az temas etmek
elleri sürekli yıkamak
hasta isen maske takmak
havasız ortamda fazla kalmamak
toplu taşıma kullanmamak
yurt dışından geldiysen 14 gün kendini karantina altına almak
pazar günü alevlenecek başlık. önümüzdeki 2 yıl boyuncada epey karşılaştırılacaktır ama her ne yaparsa yapsın önümüzdeki 10 yıl fatih terimin yanında bir çıraktan öte olamayacaktır.
atm nin parayı yutması, alıkoymasıdır. günümüzde birçok yerde görebileceğimiz bu aletler bankamatik olarak da bilinmektedir. kul yapımıdır, hata yapabilir!
efenim bu yazıyı yazmamdan birkaç gün önce, babamın garanti bankasına olan kredi borcunu yatırmaya gittim. defalarca uğraştan sonra yedi adet parayı tam olarak yatırabildim. tabii parayı yatırırken arkamda sıra olduğunda, işlemi iptal edip banka müşterilerine sıramı verdim. velhasıl bu parayı yatırdım. fakat saçlarım beyazladı ve temmuz sıcağında başıma güneş geçti. eve geldiğimde parayı okumamasının nedenini düşündüm. ama bulamadım ve tövbe ettim.
bursların yatmasıyla birlikte, kredi kartı borcumu ödemek için 15.07.2013 (kredi kartının son ödeme) tarihinde falanca yerdeki iş bankası bankamatiğine gittim. aklımda sürekli bir üst paragrafta anlattığım anlar vardı. son ödeme tarihi olduğu için mecburen parayı yatırmam gerekirdi. tecrübelerime dayanarak saat yirmi üç sularını seçtim. çok salak olduğum için son ödeme tarihinin bir saat öncesini seçmiştim. beklenen an geldi ve kartı taktım. asgari tutarı ödeme seçeneği falan derken parayı okumadı. defalarca parayı (100 tl) soktum. makineye kafa atmak istedim. ekrana yumruk atacaktım ama kendime hakim oldum. arkamda bir müşteri vardı. canım türk insanım onun da canı sıkıldı. "paranın ortası katlı olduğundan okumayabilir." dedi. düzelttik ve okumadı. müşteriye sıramı verdim. daha sonra yirmi kere parayı yatırmayı denedim. diyeceksiniz ki okumuyorsa bırak beyinsiz! ben de öyle düşündüm ama malumunuz saat on ikiye yaklaşıyordu. neyse efenim en sonunda parayı vermedi tuhaf sesler çıkardı, içimden herhalde okudu dedim. huzura erecektim ki ekrandaki işlem hatasını görene dek. kartı verdi, parayı vermedi. tekrar aldı beni bir düşünce. para burs parasından gelen ziraat bankasının verdiği yeni bir paraydı.
müşteri hizmetleri derken bankamatikte sayım yapacaklarını söylediler. dönerse benimdir. o değil de bütün hesaplar alt üst oldu. sağlık olsun dedim. yapacak bir şey yok. şu anda haber bekliyorum. ama size naçizane birkaç tavsiyem var. parayı yatırırken fazla zorlamayın. birincide zorlaya zorlaya okuttum ama ikincide olmadı. ikincisi ise bankanın önündeki bankamatiklerde yatırmakta fayda var. banka mesai saatlerinde böyle bir sorun çıkarsa, daha iyi bir şekilde yardımcı olabilirler. ama bana sorarsanız bundan sonra paramı alır, bankacıya bizzat teslim ederim. tüm bankamatiklere selam olsun!
günün tek harflik özeti, günün tek şarkılık özeti,
günün tek kelimelik özeti ve
günün tek cümlelik özeti nden sonra ortaya attığım başlıktır. isteyen alır istemeyen almaz.
Değişen gündemin, o anda olup, biten yada devam eden olaylarıdır. Biliyoruz ki türkiye nin gündemi sürekli değişmektedir. Bu başlık da bunları içermektedir.
Örneğin gündemin şu anlık özeti;
19 mayıs gençlik ve spor bayramının 92. yıldönümüdür. Herkesin bayramı kutlu olsun...
Cebinde az miktarda para bulunan erkektir. Arkadaşlarla birlikte bir mekana gidilir. Herkes kendi çapında bi şeyler söyler. Ama bizimkinin sevgilisi yanındadır ve o erkektir, bu yüzden sevgilisine bi şeyler söyleme gereğinde bulunur. Parası olmadığı için yemez, yedirir. Büyük ihtimalle kendine bi bardak su söyler. Kola felan içmek ister fakat elden bi şeyler gelmez.
+aşkım sen niye bi şeyler yemiyorsun?
-ben aç değilim!
Yemek gelir ve sevgilisinin tabağına yanaşmaya başlar. Çaktırmadan Tabağı silip süpürür bıraksan ekmek de banar.
Hesap zamanı gelir ve herkes kendi payına düşeni öder, sevgilinin cebinde akrep vardır kılını dahi kıpırdatmaz. Erkek bozuk para felan derken zar zor parayı denkleştirir ve defolurlar.
Sonuçta ikisinin de karnı doyar. Yemeğin lezzeti paylaştıkları için artmıştır.
akşamları daha doğrusu geceleri uyumak istemeyen insandır. Haliyle gece uyumayınca sabah kalk(a)maz. Bu psikolojideki insan için sabah tüm seslenmelere rağmen yatağa gömülmek en büyük zevktir. Fakat herşeyi tadında bırakmak ve b*kunu çıkarmamak gerekir. Uykumuzu bölüp yetişmemiz gereken yerleri düşünmeliyiz. Sabah kalkamayan bu insan yılın bu zamanlarında Havalar soğuk, kar yağıyor sıcak yatağı bırakıp gitmek en zor iş diye düşünüp koy veren insandır. Bunu alışkanlık haline getirmezse ne güzel yapan insandır.
Tarih 08/03/2011. Atv ana haber bülteni. Başbakan erdoğan kadınlar günü ile ilgili konuşma yapıyor. Konuşmasında, "türkiye de kadına şiddet azalıyor" diyor. Herşey güzel, kadına şiddet azalıyormuş pek güzel. Ardından "ayrı yaşadığı karısını, sokakta bıçakladı" diye bir haber geliyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Acaba bilerek mi yapılmış bu haber akışı diye soruyor insan kendine, yoksa tesadüf mü?
Türkiye dahil çoğu mecliste olan sorundur. rekabeti aşırı abartıp yumruk yumruğa kavga etmektir. Bizi temsil eden insanların bizden üstün olması gerekir. doğru düzgün türkçe konuşamayan insanların bizi temsil etmesi sorunsalıdır. Yiyecek ekmek bulamayan insanı, zenginlik içinde yaşayan insan nasıl anlayıp da temsil edebilir ki... Herşeyi sineye çekip tarafsız olayım diyorsun tamam ne güzel. ama bu milletvekilleri türkiye halkını temsil ediyor. Sen hiç mi bu halktan utanmıyorsun da temsil ettiğin kişiler önünde yumruk yumruğa kavga ediyorsun. Sakinim, sakinsin...
sadece etrafı kesmekle kalırlar. Önlerinden Güzel bir hanım geçince birbirlerini dürterler ve hepsi aynı noktaya odaklanırlar bu işlem hanım ufak bir nokta olana kadar devam eder. arada bir denize girip dikkat çekmek isterler bu sırada bütün numaralarını takım çalışması halinde sergilerler. Bu numaralar; takla atıp dalmak, deve güreşi, bi nokta seçip yüzme yarışması yapma vb. En sonunda yanlarındaki boş şezlonga yaşlı bi çift yerleşir ve abazan takımının umutları tükenir.
Ağzının üstüne bi tane çakasın gelir. Ama sevgilin olduğu için kendini sıkarsın. Sevgili sevimli olduğunu sanır ama iticidir. O an sevgilinin bütün dediklerine sadece kafa sallarsın. Bu soğukluğun sebebini anlarsa ne mutlu eğer anlamazsa ... o size kalmış.
sabahın köründe kalkamayan insandır. benim. bu insanın çalar saati erteleme süresi genellikle 5 dakikadır. çünkü kalkamayacağını bilir ve en kısa erteleme süresine ayarlar(ben 2 dakikaya ayarlamak istedim ama olmadı). neyse en sonunda çalar saatin seni uyandırır. bildiğin en kötü küfürleri içten bir şekilde dile getirirsin. durmadan ertelediğin için kalkmak istediğin saatten geç kalkarsın. ne olursa olsun çalar saatim sana teşekkürü borç bilirim.
edit: artık zamanında kalkmanın yolunu buldum ve bunu herkesle paylaşmak istedim. şimdi sırasıyla şu adımlar izlenmelidir. şiddetle tavsiye ederim:
1. çalar saatinizi kurmak istediğiniz saate kurun.
2. eğer çalar saatinizi telefondan kuruyorsanız en kötü alarm sesini, hatta gıcığınıza giden yada nefret ettiğiniz alarm sesini seçin.
3. alarmı yatağınızdan yaklaşık beş metre(abartabilirsiniz) uzağa koyun.
artık kalkacağınız saat gelmiştir. o karga sesli alarm çalmaya başlar. dayanamazsınız ve kapatmaya gidersiniz. alarmı kapatırsınız. böylece yatağınızdan kalkmış olursunuz. artık güne başlayabilirsiniz.
uyarı 1: ne olur ne olmaz, dünya hali diyerekten alarmın tekrarını açmayı unutmayın.
uyarı 2: alarmı kapattıktan sonra "beş dakika daha uyuyayım, ne olacak" demeyiniz. hemen gidip elinizi yüzünüzü yıkayın. artık saatinde kalkabilirsiniz.
kötü şeylerin olacağına inandığımızda bu yolu kullanırız. Örneğin; baş belası bir arkadaşını görürsün ve görmemezlikten gelirsin ama o seni nasıl oluyorsa heryerden görür. Ülkemin trafiğinde motosikletli insanlar da görmemezlikten gelinir. Arkadan gelen araç motosikletliye hafiften dokunur, yol vermez ve kazaya sebebiyet verir ardından da kaçıp gider.