aynadaki adam
-31 (Kojiro Hyuga)
beşinci nesil yazar 1 takipçi 21.30 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    bir şeyin köpeği olmak

    1.
  1. Verilen tavizler sonrasinda, halkimiz tarafindan bolca soylenen kelimeler toplulugudur. Ancak bu kelimeler uzerinde biraz dusunuldugu taktirde, aslinda ne kadar gerzek, sacma ve sirf abarti laf soylemek icin kullanilmis oldugu anlasilacaktir. Misal; Nato'ya bagimsiz bir ordunun kaldirilmasi sonucu, nato'nun kopegi olacagimizi dusunen insanlar var. Yani nato, turkiye ege deki ordulari kaldirsinda, onlari tam olarak ele alalim tarzi bir plan yapiyor sanki.
    0 ...
  2. kurtce laf soyleyip is yaptıgını sanan elemanlar

    1.
  3. Sagdan soldan duydugu birkac sansayonel kUrtCe kelimeleri, forumlarIn yorum bOlgelerinde, bazen muhabbet aralarInda falan sOyleyerek davasIna bir Sey kazandIrdIGInI sanan elemanlardIr. Olaya tamamiyla bir pkk sempatizani gozuyle yanasacam Simdi. bOYLe laf arasInda, olup olmadIk yerlerde biji, serok falan diyen birini duyunca, hoSuma gider herhalde, o kadar!
    1 ...
  4. batı islam a türkiye ise batıya gebedir

    1.
  5. Said Nursi'nin yuz yila kadar once bulundugu cok dogru tespit. Uzun zamandir arastiriyorum, tum dunya islam'a merak salarken, turkiye ve diger musluman ulkeler bunun aksine batiya ozeniyor.

    Amerika da musluman olanlarin sayisi 7 milyonu askin ve bunlarin yarisina yakini dinini degistirip musluman olan insanlar, ve her yil, medyanin bunca karalamasina ragmen, amerika da 20 bin kisi islami bir hayat tarzi olarak seciyor.

    Turkiye icin ise ayni seyi soylemek pek mumkun degil, bende son yillarda kendi insanim ile o kadar hasir nesir olamadigim icin, ve yaptigim gozlemlerin bircogunun sozluk teki insanlar kaynak kabul ederk yaptigimdan olsa gerek, dinden asiri derecede bir uzaklasmayi goruyorum. Herkes bir katakulli pesinde. Yok pkk, yok trt6, yok kurt acilimi, yok ermenistan falan filan.

    Yahu sen yarin obur gun olsen, kendini nasil savuncan? Ne dicen? hic dusundun mu?
    1 ...
  6. israil lilerin pkk ile filistin lileri kiyaslamasi

    1.
  7. biz turk gencleri olarak bos duracak degiliz ya, adamlar bir iddia attmis ortaya, cevaplandiralim. neymis efendim, turkiye israil'i masum insanlari oldurmek ile suclarken, biz once kendi oldurdugumuz 1000lerde musluman kurtlerden ozur dilemeliymisiz. oncelikle laf salatasi yaparak ancak okuma ve yazma bilen insanlarin kucuk beyinlerini, "ulan ne dogru demis israil liler, hay anasini demek biz de ayni bokmusuz" dedirtmeye calistiginin farkindasin galiba. yani, sirf bok atmak olsun diye, objektifligin anasini aglatmak boyle bir sey olsa gerek, yoksa ben Jerusalem Post gazetesi icin calisan bir yazarin daha yaratici ve objektif olmasini beklerdim. bizim aydin turk gazetecilerimiz gibi.

    neyse, simdi bir de kiyaslamaya bakalim, filistin liler israil topraklarina roket atar, bazuka, havai fisek vs. tarzi silahlarla saldirdigi zaman ki bu saldirilardan son 10 yil icinde, (intifada yillari haric) 100 kisi civari insan olmus. buna karsilik olarak ise, 10binlerce filistin li kadin, cocuk ayirt edilmeden katledilmis, 100 binlerce insan da evlerini terk edip goc etmek zorunda kalmistir.

    turkiye son 30 senede pkk ile ola catismalarinda 30 binden fazla kayip vermistir ki, bu 30 bin insanin yarisina yakini sivillerdir. buna karsilik olarak olen ve ele gecirilen pkk'lilarin sayisi oldukca azdir. bu kadarla da kalmis degil, tum dunyanin sozde teror orgutu olarak kabul ettigi pkk'ya en buyuk silah satislarini sizin gibi got hossaflarinin yaptigini da cumle alem biliyor. ulan ananin amcasi kil herif, su anda sahip oldugunuz topraklarin buyuk bir bolumu bile 1947 (tarih hakkinda yaniliyor olabilirim) yilinda yapilan antlasmalarla uyusmuyor. masum insanlari oldurup, evlerine yerlestiginizi de biliyoruz.

    birde su var, son gunlerde israil li bazi elemanlar got korkusundan midir nedir, paso turkiye'ye bu yaptiklarinizdan pisman olacaksiniz, yok bize artik silah satmicaklarmis, yok analarinin nikahlarini bize kiydirmicaklarmis. sefil insan, sen kiminle konusuyon lan amcik. gotunuzdeki boku bile silmekten acizsiniz, dunya sevdalisi sadist otlekler, iki yuzlu sarapsizlar, nankor kediler. dun boktunuz bugun koktunuz. haddini bil, tum dunya biliyor ki, turkiye'siz bir israil'in durumu, israil siz bir turkiye'nin durumunda 100 kat beterdir. zorla gaspederek yasadiginiz o topraklar varya, orada az biraz huzur icinde kalabilmenizin sebebi turkiye'dir. yoksa bizim basimizda dogru durust bir insan olsa, sizin yuzunuze bile tukurmez.

    birde sizin su son kasintilariniz bana bir alman atasozunu hatirlatiyor, "gebermeye yakin olan kopek havlamaya baslar".

    bu da benim sanal alem vasitasiyla israil li gazeticiye verdigim cevaptir.
    2 ...
  8. ramazan duyurusu yapmamak

    1.
  9. turlu turlu sacmaliklari duyurular kismindan yayinlamak icin gun sayan moderator ve adminlerin islam aleminin en mubarek gunlerinin baslangicini es gecmesidir.

    (eger boyle bir duyuru olmusta ben gormediysem, ozur dilerim.)
    0 ...
  10. oğlunun adını adolf koyan yahudi

    1.
  11. naziler eger ki birgun almanya da tekrar gucu ele gecirirse, gorecegimiz olaydir.
    0 ...
  12. yeni modların ayak işlerine yapması

    1.
  13. her yeni gelismeyi okuyan merakli ve bilincli bir yazar olarak gelmek uzere olan su tespiti yapmak durumunda hissediyorum kendimi. bundan once de rs ne la adli eski mod arkadasimiz, yeni mod oldugu anda butun duyurulari, bayram tebrik mesajlarini vs. aktariyordu. neyse, diger modlar mesgul herhalde diyordum gecistiriyorduk, ama simdi yeniden yeni bir mod secilmis, o da moonlight sonata, ufak tefek duyurulari ve sozluk'e genel manada pek bir sey katmayan * gelismeleri yayinlamakta simdilik ustune olmayan moonlight, yeni bir mod secilene kadar ayak islerini yurutecek gibi gorunuyor.

    (bkz: tespit dediğin böyle olur)
    0 ...
  14. güzel haber yorumları

    1.
  15. yaran haber yorumlarinin yalniz rakibi, troy halkinin hector'u, komurun icinden cikan elmas tanesinden bile daha nadir gorulen muntazam bir dogal afet olayidir. ama tum bu negatif dusuncelere ragmen, arada bir ortaya cikan sivri adamlar beni onlardan ozur dilettiriyor. mesela; obama soykirim kelimesini kullanmamis diye bir haber vardi bir haber sitesinde, ermeniler tabi kafayi yemis, obama bunlara ibinalik yapmis, bunlari satmis falan, neyse yorumlara bakiyordum, her zaman ki tipik seyler, ama bir tanesi kisa ve net turkiye'nin cogunun dusuncelerini ozetlemis.

    --------------------------------------------------------------------------------

    ÖMÜR KAYA 24.04.2009 23:22

    ermenilerin başka derdi var mı acaba.

    ulan harbiden, bu adamlarin gercekten baska bir isi gucu yok mu monakoyim? su anki ivmeye bakarsak, ermeni soykirimi olarak adlandirilan olaylar, tum dunyada soykirim olarak kabul edilecek, oyle ya da boyle. amerika da kabul edecek soykirimi, japonya da, o zaman biz degil asil ermeniler sicacak iste. adamlar 100 seneye yakin bir zamandir tum ulke gelirlerini bu davaya adamislar, sirf bu is icin amerika da lobiler kurmuslar falan, bu soykirim zimbirtisi kabul edilirse, yapacak isleri kalmayacak harbiden.
    2 ...
  16. zakir naik

    1.
  17. 18 ekim 1965 yilinda hindistan da dunyaya gelmis, bugunlerin tartismasiz en zeki, en objektif ve en akilli islam alimlerinden biridir. dunya da diger dinlere mensup insanlarla girdigi tartisma ve diyaloglarla meshurdur. kur'an'i kerimin cesit cesit detaylarini ve mucizelerini ezbere biliyor.

    kendisi gibi bir tip doktoru olan william campbell * ile yaptigi acik oturum da insan ustu bir performans gostererek, gercekten dinler arasi acik oturumlarda bugun icin rakipsiz oldugunu kanitlamistir. kur'an ve hadisleri teker teker, ayet ayet ezbere bilmesini bir yana birak, dunyadaki tum kutsal olarak sayilan kitaplari satiri satirina ezbere bilir. incilden falan filan bolumundeki 49 numarali ayet ne derseniz, aninda cevaplar. sahih buhari'nin birinci cildindeki evlilik bolumundeki 179 numarali hadis ne diye sorarak zekasini test ederseniz rezil olursunuz. hindularin okudugu puranas yazilarindan 3. bolumdeki 20. cumleden 3 onceki cumle ne diye sorarsaniz sap diye cevaplar.

    1991 yilina kadar tip doktoru olarak hayatini surduren zakir, hindistan da artan misyonerlik faaliyetlerine karsi bir varlik gosteremeyen muslumanlarin iclerini rahatlatmak ve misyonerlik faaliyetlerini gucu yettigince durdurabilmek ve gencleri islami bilgilerle donatmak icin irf * dernegini kurdu. su anda hindistan da actigi 1-2 okul ve dunya capinda yetistirdigi yuzlerce ogrencisi ile davasini giderek guclendiriyor.

    herhangi bir konu hakkinda bir konusma yaptiktan sonra kendisine sorulan inanilmaz derecedeki zor sorulari, super bir kolaylikla ve inanilmaz mantikli olarak cevapliyor olmasi, bu isi cok cok cok ciddiye aldiginin bir gostergesidir. eminim ki bir gununun %70inden fazlasini okuyarak harciyordur.

    kendisine sorulan sorulardan bazilari soyle;

    eger ki allah kadir * ise, o kendisini bir insan yapabilir mi? eger yapamazsa, insanlari nasil anlayabilir ki?*
    asagi yukari verdigi cevap soyledir;

    allah herseye kadirdir demek, allah herseyi yapar anlamina gelmiyor. Allah sadece kendisine yakisir olan herseyi yapar. misal; allah asla yalan soylemez, allah asla yemek yemez, uyumaz, yorulmaz vs. buna karsit olarak ise insanlar yemek yer, yorulur, uyur, tuvalete gider vs. yani bir insan olmak allah'a yakisir bir sey olmadigi icin allah bir insan olmaz.

    ayrica, ben diyelim ki bir muhendisim ve bir dvd urettim. bu dvd'nin nasil bir sey oldugunu bilmek icin dvd olmama gerek yok, gider bir tane kullanim kilavuzu yazarim, o dvd hakkindaki herseyi oraya yazarim. allahinda bizleri anlayabilmesi icin insan olmasina gerek yok, o da biz insanlarin kullanim kilavuzunu yazar ve bizim hakkimizdaki hersey orada yazilidir. *
    zakir naik ayrica acik alanda en cok dinleyiciye sahip olma rekorunu da elinde tutuyor. california da idi yanilmiyorsam, sahil kenarinda yaptigi konusmayi dinlemek icin asagi yukari 1 milyon kisi dunyanin farkli yerlerinden akin etti.

    kendisine sorulan diger zor sorulardan birisi soyledir;
    hayvan oldurmek ve onlarin etini yemek vahsilik degil midir? *
    cevap:
    dunyadaki her canlinin farkli bir metabolizmasi ve sindirim sistemi vardir. kaplan, aslan ve diger kedigiller etcildir, cunku allah onlari o sekilde yaratmistir ve dolayisiyla onlarin sindirim sistemi de sadece et urunlerini ogutleyecek bicimdedir.
    inek, koyun ve diger ahir hayvanlari ise otculdur, cunku allah onlari o sekilde yaratmistir ve haliyle sindirim sistemleri yalnizca otlari ogutebilecek sekildedir.
    biz insanlar ise, hem etciliz hem otculuz, cunku allah bizi boyle yaratmistir ve haliyle sindirim sistemimiz de hem etleri hem de otlari sindirebilecek bicimdedir. ayrica, sadece ot yiyerek tum onemli besinleri elde edemedigimiz bilinen bir gercek, hayvansal urunler yiyerek sagligimizi optime edebilmemiz herkesin ortak istegidir.

    ayrica, hayvanlari oldurmek ve yemek vahsilik olarak goruluyorsa, son olarak bulunan bilimsel verilere gore otlari kesmek ve yemek daha vahsicedir, cunku son verilere gore otlar da yapraklari kopartildiginda, cicekleri ezildiginde vs. aci ceker ve ciglik atar. bu cigliklari duyamamizin sebepleri ise oldukca acik. bu dili, gozu, elleri, ayaklari, olmayan bir insana iskence etmek ile estir. nasil ki fiziksel engelleri olan bir cocuga eziyet etmek, fiziksel engelleri olmayan bir cocukla dalga gecmekten daha kotuyse, sizin mantiginiz ile hareket edersek * otlari kesip yemek, hayvanlari kesip yemekten daha vahsicedir.

    yine kendisinin yaptigi bir konusmadan sonra sorulan sorulardan biri
    siz diyorsunuz ki, kur'an da "daglar dunyaya bir kazik olarak cakilmistir ki, dunya sabit dursun" diye ayetler soyluyorsunuz, pekala bana sunu aciklar misin, neden daglarin oldugu bolgelerde daha fazla deprem, zelzele vs. oluyor? *
    el cevap: "hastanelerde bolca doktor var ve insanlari iyilestirmek ana gayeleri, ama neden hastanelerde daha cok insan oluyor?" gibi basit bir analoji ile cevaplandirmak istiyorum.

    kendisinin konusmalarin, acik oturumlarini youtube'dan, eger ki youtube'a baglantiniz yok ise metacafe'den rahatlikla bulabilirsiniz.
    7 ...
  18. avrupa ulkelerinin turkiye ye karsi tavirlari

    1.
  19. basligin turkiye yerine turkiye cumhuriyeti olmasini isterdim ama basliklardaki karakter limiti psikolojimi bozdu ve o alternatifi hic denemeden basligi boyle actim, mazur gorun.

    tamamiyla sentetik tavirlar ve yalan gulusmelerin perdeye yansiyan yonudur. oncelikle avrupa birligi ile ilgili bir entry oldugunu belirterek okuyuculari dogru yone yonlendirmek istiyorum. (bkz: kompozisyon yazmasini bilen yazar modeli)

    diyelim ki her avrupa ulkesi (yunanistan ve rum bilmem ne devleti de dahil) bize avrupa birligine giris icin evet dedi, ama bir tane ulke demedi, giremiyoruz minakoyim. bize evet diyen tum devletlerin ise bize hayir diyen o bir tek devlete karsi olan tutumlari, nato zirvesinde bize karsi olan tutumlarindan cok daha farkli olacaktir. tek biz bir seye karsi ciktigimizda dunyanin problemini yaratirlar, ama avrupalilardan biri karsi ciksa, demokrasi boyle bir sey iste, boyle dunya capindaki organizasyonlarda her bir uyenin dusuncesine saygi duyacaksin ve dediklerini kabul edeceksin tarzi yorumlar yaparlar.

    konuyu su an en son nato zirvesi ve akabine getirmek istiyorum. zaten biz turk milleti bu avrupa birliginin kucuk bir yalan oldugunu * * basindan beri biliyoruz. adamlar hic reform yapin, yenilik yapin, sunu yapin bunu yapin demesinler, daha da sinirim bozuluyor, sarkozy dalaksizi gibi istemiyoruz minakoyim sizi, siktirin gidin desinler, bizim gerizekali ve halkin iyi niyetini suistimal eden orospu cocugu politikacilarda avrupa birligini bir siyaset malzemesi yapmasin.

    neyse nato'ya donelim. turkiye nato'nun kurucu ve en guclu ordularindan birini sahip bir uye olarak su ana kadar ki potansiyelinin gramini kullanamamistir. * (bkz: sarkastik insan modeli) * * ilk defa boyle uluslararasi bir platform da sikayetlerimizi acikca dile getirdik, yumrugumuzu masaya vurduk hemen tum dunya * bize godos etiketi vuruyor. ulan iblisin dolleri, demokrasi dediginiz sizin istedikleriniz disindaki bir sey olmuyor mu? tamam, adamlarin tepkilerini bir yerde anliyorum, gotu boklu barbar bir ulke, bize rajon kesiyor diye dusunuyor olabilirler ve haklilarda, tarihi onlarin ustunde yazdigimiz icin kinleri kolay kolay cikmiyor. neyse, bir nato uyesi olarak, rasmussen denen adamin genel sekreter olmamasini istemememiz en dogal hakkimiz. sebep olmasina bile gerek yok aslinda, istemiyoruz iste minakoyim. siktirsin gitsin, baskasi aday olsun, onun da tipine bakariz, begenirsek olur begenmez isek o da uzar. burada ususlararasi diplomasinin kurallarina bypass ettigimin farkindayim. biz oyle bir tavir takinirsak elbette bizimde onlara isimiz dustugunde bir bok yapmazlar. su anda bile bir isimiz dusse dunya laf ediyor danalar. konu bu degil, biz en dogal hakkimizi kullanip * birinin sekreter olmasini ret ediyoruz, adamlar artik siz avrupa birligini unutun diyor. ulan boyle avrupa birliginin anasini sey ederim, (bkz: terbiyeli kufur eden insan modeli) uzun sureden beri aklimda olan bir konu bu ama su en son nato olayindan sonraki tepkilerinden sonra kafam atti, bardagi tasiran son damla da fransiz disisleri bakaninin sey demesiydi; "artik turkiye'nin avrupa birligi uyeligine karsiyim" karsi olmayanin mina koyim. boyle cocuklar gibi elinde koz var diye, isin boku mu cikarilir. top benim istedigimi oynatirim mantalitesi var adamlarda. polonya ve bulgaristan her bir konuda bizim iki sinif altimizdalar, onlarin neden alinip bizim neden alinmadigimizi konusarak sefil gorunmeyecem. ama ortadaki ipnelik acik. (bkz: ibne kelimesini bir hakaret olarak kullanan insan modeli)

    bastan da dedigim gibi, istemiyoruz diyin ki bizimde cogumuzun istemedigi bir yalani politikacilar bize yutturmasin. onumuze bakalim.
    3 ...
  20. babanin cep telefonu kullanmayi ogrenmesi

    1.
  21. teknolojiyi yakindan takip etmeye merakli olan babalarin yaptigi gayet normal bir olaydir. lakin bazilari, kendilerini bozup, yani orijinal karakterlerinden odun verip, ben henuz yaslanmadim, istanbul'u halen fethedebilirim goruntusu sergileyebilmek icin, komik goruntuler olusturabilirler.

    misal; babam cep telefonu almis kendine, gitmis en bulunmazlarindan birini almis birde, hani bozulsa, servise falan goturmek istesek, garantiden yararlanmak istesek, elimizde patlayacak makine. telefonun markasi mitsubushi. saka degil, gercek, mitsubushi motor markasi, cep telefonu piyasasina girmis, babam herhalde ilk musterileri. sim karti taktik, babama telefon numaralarini nasil kaydedecigini anlatiyorum, he tamam iyimis be adamlar ne dusunmus falan diyor, hayran kaliyor. muzik falan nasil yuklenir, titresimini alarmini ve diger genel bilgileri babama aktardiktan sonra, babami telefonla basbasa biraktim.

    aradan bir ay kadar vakit gectikten sonra, babamin birini aramakta gucluk cektigini gordum, hayirdir baba bir sey mi oldu dedim? yok ya, bizim cemil'i arayacamda, numarayi unuttum dedi. sen cemille hergun gorusmuyor musun zaten baba? numarasi kayitli degil mi dedim? yok dedi. telefonu aldim elime, telefon rehberine bakiyorum, kayitli olan sahislarin numaralari var ama isimleri yok, isimler a, ;, tt, vs. dedim baba bunlar ne. ya ben numara kaydetmeyi bir turlu cozemedim, tum numaralari ezberledim, oyle ariyorum milleti dedi. e hani gostermistik dedim, boyle boyle yapiliyor diye. anlamadim, unuttum gitti dedi. saka maka, cep telefonu sayesinde hafizasinin super oldugunu da ogrenmis olduk. tekrar gostereyim dedim, ama bosver ben boyle iyiyim dedi.

    tabi, bende de potansiyel bir toplum psikoyatristi olma egimi oldugu icin, babamin bu teknolojik aletleri neden tam olarak ogrenmek istemedigini anlamaya calisiyordum. gururlu, gencliginde siktigi tasin atomlarini titreten, korudugu kaleden top gecirmeyen bir adamin, nalet bir cep telefonunun kendinin karakterini ve karizmasini cizmesinden korktugundan herhalde diye bir sonuca vardim. ne kadari dogru bilmiyorum.

    neyse, birgun babamla cuma namazindayiz, hoca namaza baslamadan once yaptigi tipik ikazlari tekrar ettikten sonra, namaza basladi. tam ikinci rekattayiz, rukuya gidecez, son ses Ibrahim tatlises sarkisi caliyor. hemde "mutlu ol yeter" biz namazi bitirene kadar 2-3 defa "mutlu ol yeter"i dinledik. tekrar yapmis olduk birnevi, melankolik olmusuz. hoca esselamunaleykum diyecegi anda, adamin biri cikip, hoca birak, selam verme, iki rekatta benden kil diyecek neredeyse. hocada gaza gelip, ulan iki rekatta benden olsun anasini satayim deme kivaminda. cikista, kimse bir sey olmamis gibi ayakkabilara yoneliyor, bende babamin yanina gittim, adamin biri dayanamadi, cemaat; ayiptir, surada haftada bir namaza geliyoruz, onunda icine ettiniz dedi. bende tam yanimda ayakkabimin bagcigini baglamak icin egildigim anda, ibo abimiz yine patlatiyor, "biz bu sarkiyi sana yazdik ama bilmezsin, belki yabanci bir sarki gibi dinlersin, benim icin once tanri sonra sensiiiin" ulan kafayi kaldirdim bir baktim ki, bu ses tonu babamin telefonundan geliyor. ayakkabinin bagcigini baglamadan, kactik.

    hemen sivistik, baba, sunun sesini kissaydin bari dedim, ya sorma benim basima bela oldu bu ibo, gecen tamirci mahmut'a gittigimde orada calisan cocuklardan biri bu ses tonunu telefona yukledi, o gunden beri bende delirdim, sarkiyi nasil degistirecegimi de bilmiyorum dedi.

    var bir bakayim dedim, telefonun markasi mitsubushi oldugundan oturu, bende klasik bir ses tonu bulmakta zorluk cektim. olayi kapattik, ayni camiye cumaya da bir daha gitmedik.

    uzun lafin kisasi, babaya cep telefonunu kullanmayi ogretmek ve onu bu ogretim suresine alistirmak, cep telefonunu yapmaktan daha zor olabiliyor.
    0 ...
  22. evrim teorisi ne inanan kraliyet ailesi mensubu

    1.
  23. ikiyuzlulugun farkli bir aciklamasidir. yani ikiyuzluluktur. nuklear zari olmayan bir canlinin soyundan geldigine inanip, emperyalizmin kendisini getirdigi makamin keyfini cikartip, inandigi bir sacmaliga suistimal eder. ne dedigimi bende bilmiyorum, ama kisaca, bu serefsizliktir. ama ona sorsan, guclu olanlar hayatlarini surdurup, yukseklere ciktigi icin, evrim teorisi onun insanlar arasindaki statusunu kanitlar bir rol oynamaktadir.
    0 ...
  24. turk insaninin gelecegi

    1.
  25. bir milletin yasamadiklari ama yasayacaklaridir. Bu ornekte belirtecegim gibi, turk milletinin gelecegini, kendi tecrubelerime ve bilgime dayanarak yazacagim. Bir suredir yazmiyordum, yazsam da degisen bir sey yok gerci * ama olsun, yine de belirteyim, bu bir patlama falan degil. objektif olabilmem icin bekledigim ve bu bekleme suresi icinde, farkli arastirmalar yaparak, genel kulturumu* genisletmek ve bunlari ortama sunmak, yani hizmet etmek, tek gayemdi*.

    Muhafazakar bir insanim, olaylara hep sondan bakarim. yani ne olacak ya da ne olabilir ki? ya da neden deger verelim? hepimiz zaten olecegiz, yani (bkz: rigor mortis). o yuzden bu dunya'yi bos gorurum. giydigimiz kiyafetten, yedigimiz ekmekten, ve yasadigimiz yerden baska bir seyimiz zaten yok, ne diye tartisir dururuz, neyi paylasamayiz hep dusunurum. tek istedigimiz mutluluk ise, alin size, anlayana.

    neyse konuya giris yapayim, turk insaninin gelecegi. globallesmenin en buyuk sorunu olan yozlasmak, bizide tum herkes gibi etkiliyor. yozlasmak derken, kendimizden sogumak, kendimizden utanmak, tarihimizi unutmak, nereden nerelere geldigimizin farkina varamamak, kendi potansiyelimizi bilmek istememek ve butun bunlari bir yirtik kot pantolona tercih etmek. global kulturun en super yan etkisi bu olsa gerek. ama halen, bizi biz yapan, digerlerinden ayiran, kendimizi kendimize bildiren bir olgu var. bir sebep var, bir neden var. nedir bu neden? tek kelimeli bir cevap olarak diyecem ki, din! ihtiyaci olan fakirlere karsiliksiz maddi manevi yardimda bulunmak, tanimadigi bir insanin tum hastane masraflarini karsilamak, biri adres sordugu zaman en ince detayina kadar icten bir sekilde anlatmak, gerekirse o adresin mekanina kadar bizzat goturmek, kendi yemeyip baskasina yedirmek, butun bunlar vicdanimizdandir, inandigimiz veya buyuklerimizin vakti zamaninda uyguladigi inancimizdandir. kisacasi bu insanliktir, evet insanlik henuz olmedi, ama bicak girtlaginda, civili yatak uzerine yatirilmis bir sekilde, kurtarilmayi bekliyor. onu hayatta tutan tek sey dindir, bizim ornegimizde bu din Islam dinidir. * Islam ile en "ulu" ve mutlu gunlerimizi yasamisiz ve yasattirmisiz. vakit gelip gecmis, yassattiklarimizin ve kardes*imizin katiliyle beraber ayni sofraya oturmusuz, kari kiz muhabbeti etmisiz, serefe demisiz, sonra, korkudan!! bir bataklik kurulusu, tek disi kalmis bir canavara tabii olmak icin, makatimizi vermisiz, bu pistir, bundan iyilerine lagiyiz biz demisler, tekmeyi kuyruk sokumumuza demir bir kovboy cizmesiyle vurmuslar, ama kole mantalitesine bagli bir fare gibi yani (bkz: stockholm sendromu) cizmenin acisi daha dinmeden, gel bir tane daha vur, ama ne olur beni de senden yap, bir "smith" sevdasi almis bizi gitmis.

    2 seneye kadar turk dizilerinde opusmek buyuk ayipti, terbiyesizlik! simdi, birbirinin kucagina girmeyen kalmamis. aklimdan gecmiyor degil, tum televizyon dunyasi * birgun AIDS mikrobundan dolayi yok olup gidecek. yani neden bunlarin kotu bir sey oldugunu soraniniz olacak tabi, yok efendim cinsellik bir tabudur muhabbetleri. ee, o zaman acik acik, sokakta, arabada, gemide, trende, seviselim. ne yapiyorsunuz lan siz? diyenlere; bir tabuyu yikiyoruz, hatta 10 saniye oncesine kadar yiktik, hatta ve hatta parcaladik. kisacasi ......

    neyse diyorum, globallesme diyorum, geciyorum, bircok kisi zaten helal etin ne oldugunu bilmez durumda. domuz olmayan herseyi helal bilmisiz, ne olsa yiyoruz. ama o yonumuzu takdir ediyorum. alkol iceriz, birbirimizi vururuz, bacaklarimizi keseriz, bok bile yeriz, ama domuz yemeyiz, o ayri bir ozellik. ayni cinsellik gibi, bir zamanlar. bir tabu olarak yikilacak, yedigimiz yemek kendi kendine gecinebilen, kendi oz esini satan pezevenk bir hayvandan olacak, normal diyecez. tabu diyecez, yiktik diyecez, hatta .....!

    sentetik bati uydurmalarindan ve insanlarin salak olmalarindan oturu * kendi sanli tarihimizden, bayragimizdan bihaberiz, onu biraktim kendi marsimizin kime yazildigini bilmiyoruz. utaniyorum. uzak diyarlarin "celebrity"lerinin ne giydigini, nasil giydigini, kac paraya aldigini, kimden aldigini ve neden aldigini herseyden daha iyi biliyoruz.

    ama umutluyum, bir umuttu zaten insani yasatan diye klise ama cok cok gercek bir lafi hatirlatiyorum. hatirlatmak istedigim baska seylerde var, ama onlara daha sira var, once kendimizi hatirlamaliyiz, hatirlatirlarsa...
    0 ...
  26. uyurken baskina ugrayan teroristin dusunceleri

    1.
  27. korkulanin basa gelmesidir. su uyur dusman uyumaz derler ya iste, terorist olarak adlandirilanlar hep dusman olarak algilanildigi icin, onlar sanki hic uyumuyormus izlenimi var insanlarda. neyse, uyurken baskina ugrayan terorist, hele ki birde 18 saatlik yorgunlugun uzerine uyuyorsa ve uykusunun 2. saatindeyse, uyandirilirsa cok feci seyler olabilir. ya da cok acayip seyler. adam kalkip "ne uyandirdiniz lan beni, hossaflar" ya da "ya olum git, abdestimi alip namazimi kildim diyorum sana, 2 defa sabah namazi kilinmaz" ya da " tamam abi soz teslim olacam, ama birakin 2 saat uyuyayim, kac gundur uykusuzum" gibi acayip seyler dusunup, sacma sacma konusABILIR. "tamam abi ben kalkacam, once sen tuvalete gir, elini yuzunu yika, ben suyun kesilme sesini duyunca uyanacam" falan diyebilir. neden olmasinki? yani bu adamlar uykusunda konusuyor, sayikliyor olamaz mi? 3 gun boyunca ishali ile ugrasmis, artik bikkinliktan dolayi geceleri pantalona salan bir teroristi uyandirdiginizi dusunsenize, eliniz falan hep boklasiyor. olmayacak sey degil yani.
    0 ...
  28. uykusunda baskina ugrayan terorist

    1.
  29. talihsiz bir olaydir, terorist icin yani. simdi dusunelim; pkk'li terorist butun gun catismis, istihbarat toplamis, calilik dikenlik derken, surune surune bir magaraya girmis, bre geceyi surada gecireyim demis ve sizip kalmis. magarada birkac tane yarasa falan bulup yese kendisini sansli hissedecek bu teroristin, sabahtan beri fare ve akrep kuyrugundan baska yedigi bir sey de yoktur. neyse, gunu birlik yasayan bu terorist, cizgili veya ayi yogili pijamasi olmadigindan ve bir banyo ve bir kombinin el altinda olmamasindan mutevellit, les gibi elbiseleriyle ve terli kiyafetleriyle ayilarin mekaninda sizmistir. ruyasinda kurtulusa erdigini, annesini kacirmis yavsak adamlardan kurtulup, viyanada guzel bir hatunla beraber yasadigini, kizlarin herhangi bir zorluk gormeden okula basortuyle girebildigini, gunde 8 saat normal insanlar gibi calisip, haftasonlari cocuklariyla beraber guzel vakitler gecirebileceigini anlamis, ah ulan hayat bu derken, allah allah nidalariyla bir anda uyanmis. sanli mehmetcik'in baskinina ugramis, o ana kadar yedigi haltlar aklina bile gelmemis, sadece ve sadece o guzel ruyasindan uyandirildigi icin biraz kizmis. mehmetcik'e; tamam teslim oluyorum, ama bir rahat birakin 2 saat daha yatayimda, uykumu alayim, belki de ruyami tekrar gorurum demis, bir umutla, bir umuttu insani yasatan diye dusunmus, ama nafile.

    suratina yedigi kabzayla uykusu tam anlamiyla dagilan terorist, ayaga kalkmis, belki de istedigi gibi konusabilecegi son anda oldugunu anlamis, abi affedin, yaptiklarimdan pismanim, yedigim boklarin yanlis oldugunu anladim demesiyle beraber, bir yumruk daha yedi ve yere yigildi. kursun yagdirdigi onca cocuk, kucuk cocuklarin gozunun onunde oldurdugu babalar, parmaklarini kestigi yasli kadinlar aklina geldi bir anda. karsisindaki onbasi er'in 4 ay once en yakin arkadaslarindan biri vurulmustu ve artik hayatinin geri kalanini felcli olarak yasamaya mahkumdu, sus lan hossaf seni, 10 sene boyunca aklin basina gelmedi de simdi gotun koseye sikisinca mi akillandin der ve elindeki silahin kabzasiyla adamin diz kapagina arkasina bir tane indirir ve dizleri uzerine cokmus teroristin suratina bakarken, teroristin kalin kasi dikkatini ceker, arasinda bosluk yoktu, iki kas birbirine bagliydi, bir anda bu dalginligindan kurtulan onbasi namlusunu teroristin burnunun ustune nisanladi, bir kursun ve bir ceset daha dedi icinden. bolgeden uzaklasir uzaklasmaz yaptigi ilk sey ise, 1 sene once evlendigi hanimina aramak oldu, daha gecen hafta dogan cocugunu merak ediyordu, daha yuzunu bile gormemisti, evet, hayat boyle bir sey iste.
    1 ...
  30. prof dr halil mete soner

    1.
  31. turkiye'nin nobel adayi umudu. ama tabiki onemli olan nobel degil, bunu ictenlikle soyluyorum, alfred nobel'e buradan selam cakarim ama onemli olan insanlik. prof. dr. halil mete soner sabanci universitesi ogretim uyelerinden ve bir arastirma icin avrupa'dan fon almis bir bilim adamidir. nobel odulune aday olabilecek projesinin ismi "Finansal Risk Yönetimi için Matematiksel Yöntemler” yani ekonomi alaninda nobel adayi olabilir. kendisini taktir ediyor ve basarilariyla bizi gururlandirmasini umit ediyorum.
    1 ...
  32. kimsin denildiginde kimi istediniz diyen insan

    1.
  33. telefon ele alinir, ele verilmez. aramak istediginiz numara aranilir ve birisi cevap verir, sesi tanidik degildir, o kisiyi tanirsiniz ama o anda onunla konusmak istemezsiniz ve kiminle gorusuyorum dersiniz, ya da harbiden o kisiyi tanimamissinizdir, ama mantik aynidir, bu soru ayip olmamasi icin sorulur. ama bu sahis hicbir zaman gercek kimligini aciklamaz, tanimadigi birisi ona "kimsin?" diye sordugu zaman, bunu namusuna bir saldiri olarak algilar ve kimligini desifre etmek istemez. sanki telefonun bir ucundan malafati kulak deligine uzatacaz. soyle kardesim kim oldugunu, ya da orasinin ne oldugunu soyle. burasi emlakci falan de, "sen kimi aradin ulan hayvan herif" tarzinda kimi aramistiniz deme. belki seni aradim monako, 10 yil once tanidigin birisiyim ama boyle bir cevap verdiginden oturu senin hakkindaki tum dusuncelerim degisti, konusmak istemiyorum. ya da jack bauer olayi diyelim, o anda cok pis bir tehlikenin icindeyim, her an gotumuzden siringayla kan alabilirler, hemen ilk aklima gelen asker arkadasimi ariyorum ve seninle karsilasiyorum. belki ben turkiye'nin gelecegini ilgilendiren bir meseleden oturu bu sahisi ariyorum, bana neden sen kimi aradin diyorsun? soruya soruyla cevap vererek niye bir hayvanlik yapiyorsun? bende sana cevap olarak ebeni aradim desem, nasil olur. anla.

    telefonda terbiyesizlik yapan kisi. *
    0 ...
  34. mecazi direkt olarak anlayan insan

    1.
  35. mecazi manada soylenmis sozleri/atasozlerini direkt olarak anlamis insandir. baslik zaten kendisini acikliyor, bir tanima gerek birakmiyor ama formata uymak suretinde tanimimizi yazdik.
    bir defa basima gelmisti, ilk okuldayken ama rezil olan ben degil bir baskasi olmustu, durun anlatayim. ilk okul 3'e gidiyoruz, * asiri derecedeki ileri goruslu hocamiz bizi sovyetler birligindeki bilim adamlari sanmisti galiba ki, bize oss'de sorulan edebiyat sorularindan ornekler verip siirler yazmamizi istiyordu, neyse bunu "ogrenciden yuksek beklenti, buyuk basarilar getirir" mantigina havale ediyorum. bu hocamiz bir odev vermisti, odev su idi: "kalem kilictan keskindir" atasozu hakkinda bir kompozisyon yazmak. giris gelisme sonuc, hatta olayi daha da akademiklestirerek her paragrafda giris gelisme ve sonuc olursa daha iyi not alacagimizi soylemisti bu hocamiz. ben tabi o anki saf ve salak duygularimla bu ilk defa duygudum atasozu hakkinda yazdigim kompozisyonda; kalemin kilictan keskin olabilme ihtimalinin sifir oldugunu falan yazmistim. tabi biz o zamanlar daha (bkz: rurouni kenshin) ile tanismamistik *. kompozisyonun devaminda kilic ile kalemin olasi bir kavgasinda kilicin kalemin agzina zicacagini falan yazmistim, kilic kalemi 4e boler seksen ile deser diyordum ki. evet -ki, hocamiz eline erken gecen odevlerden birisini okumaya kalkisti, isim vererek ve ciddi bir sekilde asagilayaraktan, o kompozisyonu en has duygulariyla yazmis cocukla dalga gece gece sinif sesli olarak okuyordu. bu cocukta bir gazeteci veya bir potansiyel yazar olma ihtimali varsa bile o gun bu ihtimal bitmisti. neyse, garibim soyle yazmis: kalem kilictan keskin degildir ama, kalemi cok sert bir sekilde avucunun ortasina dogru batirirsan kilictan daha kotu bir etki yapabilir, cunku kilici kendi avucumuzun icine sokamayiz. kilic agir bir metalden yapilmistir ve tek basimiza kaldirabilmemiz bile buyuk bir gayret ve ozveri ister.* tamam, cocuk mecazi direkt olarak anlamis, sacmalamis. ulan sen ki universite de psikoloji falan almis birisin, istanbulda ogretmenlik yapiyorsun, senin bu yaptigin sacmalik bile degil. senin bu yaptigina gotluk denir, bu kompozisyonu defalarca gule gule, dalga gece gece anlattin ya, helal olsun. neyse, benim de bu gariban cocuk ile ayni hatayi yaptigimi kesfettigim anda hemen silgiye sarildim, 8 satirlik ve 3 paragraflik yazimi kagidi parcalayaraktan silmistim, o arada kafami bir kaldirdim ki herkes bir seyler siliyor *. neyse, dedimki suraya her paragraf birer cumleden bile olsa bir seyler yazmaliyim. tam o anda atasozunun gercek manasini cozdum, kalem derken kitaplardan falan bahsediliyordu o siralar * kilic ile de askerler, yani kitaplar askerleri yonetir, eski zamanda da askerler kilic tasirdi. evet boyle bir sey yazdim, o cocuk kadar sacmalamamis olsam bile,bircok kisinin anlamakta zorluk cektigi analatik dusuncemin temellerinin o zamandan atildigini simdi farkediyorum. toplam 6 cumleden olusan odevimizi hocaya verdik. aradan yillar gecti de, bir ilk okul ogretmeninde olmasi gereken seyleri simdi daha iyi anliyorum, bu olay onu anlamami sagladi, en azindan yardimci oldu, vesile oldu.
    1 ...
  36. hz hizir ve hz musa dan ders cikarmak

    1.
  37. bircok kisinin bildigi, kur'an'i kerimde bahsi gecen ve hz.hizir ile hz.musa arasinda gecen olaylardan ders cikarmaktir. aralarinda gecen muhabbetten ve baslarina gelen olaylardan cikarilacak inanilmaz sayida ders olmasina ragmen, ben egitim ve ogretim alaninda cikarttigim derslere yogunlasacagim.
    bu hikayeden ogrendigimiz ilk ders ogrencinin ogretmenine gitmesidir. bu bir saygi belirtisi olmakla beraber, verimli bir egitim ve ogretimin olmazsa olmazlarindandir. ikinci ogrendigimiz seyde saygidir. ogrenci ogretmenden daha bilgili olsa bile, ogretmene her zaman icin saygili olmak zorunludur. hz.musa hz.hizir'dan seriat ilminde cok daha ilerideydi, oncelikli olarak bir peygamber hatta zamanin resulu idi, kendisine kitap gonderilen 4 peygamberden birisi. islami ilimlerde hz.hizir dan cok daha ileri olmasina ragmen, kendisine verilmeyen bir ilim hz.hizir'a verilmisti ve hz.musa bu ilmi ogrenmek icin hz.hizir'a gitti, kendisi kral oldugu halde ve allahu teala ile konusabildigi halde, hz.hizir'in yanina gidilmesi emredildi. bu olaydan cikarttigimiz 3. ders ise ogretmen bir sey dedigi zaman, ustune laf getirilmez. ogretmenin sozu tektir, ogretmen ogrenciye konusma ve soru sorma izni verince ancak ogrenci konusabilir. hz.hizir hz.musa'ya benim yaptiklarimi sorgulamazsan seni yanimda gotururum demistir, hz.musa bu hatayi 2 defa yapmasina ragmen hz. hizir bir sey dememistir ama 3. defa da sen beni anlamazsin, sen kendi yoluna ben kendi yoluma demistir. yani egitimin verimli bir sekilde devam etmesi icin, ogrencinin ogretmeni pur dikkat dinlemesi ve ogretmeninin soylediklerini ogretmen izin verene kadar sorgulamamasi gerekir. benim cikardigim son ders ise sudur; ogrenci bir hata isledigi zaman ogretmeninden af dilemelidir, hz.musa 2 defa sabirsizca davranip "sen ne ettin hizir" demesine ragmen, hz.hizir dan af dileyerek kendisini bagislatmistir. yani ogretmenlerimizin kalbini kirarsak, onlara verdigimiz sozleri tutmazsak onlardan ozur dilemeli ve aflarina siginmaliyiz. bu hikayeden cikarilan dersleri listelemek gerekirse;
    1) ogrenci ogretmenin ayagina gitmelidir.
    2) ogrenci ogretmenine her zaman saygili olmalidir.
    3) ogrenci ogretmenin dediklerini, ogretmen izin verene kadar sorgulamamalidir.
    4) ogrenci, hata islediginde ogretmeninden af dilemelidir.
    2 ...
  38. polat in 5 senedir siftahsiz olmasi

    1.
  39. gercek asklarin ve sadakatin yilmaz cengaveri, yardim sever ve humanist bir mafya babasi olan polat alemdar'in 5 senelik bir sure boyunca cinsel iliskiye girmemesi durumudur. adamlariyla aralarinda enteresan muhabbetler donebilir;

    polat- abdulhey, gel bir sey diyecem.
    abdulhey- buyur usta
    polat- 5 senedir sevismedim ulan ayrica,
    polat- su mallar ne oldu?
    abdulhey- hangi mallar abi?
    polat- abdulheeey *, abdulhey, ne guzel isimmis o oyle. gel yanas bana bakayim.
    abdulhey- usta dur ne oluyor, ne yapiyon?
    polat- gel dedim abduuul * saril bana, birlik olalim, beraber olalim.
    abdulhey- usta sen beni yanlis anladin galiba.
    polat- lan abdul, seni bir defasinda sirtimda tasiyordum, hafifden gotunu elledim ve sende ki o elektriklenmeyi hissettim. bana delikanli ayaklari yapma ulan.
    abdulhey- yok usta, sen git en iyisi erhan'a yanas. gullu mullu, hem o benden daha parlak.
    polat- iyi fikir abdul, git gulluyu de cagir, ikinizi de ofisime bekliyorum.
    abdul- bizim ki azdi gullu, cadiri kurmus. gel bir posta cekmek istiyormus.
    2 ...
  40. kivrimsiz beyin

    1.
  41. son gunlerin populer ayar tamlamasi. hatta bu beyinler tek lob halindedir, kivrimsiz olmasi bir yana, bu beyinlerin dusunme kapasitesi de sifira indirgenmistir.
    0 ...
  42. eric cartman cilik yapmak

    1.
  43. arkadaslarini satmak, isine geleni soylemek, herkes aclik ile bogusurken "may i get a cheese burger with french fries, and ketchup please" demek, kisaca ipnelik, mizikcilik vs. her turlu lavuklugu yapmaktir.
    1 ...
  44. tam ölmek üzereyken kurtulan adamlar

    1.
  45. film ve dizi yapimcilarinin en cok sevdigi karakterlerden biridir. bir karakterin oldugunu biz izleyicilere belirtmek istedikleri zaman, illa ki o kisinin nabzina bakarlar. aa bu olmus falan dedikleri zaman, o adamin nabzina bakmazlar ise o adam filmin ya da dizinin ilerleyen sahnelerinde illa kendini en son anda gosterecektir, sevgilisini ya da arkadasini son anda kurtaracaktir.
    bu olayin soyle bir versiyonu da mevcuttur, bir adam cok feci * bir sekilde kursun yarasi alir, o anda bayilir ya da olmus numarasi yapar. o sahisi vuran adam yanina birilerini yollar, gidin bakin adam yasiyor mu diye, bu adamlarda gelirler bakarlar ve adamin gozleri kapalidir ve sonuc kesindir, adam oldu. bu olmus oldugu farzedilen karakter senaryodaki iyi adamlardan ise olmemis olma ihtimali yuksektir. kotu adam ise de olmemis ihtimali yuksektir. neyse, gelirler bakarlar ve olmustur teshisini yaptiklari anda cekip giderler. ulan iki kursun daha sikin su adama, garanti olsun. hatta nabzina baktin, nabiz yok. o arada yerde yatan adamin gogus kafesine bir kursun daha sik, adam olmus olsa bile icin rahat etsin. yoksa yarin obur gun bu adami boyle kalabalik bir mekanda, tam sokagi donerken gorursun, hayalet gormuse donersin. yok yok, ben bu adamin cesedini gordum dersin, kabullenmek istemezsin. surekli birileri seni takip ediyor sanarsin, hic sesli soylemezsin ama "ulan keske iki kursun daha siksaydim" diye icinden gecirirsin. olaylar gelip gecer vs. senaryonun sonunda o adam bir yerde seni bulur ve oldurur.
    0 ...
  46. muhabbeti derinlestirme teknikleri

    1.
  47. genelde erkek kisilerinin karsi cins ile merhabalasirken ogrenmesi gereken tekniklerdir. maalesef bu olay amerikan filmlerinde gosterildigi gibi kolay degildir. adam kahve almaya bakkala gidiyor, orada bir hatun var, * hemen kahve muhabbeti, ben sutlu severim, sutsuz icemem vs. tam o sirada adam kisisi, ben kadinimi bir kahve gibi severim, porto riko veye kolombiyali olmali der ve o gece hatunla oynas kipir takilirlar.
    gercek hayatta su tarz muhabbetler olabilir mesela;

    erkek- merhaba
    kiz- iyy, ne var
    erkek- biz ayni sinifdayizda, tanisalim dedim.
    kiz- oyle mi?
    erkek- neyse, ben zaten cikiyordum.
    kiz- iyi.
    0 ...
  48. sen daha kac yasindasin

    1.
  49. genellikle buyuk isler planlayan genc kisilere, kendilerinden biraz daha buyuk olan ve hesapta hayatin anlamini cozmus sahislar tarafindan soylenen umit kirici bir sozdur.
    ama verilecek tarihi bir cevap bu soruyu soranlarin sizinle bir daha ugrasmamasini garantileyebilir. benim favori cevabim sudur; "fatih'in istanbul u fethettigi yastayim." hele ki cevrede 3-5 kisi de varsa, bu cevabiniz acayip bir alkis alabilir ve akabinde bu soruyu soran sahista bir daha umit kirici sorular sormamayi ogrenir.
    1 ...
  50. ahmed al ajami

    1.
  51. nereli oldugunu bir turlu ogrenemedigim, ama inanilmaz guzel kur'an okuyan medine imami. sesi kadayif ve pamuk gibidir ama kur'an'i kerimi okuyusu yumusak ve etkileyicidir. ama turkiyede nedense bu adama ahmet el acemi diyorlar, kolay hatirlansin diye herhalde. kiraati ise herkes tarafindan begenilmektedir. cok guzel bir ornegini dinlemek isteyenler tiklasin.

    http://www.metacafe.com/w..._el_acemi_k_yamet_suresi/
    0 ...
  52. ozel universitede burslu okumak

    1.
  53. ozel universitelerde ekonomik durumu pek iyi olmadigi icin okuyan ogrencilerdir. burs alirlar ve akabinde kendilerine envari cesit sorular sorulur. size ikinci kalite insan muamelesi mi yapiyorlar? irkcilik var mi? sorulari bunlardan birkacidir. bazi durumlarda verilen cevaplar ise soyle olur;

    okul donemi baslamadan once her ogrencinin evine o donem onlarla beraber okuyacak olan burslu ogrencilerin resimleri yollaniyor ki, bu burslu ogrencileri gordukleri zaman; "aa, bu o resimdeki fakir cocuk degil mi? babasi sütçü olan hani" diyebilsinler. zaten bizim cay icip bayatlamis simitten baska bir sey yememiz yasak. hatta bizim amfiler bile farkli, nasil amerika da zenciler ile beyazlarin okuduklari mekanlar farkliydi, bizim de amfiler farkli. girislerinde zenginlerin amfisi ve fakirlerin amfisi diye yazilar var. ayakkabilarimiz ucuz oldugundan dolayi yerleri cizeriz diye sadece bizim gidemedigimiz aktiviteler var. boyle salonlarin onlerinde birikiyoruz biz ki iceridekiler cikinca zenginlerin yediklerinden arta kalanlari yiyelim, yuzumuze soyle bir zengin havasi vursun da bu elimize bir daha gecme sansi olmayan firsattan yararlanalim.
    7 ...
  54. her isten anlayan liseli

    1.
  55. lise 1 yillarindayiz ve sinifta, sinif tekrari yapan birisi vardir. bu arkadasimiz sinif tekrari yapiyor olmasina ragmen asiri gelismis bir mekanizmasi vardi. her yeri kil ile kapliydi, tamam az biraz kil tuy cikar anlariz ama adamin gozunun icinden bile kil kokleri firlama egilimi gosteriyordu. yani bildigimiz yaz aylarinin en yakici sicaklarinda bile dogal kazagiyla sokakda gezen insanlardan biri olma yolunda ilerleyen bir sahis. buraya kadar olanlar kendi vucudunun normal disi olmasidir, hiper bir insan olmasindandir.

    bu arkadasimiz bizden tam bir sene fazla lise tecrubesine sahip oldugundan biz yeni bitmeleri rahatca manipule etmisti ve sinif baskani olmustu. hepimizin icinde bir mutluluk bir huzur * deneyimli birini sinif baskani yapmistik ve boyle bir sans elimizde oldugu icin cok sansliydik. mudur yardimcisiyla muhabbet eder, ogretmenlerin cep telefonlarini alip icini disini kurcalar. bir defasinda kapi bozulmustu, bir anda gaza gelip hoca sinifdayken ayagi firlayip; "arkadaslar bu kapi bozuk, 5 kere kaynak yemis" diye bir haykirdi. porno endustrisindeki tum hatunlari birebir tanimalar hatta kaymalar, ucak motoru yapma teknikleri, insansiz gemi yapabilme girisimleri hic eksik olmuyordu. nasil olurdu ki devrin tum ilimlerini ogrenmis, asrin omer hayyam'i en basidinden bir edebiyat dersinden zerre anlamazdi.

    liselerdeki her isten anlayan ogrenciler nedense yeteneklerini pratik hayat icin gelistirmisler, ama teorik olarak sifirlar.
    1 ...
  56. ip var abi

    1.
  57. david copperfield adli illizyonistin nasil ucabildigini tartisan yurdum insaninin vardigi yegane sonuc. yok adam gercekten ucuyorda bizim haberimiz yok. *
    0 ...
  58. bizim icin mesafeler onemli degildir

    ?.
  59. uzun bir yolculuga cikmak uzere olan birinin uzgun aile bireylerine soyledigin son sozlerdendir. uzun sureli ayriliklari yasamis olanlar, ve gurbeti yasamis olanlar bilir. ozellikle ogrenci evlerinde konusulan veya hislere tercume olan bir sozdur.
    0 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük