olay kısaca şu:
digiturk lig tv paketi alırken 2 paket hediye denmişti fakat aylar sonra öğreniyorum ki hediye dedikleri paketler ilk günden beri faturalanmış. aradım müşteri hizmetlerini, durumu aktardım. o paketler mecbur almanız gereken paketler ondan faturalanmış dedi. benim sinir hafiften gerildi tabii. neyse ses kayıtlarına falan bakarız dedi operatör, şikayet kaydı oluşturdu. asıl kayış şurada koptu; hazır aramışken taahhütümü sorayım dedim, ne kadar kalmış bi öğreneyim. ona göre kapatırmak istiyorum diyeceğim. bir öğreniyorum ki benim taahhüt 7 ay daha uzatılmış. normalde 3. ayda bitecek olan taahhüt 7 ay uzatmayla 10. aya çekilmiş. "neden böyle bir şey yaptınız, sesli onayım olmadan nasıl uzatırsınız" diyorum, kız papağan gibi "bilgilendirme mesajı yolladık, dönüş yapmalıydınız" diyor. yahu, şirketlerin gönderdiği her mesaja ben neden dönüş yapayım, diyorum; biz bilgilendirdik sizi deyip duruyor. şikayet kaydı oluşturun diyorum, oluşturamayız diyor. bana her gün farklı farklı bayilerden dıgıturk adıyla birsürü mesaj geliyor, "ligtv'ye geçin" içerikli. ben hangisini ciddiye alıp da döneyim. yolladıkları mesajı okumamışımdır bile. diyelim ki sms ile bilgilendirme yapılarak uzatılıyor, yahu be adam telefonun o an bende olup olmadığını nerden biliyorsun, o mesajı görüp görmediğimi nereden biliyorsun? nasıl benim sesli onayımı almazsın. hatta bağlarken bile doğum tarihimi istiyorsun detaylı bir şekilde. bunları soruyorum cevap aynı, "biz sms gönderdik". döneceklermiş, bakalım bi dönsünler, ne olacak. gelişme oldukça paylaşırım.
tanım: rezalet işte, ne tanımı!
youtube'da gezinirken denk geldiğim, biraz araştırdığım ve oldukça beğendiğim bir grup. türkü söylüyorlar, gerçek kardeş değillermiş sanırım. sesleri muazzam.
yarbay olan dayımın odasındayız, çay içiyoruz. içeri dayımın postası tabir edilen askeri geldi. yanı nda da süzme piç olduğu her halinden belli bir asker daha.
posta: komutanım izin verirseniz bu arkadaş bana askeri jip kullanmayı öğretecek.
dayım: oğlum, sen mi istiyorsun yoksa arkadaşın mı zorladı "gel öğreteyim" diye.
posta: bilmiyorum komutanım.
dayım: oğlum, bilmiyorum olur mu? evet ya da hayır diyeceksin.
posta: evet ya da hayır komutanım.
biz: fatal error...
proje ürünüdür. güzel olmadığı halde tv'de, gazetede, sosyal medyada "güzel oyuncu", "seksi oyuncu" "başarılı oyuncu"diye diye güzel olduğu, seksi olduğu ve en kötüsü başarılı bir oyuncu olduğu algısı oluşturulmaya çalışılan kişi. diğer proje ürünleri için;
( cumaliyi letafetin evinden çarşaflı kadın kılığında çıkarırlarken) hurşit: biri afet, biri şekerpare bunların. ziver: ortadaki? hurşit: onu çakaramadım. ziver: erkeğe benzir yürüyişi. inkilapçı sakliyir olmasın bunlar? takip edelim.... ortadakini görir misin ne biçim kıvırtir? hurşit: bu yeni bir kıç. hiçbir yerden hatırlamıyorum. ziver: ya bana da müthiş birini hatırlatıyor ama çıkaramadım
oğuzhan yerine tolgay\'ın ilk 11\'de başlayacağını düşünüyordum. orta sahamız defansif anlamda yetersiz kaldı gibi. veli yine savaşacak anlaşılan. oğuzhan da sosa da defansı pek düşünmeyen isimler. oğuzhan\'ın da form düşüklüğü malum. umarım oğuzhan bu maçla kendine gelir.