bizdeki basının o zamanlardan bu zamanlara aynı hataları yaptığını gösteren kravat. ulan adamlar galibiyetle dönmüş habere bak; futbola dair hiçbir şey yok adamları resmen demoralize etmek için her şeyi yapan bir basın var ortada sonra türk takımları neden başarısız. luis figo o giydiği ceketi türkiye'de giyse futbolu bırakırdı muhtemelen.
40 küsür yaşında bir umut bekleyen yaşlı amcayı görünce üzüldüğüm şaka.
inci sözlük yazarlarına göre millete ders vermişler netten ilişki evlilik falan olmaz diye kendilerince de kendilerine bir kız yazsa gidip 1 nisan 2013 boşalmam diye başlık açacak tiplerin orada 40 yaşında adamı yarım saat bekletip videoya alması yetmezmiş gibi youtube a atıp taşak geçiyorlar. bir de trt ye bağlanıp sosyal ve kültürel içerikli mesajlar vermiyorlar mı ya ben lan neyse bir şey demiyorum.
türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının 1 mayıs zamanı görmek istedikleri ve istemedikleri şeylerdir bir nevi beklentileridir.
yılın neredeyse her günü çalışan işçiler buldukları bu tatil gününü gayet de aileleriyle bir yerlerde oturup mangal, piknik yaparak falan geçirmek isteyebilirler. bu noktada sendikaların işçilere yaptıkları baskılar iyi niyetli olsa da bezdirici olabiliyor.
bugün, "tamam arkadaş anladık 1 mayısta sokaklardasınız, taksimdesiniz de neden bunun duyurusunu milletin evinin duvarında yapıyorsunuz?" ve benzeri onlarca yazı okudum. insanları 1 mayıs'a çağırmak için mallarına zarar vermek genelde olumsuz reklam yapıyor.
kutlamalar gerçekleşirken siyasi partilerin ön plana çıkmaması ya da ermeni soykırımı muhabbetlerinin falan geçmesi kutlayan kitle için pek birleştirici olmuyor. bayrama katılan işçiler arasında bu konularda farklı düşünen insanların olması çok doğal; kaldı ki onları kendi bayramlarında zor duruma düşürmemek adına bu tip tartışmalı konuları gündeme taşımanın da pek bir gerekliliği yok. onları dile getirmek için farklı mecralar, ortamlar kullanılabilir.
son olarak da bazı kesimler provoke ediyor diye dünya'nın bir çok yerinde kutlanan 1 mayıs'ı itin götüne sokmanın provoke eden kesime ne zarar verdiğini bir durup düşünmek lazım.
zordur kitap okumak
alışkanlık olmadan
cesaret edemezsin
oturup başlamaya
etsen de okumazsın
başka işlerin vardır
daha önemli şeyler...
bir gün çok bunalırsın
kimse yoktur konuşucak
için kararır, sıkılırsın
çaresizliktir hissetiğin
yapacak bir şey bulamazsın
bir kitap çarpar gözüne
konusunu bile bilmediğin
günler geçer
eksik bir şeyler hissedersin
o sıkıcı kitap
çarpar yine gözüne
açıp biraz daha bakarsın
daha çok okursun
farkında olmadan
bir kitapmışsın sen
okudukça anlayamadığım
ama merak ettiğim
bazen bırakmak istediğim
ezberlediğim yapraklarını
bitirmeye yemin ettiğim
bitmeyen bir kitap...
bir zamanlar kız arkadaşımla odamda dinlediğimiz sanatçı. affedemeyeceğim bir şey yaptı ve ben özür mesajlarına cevap vermedikten bir süre sonra facebookta "just give me a reason" şarkısını paylaştı. facebookta normalde ikimiz de pek takılmayız hele şarkı hiç paylaşmayız ama ikimizin de açık olduğu bir an bu şarkıyı paylaşınca merak edip açtım ve şarkı, müziğiyle sözleriyle o kadar çok etkiledi ki iki gündür aralıksız dinliyorum. ona bir şey söyledim mi? hayır.
pink başlığının altına da gelip bunları anlatıcak durumdayım işte sözlük. neyse velhasıl dinleyin işte şarkıyı güzel şarkı.
ağır bir cem yılmaz fanı olarak 3-4 defa izleyip zevk alamadığım gösteridir. acaba çok fazla yabancı komedi izledim diye espri anlayışım mı değişti diye düşünmekten tut esprileri tek tek düşünmeye kadar her yolu denedim yok olmuyor, güldürmüyor. anlattığı her şey gayet basit ve sıradan geliyor.
burada gülmekten kırıldım diyen arkadaşlara neyini beğendiniz diyecek değilim tabi ama ilk kez izleyip de beğenmeyen arkadaşlar kestirip atmasınlar; cem yılmaz bunların çok ötesi.
10 yıl sonra türkiye cumhuriyeti genel kurmay başkanı terör örgütü kuruculuğundan müebbet hapisle yargılanırken "t.c." abdullah öcalan ile resmi görüşmelere başlayacak.
tüm dünya'da bilimin medeniyetin bu kadar gelişmesinin sebebidir.
sanılanın aksine kendi milletini sevmekten ziyade kendi milletin için iyi bir şey yapmak anlamına gelir.
dünya tarihi boyunca bilim ve medeniyet, fransız ihtilaliyle tanıdığımız milliyetçilikten önce geliştiğinden çok gelişmiştir son iki yüz yılda. bu rekabet her milletin böylece dünya'nın gelişimini hızlandırmıştır.
son türk milliyetçisi atatürk'ün bu millet için yaptıklarının ardından yunan bayrağını ezmemesinden de anlaşılacağı üzere türk milliyetçiliği de bundan farklı değildir.
herkesin dümenden rahatsız oluyormuş gibi yaptığı durum. bırakın lan bu ayakları o an olumsuz tepki bile verseniz herkesin hoşuna gider bu. böyle çok bohem hayat yaşıyormuş gibi hissetmek isteyen tipler düşünüyor şimdi böyle bir şey olduğunu yok öyle kızarım yok şöyle iplemem bırakın lan bu işleri coolluk yapıcam diye niye coolluk yaptığınızı unutmuşsunuz.
bazı insanlar gerçekten sevilmemeyi kafaya takmayabilir ama sevilmek herkesin hoşuna gider o yüzden sen istediğin kadar anlat coollukta yüksek lisans yaptım diye biz yer miyiz? yemeyiz.
sanattan anlamadığım için yorum yapamayacağım konu. hatta sanattan anlamanın kriterlerini bile bilmediğimi fark ettim; hatta aşağıdaki dize bana yazılmış adeta.
eyvah! bu zilletlere sensin yine illet...
ey derd-i cehalet, sana düşmekte bu millet.
esrar hakkında hiç bir şey bilmeyen insanların hakkında atıp tuttukları bitki. tabiki esrar iyi bir şey değildir ama alkol ya da sigaradan kötü bir şey olmadığı da açık. esrarın zararları yararlarından çok olabilir ama yasaklanmasının zararları hepsinden çoktur. 3 tane spesific sebeple açıklıyorum hemen:
1-esrar genelde uyuşturucu olduğu için değil de uyuşturucuya geçiş maddesi olarak insanları korkutur, bunu kullananlar ileride daha farklı şeyleri de kullanırlar falan diye düşünülür ki doğrudur genelde esrar kullananlar zamanla bonzai, american gibi kimyasal maddelere sararlar çünkü bunların kullanımı da tıpkı esrar gibi kova, bong ve sigaralık şekillerinde olur içiciler de esrar gibi içiliyorsa zararları esrardan çok olmaz diye düşünür. esrar varken bunları içmelerinin sebebi polisin yaptığı baskınlarla esrar satan torbacıların piyasadan birer birer kaybolmasıdır.
2-serseri tiplerin esrar içip olağanüstü bir kafa yaşamaya kendilerini odaklamaları da onlara esrar içtiklerinde salak salak şeyler yaptırır.
3-esrar içmek isteyen herkes yasadışı işlerde yüksek lisans yapmış torbacı kişilerle muhatap olmak zorunda kalır.
hayatında alkolün kafasını yaşamamış insan beyanatı. konuşmasında, öğrencilerin alkol içip döner bıçağıyla arkadaşlarına saldırmasından falan bahsetmiş; az çok alkol içmiş birinin bunu okuyup gülmemesinin tek sebebi üzülmesi olabilir.
aynı şeyi türkiye'de esrar için de çok yapıyorlar özellikle hayatı boyunca ortamında bile bulunmamış insanlar. şu konularda ön yargılarımızı kırsak, her duyduğumuza falan inanmasak çok güzel olacak.
i started these gangsta shit and this the motherfuckin thanks i get? hello! gibi trip ve memnuniyetsizlik içeren sözleriyle bile dinleyeni gaza getiren rapçi.
bu arada kimse yazmamış ama smoke some weed şarkısını konulu ortamlarda tek geçerim.
bugün cemil çiçek dediklerini duydum bu işlerin içinde arkadaşların. erdoğan bayraktar olacağını söyleyenler bile var bence bu kadroyla en iyisi nihat doğan...
üstüne konuşulmaya bile değmeyecek önerme ancak; her türlü dogmatik düşüncenin karşısında olduğunu iddia eden kişilerin söz konusu islam olunca her türlü ön yargı ve genellemeyi sahiplendiklerini görmekten biz bıktık, onlar göstermekten bıkmadı.
not:oda arkadaşım bir ateist haftada bir kere duş alırsa kendimi şanslı sayıyorum, kokuyor adam. hadi ateisler bunu da... ya ben lan neyse bir şey demiyorum.
kendilerine özgü bazı mutlulukları vardır bu adamların. muhabbetlerinde derinlik aramamak ve bazı durumlarda 3 metreden fazla yaklaşmamak gerekliliğiyle birlikte candır bu dayılar, severek izliyoruz efenim.
erkekler, şahin k yı akil olarak isterken; kadınların ise "ben asla soyunmam sanata o kadar değer vermiyorum galiba" diyen fatoş kabasakal'ı önerdikleri barış süreci.