simdi her kadinin teni farkli pedi arzular. efendim kiminin yogun gecer regl donemi, kiminin siradan. yine de kotex in orkid kullanirken duydugunuz "hasirt husurt" sesinden yoksun olmasi, onu daha cekici hale getirir. ayrica kotex in yuzeyi orkid e gore vucuda daha uyumludur ki orada ped oldugunu bile unutursunuz. *
alisveris icin gittigim oxxo magazasinda bu sarkiyi ilk kez duydugumda kosa kosa kasaya gidip heyecanla "kim bu?"diye sordugumu bugun gibi animsarim. hala her dinleyisimde nasil bir insan bu kadar guzel bir sarki yapabilir diye beni dusunduren sarkidir kendisi. boyle dinlemeye baslarsiniz, eglenceli gelir lakin bir sure sonra huzunlenirsiniz icten ice farkinda olmadan. baslarda icinize mutluluk doldurken bir de bakmissiniz sarkinin orta yerinde gozleriniz dolmustur. oyle guzel, oyle dinlenesi bir sarkidir iste. *
her ne kadar az rastlanır bir durum da olsa, bir kadının sevgilisine sarılıp uyumak istemesi kadar doğaldır kanımca. Zira, kadının da libido açısından erkekten aşağı olmadığını düşünmekteyim. Bu bağlamda, eger bir kadın bunu isteyebiliyorsa, erkek de pek tabii isteyebilir. *~
yıllar önce okuduğum ve derinden etkilendiğim yaşam öyküsü. her gencin okuması gereken bir kitap bence çünkü uyuşturucuya hiç bu kadar gerçekçi ve samimi bir gözle bakmamıştım. sanırım kitabın gerçek bir öykü sunması ve günlük olması, bizi başkaraktere daha yakın kılıyor.
genc yaşına göre gerçekten çok güzel yazmış alice... hatta hala aklımdadır, bir yerinde genç kız şöyle bir benzetme yapıyordu yağmur için:
surekli istanbulla karsilastirilan, bozkir bitki ortusunden dolayi sevilmemek soyle dursun, nefret edilen, Turkiye nin baskenti -sehir-.
lakin ankara yi sevmek kolay birsey degidir.
oyle ki: bir insan
istanbul'u bogazi,
izmir'i karsiyakasi,
ICIN sevebilirken,
Ankara yi olsa olsa Ankara'ya RAGMEN sevebilir.
cogu zaman gulduren, guldururken de yardiran ve de dusundurmeyi unutmayan diyaloglardir.
ornek vermek gerekirse:
abs: Babaaa! yerlestirmeler aciklandi! Bilkenti tam burslu kazandim!
Baba( mutlu ve bilincsiz bi sekilde): canim benim, aferin! hangi bolum?
abs (sevincten ucarak): Amerikan Kulturu ve Edebiyati! hem de turkiye de en iyisi bilkentte baba!
Baba( sasirmis): e madem puanin o kadar iyiydi TIP niye yazmadin?
abs: eee.. babacim ben yabanci dil bolumunu sectim ya 3 yil once hani, dil bolumunden mezun oldum ya, tip sayisalda yaa...(durum gittikce umutsuz bir hal almaktadir)
Baba: E o zaman Hukuk yazsaydin???
abs: (mavi ekranvari bir bakis)
-ve sessizlik...-
Kelime Ingilizce'de makale anlamina gelmekle birlikte, bolumum ve okulum dolayisiyla surekli yazdigim ve yazmayi ertelemek adina her seyi denedigim (skype acmak, butun masayi-dolabi vs toplamak, warblade oynamak, hic sevmedigim kuzenimle saatlerce konusmak, kalkip bir cay daha koymak...) yine de son gecesinde sabaha kadar yazarak yetistirdigim bu sure zarfinda kafamin boyutlararasi seyehate ciktigi yazi turu.