bazen canını çok sıkar. hiç bişey istediğin gibi olmaz. sevinirsin, gülersin, ağlarsın, coşarsın, birde bunların hiç birini yapmazsın ki o hal en kötü olanıdır. boşluktasındır. siktir edersin çoğu şeyi. bir şey yapmak istersin ancak hayal kırıklığına uğrarsın. hayal kırıklıkların artar artar artar. kendin olmak en iyisi dersin sonra. boşluğa düşersin. sürüklenirsin, tükenme derecesine gelirsin. hele bi aşık olmamışsan yani seni gerçekten bir sevenin yoksa o zaman hapı yutarsın. çünkü her onu arayışımda kendimi daha değerli hissederim. sadece onunla yaşamak istersin. unutmak istersin herşeyi.ancak bunlar yetmez hayat zordur ve en sonunda yine Tanrı ya çıkar her yol. O na açarsın gönlünü. ve ümitle beklemezsen daha da karanlığa mahkumsun demektir bu. içindekileri yaz rahatlarsın... bence insanları takmamak hayatın bir felsefesi olmalı çünkü çok fazla boş konuşan insan var. bu dünya burada bitmeyecek. sonsuz bir hayat var sonuçta.
yobaz düşüncesi sadece müslümanlıkla alakalı değildir. eğer bir insan geri kafalıysa ve düşünceleri sadece belli bir daire içindeyse işte bu yobazlıktır. bugün bir hristiyanda yobaz olabilir bir yahudide bir kemalistte bir koministte.
hayata çok fakir başlayan jackie babası tarafından kung fu okuluna gönderilir. bu alanda yeteneklerini görenler onu fark eder. ve şu anda çin de yaptığı bağışlarla 'büyük abi' olarak bilinir.insan geçmişte nereden geldiğini unutmadığı sürece yükselir.
dünyanın bir noktasından bakıldığında teleskobun alanına 200 milyon kadar gezegen giriyormuş.bu kadar büyük bir sanatı görüpte inkar etmek tatlıya tuzlu demek gibi birşey olsa gerek.
krallık döneminde seyyar satıcılık yasaklanmış.ve satanların cezası da sattıkları şeyi göt deliklerinden sokmakmış.bundan habersiz bir erikci sokakta muhafızlar tarafından yakalanmış ve kanunu uygulamaya başlamışlar.eriklerin bir kısmını soktuktan sonra adam gülmeye başlamış.muhafızlar sormuş hayırdır zevke mi geldin.satıcı da demiş karşıdan karpuzcu geliyor.