http://www.ntvmsnbc.com/news/444971.asp
aklımın almadığı, alamadığı açıklama. lan nası, lan nası lan diyor insan. ba$lığı görünce bir ürperiyorsun, "devlet üzerine dü$eni yaptı." evet sayın erdoğan, sizin ve sizin polisinizin üzerine dü$en yerdeki kadını coplamaktı, ona küçük bir iç kanama, ardından da dü$ünsel bir travma yaratmaktı.
bütün suçu sendikalara atmak ne kadar kolay değil mi sayın erdoğan? tıpkı ba$ınız sıkı$ınca enflasyon dü$tü'ye sığınmak gibi. hani ne oldu, enflasyon hedefleri tutmuyor artık? kesin i$çiler yapmı$tır zaten, onlar taksim'e çıkmaya çalı$tı, ondan böyle oldu.
en çok ho$uma giden bölüm ise $u: Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in dünkü olaylarla ilgili olarak "Mülki amirlerin izah etmesi gerekir" açıklamasına rağmen; polisin müdahalesini yerinde bulan Erdoğan, "Devletin üzerine düşeni yapmıştır" dedi.
"devletin üzerine dü$eni yapmı$tır" ibaresindeki çarpıklığa değinmeyeceğim. umrumda değil. sayın ba$bakan'a tek bir sorum olacak. sizi kafasından kanlar akan, kolu, bacağı kırılmı$ insanımızla kar$ıla$tırınca ne derdiniz?
ben sizin yerinize cevap vereyim.
(bkz: ananı da al git)
çünkü sizin olabilecek maksimum halk anlayı$ınız bu. hükümetinizi de alın gidin sayın tayyip. emekçilerin size tahammülü kalmadı.
ülkemizde bilindiğini sanmadığım kural. olsun, bilmemek değil öğrenmemek ayıp. evet sayın yazarlar, bu bir gerçek, $ey ne olursa olsun ayrı yazılır, edu kendi kalesine gol atsa da, baki mercimek ve sabri fiorentina'ya rekor transfer ücretiyle satılsa da '$ey' daima ayrı yazılır.
gerek 'bir $eyler', gerek 'her $ey', gerek 'hiçbir $ey' ve daha niceleri ayrı yazılır. '$u $eyi versene lan' derken '$ey'i nasıl ayrı yazılıyorsanız, aynen öyle, '$ey' her zaman ayrı yazılır.
aynı zamanda 'her zaman' birle$ik değildir.*
$ey'leri ayrı yazalım, yazmayanları uyaralım.
gazeteden kuponla alınan cd'lerle ingilizceyi konu$maya, kornetto'nun kornet olan bölümünü yalayarak yemeye benzer. aradaki tek fark, rammstein almancasıyla konu$ursanız biraz argo, küfür, gay, sex vs. + 18 $eyler içerir. almanca dersinde böyle konu$ursanız disipline gitmeniz muhtemeldir.
- hocam rammstein dinliyor musunuz?
+ yok evladım ben pek müzik dinlemem.
- hocam o zaman ich möchte buck dich.*
+ (okkalı tokat efekti) terbiyesiz! çık dı$arı!*
azwraith bünyesi arkada$ının buck dich diyeceğini tahmin etmi$, matrix modunda ağır çekim 'haayıııır' demeye ba$lamı$, ancak trinity ki$isini kurtaramamı$tır. rammstein diliyle anlmanca konu$ulmamalıdır, konu$ulursa da maksimum ich will denmelidir.
özgürlük sınırsızlıktır, çünkü özgür sözcüğü bunu gerektirir. toplumsal özgürlük olmaz, bireysel özgürlük olur, ve özgürlük sınırlandırılamaz.
toplumda görülen durum $u ki, özgürlük ve hak kavramları karı$ıyor, kimi zaman ben de karı$tırıyorum. ancak özgürlük toplum olarak dü$ünülemez ve özgürlüğün tanımı hiçbir zaman diğer bireylerin özgürlüklerine girmeden özgür olmak değildir. bu cümleyi kurmak zaten özgürlüğe ihanettir.
özgürlük sınırsızlık olduğundan, toplumsal ya$amda özgürlükten bahsedilemez, çünkü bireyler birbirlerini kısıtlar. sevgilinizle sadece size ait bir adada istediğiniz gibi düzü$mek de özgürlük değildir, unutmayın, hala sizin ya$amınızı etkileyen biri var.
reel olarak dü$ünürsek, özgürlük sözcüğünü toplumlarda telaffuz etmek imkansızdır. yarım özgürlük ya da çeyrek ekmek özgürlük diye bir $ey yoktur, yüksek seviyede insan hakları kullanımı daha doğru olabilir.
son olarak, özgürlük, bo$lukta yalnız bir kuğu gibi uçmaktır.*
vatanda$lık 8 kitabında öğretilen değil...
türkiye'de gözlemlediğim hevestir. arkada$ım, insanlar bir mikrofon görüyor, teknolojik bir alet ya, hemen bir hevesle açıyım bir oynayayım, üf püf yapayım moduna giriyorlar. bende giriyordum zamanında, ya$ o zamanlar 5-6. kablosuz mikrofon yok daha.
her neyse, kıssadan hisse, her gördüğün mikrofona püff, ses bir ki, ehi ehi $eklinde $eyler yapılmaz, ayıptır.
roadrunner records'dan çıkmı$, 2004 etiketli, biraz hafif biraz sert, tatlı bir annihilator albümü.
içindeki parçalar:
1. Crystal Ann
2. Alison Hell
3. W.T.Y.D.
4. Wicked Mystic
5. Word Salad
6. Phatasmagoria
7. Human Insecticide - (live)
8. Fun Palace, The
9. Road To Ruin
10. Stonewall
11. Never, Neverland
12. Imperiled Eyes
13. I Am In Command - (live)
14. Set The World On Fire
15. No Zone
16. Phoenix Rising
17. Brain Dance
gidi$ hızı, ki$inin boyu ve kilosu, göz rengi, alınacak yol ve cinsel hayatının aktifliği gibi konuların deği$kenliğinin akılda tutulmasının faydalı olacağı soru. ara$tırma ve hesaplama yapılmadan denemeye kalkmayın, zatürre'ye yol açabilir. evde takla atın daha iyi.
black stone cherry'nin enfes gaz $arkısı, aynı zamanda smackdown vs raw 2007 soundtrack'i.
Big train rolling down the line
Makes me lonely
Sometimes I wish to ride away
Sometimes I want to ride away
Yeah
Big plane flying through the clouds
Makes me worry
Sometimes I wish to fly away
Sometimes I want to fly away
But you can't judge a book
Looking at the cover
You can't love someone
While messing with another
No, you can't win a war
Fighting with your brother
You wanna have peace
Gotta love one another
Big guns lighting up the sky
Makes me worry
Sometimes I wish to run away
Sometimes I want to run away
But you can't judge a book
Looking at the cover
You can't love someone
While messing with another
No, you can't win a war
Fighting with your brother
You wanna have peace
Gotta love one another
I have seen my brothers
In ashes on the ground
And maybe in a new life
We can turn this thing around
But you can't judge a book
Looking at the cover
You can't love someone
While messing with another
No, you can't win a war
Fighting with your brother
You wanna have peace
Gotta love one another
No you can't judge a book
Gotta love one another
Can't judge a book
No you can't judge a book
eski worms havasını kaybettirmi$, ancak worms'lerin $irinlikleriyle yine oynanabilirliğe sahip oyun. oynamak için oldukça yetenek gerekiyor, çünkü worms world party den oldukça farklı. grafikler mükemmelin oldukça uzağında ve göze batan buglar var, ancak yine de worms havası tattırıyor. http://www.worms3.com adresinden hakkında daha fazla bilgiye ula$abilirsiniz.
ironik bir davranı$la rahatlama yöntemi. kim bilir, bu eylemi gerçekle$tiren ba$ka insanlar olursa bir tecavüz döngüsü gerçekle$ebilir... ve, ve, evet! tüm halkımız toplu seks, toplu tecavüz gibi kavramlarla kar$ıla$abilir.*
(bkz: tecavüz döngüsü)
kendi kendine inanmasa bile, önceden söylediği $eyden vazgeçmeyen insanın son nefeslerini verirken yaptığı çırpını$lar. bir nevi biz bu yola ölümüne girdik, gibin bir $ey. genelde zorlama olur, kalp krizi getirebilir, o nedenle aman dikkat.
bir be$ikta$lı olarak sorguladığım ihtimaldir. ben yine de umudumu kaybetmedim. malum, sivas-galatasaray maçından galatasaray puansız çıkarsa ve öteki maçlarından birinde berabere kalırsa, aynı zamanda fener de trabzon'u ağırlarken sakata gelirse ve be$ikta$ tüm maçlarını kazanırsa... bi de adana kumpir hakkari yüksekova deplasmanında gollü galibiyete giderse... i$ten bile değil lan!
kimi yazarların ba$ına gelen $eydir. ba$lık büyük bir heyecanla açılır, bakalım kimler dolduracak denir, çocuksu bir heyecan kaplar bünyeyi. ancak ba$lığa ba$ka kimse yazmaz ve atıl ba$lık durumuna gelir. sonrasında belki tesadüfen, belki kasten, tam bir yıl sonra ba$ka biri entry girer bu ba$lığa, tam bir sene sonra gelen entrydir bu, tam bir sene sonra gelen edit gibi.
(bkz: yazar yerine yazarin nickine ayar veren minnos)
bayan ki$ilerin bolca yaptığı, buna müteakip olarak erkek ki$inin de bolca malladığı olay. $öyle ki futbol denilen organizmayı fazla takip etmeyen bayanlar, futbol terimlerini de bilmiyorlar. misal, 10 kadından 4.3'ü ortasaha çizgisini, 36 kadından 21.8'i ise hakem'in ne i$e yaradığını bilmiyor.*
eh haliyle, taç çizgisi, korner yarım dairesi, kendi yarısahasının orta bölümleri gibi kavramlar art arda gelince bağyan arkada$larımızın kafası karı$ıyor. her neyse konuya dönelim:
ofsaytı en basit haliyle anlatıyoruz:
topa sahip olan oyuncunun en ilerdeki takım arkada$ı, kar$ı takımın defans oyuncusundan ilerideyse ofsayt olur. ancak topa sahip olan takımın en ilerideki oyuncusu orta saha çizgisinin gerisindeyse ofsayt olayı gerçekle$mez.
bir bayan olarak üstteki paragrafa bir bakın. hııı $imdi anladım derseniz, bütün sözlük ahalisine domalmaya hazırım. kimi bayanlar $ekil çizerek anlıyor, ama $ekil çizmenize rağmen anlamayan ki$iler de var. $ekile rağmen anlamayanları erman toroğlu ve ilker yasin ikilisine havale ediyor ve entrymizi sonlandırıyoruz.
özetle doğal kar$ıladığım; ancak hafif malladığım olaydır. $ahsen ben ojeymi$, otmu$ bokmu$... ben de bunlardan anlamıyorum. ama çok deli orta açarım.
jenson button 6. olarak, hem kendisi hem de honda takımı adına bu sezon için ilk puanları kaydetmi$tir. kubica bmw sauber'le istikrarını korumu$, ferrari double ile seneyi domine etmeye devam etmi$tir.
sıralama $öyle:
1. Kimi Raikkonen Ferrari 1:38:19.051
2. Felipe Massa Ferrari +00:03.228
3. Lewis Hamilton McLaren +00:04.187
4. Robert Kubica BMW Sauber +00:05.694
5. Mark Webber RedBull - Renault +00:35.938
6. Jenson Button Honda +00:53.010
7. Kazuki Nakajima Williams - Toyota +00:58.244
8. Jarno Trulli Toyota +00:59.435
9. Nick Heidfeld BMW Sauber +01:03.073
10. Giancarlo Fisichella Force India - Ferrari 1 tur
11. Timo Glock Toyota 1 tur
12. David Coulthard RedBull - Renault 1 tur
13. Takuma Sato Super Aguri - Honda 1 tur
r. Nico Rosberg Williams - Toyota 25 tur
r. Rubens Barrichello Honda 32 tur
r. Fernando Alonso Renault 32 tur
r. Heikki Kovalainen McLaren 45 tur
r. Anthony Davidson Super Aguri - Honda 58 tur
r. Sebastien Bourdais Toro Rosso - Ferrari 59 tur
r. Nelson Piquet Renault 60 tur
r. Adrian Sutil Force India - Ferrari 65 tur
r. Sebastian Vettel Toro Rosso - Ferrari 65 tur
neden mi ayrı bir ba$lık açtım? üstte belirttiğim ba$lığın içini kirletmek, futbol zevkinizin ve damak tadınızın ağzına z.çmak istemedim.
gündeme son derece yerinde ve zamanında müdehale eden maç olarak tanımımı yapıyorum. i$te önümüzdeki hafta her $ey unutulacak, o andan itibaren bütün y.rraklar seri biçimde g.tümüze girecektir. bu maçın tadını daha çok almak isteyenlere önerim haftaya geli$ecek olayları bugünden takip etmeleri.
(bkz: 301) tanıdık bir sayı, değil mi? bir de gensoru varmı$, pirinçmi$ pilavmı$. yine de ya$asın futbol.
halkı açlığa bile sürükleyebilecek $ekilde tedbirsiz hareketler yapan tarım bakanı için gensoru tartı$ılırken favori cümlem $u ikisinden biri olacak:
- olum alex ne pis çaktı lan.
+ lincoln'de sağlam gömçürdü.
- ha bu arada bi gensoru vardı nooldu?
+ geçmemi$ canım bi$ey olmamı$.
- neyse ya... maç da hakkaten iyiydi di mi lan...
aynı bkz'ı veremeyeceğim. hepsinin bir raslantı olduğundan ben de sizin kadar eminim. 301'in salı günü tartı$ılması da tamamen tesadüftür arkada$ım, gelmeyin üstüme.
(bkz: biz burda uyuyoruz siken siksin)
azwraith ve kara mı kızıl mı organizasyonuyla küçükev restorant'da gerçekle$tirilecek rakı - balık içerikli zirvedir.
neden eskihisar derseniz, hem istanbul'a hem de kocaeli'ye yakın sessiz ve sakin bir mekan. bizim imkanlarımızdan dolayı zirvenin 15.00'te ba$laması gerekiyor, maalesef. hem öğle vakti daha güzel oluyo orası, valla.*
mezgit ve rakı e$liğinde planlanmı$tır, ancak isteyene farklı çe$it balıklar da sunabileceğimizi umuyoruz, artık elde ne varsa. mezeleri yiyince g.tünüzün dü$eceğini umuyoruz zaten.
daha ne anlatayım bilemiyorum, soru cevap olur herhalde, bi de umarım gerçekle$ir. gerçi siz gelseniz de gelmeseniz de biz orada olacaz ama... siz yine de gelin. bugün gerçeklen kocaeli zirvesindeki gibi 18 ya$ sınırı yoktur.* içki içmem lan ben diyenleri de bekliyoruz, balık cidden $ahane.
yanlı$ hatırlamıyorsam genco isimli dizinin bir bölümünde zengin ailenin ikiz kızlarından birinin kullandığı cümle:
'anne yha, ben kredi kartsız kendimi çıplak gibi hissediyorum.'
kurgu olmasına rağmen, bu cümlenin gerçek olma olasılığı bir an kafamda bir dizi $im$ek gibi çaktı, o anda sıcaktan beynim ha$lanıyordu ve salyalı bir $ekilde haykırdım:
'ben de donsuzken kendimi çıplak gibi hissediyorum laaan!'
ardından yerime oturup mavi ekran üzerinde bol bol asdasdasd verdim.
hayatımın en önemli dizisi genco olmu$tu.
bir umut sarıkaya klasiğidir. karikatürde starbucks'ın sahibi:
- satı$lara bakıyorum bir türlü anlayamıyorum, nasıl bu kadar çok bardak var lan?*
alttan geçen eleman:
+ abi ben gördüm a$$ağı camiden su dolduruyolar içine öyle geziyolar...
gerçek olması durumunda çok dehşet olabilecek bir durumdur aynı zamanda. starbucks bardağıyla dola$manın ayrıcalık olduğunu sanan tiplerden $iddetle beklemekteyiz.
anlam verilemeyen sözcükleri ve sayıları ta$ıyan ti$örttür. üzerinde bir sürü tarih, bir sürü yazı bulunmasına rağmen bu i$aret bütününün ne anlama geldiği hiçbir arkeolojist tarafından çözülememi$tir. bu ti$örtün sahip olduğu özelliklere kimi uzun kollu giyecekler de sahiptir. üzerlerinde anlamı bilinmeyen armalar da mevcuttur.
örnek olarak; mavi bir ti$ört. üzerinde flying academy of kansas yazıyor. 1869 armalı, ayrıca arkasında boydan boya 35 yazıyor, önünde de bir sürü gereksiz yazı var. nedir lan bu diye sorası geliyor insanın. ingilizce bilsen bile tiksindirten ti$ört özetle.
tekstil i$inde uğra$an tüm firmalar, özellikle ti$örtçüler; size sesleniyorum! düz ti$ört yapın. yapamıyorsanız da kelime esprili gençlik ti$örtü falan yapın ne biliyim. en olmadı mavinin üzerine beyazla ay lev ye falan yazın ve bırakın. bir jenerasyonu bitirmek üzeresiniz!
tembelliğin en büyük göstergesidir. bu eylemi gerçekle$tiren ki$i, soğuk suyun yüzüne temas etmesinden ho$nut olmamaktadır. bilakis, du$a girmemek için bile milyon tane bahane uydurur.
- abi yüzünü yıkasana?
+ yok yea, benim uykum yok zaten.
$eklindeki diyaloglara da girilmesi muhtemeldir. sonrasında arkada$ın sıraya salyalar akıtarak uyuduğu görülür ve hayvansın rıza denilir.
