bir solcu müslüman var mı diye merak edip baktığımızda solcu müslümanların olduğunu görürüz. bu durum bir solcunun müslüman olabildiğini göstermektedir. bizim olamaz dememiz bir solcunun müslüman olması gerçeğini değiştirmez. aynı mantıkla çok sayıda müslüman solcuların olması bir müslümanın solcu olabileceğini göstermektedir.
uzun zaman çalışmaktan fırsat bulamamış, yemek esnasında eline birinin bakması, gerçekten de tırnaklarının uzun olduğunu fark etmesine yol açmıştır. daha sonra tırnaklarını hiç uzatmamış, haftada bir kesmiştir.
bir insanın ilgi alanları çoksa bu ilgi alanlarında araştırma yapmak ve asgari düzeyde bir bilgiye ulaşmak için çok uzun zamana ihtiyaç duyar. 24 saat insanın sadece bir ilgisini tatmin etmeye yeter, birkaç ilgiyi tatmin etmeye yetmez. insanın 70-80 yıllık mevcut ömrü ve bu ömrünü 24 saatlik günlerde geçiriyor olması bilgi arayışına ve meraklarını gidermeye yönelik çabalarını sınırlandırmaktadır. bu durum da bir kişinin birden çok alanda başarılı olamamasının en önemli sebebidir.
aynı nitelikte eğitim alan ve aynı nitelikte ve nicelikte iş tecrübesine sahip olan çoklarından daha fazla maaş aldığı halde bunu azımsayan kişidir. maaşlar arasında adaletsizlik ve eşitsizlik giderilmeli, eşit yeteneğe ve iş deneyimine sahip olanlara meslek ayrımı yapmadan aynı maaş verilmelidir.
ardında bıraktığı intihar videosundan güle eğlene intihar ettiği anlaşılıyor. kimseye suç atmadan herkese mutluluklar dileyerek hayatına son vermiştir.
kendi aklıyla ve düşüncesiyle değil de başkalarının etkisi altına yazarlık yapan kimseler. kendi vicdanına ulaşmak için gerekli çabayı göstermekten de uzaktır bu kişiler.
ardında bıraktığı intihar videosundan güle eğlene intihar ettiği anlaşılıyor. kimseye suç atmıyor, kimseye kırgın değil, belirli bir şeye kızmış değil. af dilemiyor ayrıca. yaşantısını tamamladığını ifade ediyor. inançsızlığını açıkça ifade etmesi, sadece tanrıdan değil toplumdan da korkmadığını gösteriyor. ama kimseyi hor da görmüyor, inançlılara da saygısızlık etmiyor. "benim yolum bu" derken "sizinki de başka bir yol olabilir" diyor adeta. ona lanet okuyacaklarla, arkasından konuşacak olanlarla teması bu noktada kesiyor aslında. anlamsızlığın cehennemini keşfetmiş olduğu anlaşılıyor. cesurca ve kararlıca üstüne gidiyor lanetin ve saçmalığın, anlamı da anlamsızlığı da cehenneme yollayarak kendisini dünyada uzaklaştırıyor. kendisi açısından kendisini burada sonlandırıyor çünkü bundan sonrasına inanmıyor. yaşantısına burada son verirken müziğin yaşam ile ölüm arasında köprü olduğu düşüncesini bize adeta miras bırakmak istiyor. "ben aranızdan gideyim de müziğin hayatı ve ölümü açılsın önümüzde" diyor adeta.
makul şüphe, evin aranması için yeterli şüphe demektir. buna karşın herkese göre değişmeyen makul şüphe imkansızdır. bu durumda bazıları şüphenin evin aranması için yeterli olduğunu düşünecek, dolaysıyla kendi subjektif yaklaşımıyla evin aranmasını isteyecektir. ama başkalarına göre bu şüphe yeterli olmayacak evin aranması gerekmeyecektir. herkese göre değişmeyen makul bir şüphe olmaması sonucunda ev araması yine siyasi durula ve görüşe göre şekillenecektir. bu türden siyasi farklılıklar hukuk camiası içinde de bulunmaktadır. bunu bugün artık herkes bilmektedir. sonuç olarak yetkililerin kendi siyasi görüşüne uymayan kimselerin evi aranabileceği halde aynı durumda bulunan başka kimselerin evi aranmayacaktır.
farklı görüşlere değer vermesi, kendi görüşünü kabul etmeyebileceğimizi söylemesi ve sözde kalmayıp uygulamada da bunu göstermesi, bir konuyu kestirip atmadan gidebileceği yere kadar tartışması ve tartıştırması, öğrenciye değer vermesi ve onlara hocalık kaprisine kapılmadan yaklaşması, 'not silahı'nı kullanmaması öğrencilerin büyük çoğunluğunun kendisini örnek almasını ve özel olarak benim tek örneğim olmasını doğurmuştur. kanaatimce himmmet hocanın en önemli özelliği, akademisyenliği, memuriyet olarak değil hayat tarzı olarak yapmasıdır.
herhangi bir politik görüşe sahip olmakla zeka seviyesi arasında bir ilişki yoktur. genellikle dar görüşlüler kendilerinden başka siyasal görüşleri benimseyenlerin zeka seviyelerinin düşük odluğunu söylerler.
islam ile bilimin özellikleri arasında özde farklılık vardır. birisi sorgusuz akla dayanır, diğeri teslim olmuş akla yani inanca dayanır. bazı noktalarda bilim dinin de sorgulanmasını ve kabul edilmemesini içerebilir. aynı şekilde bazı noktalarda din de bilimin sorgulanmasını ve kabul edilmemesini içerebilir.
bu tür söylentiler kasıtlı veya kasıtsız bir şekilde hep olmuştur ve olmaktadır. bu söylentiler en büyük faydayı kola'ya sağlamaktadır, çünkü reklamın kötüsü olmaz.
sözlükte kimse yazıyı sadece belirli bir kimseye yazamaz. yazsa bile başkası da o yazının muhatabıdır. yazsın hiç ummadığı kimselere rastlayabilir ve hiç ummadığı tepkiler alabilir.
kuklaların bir kısmı kendilerini gerçek sanmaktadır. kuklaların bilinçlenmeleri ve kukla olduklarını farketmeleri de mümkün olmadığı için bu sorunun üstesinden gelemezler.
fantezi iç çamaşırı kapalı yerlerinde olduğuna göre ve kimse görmediğine göre kimseyi ilgilendirmez. ayırca fanteziyi kapalı da yapabilir açık da yapabilir. hem haklarıdır hem de çok doğaldır. kapalılık dışarıya yöneliktir. kapalı kendi özel özel alanında fantezinin alasını hatta aliyyül alasını yapabilir. gayet normaldir.
özgürlüklerimizin çoğu kısıtlanmaktadır. çocukluktan itibaren yetişme biçimimiz, özgürlüklerimizi kısıtlayan uygulamalarla doludur. özgürlüklerin kısıtlanması ailede başlamakta, arkadaş çevresinde ve okulda sürmektedir. her geçen zaman özgürlükler kısıtlanarak geçtiği için yetişkin bir yaşa gelindiğinde özgürlük fikri tümüyle unutulmaktadır.
pepee son yıllarda doğan neslin kültürünü ve ahlakını belirleyen model çocuk olarak ortaya çıkmıştır. birileri öyle bir nesil yaratmak istemektedir. kültüre ve tarihe uygun bir tip olduğu ileri sürülmektedir. ama gerçekte ne kadar kültüre ve tarihe uyduğu son derece tartışmalıdır. bu çocuk tipini yaratanların kendi subjektif görüşleriyle ve düşünceleriyle oluşturulmuştur.
ortadoğu'da çok sık rastladığımız durumdur. katliama karşı çıktığını ileri sürerek katliam yapılır. aynı şekilde alllahu ekber diyerek allahu ekber diyenleri öldürenler kafalarını kesenler de az sayıda değildir.
ışid'in kestiği kafaların yüzde doksanı müslüman kafasıdır. ışid müslümanların kafasını keserken onların müslüman olmadıklarını iddia etmektedir. ışid'i kabul etmeyen mslümanlar da ışid'in müslüman olmadığını iddia etmektedirler. kime sorarsan ötekisi müslüman değil kafirdir.
akp'li olmak müslüman olmak anlamına gelmediği için ateist olup akp'yi desteklemek kadar olağan bir şey yoktur. hem kendilerine müslüman diyenler arasında bazen müslümanla ateist arasındakinden daha fazla fark oluyor. ışid kendine müslüman diyor ama kendine müslüman diyen başkalarının kafalarını kesip videoyla dünyaya gösteriyor, kestiği kafaların koleksiyonunu yapıyor.
örtüyü kutsallaştıran ama örtünün altındakine ne olduğunu umursamayan bir bakış açısıdır. sözün doğrusu şöyledir; "kızım ister örtünür ister örtünmez kendi bileceği bir şeydir"
diş ağrısı çekilmeden anlatılması ve anlaşılması en zor olan tecrübeler arasındadır. diş ağrısını anlatan birine, diş ağrısı çekmemiş biri "anlıyorum" diyerek onaylayıcı bir şekilde kafa sallasa bile gerçek anlamda dişi ağrıyanın duygularını paylaşamaz.
genellikle kadınlara söylendiği halde böyle söylenmesinde bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. bu benzetmede yine de manidar bir durum vardır. kadın fikirden ve içerikten yoksun bir nesneye benzetilerek tamamıyla cinsel bir obje statüsüne indirgenmektedir.
insan hasta olduğunda veya insanda ölüm hissi artığında din ve maneviyat ihtiyacı da arttığı için gerek duyulan bir adamdır, ama ne kadar gerçek olduğu inanıp inanmamaya göre değişir.
aynı nitelikte eğitim alan ve aynı nitelikte ve nicelikte iş tecrübesine sahip olan çoklarından daha fazla maaş aldığı halde bunu azımsayan kişidir. maaşlar arasında adaletsizlik ve eşitsizlik giderilmeli, eşit yeteneğe ve iş deneyimine sahip olanlara meslek ayrımı yapmadan aynı maaş verilmelidir.
