bayern facıasından sonra bejıktaas buyuk takım degıl markası gozu gozume gırdıkten sıra bugunku hezmetle bejıktasın gozumde sıradan bır takıma dusmesının bas mımarı kendısınındır zıra en guclu takımada en kotu takımada bu adam aynı taktıklarle oynuyor hıc mı A-B-C planın yok be tıyatrocu gunes .
öğleden sonra iki gibi, aynı yokuşu dördüncü çıkışım. terden ve sinirden ölmek üzereyken göz göze geldik. - ahsajkajk fasulyelerin gözleriyle, evet. - sonrası iyilik güzellik işte.
dükkandan içeri nasıl girdiysem ve nasıl tarif ettiysem artık, kadın "hamilesiniz galiba?" dedi aşerdiğimi kastederek ve gülümseyerek. salakça açıklamaya çalıştım ama o sırada zaten bir bardak acılı turşu suyunu gömmüş bulunuyordum.
elimde bir poşet fasulye turşusu, yol boyu yiye yiye ve dans ede ede ve bürokrasiye söve söve bir masalı yaşıyordum. mutluydum. aslında, mutluyum lan. çünkü beynim yok.
Adalet kavramının özünde, insan onurunun, özgürlüğünün ve sahip olduğu haklarının dokunulmazlığı ve bu dokunulmazlıklar karşısında bütün insanların eşitliği düşüncesi yatar.
Eşitlik, içeriği en belirsiz kavramlardan biridir. Bu yüzden eşitlik denince aklımıza, kavramsal bulanıklıkları ve belirsizlikleri en aza indirgeyen 'hangi eşitlik?', 'kimin eşitliği?', 'kime yönelik bir eşitlik?', 'neye yönelik bir eşitlik?' soruları akla gelir. insanlık tarihi boyunca şu soruya yanıt arandığını görüyoruz: Eşitlik nedir? Herkesin eşit haklara, özgürlüklere, imkanlara vb. Sahip olacağı bir ideal midir? Yoksa herkese eşit fırsat ve imkanların sağlandığı, özel mülkiyetten arındırılmış sosyal bir düzen midir?
Eşitlik, bireyler açısından temel bir haktır. Bu nedenle bireyler, bu ilkeye dayanarak eşit işlem görmeyi veya kendilerinin ayrıma tabi tutulmamasını isteme hakkına sahiptirler. Eşitlik aynı zamanda, devlet organları ve idare makamları açısından uyulması zorunlu olan ve devlet yönetimine egemen temel bir ilkedir. Siyasi, toplumsal, ırk, fırsat eşitliği vb. devlet organları tarafından sağlanmalıdır kesinlikle ayrım yapılmamalıdır. Bu nedenledir ki; her şeyin devlete ait olduğu, herkesin eşit olduğu bir sistem düşünülmemelidir zira bu tarz devlet örgütlenmelerinin ne kadar çok imtiyazlı sınıflar çıkardığına insanlık tarihi çokça şahit olmuştur.Bu da gosterıyorkı femınızım ulkenın basına gelecek en kotu durumlardan bırıdır,bır erkek erkelerın hakkını savunmuyorsa bır kadında kadınların hakkını savunacagına ınsanların ortak bırıkımlerını ve ınsanlıgı savunsalar emın olun daha adaletlı olur .
bu akşam a haber denen habercilik sitcomu yapan tv kanalı bu adamın villasının içinden görüntüler verdi.
binlerce insanın boğaz kıyılarında sahip olduğu villalardan birinin içini gösterirken sanki saklı bir şehirmiş gibi yayıncılık yapıyorlar.
adam villada kendi kurduğu sahte bir dünyayı iyi pazarlamış ama bu dangalaklar öyle anlatıyor ki sanki adam ülkeye yayılmış bir imparatorluk kurmuş.
10 m2 var, yok bir odaya dört tane yürüme bandı zor sığmış, duvarlarda altın varak işlemeler var diye göz göre göre göt kadar odayı bir lüks, bir şatafatlı anlatışları var oktar ın sefası yanında sönük kalır.
boşuna dememişler şeyh uçmaz mürit uçurur diye. a habercilerin gizli oktarcı olup halen oktar propagandası yaptıkları kanaati verdi bana.
öylesi büyük bir terör örgütü silah tedarik edebilmek için sahte kuyumcu ruhsatı çıkarmış. hele habere bak sen! gülmekten izleyemedim kapattım.
en ciddi işi bile bir sitcoma çevirmekte üstlerine yok.
ulan şaka maka bu adamlara 30 milyar euro gömdük, sırf rahat rahat nargile içsinler keyfileri bozulmasın diye. onlar ne yaptlar ülke batarken bayram tatiline gittiler, adamların sikinde bile değil. hayatımda hiç bu kadar aldatılmış, kandırılmış hissetmemiştim.
külotlu çorap ya da tayt giyen kızdan seksi değildir. o çoraba 40 derece sıcakta kokusu ne güzel siner. ter kokusu am kokusu birleşir... o çorap hazinedir hazine.ohhhh canım cektı sozluk.