azgın hayvan. insan görmeden, bağlanmadan yetiştirilmiş ve ülkemize bahçelere bağlamak için yollanmış hayvan. türk kasaplarının da kaçmasına engel olamadığı hayvan.*
bel altı espirilerle seyirciyi güldürmeyi hedefleyen; oysa ki güldürmek yerine uyutan beklenenin bulunmadığı başarısız bir film, cem yılmaz filmi. devamının geleceğine dair son sahnede bize ufak bi bilgi veriyor. bu sefer beklentilerim çok düşük hadi bakalım.
an itibariyle çok güzel bir laf etmiştir,*
--spoiler--
hayatta annemizi, babamızı seçemiyorum bize tek seçme şansı verilmiş oda çocuklarımın annesi onuda seçemiyorsak ben napıyım o adamlığı.
--spoiler--
bukadar çok aşkı içiren yazılarını yazarken sevgilisinden mi yoksa aldattığı karısından mı, hangisinden esinlenerek yazdığını merak ettiğim yazar. ve bukadar iyi bir aile babasıyken, mesela oğlunun banyo saatini kaçırdığı için program teklifini rededen, ailesinden vazgeçmiş olmasını göstererek beni şaşırtan yazar.
--spoiler--
BiLiRSiNiZ, ÜNLÜ RUS FiZYOLOG PAVLOV, KÖPEKLERiNE ET VERiRKEN ZiL ÇALINCA VE BUNU ÇOK KEZ TEKRARLAYINCA, ZiL SESiNi iŞiTTiĞiNDE ET GÖRMEDEN DE HAYVANIN SALYASI AKMAYA BAŞLAR.
BU, "ŞARTLI REFLEKS"TiR.
HAYVANIN "TABiATINDA OLMAYAN" BIR UYARAN (ZiL SESi), ONU "TABiATINDA OLAN" ETi GÖRMÜŞ GiBi HEYECANLANDIRMAKTAD IR.
EĞER SÜREKLi OLARAK ZiL ÇALAR AMA HiÇ ET GÖSTERMEZSENiZ, BiR SÜRE SONRA ŞARTLI REFLEKS SÖNER.
DEVAMIN SAĞLANMASI iÇiN ARADA BiR ET GÖSTERiLEREK REFLEKS PEKiŞTiRiLMELiDiR.
HiÇBiRiMiZ DÜNYAYA TÜRK, MEKSiKALI, SÜNNi VEYA KATOLiK OLARAK GELMEYiZ.
BUNLAR BiZE ÖĞRETiLEN DEĞERLER, BiR BAŞKA DEYiŞLE, ŞARTLI REFLEKSLERDiR.
EĞER PEKiŞTiRiLMEZLERSE, ZAMANLA SÖNERLER.
BIR GÜN PAVLOV'UN ENSTiTÜSÜNÜ SU BASAR. KÖPEKLERiN BIR KISMI BOĞULUR, BIR KISMI DA GÜNLERCE KORKUYLA TiTREŞiR ÇÜNKÜ ÖLÜMDEN ZOR KURTULMUŞLARDIR.
KURTARILABiLENLER TEKRAR ENSTiTÜYE TOPLANIR.
PAVLOV ZiL ÇALAR, KÖPEKLERDE TIK YOKTUR.
ŞU MÜTHiŞ SONUCA VARIR PAVLOV:
AĞIR TRAVMALAR, ŞARTLI REFLEKSLERi ORTADAN KALDIRMAKTADIR.
HAYVAN EN DOĞAL, EN iLKEL DURUMUNA GERI DÖNMEKTEDiR.
BIR YANDAN HER GÜN GÜNEYDOĞU ŞEHiTLERi iÇiN "KANLARI YERDE KALMAYACAK" DENMESiNE RAĞMEN KANLARIN SÜREKLi "YERDE KALMASI",
BiR YANDAN "ERGENEKON" DENiLEREK BÜYÜK BiR ÇOĞUNLUĞUNUN TEK SUÇU "ATATÜRK'Ü SEVMEK" OLAN iNSANLARIN SABAHA KARŞI EVLERiNDEN ALINARAK HAPSE ATILMALARI,
BiR YANDAN ARABA YAKIP POLiSE TAŞ ATARAK GELiŞEN ETNiK KALKIŞMALAR…
HEPSiNi TOPLARSANIZ, TEMEL GÜVENLiK DUYGUSUNUN ARTIK ZATEN ORTADAN KALKTIĞINI GÖRÜRSÜNÜZ.
PAVLOV'UN KÖPEKLERiNDEKi GiBi, AĞIR TRAVMALARLA BiZiM DE ŞARTLI REFLEKSLERiMiZ (MiLLi DUYGULARIMIZ VE TEPKiLERiMiZ) KIRILIYOR.
MESELA ERMENILERLE TÜRKLER ARASINDA ULUSAL BIR DÜŞMANLIK MI VAR, ORADA PSIKIYATRIST VAMIK VOLKAN GIRER DEVREYE VE BU DÜŞMANLIĞIN KÖKENLERINI "iNCELER" (!)
BURADA IZLENEN YOL, ABD'NiN TEHDiT OLARAK GÖRDÜĞÜ ULUSLARIN ULUSAL BiLiNÇLERiNiN, TARiHLERiNiN VE BENLiKLERiNiN SORGULANMASI, "AŞINDIRILMASI"DIR.
KISACASI, MILLI DUYGUNUN YOK EDILMESIDIR ETNIK PSiKiYATRiNiN GÖREVI.
BIR ULUSUN ULUSAL BiLiNCiNi, ULUSAL DUYGUSUNU VE REFLEKSLERiNi NASIL YOK EDERSiNiZ?
BUNUN DENENMiŞ, SINANMIŞ BiR YÖNTEMi VARDIR:
"O ULUSUN TARiHSEL VARLIĞINI SORGULAMAYA AÇARSINIZ".
YANi O ULUSUN TARiHiNi YENiDEN TARTIŞIRSINIZ.
MESELA TÜRKLER KENDiLERiNi KAHRAMAN BIR ULUS OLARAK MI GÖRÜYORLAR?
ONLARA NE KADAR KORKAK BIR ULUS OLDUKLARINI GÖSTERMEK GEREKiR.
YA DA TÜRKLER ATATÜRK'Ü ÇOK MU YÜCELTiYORLAR?
ONLARA ATATÜRK'ÜN NE KADAR SIRADAN BiRiSi OLDUĞUNU GÖSTERMELiSiNiZ.
FARKINDAYSANIZ SON ON YILDIR TAM DA BÖYLESi BiR DÖNEMDEN GEÇiYORUZ.
"DEMOKRATLIK", "TARTIŞMA KÜLTÜRÜ" ADINA NEYi TARTIŞIYORUZ VE BiZDEN NEYi KABUL ETMEMiZ iSTENiYOR?
DiYORLAR Ki, "SiZ SOYKIRIMCI BIR MiLLETSiNiZ!
ERMENiLERE SOYKIRIM UYGULADINIZ ..."
BiZ DiYORUZ Ki, "HAYIR, UYGULAMADIK !"
O ZAMAN DENiYOR Ki: "TAMAM, MADEM UYGULAMADINIZ, BUNU TARTIŞALIM, ÖYLE SONUCA VARALIM".
b butterfly: patlıcanları unuttuk, olmuşlardır. biz gidene kadar çürürler mi acaba? bütün tarlayı da ekmiştim.
arkadaş: bi dakika halledicem. (diyerek kuaföre döner ve..)
arkadaş: pardon internet var mı?
kuaför: evet. noldu ?
arkadaş: bir oyun oynuyoruzda ona bakmamız lazım.
kuaför: tabiki buyrun.
bu dialoğun akabinde ben şaşırmış ama mutlu olmuş bir ifadeyle bilgisayarın başına geçer, patlıcanlarımı toplarım. sonra kuaför bukadar önemli bir oyun* hakkında bilgi alır ve en sonunda bukadar övgüye dayanamaz o da oyuna katılıp komşumuz olur. *