sertap erener'in son albümü sade deki kıpır kıpır, şıkır şıkır şarkısı
Bir bakarsa hevesi kalır
Gözleri ne kadar da güzel
Kızdırırsan eser geçer
Öfkesi ne kadar da güzel
Seferince yankılanır
Gülüşü yağmur misali
Üzülürse buğulanır
Gözleri sonbahar misali
Niganedir, şahanedir, mucizedir her hali
Öyle de güzel, böyle de güzel
Öyle de güzel, böyle de güzel
Öyle de güzel, böyle de güzel
Öyle de güzel, böyle de güzel
Dokunursa yanar tenin
Ellerin ne kadar da güzel sarkisozu.info
Yaklaşınca nefesinin ateşi ne kadar da ne güzel
Aklını alır bir başından sevebilme ihtimali
Her daim ismini anmaktan kalmadı kalbimin mecali
Niganedir, şahanedir, mucizedir her hali
Öyle de güzel, böyle de güzel
Öyle de güzel, böyle de güzel
Öyle de güzel, böyle de güzel
Öyle de güzel, böyle de güzel
Evli bir erkek, bir gün sevdiği genç güzel karısı tarafından aldatılır ve inanılmaz bir kaosun içinde bulur kendini, duygu dünyası paramparça olur. Şaşkına dönmüştür, öfkelenmiştir, ağlamıştır... Kime öfkelenir erkek, 'öteki' erkeğe mi, kendine mi, karısına mı... Kadınların acıklı aldatılma hikayelerini okuduk hep, Tutunuş'sa aldatılan bir erkeğin soluksuz iç karmaşasına, çevresinde yaşadıklarına ve ilişkilere bakışına bir ayna tutuyor. Erkekler ağlar mı, evet erkekler tek başına kaldıkları bir evin duvarına yaslanıp ağlarlar... Toplumumuzda aldatılan erkekler ne yaparlar? Erkekler ilişkilere nasıl bakarlar? Entelektüellik ve bilinçlilikle, toplumun dayattığı erkek imajı arasında sıkışan şehirli erkek aldatıldığında nasıl tavır alır? Roman kahramanımızın gözünden topluma ve erkek dünyasına farklı bir bakış Tutunuş... Yaşanmış bir erkek hikayesidir Tutunuş..
Mustafa Ceceli'nin 2009 Yepyeni Şarkısı.
Sözleri ise;
Şu hercai hayata bir kere geldik
Yedik içtik doyduk kalktık hesabı birlikte verdik
Sinsi hayat ihtirası bana hiç uğramadı
Dünya malı zenginin olsun sen benim kadanım
Seni hastalığımda sağlığımda da yanımda görmeliyim
Güneşin doğduğunu da battığını da senle izlemeliyim
Yanabilir saltanatlar olsun yeniden yaparız
Bizde bu sevda sürdükçe ölsek de yanyanayız
mutsuzlukdan söz etmek istiyorum
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor
biz giz dolu bir şey yaşadık
onlarda orada yaşadılar
bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
en başta mutsuzluk elbet
kasaba meyhanesi gibi
kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
öbürünün bir kadından aldığı verem
bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor
yazık sevgime diyor birisi
güzel gözlü bir çocuğun bile
o kadar korunmuş bir yazı yoktu
ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
gemiler gene gelip gidiyor
dağlar kararıp aydınlanacaklar
ve o kadar
tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
sonbahar geldi hüzün
ilkbahar geldi kara hüzün
ey en akıllı kişisi dünyanın
bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse
eylül toparlandı gitti işte
ekim filanda gider bu gidişle
tarihe gömülen koca koca atla.
tarihe gömülür o kadar