“Beni sağcılar sevmez, beni solcular sevmez, beni islamcılar sevmez, peki kardeşim kim bu benim albümlerimi alan milyonlarca insan, kim bu konserlerime gelen on binler? “
Gizlice dinleyenler, yeri geldi mi kötüleyenler utansın.
yaptığı her konuşmada bir kez daha farkettiğim durumdur.
Demirtaş Sorumsuz olsaydı, Balıkesir mitinginde, yuh çeken kadına "protesto onun hakkı, ona iyi davranın" der miydi?
Demirtaş Kürtçü olsaydı Bursa'da direnen emekçi otomotiv çalışanlarına destek açıklaması yapar mı ? Seslerine mikrofon olur muydu ?
Demirtaş Cahil olsaydı, Eşbaşkanı olduğu partiye yüzde 50kadın, inançlara, Görüşlere ve Milletlere vekil kontenjan ayırır mıydı ?
Demirtaş Çıkarcı olsaydı, yıllarca insan hakları derneğinde gönüllü ve parasız avukatlık yapar mıydı ? Çocuk istismarlarına dikkat çekmek için günlerce açlık grevi yapar mı ?
Demirtaş Yandaş olsaydı, onun Belediyesi Diyarbakır'da ölen ve yaralanan Türk askerlerine su faturalarında indirim uygular mıydı ?
Demirtaş Terörist olsaydı, Onun Partisi, sizin kaçırılan Askerlerin canı için arabuluculuk yapar mıydı ?
Demirtaş Menfaatçi olsaydı, seçim barajı, hazine yardımı, seçim yasakları ve tüm siyasi baskılara rağmen siyaset yapar mıydı ?
Demirtaş Milliyetçi olsaydı, Türkmen, Azeri, Laz, Arap, Süryani ve Mihelmi adaylarını partisinden aday gösterir miydi ?
Demirtaş Terörist olsaydı, senin sinema ustan, senin Prof'un, senin komşun, senin parti kurucun, senin şairin, senin ressamın destek verir miydi ?
Demirtaş Rantçı olsaydı, Hasankeyf, Sinop, Akkuyu ve Munzur Vadisi için imza toplar mıydı, Ulusal basına çağrı yapar mıydı ?
Demirtaş Dinsiz olsaydı, onun partisinin Diyarbakır Belediyesi 203 tane Cami'yi inşa ve restore edermiydi, Cemevine statü verir miydi ?
Demirtaş Talancı olsaydı, Sümerpark'ta Güneş Evi ve Güneş Santrali kurarmıydı. HayTap Anlaşması'lya hayvan haklarını koruma sözü verir miydi ?
Demirtaş Zalim olsaydı, Esad'a Netanyahu'ya, Hitlere ve Erdoğan'a bu kadar saydırır mıydı ?
Demirtaş Cani olsaydı, Roboskiyi, Soma'yı, Ermenek'i, Geziyi bu kadar savunur muydu ?
halkların demokratik partisi’nin (hdp) televizyon kanalları için hazırladığı reklamların birinde oynayan yılmaz yücel, ücretli olarak çalıştığı bağcılar aşık veysel ilkokulu’ndaki işinden çıkarıldı.
dicle haber ajansı’nda (diha) yer alan haberde yücel’in öğlen saatlerinde okulda ders verdiği sırada okul müdürü tarafından çağrılarak “reklamcı olmuşsun” diyerek söze başladığı ifade edildi.
yücel’in daha sonra “öğrencilerin derslere düzensiz gelmeleri” bahane gösterilerek işten çıkarıldığı belirtildi.
Ahmak, robotlaşmış, ne derse alkışlayan, düşünemeyen, sorgulamayan, açlıktan ölse dahi erdoğanın bilmem neyiyiz diye meydanlarda bağıran kitledir.
RTE Adıyaman'da: "Marmaray'ı biliyorsunuz değil mi? Marmaray'a binenleriniz el kaldırsın." dedi
Ve alandaki Adıyamanlılar'ın hepsi el kaldırdı. işte cehalet dedikleri bu olsa gerek, şaşırmıyoruz. Akapeye oy veren yazarların çaylak olması dileğiyle.
sabahın bu saatinde sözlüğe girmeme vesile olmuştur.
arkadaşlar ayıptır söylemesi benim kuzenim hdp (şehri söylemeyeyim) belediye başkanıdaahhhh. işte o bana söz vermişti seni başkanla görüştürecegim diye. rüyamda da bu gerçekleşiyordu. yemeğimizi yedikten sonra ben telefonu almaya gidiyordum, selfie yapmak için. bu sırada da nasıl oluyosa rüyamda hayaller kuruyorum. ulan sözlük bile aklıma geldi işte atarım foşşikler mutlu olur falan diye. geldiğimde bakiyorum ki selo başkan tınne. o sırada ağlamaya başlıyorum ağlamamı bitirmeden annem odadan bağırıyor kalk kız yumurta kır diye. bu da böyle saçma bi rüya işte.
arkadaşlar içimizde eminim ki bunu kabus olarak degerlendirecekler olacaktır. selahattin demirtaşı sevmeyenler lütfen foşşikliklerinide alıp sözlüğümüzden defolup gitsinler. hadi naşş.
edit: ben demedim mi kabustur diyecek olanlar sözlüğümüzden gitsinler diye. git. git lan. hadi kışt.
son derece havalıdır. kendini karizmatik hissetmesi çok normaldir.
ben bile kız başıma tutunmadan ayakta durduğum zamanlarda kendimi fazlasıyla yakışıklı hissediyorum. o adam ne yapsın?
O hayat benim dizisinde efsun karakterini canlandıran ceren moray'ın verdiği ropörtajdan bir cümle.
Kürt olmanın zorluklarını yaşadınız mı?
- Evet. ilkokulda “Nerelisin” diye sorduklarında direkt annemin memleketi Kastamonu’yu söylerdim. Diyarbakır demezdim. Bir kere söyledim. O bakışlar çok rahatsız ediciydi.
Bu ne kadar sürdü?
- Liseye kadar devam etti. Sonra insanların bakışını umursamamaya başladım. “Saçma olan onların bakışı, benim durumum değil” diye bakmaya başladım.
sözlükte sürekli kürtlere küfür edenlere söylemek istediğim cümle.
arkadaşlar, kürtler size bayılmıyor. sevin sevmeyin, bize ne? siz sevmeyince üzüldüklerini düşünüyosunuz galiba. ilgilenmiyoruz. hatta şahsen ben okudukça pis pis sırıtıyorum, gülüyorum, dalga geçiyorum. istemiyomuş bizi görmeyi hemen gitmeliyim ehehe falan. komiksiniz.. faşistliğin lüzumu yok..
şimdi biri çıkıp 'boyolsolor ontohor odorom zoton' diyecektir. laf kalabalığı yapmayın, aynı şeyden bahsediyoruz..
ilkokuldayken hocamız anlatmıştı. koladaki siyah renk hamam böcekleri ezilip sıvısıyla, kırmızı renk ise fare kanından elde ediliyormuş. yıllardır buna kendimi inandırdım ve içmiyorum. doğru değilse bile mantıklı geliyor nedense.