avrupa ve amerikanın uydurduğu,ülkemizdeki tüm geri zekalıların da o hıyarların peşinden tuz alıp koşması sonucu yoktan var edilmiş sorundur. ne zaman biteceğine tıpkı dağdaki geri zekalılara silahları verdiği gibi amerika karar verecektir bu yüzden açılımla daha fazla hakla çözülmesi mümkün değildir. şu an için en iyi çözüm yok saymak. dağdaki puştları da teker teker avlamaktan geçiyor. sorunu gerçekten çözmek istiyorsan dağdaki kiralık katillerle değil onlara işi verenlerle görüşeceksin.
özlem gidermemizi sağlayan filmdir.
ilk mola verildiğinde yeni başlamıştı dedirtiyor daha durun ikinci bölümü daha da hızlı geçiyor. serdar akarın akıcı tarzı bu filmde de kendini gösteriyor. filmin kolay anlaşılan insanı yormayan bir dili var.oyuncular; yönetmen ve yapımcıların tavrına güvenerek rahat ve özgün davranarak tüm yeteneklerini sergilemişler.(tabi ki bu kadar tiyatrocunun arasında cansu dere ''manken'' gibi kalmış.)
akıcı,yalın ve gerçekçi anlatımıyla bir behzat ç ve serdar akar klasiği. ancak senaryo ve filmografi eksik kalan kısımlardı. renk ve ışık tercihleri, kadraj seçimleri diziden alışkın olduğumuz şekildelerdi. sıkıcı değildi ancak yeni de değildi. diziyi izlemeyenlerin de filmi izleyebilmesi için harcanan çaba yine ortaya çıkacak eseri kötü etkilemiş. bir romanın çevirisi olarak daha fazla görsellik beklediğimiz film zengin bir mekan tercihine sahip değil. yine de çok güzel ankara manzaraları ile bu açığı kapatıyor. tüm bunlara rağmen izlenmeye kesinlikle değecek bir film. son zamanlarda gittiğiniz tüm komedi filmlerinden daha fazla güleceğiniz de kesin. sonuç olarak harika bir dizi bölümü ortalamanın üstünde verddiğiniz paraya kesinlikle değecek bir filmdi.
benim yorumlamam bu kadar.haydi hayırlı işler.
kime göre faşist ne ye göre faşist bunu tanımlamadan anlamsız olan başlık. çünkü son günlerde Türküm demek ya da vatanı sevmek faşist olmakla aynı anlama geliyor. eğer faşist olmamak için pkk lı olmak gerekiyorsa aptallar sözlüğünnde öyle yazıyor çünkü ben faşistim. hiç bir yere de gitmiyorum.
5 sene boyunca her yıl daha iyi olan dizi. oyunculuk açısından da karakterlerin zaman içindeki gelişimi açısından da gerçekçi ve etkileyici bir yapıya sahip. kendinden tek dileğim bölümler arasındaki bağı biraz daha artırıp bölüm değilde sezon dizisi olmaya daha çok yaklaşması. bazen harika olan konular tek bölüme kıstırılıyor insanın içi sızlıyor.
ingiliz mizahından beklenmeyecek kadar güzel bir dizi. kesinlikle orjinal yapısı içinde tahmin edilemez sonlara çıkıyor her bölüm. nathan kaybı baya kötü oldu ama bu dizi başrol oyuncusunu kaybetse bile toparlayabilecek kadar güçlü. kendini bozmadan daha fazla bölüm çıkararak devam etmesini istiyoruz.
klişeler yüzünden izlenmez hale gelen dizi. zaten yapım olarak biraz true blood biraz alacakaranlık biraz gossip girl alınarak ortaya çıkarılmış bir esersin. hadi konun değil ama işleyişin orjinal diyelim oda değil malesef. her zaman bir vmpir yada kurt adamın önce adı geliyor bir kaç bölüm ondan korkuluyor ardından korkulan kişilik ortaya çıkıp sizi öldürebilirim ama şundan şundan öldürmüyorum diyor. bu sırada kahramanlarımız onu öldürmenin yollarını arayıp buluyorlar. tam o ölürken diğer korkulması gereken kişinin adını söylüyor döngü tekrar başlıyor. oyunculukk, senaryo bakımından hiç bişey vermese de zaman öldürmek için izlenebilir. haydi ergenler ekran başına.
dünyanın geri kalanı hakkında hiç bir bilgi vermeyerek her bölüm daha çok merak uyandıran dizi. insanlık halleri ve insanların zor durumda kalınca neler yapabilecekleri çok fazla iilendi ama bu dizinin bu konuda söylediği farklı şeylerde var. örneğin hayatta kalmak için insanların uzuvlarından vazgeçmesi çok görülen bişey ama bu sizi insanın aklına basskasının seni ne zaman öldüreceğini beklemek yerine kendi ölümünü kendin yazmak daha mı iyi sorusunu akla getiriyor. kişilik analizleri iyi yapılmış,her bölümü film tadında renk ve ışık seçimleri konusunda biraz tenkit alması gerekse de çağımızın kaliteli eserlerinden.
5. ve 6. sezondaki düşüş bitmiş gibi görünüyor. güzel bir dönüş yapmış dizi. bu sezon çok tembelde değiller. bölümler her hafta çıkıyor. ancak dizi kendini tekrar etmeye başladı. biliyorum senaristlerde insan 7.sezona geldik tabi ki birşeyler tekrarlıyacak. ama sen kendine güveniyor ve hala diziyi çekmeye devam ediyorsan böyle hatalar yapmayacaksın. benim gibi dizi bağımlısı insanlar ıiın bile annesiz geçen 7 yıl fazla geliyor. ted in yalnızlık bunalımları onuncu kere işleniyor sıktı artık. evet sürekli sırıtıyoruz ama eskisi gibi kahkaha atamıyoruz bu dizide. dünya değişiyor ve hımym biraz geride kalıyor gibi.
güzel bir başlangıç yaptı. her bölümde olduğu gibi yine seyir zevki mükemmeldi. yalnız bu sezon son ve eğer gerçekten güzel bir sonla bitirmek istiyorlarsa konuyu daha hızlı işlemeliler. belli ki chuck'ın intersectsiz kalması baya işlenecek. kötü adamımız ve planları gösterilecek sonra bunlar yavaş yavaş çözülecek tüm bu sırada karekterlerin olaylara yorumları eklenecek. son bölümlere doğru kahramanlarımızın ilerideki hayatları şekillenecek. bu bölüm güzeldi ancak eğer lost gibi anılmak istemiyorlarsa güzel bir son hazırlayıp tüm bunları final sezonuna sığdırmalılar.
uyuyamadığın saatleri insanın hayatına eklemek yerine daha fazlasını çalan eylem. uyuyamadığınız süre boyunca iğrenç dakikalar geçirirsiniz uyuduğunuzda her şeyin bittiğini sanırsınız ama öyle değildir. az uyuduktan sonra uyanıp bir yerlere gitmek zorunda kalırsınız size uykusuz tatsız bir gün yaşatır. hayattan soğutur. koskaca adamı zırıl zırıl ağlatır.
en azından götüne girenin farkına varabiliyor. hemde sarhoşken. kendini gerçek müslüman olarak gören beyinsiz grup götüne giren vergilere karşı yetmez ama evet diyen koyunlardan çok daha iyi.
not: bu güne kadar hiç alkol almadım.
sakin o yaşta kiz arkadas yapma. sonra 6 yil sürüyor o iliski kurtulamıyosun. hayır sonra birşeyler hatirlasan anı olur diyecegim ama daha cocuksun unutuyorsun. bilye oynamak,maç yapmak yerine yanyana oturup aptal aptal sırıtıyorsun çocukluğun boşa gidiyor.
gerçek hayatta olsa bir kaşık suda boğacağımız karakterleri nasıl yaptığını anlamadığım şekilde bize sevdiren dizidir. sheldon dan sonra amy de sevdirdi kendini.
bataktan sonra oynanış zevki açısından en iyi iskambil oyunu. kendisine daldığını zaman zamaın nasıl geçtiğini asla anlayamazsınız. yalnız sözlük bu oyunu kaç farklı grupla oynadıysam hepsi ayrı kurallara göre oynuyordu yöreye göre değişiyor resmen bu oyun.
yurdum insanı sayılır mı? emin değilim ama gurbetçilerin avrupa da yetişmiş 3.nesil çocuklarının burada yaptığı tüm hareketler. bu kadar mı görgüsüz olur bir nesil?
olayı tamamen yanlış anlamış olan kadındır. biz birbirimizin aynısını değiliz sadece hepimizin amacı aynı. yoksa başta amacımıza ulaşma biçimlerimiz dahil birçok şey farklı.
yaprak dökümündeki ferhunde gibi herkesin nefret ettiği, orospunun önde gideni olmasına rağmen atnı onun gibi hayatımızdan bir türlü çıkartamadığımız şirket.
hadi tecavüz ediyorsun bari yayınlama diye kızmanın saçma olduğu insanlardır. zaten adamın o kadar zekası ve mantığı olsa daha çocuk yaştaki bir kıza tecavüz etmez. ama bu mazeret sayılır mı sayılmaz tabi. ne yaptıklarını anlamaları için gay çadırına atılıp. ölmek üzereyken çıkarmalı hadım edilmeli.
çok yanlış ifade edilmiş bir teoridir. hitler cümlesinde yaratıcı bir tanrıdan söz ediyor ama evrim teorileri bir yaratıcının olmadığı savı üzerine kurulur yani hitler'in ki olsa olsa bir yaratılış teorisidir.