tanımadığım komşularımdan birinin kullandığıdır.
"egecik tombik tombik" her gördüğümde gülüyorum.
babamın. çünkü gerekli şeyler için arar ve en fazla 1 dakikaya kapatır.
patlıcan içeren ve bol sarımsaklı yemekler.
edit: evet sevmiyorum eksileyin
Her şeyin bir adı bir de kendisi vardır. ad, nesneyi gösteren, anlatan bir sestir, ad nesnenin, özün, bir parçası değildir ; nesneye eklenen yabancı,nesne dışı bir takıntıdır.
-montaigne
house md
friends
ve dexter'ın ilk bölümü.
'Let the cat out of the bag'
öğretmenimizin derslerde sık sık kullanırdı. anlamı ise bir sırrı açığa çıkarmak.
tersten okunuşu tahin olduğundan ilkokulda tahin diye dalga geçilen isimdir.
babamla severek izlediğimiz dizilerdendir.
şerbetli tatlıları ve bir şeyler yemem için ısrar edilmesini sevmem. her bayram bu durumu kibarca evine gittiğim teyzelere anlatmak yorucu oluyor.
evin düzenine etki edecek değişikliklerden hoşlanmayanları zorlar.
"kim olduğunu göremedin mi?"
"herhalde görebilirdim," dedi Caine. "ama nasılsa yakında öğreneceğim. beklemeye karar verdim."
"neden?" diye sordu Jasper.
Caine sırıttı. "şeytanlar bile sürprizleri sever."
olasılıksız
pek yemem fakat sarmayla iyi gider.
13 yaşında olan, wonder filmi sayesinde tanıdığım dünya tatlısı çocuk aktör
ilk izlenimde etkisi büyüktür. dış görünüş bir kişi hakkındaki ilk izlenimin oluşmasında büyük rol oynar ve ilk izlenimler genelde kolay değişmez.
bunları yapabilirdim. bu cümlenin anlamını hiçbir zaman anlayamayacağız. çünkü yaşamımızın her anında gerçekleşme olasılığı olan bazı şeyler, sonunda gerçekleşmemiştir.
-piedra ırmağının kıyısında
Bugün Avp'de sahne alan oyunun adı.
yurt dışına gitmek için biriktirdiğim paranın euro olarak değeri gittikçe azaldığından üzücü bir durum.
ailem ve dostlarımla geçirdiğim güzel zamanlar bir de alışveriş yaparken.
Montaigne/denemeler, okuduğum kadarıyla sevdim.
küçükken o inince arabanın sürücü koltuğuna işediğimde bana hiç kızmadan üstüne bir şey atıp sürmeye devam etmesi.
içinde bulunmak istediğim ilişki abim olsun isterdim.
hayır ve olmaz kelimelerini duymak, senin hakkında ne düşündüğünü çaktırmayan insanlarla aynı ortamda bulunmak.
daha fazla entry yükleniyor...