"Dünyada Yılın En iyi Kabare Sihirbazı" seçilerek Merlin Ödülü'ne değer bulunan Kubilay QB Tunçer'in yazıp yönettiği ve dünya tiyatrolarının repertuarlarına da girerek Londra, Edinburg ve Türkiye'de 150 bin seyirciye ulaşan oyun...
Kubilay Tunçer ve Begüm Kütük Yaşaroğlu*nun rol aldığı, müzikleri Mercan Dede tarafından yapılan oyunda; sihirli bir aşk hikayesi ele alınmakta...
Hayatın aslında mucizelerin en büyüğü olduğunu ama bu büyük mucizenin nasıl olağanlaştığını, neşe ve hüzünle birleştirerek gösteren oyun; izleyenlere bazen keyifli bazen de duygusal anlar yaşatıyor...
itü Türk Mûsıkîsi Devlet Konservatuarı mezunu, Oya işboğa, Şimdi Hatırda mıdır? adlı albümünde yorumladığı eserlerle dikkat çekmiştir. Konservatuardan hocası Nevzat Sumer'in şarkılar üzerindeki karakter, renk, üslup, söz, müzik ve bunların birbiriyle ilişkilerindeki titiz çalışmasına buğulu ve duygulu sesiyle hayat veren işboğa; kendi anlatımını şarkılara yansıtmıştır.
Albümde, Hacı Arif Bey ve romantik Türk Müziği ekolünün son büyük bestecileri ile, 20. yüzyılın önemli bestecilerinin eserleri arasından seçilen şarkıların yanı sıra "Yürük Semai" ve "Divan" formlarında sözlü besteleri ile aynı dönemlere ait "Saz Eserleri" de yer almaktadır.
Genç sanatçı Oya işboğa, yönetmenliğini Osman Sınav'ın yaptığı Kapıları Açmak dizisinde seslendirdiği gazellerle de seyircilerin takdirini kazanmıştır.
içişleri bakanlığı ve tbbm başkan vekilliği de yapmıştır.
aslen orhanelili olan gazioğlu'nun, miletvekilli ve bakanlığı döneminde memleketine ve şehrine tek bir çivi çakmadığı gözönüne alınırsa; -seçildiği takdirde- bursa için neler yapacağı da daha net anlaşılacaktır!
istanbul-adalar belediye başkanı; chp den seçilmiştir...
Osmaniye-Düziçi 1950 doğumludur. Halen Yeditepe Üniversitesi sosyal bilimler enstitüsünde öğretim görevlisi olarak görev yapan farsakoğlu, 1996-2001 yılları arasında Adalar kaymakamlığı yapmıştır. ayrıca Elazığ, Muğla ve Yalova'da vali yardımcılığı görevlerinde de bulunmuştur..
Bugün kulislere düşen haberlere göre, sayın Rahşan Ecevit, il başkanları ile yaptığı görüşmede Prof. Dr. Alemdar Yalçın'ın, ismini işaret etmiş yada bir itirazının olmadığını söylemiş. Haberi öğrendiğimizde, internette araştırarak, Alemdar Yalçın'ın kim olduğunu anlamaya ve yorumlamaya çalıştık. Elde ettiğimiz ilk bilgiler öncelikle bizi sevindirdi ve rahatlattı. Fakat okuduğum bir haber, her şeyi bitirdi. Tuncay Özkan'ın hapishanede genel başkan seçildiği kurultay için yazdığı mektubun, kurultayda bizzat Alemdar Yalçın tarafından okunduğunu öğrenmem ile kendisi hakkındaki görüşlerim netleşti.
Doğrusu bir başka bilgi edinme gereği bile duymadan, bu ismi hemen kafamdan sildim. Tuncay Özkan gibi bir adamın mektubunu eline alıp, bunu okumayı içine sindirebilen, onun gibi birisinin peşine düşmüş birisinin, hiçbir özelliğini partim için yararlı bulmam. Kendisini tanımadığım için özür dileyerek yazıyorum. Tuncay Özkan ismi ile kirlenmiş bir isim, DSP'ye genel başkan olmamalıdır.
ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan mehmet haberal*ı "ameliyat yaparak hastaları iyileştirmesi, eğitim vererek öğrencileri iyi etmesi engellenmektedir" diye savunan zat...
bu duran varlığın mükemmel savunmasıyla ortaya şu sonuçlar çıkmaktadır:
1- hiçbir doktor suç işlemez; çünkü onlar hastaları iyi ederler!
2- hiçbir eğitimci suç işlemez; çünkü onlar da öğrenciler yetiştirip geleceği iyi ederler!
3- suç işleseler de fasülyeden sayılır; koskoca rektör caaanımm...
gözaltı-sorgulama süreci de neymiş; özyürek hepsinin kararını verdi bile!
edit: mehmet haberal ile ayrıntılı bilgi için; rahmetli bülent ecevit'in tedavi(!) dönemini incelemeniz önerilir.
tarihe, "gece 3te yapılan ilk miting" olarak geçecek olandır...
recep tayyip erdogan in simon peres e verdigi ayar sonrasında yurda dönüşünde; kendisini karşılaşmak için havaalanına* gelen kalabalık bir grup, mitingin dinleyicileri ve izleyicileri olmak üzere sabırsızlanmaktadır.
site içinde bulunan "hizmetlerimiz" sayfasında devlet tarafından gölbaşı'nda yaptırılan 22 okulu kendisi yaptırmış gibi seçim çalışmalarında kullanması da, şahsı hakkında fikir vericidir.
hergün bir yenisi eklenen ve türbanlı kızların resmen aşağılanmasına çanak tutan başlıkları(!) istemeyen bünyelerin haykırışıdır...
ne gariptir ki; "... yapan/eden türbansız kız" başlığı bulunmaz sözlükte, türbansızsa herşey mubahtır zaten; bunu ben demiyorum(ki hiç bir zamanda böyle bir düşünce içinde olmadım, "insan"ım ben), açılan saçma başlıklarla türbanlı kızların eylemlerini rezil göstermeye çalışan fakat kafataslarının içinde bulunan et parçası sayesinde türbansız olanları da aşağıladıklarının farkına varamayan "soluk alıp vericiler" demekte ve daha demokratik- katılımcı fikirler üretilsin, yeni başlıklar ortaya çıkarılsın diyen sözlük formatı da bu tıngırtalara değer verip yayında tutmaktadır.
böylelikle, sözlüğün seviyesi yerlere serilirken kimileri de yapmış oldukları sanal masturbasyon ile rahatlamaya çalışmaktadır.
edit: aslı, " '...türbanlı kız' başlıkları istemiyoruz" şeklinde olan fakat sözlük formatı gereği "türbanlı kız başlıkları istemiyoruz" şekline dönüştürülen başlığın, amacı ile çeliştiğine dair bir izlenim edinilmemelidir.
23 Aralık 2008 sabahı, okuldaki odasında intihar eden yüce okullarının sahibi...
--spoiler--
1940 Yılında, Pınarbaşı-Kayseri'de doğdu. 1959 Yılında Bursa Işıklar Askerî Lisesi'nden mezun oldu. Askerî okullara matematik öğretmeni olmak üzere seçilerek aynı yılın Eylül ayında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü'ne askeri öğrenci olarak kaydoldu. 1963 yılında Matematik-Mekanik Bölümü'nü bitirip Öğretmen Teğmen olarak Silahlı Kuvvetler'deki görevine başladı. Askeri okullarda matematik öğretmenliği, AR-GE Daire Başkanlığı'nda Harekât Araştırma Subayı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Bilgi işlem Bölümü'nde Program Subayı olarak görev yaptı.
1971 yılında izmir-Ordu Dil Okulu'nu bitirdi. 1976 yılında Londra Üniversitesi Chelsea College'da akademik çalışmasına başladı. 1977 yılında Kuleli Askerî Lisesi'ne atandı. 1978 yılında Silahlı Kuvvetler'den Binbaşı rütbesinde iken kendi isteği ile ayrıldı.
08 Ekim 1986 yılında Gazi Üniversitesi Matematik Bölümü'nde "Yüksek Lisans" derecesi aldı.
1980 yılında Ankara Konur Sokak No:18'de Yüce Dersane'yi kurdu. 1988 Yılında Karanfil Sokak No:50'de Yüce Fen Lisesi'ni kurdu. 1996 yılında da Ankara OR-AN Şehri'nde 14 000 m2 kapalı alanı olan Yüce Koleji'ni kurarak eğitim-öğretim etkinliklerini genişletti.
Özel Yüce ilköğretim, Özel Yüce Lisesi (Kolej) ve Özel Yüce Fen Lisesi okullarında 1500 öğrenciye hizmet verilmektedir.
Ayrıca 2000 yılında Yüce Bilgi Akademisi'ni ve Yüce Bilgi Sistemleri'ni kurdu.
Yüce Okulları Yönetim Kurulu üyesi ve şirket hissedarı olan Kalınyazgan, evlidir ve yetişkin 2 kızı ile 2 oğlu bulunmaktadır. Yücel KALINYAZGAN, halen Ankara Özel Okullar Dayanışma ve Geliştirme Derneği Başkanlığını da yürütüyordu.
--spoiler--
Gazeteciliğe 1985 yılında Türk Haberler Ajansı'nda başlamış,aynı yıl Milliyet Gazetesi'ne geçmiş ve burada on yıl boyunca başta siyaset olmak üzere çaşitli alanlarda muhabirlik, parlemento büro şefliği ve haber koordinatörlüğü yapmıştır.
Milliyet'te çalışırken aynı zamanda Fransız Haber Ajansı AFP ve BBC Türkçe Servisi'nde haber ve yorumları yayınlanan belovacıklı, 1999 yılında CNNTürk'ün kuruluşunda yer alarak Haber Müdürlüğü ile Ankara Temsilciliği görevlerinde bulunmuştur. CNNTürk Televizyonunda, Murat yetkin ile Cafe Siyaset Programını sunmuştur.
Halen Posta Gazetesi Ankara Temsilciliği görevini yürütmekte olup Turkish Daily News ve Referans Gazetelerinde de köşe yazıları yazmaktadır.
intiharından önce üzerinde "Savcıya verilecek" yazan bir not bırakan Özden, haksız yere suçlandığını, basının üzerine çok geldiğini savunmuştur. Özden notunda, "Bugüne kadar işlerim ters gitti. Niyetim; kimseyi aldatmak ve kandırmak değildi. Bu nedenlerle ailemle aram bozuldu. Ölümümden kimse sorumlu değildir." ifadelerine yer vermiştir..