3 yıldır her gün yaptığım eylem. Ama bir süre sonra hayatı zehir etmeye başlıyor. Geçmişi özlememin sebebi de sanırım her şeyin daha kolay olması, her şeyi bu kadar kafaya takmamam ve kaygı sorunlarımın olmaması. En önemlisi de en azından bir yakın arkadaşımın olduğu dönemlerdi.
yaklaşık bir yıldır her sıkıldığımda yaptığım eylem. izledikten sonra behlül haznedarın şerefsiz olmadığını düşünen varsa gelsin tartışalım. bu konuda iddialıyım, kitabı bile iki defa okudum.
eğer abi, eski sevgilisiyle ilgili aşk acısı çekmiyorsa, ona karşı hiçbir hissinin kalmadığını söylüyorsa ve aradan az biraz uzun zaman geçmişse -en azından bir yıl- neden olmasınlık durumdur.
nefes alamıyormuş gibi bir hisse kapılmaktır.genelde banyoda çok fazla durduğunuzda olur.çıkıldığında rahatlanır ve uzun bir süre derin derin nefes almaya başlanır.bir kaç kere yaşadım. özellikle yazları oluyor.
internet üzerinden tanıştığım, 2 yıldır konuştuğum arkadaşımı görmek için 8 saat yol gittim. buluşacağımız andan 1 saat önce aradım, açmadı. defalarca aradım, açmadı. mesaj atıyorum, cevap vermiyor. ben onu 2 saat boyunca orada bekledim, ve gelmedi. dönüş yolunda da en az 3-4 saat ağladım. sonraki gün aktif olduğunda dedi ki "utandım". keşke en baştan buluşmak istemeseydi. keşke ben orada kapıya bakıp durmasaydım.
burçların artık bokunun çıkmasıdır. ben burçların sadece o aya özgü bir iki belirgin özellik taşıdığına inanan bir insanım. ama günlük yorumlar, aylık yorumlar, yükselen bilmemne iyice boku çıktı. ve bunları her gün okuyan insanların da az olmadığı gerçeği üzücü. richard dawkins in bununla ilgili 10 dakikalık bir belgeseli var, işi özetliyor.
izlemek isteyenler için link:
izlediğim en güzel dizilerden biri. çok başarılı bir tarih dizisi. izledikten sonra çoğu kişinin favorisi anne boleyn oluyor sanırım (işin magazin boyutuna bakarsak).