Hakkari'de bir aile, doğum sırasında bebeklerinin kafasının koptuğunu iddia ederek suç duyurusunda bulunmuşlar.
doğru olup olmadığı belli değil ama insanı doğumdan korkutan bir haber.
the phantom of the opera'nın 25. yıl özel gösterimidir. Ramin karimloo ve sierra boggess sesleriyle büyülerken gösterinin sonunda sarah brightman da mini bir konser vermiştir.
özellikle music of the night ve phantom of the opera şarkıları mükemmel bir şekilde seslendirilmiş.
sevgili başbakanımızın yeni hedefi. "en az 1,5 yıl, ortalama 2 yıl sadece anne sütü ile yavrularımızı büyüteceğiz" diye de eklemiş. kendisine göre sanırım kadınlar doğurmaktan başka bir işe yaramıyor.
şu ana kadar yapılan filmlerin çoğu korku türünde olmuş. fakat hepsinin konusu aynı: dini öğeler. tamam inançlı bir ülke ve cin, şeytan içerikli hikayelerden türkiye'nin yarısı korkar. ama artık herkes alıştı. musallat, semum, dabbe ve böyle verilebilecek bir çok örnek var. açıkçası hiç biri de korkunç değil. sadece ani çıkışlarla korkutmaya endeksli filmler ki hepimiz küçükken birini bu şekilde korkutmuşuzdur. yani ben de bir film çeksem -hiç bilmesem de- en az o filmler kadar etkili olur. zaten sadece türkiye'de değil artık tüm dünyada böyle filmler etkisini kaybetti the exorcist haricinde.
aslında bizim en başarılı olmamız gereken konu tarihtir. cidden tarihi anlamda bir çok ülkeden daha çok malzemeye sahibiz. ancak yapılmıyor veya yapılsa da başarılı olunmuyor. bunun en büyük örneği 1453 fetih. tarihi yanlış anlatmasına rağmen bu tarzın yokluğunda hasılat rekoru kırdı. şimdi yeni yeni yapılmaya başlandı artık. ama yine de başarı sağlanamıyor, sanırım senaristlerin hiç biri açıp tarihimizi araştırmıyor.
tabii sadece sektörün kötülüğü değil. en çok izlenen film sıralamasında 2. sırada recep ivedik var. -tabii ki burada sevenleri vardır- ama gerçekten bir insan çıkıp da bütün film boyunca küfür edip bu kadar gişe yapıyorsa zaten iyi bir film kimse beklemesin. bu listeye "bir zamanlar anadolu'da" gibi muhteşem bir film giremiyor mesela.
bizim millete hitap eden tarzlardan biri de ağlatan filmler. aşk tesadüfleri sever, incir reçeli, ıssız adam... her ne kadar dalga geçilse de yine en çok izlenen filmler listesinde. zaten özcan deniz de bunun gazına gelip her sene saçma sapan aşk filmi yapıyor. yani aslında para kazanmak isterseniz çıkın bir aşk hikayesi anlatın sevgililerden biri ölsün ya da araya ayrılık falan girsin parayı götürürsünüz. zaten dizi sektörü de aynı şekilde ilerliyor pek kasmaya gerek yok.
ama tabii aralarda güzel filmler de çıkıyor. ben ne kadar yazsam da böyle olmaya devam edecek. umarım bir gün tarihimizdeki başarılı filmler(en güzel örneği hababam sınıfı) kadar güzel filmler izlemeye başlarız.
bugünkü ayşe arman'ın "narkoz vermeden kürtaj yaptılar" başlıklı yazısının içeriğinde bulunan bir doktor(!) tarafından kullanılmış iğrenç cümle. biz ne ara bu kadar vahim duruma geldik diye düşündürür. ayrıca bazen ayşe arman da doğru şeyler yazabiliyormuş demek ki.
sözlükte "türkiye'nin en komik insanı kimdir" tartışmalarının olduğu bu günlerde sevgili bakanımızdan mükemmel atak. teşhis odasındaki yansımasını başkası zanneder ve olaylar gelişir..
sağda solda yetenek sizsiniz türkiye çok saçma, okan bayülgen saçma sapan programlar yapıyor, beyaz sürekli aynı esprileri yapıyor deyip bu programları hala izleyen insanlardır. kötülemek yerine izlemeseler belki de bu programlar yavaş yavaş ortadan kalkacaktır. aynı şey diziler için de geçerli. yani kısaca kendilerine burdan seslenmek istiyorum lütfen ama lütfen beğenmediğiniz yayınları izlemeyiniz.
bir çok kızın yılbaşında evde oturacağının habercisidir. kendileri ufak bir sürpriz hazırlamışlar bizlere. ee bize de oturup izlemek düşer.
buyrun :
şimdiden türk kızları, kezbanlar izler bunu diyecek olan erkeklere not: her sene victoria's secret defilesini büyük bir keyifle izlerken iyiydi değil mi?