bir milleti, bir ülkeyi bölmeye çalışan, üslubu ve tarzıyla bunu ortaya koymaktan hiç kaçınmayan sözde demokratik adı altında hainlikleri savunan bi partinin kapatılmasıdan daha doğal ne olabilirdi ki? vatan haini, bebek katili, binlerce şehit anasının gözyaşı sebebi olmayı kimlik edinmiş bi şahsiyete halay başı çektiren ve ''sayın'' nitelemesiyle hitap etmeyi bi halt zanneden bi avuç insancığın, Türkiye adaletin'ce hakettiği yerin gösterilmesidir...
Hadise yi güzel bulan Türk erkekleri karşısında, Rob'u karizmatik bulan Türk kızlarının, ''aynı toprağın suyunu içiyoruz nitekim'' dedirten olaydır. ve genel anlamda söylenildiği gibi abartılmıştır, yapımcılar tebriki haketmektedirler. bizim Kıvanç Tatlıtuğ a da bu tarz bi film yapılsa tüm dünyada aynı yankılanmanın aynı atmosferin oluşacağı kesindir. kabiliyetin bir kısmı burda Rob da olduğu kadar, o bakışlara, tavırlara, adamı çalıştıran eğitmenlerdedir de. e biraz da Allah vergisi endam la bu çıktı lar harmanlanınca bi dünya starı çıkması muhtemeldir. (bkz: edward cullen)
delikanlı olun ulenn..! illa ki bişeyler olmaya çalışmayın. doğallıktır ilgi çeken. kişinin kendi olmasıdır. odun da olsa kılbık ta olsa kusursuz da olsa elbet ki seven beğenen biri çıkacaktır. tiyatro çevirmeden rol işine girip kasılmadan karşı cinse ulaşmaktır en güzeli...
sinemamızdaki ilk bakış ilk görüş unsurlarının ne kadar etkili olduğunun göstergesidir.''size ilk görüşte aşık oldum'' tarzı sözlerin yanı sıra farklı keşiflerde olmuştur sinema kültürümüzde... http://www.kontratv.com/308845/zirve-sahne
şanssız olabilir belki de... illa ki hepsiyle veya 1 tanesiyle yatmıştır ihtimalini kesinleştiremeyiz. *. belki hep terkedildi. belki uğrunda iddialara girildi,ruhu duymadı. belki aldatıldı. belki hep yanlış kişilerle karşılaştı. şimdi bi çok erkek 'yok ebenin' diyebilir içinden... ama burası yaşanası dünya değil. ne zaman ne tip ve ne karakterde insanlarla karşılaşacağını bilemeyebilir insan. sen 10 kızdan yanıldıysan diğer bir bayan neden 26 erkekten yanılmış olmasın? bu da olayın başka bi boyutu...
namus aranmaz sorulmaz, kimsenin kimseye bu soruyu yöneltme hakkı yoktur. namus beyinde oluşur ve gelişir. kiminde fazla gelişir kiminde hiç gelişmez ve yalnızca kişiyi ilgilendirir.
ne yobazlık ne gerikafalılıktır. saygıdır, sevgidir, geleneklere bağlılıktır. hiç utanmam, çekinmem, gocunmam, evli olsam ben de öperdim eşimin elini...
Varın ispatı, yokun ispatından her zaman daha kolaydır. Bir elma cinsinin yeryüzünde bulunduğunu, bir tek elmayı göstermekle ispat edebiliriz. Halbuki yokluğunu iddia eden kimse bütün yeryüzünü, hatta kainatı dolaşıp, ancak ondan sonra onun yokluğunu ispat edebilir. Bu ise, imkansızlık çapında bir zorluk demektir. Öyleyse diyebiliriz ki; yok, hiçbir zaman ispat edilemez...
Bir sarayın kapılarından 999'u açık, biri kapalı olsa, kimse o saraya girilemeyeceğini iddia edemez. işte inkarcı, devamlı surette kapalı olan o bir tek kapıyı nazara verip onu göstermek ister. Aslında o kapı da, o inkarcı ve onun gibi olanların gözlerine çekilmiş perde sebebiyle onların ruh dünyalarına kapalıdır. Mümin için kapalı kapı yoktur. Yeter ki gözlerini yummasın!... Zaten 999'u herkese açıktır. Hem de ardına kadar...
ülke çok fazla güneş görmediği için ten eskimez, yanmaz, kırışmaz, saçlar güneşin etkisiyle yıpranmaz. ekvator ülkelerindeki bayanlarla karşılaştırılacak olursa mevzunun mevsim ve konumla alakalı olduğu anlaşılır. e gözlere ve fiziki yapıya gelince, yaratan biraz ayrıcalık tanımış olabilir.
''işsizlik'' devrin konusu olmuştur artık. sevgiliyle birlikte iş aramanın da tadı buruk ama güzeldir. bi çok beklenti vardır belki de, hayal çoktur, iş yoktur. birlikte kapı kapı dolaşarak form doldurmak hayatta her zaman karşılaşılabilecek bi durum değildir. işte bunun farkı ilginç ve özeldir. iki tarafta kendini özel hissetmelidir ve öyledir. çünkü; iki sevgili ''hayatta herşey para ve menfaat, zengin birini bulursan kaçırma'' sözlerine gülüp geçmişlerdir. sevgi, sadakat ve inanç olmuştur onları bu denli birbirlerine bağlayan...