
Ayrıca bu başbakanlık döneminde tıpış tıpış suriye topraklarından kaçtık. Artık heryerde alalen terörist kıyafetleriyle insanlar miting yapıp öcalan öcalan diye bağırabiliyor. Ülkenin yarısı vatan haini sanırım.
ODTÜ rektörü eğitimde neden geri kaldığımızın ve temel olarak nelerin eksik olduğunu açıklamış. dünyada ilk 100de olan bir üniversite de bile durum buysa varın siz düşünün diğer üniversitelerin halini. türkiye burası herşey oluyor malesef texas gibi. araştırma görevlilerine duyulan ihtiyacı ve çok başarılı doktorasını yapmış hocaların açık olduğu halde okula atanmadığını ben kendi üniversitemden biliyorum. Balıkesir Üniversitesi'nden.
ve son olarak insanların orta gelir tuzağını aşmak istiyorsa türkiye'nin böyle sorunlarla başa çıkması gerekir diyor.. Sizce türkiye'de şuan için ve yıllardır böyle bir şey mümkün oldu mu ? bu konular konuşuldu mu ? Ne kadar yol alındı ? dikkatimizi bilime tutabildik mi ?
bugün 10 kasım, hala milli değerlerimizi içine sindiremeyen insanlar ülkemizin yönetiminde. cumhuriyet'in ilk kurulduğu, ülkenin her yönden harap olmuş haliyle bilimde sanayide gelişmede verdiği performansı bugün bilmem kaçıncı ekonomiyiz dediğimiz ama cebimize işlemeyen patronlara ve baştakilere yarayan, sadece bina, yol yapan ekonomimizle arasında ki performans arasında ne kadar fark var ? balık tutmayı öğretmek yerine, insanların ağzına bir tutam bal çalınarak dümenler döndürülüyor, zengin olunuyor ve halkımız buna inanıyor en acısı.
devir daha çok çalışma vaktiyken oyanalıyor ve oyalanmak zorunda bırakılıyor türk genci ve fırsat tanınmıyor. ve son olarak atatürk'ün bir sözünü paylaşmak istiyorum.
"Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını itiyat haline getiren milletler; önce haysiyetlerini, sonra istikballerini daha sonra da hürriyetlerini kaybetmeye mahkumdurlar."
Geçen batuhan'ı gördüm, oğlum benim kadar göbeğin var dedim. (Sergen Yalçın)
Hakem formamı çıkarttığım için değil, vücudumu kıskandığı için bana sarı kart gösterdi (Mario Balotelli)
Soyadımı doğru yazabilmek için yıllarca uğraştım. Ne anlama geldiğini de hala bilmiyorum. (Atıf Şeşu)
Oğlumla evimin bahçesinde futbol oynarken ikimizde en sevdiğimiz futbolcular olurduk. Oğlum ben olurdu, bense Ronaldo (Zinedine Zidane)
Muhabir: En beğendiğin rollerin hangisi ? Şota Arveladze: oğlum ve kızım.
Muhabir: Atatürk, ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim demiş sen ne diyorsun ? Sergen Yalçın: Valla güzel demişte ben çevik değilim ki.
Sparta Prag'ı Sparta'da yenicez. (Ümit Özat)
Milli takımın başına illa yabancı hoca gelecekse, benim alman pasaportum da var. (Yılmaz Vural)
7 Miss world ile yattığım söyleniyor ama bu rakam yanlış doğru rakam 4. 3'ünü reddettim. (George Best)
Yediğimiz golü önceden çalışmıştık. (Erdoğan Arıca)
Tip olarak bir beklentim olmadığı için sürekli saçımı değiştirip duruyorum (Arda Turan)
Basın sigara ve alkolün performansımı düşürdüğümü söylüyor. Attığım her golden sonra onları şerefine içiyorum (Mario Balotelli)
Tribünler bana küfür ettiğinde içimden bende sana diyordum. (Hakem Cem Papila)
Messi'nin belki 4 altın top ödülü olabilir. Ama benim otomattan çikolata almak için altıma kutu koymama gerek yok. (Zlatan ibrahimovic)
Olcay'ı messi'ye neden tercih ederim ? Çünkü her şeyden önce kayserili. Messi'nin nereli olduğunu bilmiyoruz. (Samet Aybaba)
Maçın kırılma anı 45. dakikada ofsayttan yediğimiz 5. gol oldu. (Hollanda'ya 10-0 yenilen San Marino eski teknik direktörü Giampaolo Mazza)
Muhabir: Sergen Uruguay'la olan maçınız hakkında ne düşünüyorsun ? Sergen Yalçın: Uruguay kim ya Avrupa'da ne başarısı var ?
1969'da içki ve kadınları bıraktım. Hayatımda geçirdiğim en berbat 20 dakikaydı. (George Best)
Barcelona ile aynı mantaliteye sahibiz, aynı oyunu oynuyoruz. Tek farkımız onlar şampiyonluğa oynuyor, biz küme düşmemeye. (Yılmaz Vural)
Türkiye tercihi benim için bir seçim değildi. Eve girip kapıyı kapattığım zaman ben Türk'üm. (Nuri Şahin)
Ben ve ailem %100 Brezilya'lı olarak doğduk. Ama %50 Brezilya'lı %50 Türk olarak vefat edeceğiz. (Alex De Souza)
Messi biraz daha çabalarsa su üzerinde yürüyebilir. (Jose Mourinho)
Öldüğüm zaman beni inönü stadına gömün. (Pascal Nouma)
Geçenlerde iktidar partisinin bir belediye başkanı gece yarısı makam arabasıyla arka camında parti amblemi ve başbakan fotoğrafıyla, çöp toplayan kamyonu durdurdu ve 4-5 kişiye kişi başı 100 veya 200 lira arası para vererek oy istedi. Duymasam, görmesem inanmazdım diyemicem çünkü bu zaten bilinen bir şeydi ve bunu hemen hemen her yerde seçim zamanı bir şekilde yapıyorlar. insanları seçme konusunda kendi iradesine bile bırakmayan bir partiden demokrasi ve daha nice şeyler beklemek ne kadar doğru ve bu kadar para nereden bulunuyor ? Hala bu yaşadığımız şeyleri savunanları aklım almıyor. gelişmek demek yol, köprü, tren yolu, bina yapmak ve çevreyi güzelleştirmek demek değil malesef. insan olarak toplum olarak daha çok bilgilenmeli ve daha çok gelişmeliyiz ve bu konuda bazı şeyler için geç kalınmış olabilir ne yazık ki.
Galaxy s5 ile gelen özelliktir. yan etkileri olabilir. örneğin;
insanlar artık her gittikleri yerin bildirimini yaptıktan sonra artık her gittikleri yerin hava basıncı bildirimini de yapmaya başlayacaklar korkarım ki.
son mitingden de anlaşılacağı üzere ve bilindiği üzere anlaşılması istenmeyen fotomontajları yapmak daha zordur. gerekli mekanı istediğiniz efektleri ve perspektifleri tam yakalayamayabilirsiniz. meydanlar böyle oynamalar yapmak çok daha kolay hele ki milyonlarca kişi katıldı diyip gövde gösterisi yapacak birisi için çok önemlidir büyük bir meydan. ve imdadımıza istanbulda yenikapı meydanı yetişiyor. evet bu alanda herşey daha kolay.
malum bu haftaiçinin son günü hashtag ve retweet gibi ciddi sakatlıkları bulunan twitter haftayı yenilgiyle tamamladı. diğer yandan geçen haftalardan sakatlığı süren facebook'ta ise montaj'ın akıbetinin ne olup olmayacağı tartışılırken diğer yandan yeni transferlerle gündemde olan dns ligde kalma mücadelesine devam ediyor. internet süper ligde küme düşmesi kesinleşen twitter teknik direktörü melih gökçek'in yardımcısı egemen bağış olay yaratacak sözlerde bulundu. twitterın küme düşmesinden sonra yaptığı basın açıklamasında;
google'dan aradığım ayetlerle bu cuma ve her cuma bundan böyle facebooktayım sözleri büyük hayal kırıklığına yol açtı.camia bu sözlerle çalkalanırken sözü daha fazla uzatmadan önümüzdeki haftaların kapatma oranlarını veriyorum.
hani diyorlar ya şu kadar sene önce bu yoktu şu yoktu vs. o zamanlar kısa sürede hızla büyüyen yeni teknolojiler ve bu teknolojilere ayak uydurma süreçleri için belirli bir zaman geçmesi gerektiği için de yoktu bazı şeyler bu ülkede. insanlar günümüzde çok fazla şekil peşinde ve sadece dikilen binalara, ceplerine girmeyen hayali paralara birkaç yılda bilmem ne kadar pahalılaşan yakıt fiyatları elektrik ve doğalgazlara rağmen hala tek haneli olduğu söylenen enflasyon oranlarına ve caddelerin süsüne yolların ihtişamlarına bakıyorlar sadece.
son zamanlarda diyorlar ya istanbul eskiden susuzluk çekti vs. diye. istanbula son 12 yılda hiç bir baraj yapılmamıştır sadece 2 tane akarsudan tüp geçitle istanbula su getirilmiştir. yağmur yağmazsa tabiki de susuz kalınır o zamanlarda yağmur yağmamış ve susuz kalınmıştır demek olur bu. çünkü istanbulda yapılan barajların hemen hepsi 1970-80-90 lı yıllarda yapılmıştır.
benim anlamadığım noktalardan biriside acaba amerikada seçimler olurken orda da siyasiler birbirlerine sizin zamanınızda şu yoktu bu yoktu biz şöyle yaptık derken şöyle bir örnek verebiliyor mı ?
sizin zamanınızda uzaydaki uydu sayımız belli bizim zamanımızdaki uydu sayısı belli. sizin zamanınızda uzay turizmi bile gündemde yoktu bugün biz aya bile çıkabiliyoruz rahatça. gibi biribirlerinin teknolojileriyle alakasız zamanları kıyaslayıp çamur atmak var mı ? böyle birşey yok. eski zamanların teknolojileriyle şimdiki teknolojiyi ve dünyadaki gelişmeleri kıyaslayıp eskiye laf atamazsınız. çünkü bu elmayla armutu kıyaslamak gibi birşeydir. bizim halkımız neden bunları anlamıyor düşünmeden edemiyorum.
başta çok güldüm ama sonra harbiden lan dedim. ayrıca çok doğru bir noktaya değinmiştir. bir o kadar gülünç ve bir o kadar da acı. internet insanları ne hale getiriyor.
amaçları arasında bizim dünyada başa çıkamadığımız insanları ne yapsak diye düşündükten sonra en iyi fikrin mars one adında bir şirket kurup sonrada bunları yavaş yavaş uzaya postallayıp geride gelemiceksiniz diyip uzaya yollamaktır. teknolojinin bu kadar geliştiği bir dünyada alt tarafı 55 milyon km olan marsa gidicekler elbet onları geride getiricek teknolojiyi de yapabilirler isteseler ama yutturuyorlar işte amaçları farklı.
bizim kezbanlarda gidiyor yavaş yavaş valla iyi oldu hadi yarasın gidin gidin. biz dünyada nasıl başa çıksak diye düşünürken elin kafası çalışıyor yahu.
bir yandan yolsuzluklardan haberi olduğu halde dershaneler kaldırılacak diye akp yi bir anda satan devlet içinde teşkilatlanmış herşeyi bilen fakat şimdiye kadar çıkarlarına dokunmadığı için ses etmeyen fakat müslümanım diyen bir cemaat ve lideri, bir yandan liderimizi yedirmeyiz diye yolsuzluklar ortaya çıktığı halde buna inanmak istemeyen ve istemek istemeyen bir kitle. bir yandan sırf oy toplamak için kömür ve makarna dağıtan onu bile zenginlere de dağıtabilen yolsuzluklar içinde fakat ben müslümanım diyebilen bir hükümet, bir yandan kocası yolsuzluktan içeri alındığı halde ağlayan ünlüler ve bunları sırf orada üç beş kuruş para kazanmak amaçlı oturan ve her şeye alkış tutan en kötüsü de orayı terketmesi gerekirken yolsuzluğa bile para uğrunda alkış yapabilen insanlar, bir yandan daha çok kısa bir süre önce birbirini savunan ve çok sıkı şekilde bağlı olan hükümetin yolsuzlukları çıktıktan sonra birbirlerini ispiyonlamaya başlamaları, bir yandan çoğu kişinin kötünün iyisi diyip oy verdiği bir partinin özellikle müslümanım ben diyen ve müslümanlığın anlamını kavrayamamış insanlar.. ve belkide binlerce insanın müslümanlıktan soğumasına sebep olabilecek bir çok davranışı olan bir parti. bir yandan da herşeyi özelleştirilmiş ve bir akşam röportajında eski bir maliye bir bakanının pijamasıyla kapıya çıkıp yine olsa yine satarım dediği binbir zorluklarla kurulmuş bir ülke, bir yandan binlerce çocuk katilinin bekçiliğini yapan ve şu dünyada kendini hayatta tutabilecek bir bilgi bile bilmeyen okuldan mezun olsak bile o maaşlara birçoğumuzun çalışamayacağı kadar para alan birtakım insanların sözde milletvekillerinin sırf amaçları ülkeyi bölmekte olsa orada tutulmaları ve onlarla görüşmeler yapılmaları ciddiye alınmaları, bir yandan da bu ülkenin tarihini unutturmaya çalışmaları ve halkınında kendi tarihini okumadığı bir ülke, ve bir yandan da kendi içerisinide bir türlü uzlaşı sağlayamayan sürekli bir şekilde karıştırılan fakat ortadoğuda en modern ve gerçek müslümanlık yaşayabilecek tek ülke ve gerçek anlamda çok güçlü bir potansiyeli bir ülke ve şimdiye dek olanlar ve devam edenler ve gerçek anlamda çok daha fazlası...
görecelidir. parayı aptalca şeylere harcayan insan parayı yararsız kullandığı için bozmuş olur. aynı zamanda aptalca şeyler yaptığı içinde kendisini bozmuş olur.