andre breton un surrealist romanı. paris sokaklarında karşılaştığı gerçeküstü bir imge, bir hayaldir nadja. breton un gözünde hayatın coşkusunun sembolüdür. sonunda şöyle der la beauté sera convulsive ou ne sera pas
güzellik kışkırtıcı olmalıdır *
en çok merak ettiğim soru ve çok güzel garbage şarkısı.
i'm no barbie doll
i'm not your baby girl
so i've done ugly things and i have made mistakes
and i am not as pretty as those girls in magazines
i am rotten to my core if they're to be believed
so what if i'm no baby bird hanging upon your every word
nothing ever smells of roses that rises out of mud
why do you love me
why do you love me
why do you love me
it's driving me crazy
why do you love me
why do you love me
why do you love me
it's driving me crazy
you're not some little boy
why you acting so surprised
you're sick of all the rules
well i'm sick of all your lies
now i've held back a wealth of shit i think i'm gonna choke
i'm standing in the shadows with the words stuck in my throat
does it really come as a surprise when i tell you i don't feel good?
that nothing ever came from nothing man
oh man ain't that the truth
why do you love me
why do you love me
why do you love me
it's driving me crazy
why do you love me
why do you love me
why do you love me
it's driving me crazy
i get back up and i do it again
i get back up... and i do it again
i think you're sleeping with a friend of mine
i have no proof but i think that i'm right
and you've still got the most beautiful face
it just makes me sad most of the time
"Düşünüyorum, o hâlde varım" sözüne paralel olarak, ben de "Hatırlıyorum, o hâlde yaşamışım" diyorum. Ama, hafızanın da -insandan insana değişen-bir dayanma gücü var. Birçok şey, uzun veya kısa bir zaman sonra, hafızadan silinip gider. Bilinmez, hatırlanmaz olur.
...
1932'den 1992'ye kadar, altmış yıl boyunca tanıyıp da, bu kitapta sözünü ettiğim kimselerin çoğu -maalesef- şimdi hayatta değil. Hepsine Tanrı'dan rahmet dilerim. Kendilerinden söz etmem gerektiği hâlde edemediği dostlarımın, giderilmesi elimde olmayan bu eksiklikten dolayı beni bağışlayacaklarını umuyorum.
Tam adı Edmond Eugène Alexis Rostand olan marsilya'lı yazar. lisedeyken yaptığı bir tercüme ile başlamıştır herşeye. bir çok piyesi şanssızlık yüzünden ilgi görmemiştir, La Princese Lointaineise çok eleştiri almıştır. cyrano de bergerac(1897)'la hakettiği başarıyı kazanmıştır ama bu romanı fransız şair cyrano'nun biyografisi sananlar yüzünden yine çok eleştiriye uğrar. 20. yüzyıla girerken çok büyük bir şöhrettir. Légion d'Honneur'e de layık görülen yazar bu büyük şöhretten sıkılıp Pyrénée'lerde inzivaya çekilip en iyi eseri sayılan Chantecler(1910)'i yazdı. 1918'de Paris'te öldü. diğer eserleri:
Le Gant rouge (1888)
Les Musardises (1890)
Les Romanesques (1894)
La Princesse lointaine (1895).
La Samaritaine (1897)
L'Aiglon (1900)
La Dernière Nuit de Don Juan (1921)
Le Cantique de l'aile (1922)
Le Vol de la Marseillaise (1922)
Thèâtre (1921-29)