Bilkent Freecycle, elinde kullanmadığı eşyalar olanlar ile o eşyalara sahip olmak isteyenleri, buluşturmayı ve geri dönüşümü arttırmayı amaçlayan bir projedir. Tüm üyeler burada eşyalarını sunabilir veya aradıkları eşya için istekte bulunabilir. Temel kural burada sunulan veya aranan her şeyin 'ücretsiz' olmasıdır.
birleşmiş milletler nüfus fonu (unfpa) gençlik danışma kurulu şeklinde bilinen, farklı üniversite ve sivil toplum örgütü temsilcisi öğrencilerden oluşan (her sene 10-12 kişilik bir ekip), unfpa projelerini inceleyerek gençlik açısından katkıda bulunmaya çalışır.
UNFPA, 2004 yılında UNFPA arasında açık bir diyalog ve değişim için zemin yaratmak
amacıyla, Global Gençlik Danışma Kurulunu kurmuştur. Kurulun amacı, UNFPAin
çalıştığı tüm alanlarda ergen ve gençleri içeren konular kapsamında yapılması gereken
eylemler ve stratejik fırsatlara ilişkin gençlik örgütleri ve ağlarının önerilerini almak ve sürece katılımlarını sağlamaktır. Bundan dolayı, Gençlik Danışma Kurulları (GDK), UNFPAin ülke düzeyindeki programlarına bilgi sağlamak amacıyla ülkeler düzeyinde oluşturulmaya başlanmıştır. UNFPAin insan hakları temelli yaklaşımı dahilinde, kuruluşun gençlerin
ihtiyaçları, ilgileri ve özelliklerine yönelik çalışmalarına daha iyi cevap verebilmesi için
gençlik katılımı önemli olmanın yanı sıra bir gerekliliktir. Bu nedenle, Türkiye için
Gençlik Danışmanlık Kurulunun oluşturulması, UNFPAin genç dostu yaklaşımları ve
eylemleri garantileyen, gençlerle etkileşimli ortaklık kurarak çalışmayı güçlendiren ve
önceleyen bir yapılanma içerisinde olduğunun göstergesidir.
Beklenen Sonuçlar:
Diyalog için bir forum oluşturarak ve kurumun çalıştığı nüfus ve kalkınma, toplumsal
cinsiyet ve hakkaniyet, ve HIV/AIDS de dahil olmak üzere üreme sağlığı ve hakları
alanlarında gençlerle çalışmasını güçlendirecek gerekli eylem, fırsatların ve somut
izleme aktivitelerinin belirlenmesi ile UNFPA Türkiyenin genç dostu duruşunu ve
gençlerin haklarına ve ihtiyaçlarına verdiği yanıtı geliştirmek hedeflenmektedir.
Gençlik Danışma Kurulu Hedefleri:
1. Ergen ve gençlik sorunlarında ortak ilgi ve temel sebepler üzerinde ulusal
düzeyde iş birliği ve koordinasyonu güçlendirecek forumun sağlanması;
2. UNFPA içerisinde, gençlik grupları ve gençlere hizmet eden ortaklar arasında
UNFPAin Türkiyedeki politika ve programlarının anlaşılmasının sağlanması,
3. UNFPAin çalıştığı her alanda politika, programlara ve aktivitelerin
geliştirilmesine gençlerinin katılımını nasıl sağlayacağı konusunda danışmalık
yapmak,
4. Gençlerin üreme sağlığı ve hakları konusunda artmakta olan sorunları
tanımlamak,
5. UNFPAin gençlik alanında yaptığı aktivitelerinin uygulanması ve geliştirilmesi
sürecini izlemek ve geri bildirimde bulunmak ve geliştirilmesi için öneride
bulunmak;
6. Ulusal kalkınma stratejilerinde, gençlerin ihtiyaçları ve kaygılarına daha iyi yer
alabilmesi için, UNFPAin savunuculuk faaliyetlerine katılmak.
7. Ülke çapında gerçekleşen gençlik ile ilişkili etkinliklerinde UNFPA ve ulusal
gençlik örgütleri arasındaki ilişkiyi desteklemek;
Gençlik Danışma Kurulu Çıktıları:
1) UNFPA Türkiyenin programlarında yer olan öncelikler konusunda tavsiyelerde
bulunma;
2) Birleşmiş Milletler Konferanslarında sürecin gözden geçirilmesinde
iş birliğinin sağlanması;
3) UNFPAin politikalarının ve programlarının genç dostu
olmasını sağlayacak stratejilerin ve mekanizmaların belirlenmesi
4) Genç katılımı
için rehberlik etmek,
5) Diğer sonuçlar
Kurul süresinde müzakerelerde
belirlenecek.
Kurulun Kurumsal Yapısı
KURULun rolü, toplantılarda, UNFPA tarafından hazırlanan raporlara dayanarak;
ulusal düzeyde gençlerin ihtiyaçlarının ve endişelerine ilişkin durumun tespit
edilmesi, daha önce verilen tavsiyelere ilişkin gelişimin izlenmesi ve kurulun
hedeflerine aykırı olabilecek durumları gözlemlemektir.
UNFPA Türkiye Gençlik Cinsel Sağlık, Üreme Sağlığı Asistanı, UNFPA Türkiye
Temsilcisi tarafından kabul edilen Kurulun başlıca önerileri üzerindeki ilerlemeyi
izlem ve takipten sorumludur. Gençlik Cinsel Sağlık, Üreme Sağlığı Asistanı Kurul
üyeleriyle yakın çalışarak UNFPA personeline, Kurul üyeleri ile paylaşılmak üzere,
UNFPA Türkiye Temsilcisinin yetki ve onayının ardından, gerekli olan yıllık özet
raporun, periyodik ilerleme rapolarının hazırlanmasından sorumludur.
Kurul Toplantı Dönemleri: Kurul yılda iki kez toplanır ve toplantı tarihi, buluşma
yeri UNFPA Türkiye ofisi tarafından belirlenir.
Gençlik Danışma Kurulunun işlevselliğinin Etkili Olması için, UNFPA:
- UNFPAin raporlarına, aktivitelerine, kaynaklarına, etkinliklerine, konuyla
ilgili bilgi ve belgelere kurul üyelerin ulaşmasında kolaylık sağlayacak;
- Gençlik Danışma Kurulunun rolünü güçlendirecek şekilde gençlerle çalışan
grupların kapasite geliştirme ve eğitimleri için fırsatların araştırılması ve
sağlanması için çalışacak;
- Kurul üyeleriyle istişare içinde toplantı gündemiyle ilgili hazırlık faaliyetlerini
tamamlayacak, katılımcıların konaklama ve seyahat giderlerini kapsayacak
şekilde tamamlamak.
- Panel buluşmasına katılan herkesin tüm masraflarını karşılamak.
Gençlik Danışmanlık Kurulunun etkili bir şekilde çalışabilmesi için, Kurul
üyelerinin Yapması Gerekenler:
- Kurul toplantılarında öneriler ve sürece ilişkin raporların kendi üyesi oldukları
gruplar/örgütlerle paylaşılması ( yıllık özet rapor ve periyodik ilerleme raporu).
- Gençlik Cinsel Sağlık, Üreme Sağlığı Proje Asistanı ile iş birliğini koruyarak,
buluşmalarda ve buluşmalar öncesinde yapılan Kurul çalışmlarında aktif biçimde
yer almak.
Gençlik Danışmanlık Kurulunun Oluşumu:
- 2011 yılı için, UNFPAin çalıştığı bölgelerdeki çeşitli gençlik ağlarına ve
kuruluşlarına üye; UNFPAin programlarına aşina olan, daha önceki çalışmalarına
ortaklık yapmış ya da o tür çalışmalarda deneyimi olan; kalkınma, gençlerin
cinsel sağlık, üreme sağlığı ve hakları da dahil olmak üzere gençlerin haklarına ve
gençlik katılımına bağlı 11 kişi;
- Üyelerin belirlenmesinde, yaş dağılımı (18-24 arası), coğrafik özellikler ve
cinsiyet dengesi, kadınlar ve erkeklerde yüzde 50-50 eşitlik, gibi farklı koşullar
göz önünde bulunduracaktır. Kolay incinebilirgençlik gruplarının örgütlerinin ve
temsilcilerinin ya da bu kurulda yer almasına ayrıca önem verilecektir.
- Gençlik temsilcilerinin, gençliğin sesini daha fazla duyurabilmeleri ve toplantılara
anlamlı katılımını sağlayabilmeleri için etkili iletişim ve savunuculuk
becerilerine sahip olmaları beklenmektedir.
- Seçim süreci, UNFPA Türkiye Temsilcisi tarafından, UNFPA ülke ofisi ve
ortaklarına ve onun ortaklarına danışılarak UNFPA temsilcileri tarafından
sonlandırılır.
- Kuruldaki temsilciler, kuruluş dönemi hariç, en fazla iki yıl hizmet verirler. iki yıl
sonrasında Kurul üyelerinin %50si yerini yeni Kurul üyelerine bırakır, diğer %
50si ise üçüncü yılı doldurana kadar devam eder ve sonrasında görev devri
yeniden yapılır. Görev devri sistemi, her yıl yeni üyelerden yeni fikirler sağlarken, eski üyelerinde bir kısmının devamı etmesiyle Kurul tarafından yürütülen
projelerde sürdürülebilirlik sağlanır.
- Gençlik Danışmanlık Kurulu üyeliği, bir önceki üyenin görev süresi dolmadan da,
o üyenin geldiği gençlik kuruluşuna geçebilir.
- Gençlik Danışmanlık Kurulu üyeleri hiçbir ücrete tabi değildir.
- Kurul görüşmelerinde gerekli görüldüğü takdirde; sınırlı sayıda BM ortak
organları ve tanınmış uzmanlar gözlemci veya kaynak, belirli gündem
konularında danışman olarak davet edilebilir.
- Kurul üyeleri kuruluşların ya da özel ilgi gerektiren grupların temsilcilerinden
seçilmiş olsalar da, üyelerin, Kurulun çalışmalarına kişisel bağlılığı, Kurulun
çalışmalarına bağlı toplantılar ve diğer aktivitelere katılması beklenmektedir.
1964 yılında Clermont- Ferrand üniversiteleri ve Vichy şehri tarafından kurulan Cavilam Dil Okulu; şehrin merkezinde, Vichy üniversitesinin uluslararası kampüsünde, Allier nehri yakınında bir parkın içerisindedir. ileri teknoloji ürünleri ekipmanlarla donatılmıştır. Her kişiye uyarlanmış konaklama seçenekleri (aile yanı, öğrenci yurdu, daire, otel gibi), karşılama (gar, havalimanı), kişiye özel yardımları (oturma izni, hesap numarası, doktor randevuları gibi), kültürel faaliyetleri, haftalık eğlence ve tanıtım programları, sıcak ve uluslar arası ortamı ve dinlemeye hazır ve müsait ekibiyle güçlü bir eğitim merkezidir.
Uçak ve trenle ulaşımı kolay bir yer olan Vichy 78.000 nüfuslu Fransanın merkezinde yer alan şirin bir şehir olup kaplıca ve parklarıyla ünlüdür.
Cavilam, aktif ve yüksek kaliteli eğitimi; 10-15 kişilik sınıflar; her pazartesi ders başlangıcı; 750 m² lik üniversite kütüphanesi; konuşma, yazma, gramer, kelime atölyeleri; dil ve dinlenme seyahatleri; gençlere yönelik spor ve dil seyahatleri gibi olanakları ile Fransızca öğrenmek için ideal bir yerdir.
Okulun sunduğu programlar şu şekildedir:
Bir haftadan itibaren yoğunlaştırılmış kurslar
Yaz kursları
Uzun dönem kurslar (12, 24, 36 haftadan itibaren)
Yoğunlaştırılmış kurs ve özel dersler
Süper yoğunlaştırılmış kurslar
Sınavlara hazırlık kursları ve sınavları (DELF, DALF, CCIP, TCF, TCF DALF, TEF)
Özel dersler
iş Fransızcası kursları
Öğretmenler ve eğitimciler için kurslar
sosyal medya gücü ölçer diyebiliriz kendisi için. solda verilen görevlerle klout puanı kazanabiliyor, sizi etkileyen kişilere klout puanı verebiliyorsunuz.
bilkent üniversitesi bankacılık finans bölüm başkanı. kaç yaşındadır bilmiyorum ama zekası zehir gibidir, verdiği her dersi takır takır anlatır, maşallahı vardır.
julio iglesias'ın sesinden dinlemeye doyamadığım, eski türk filmlerinde sıklıkla duyduğumuz bir şarkı.
vous les femmes
vous le charme
vos sourires
nous attirent
nous désarment
vous les anges
adorables
et nous sommes
nous les hommes
pauvres diables...
avec des milliers de roses on vous entoure
on vous aime et sans le dire on vous le prouve
on se croit très forts, on pense vous connaître
on vous dit: toujours, vous répondez: peut-être...
vous les femmes
vous mon drame
vous si douces
vous la source
de nos larmes
pauvres diables
que nous sommes
vulnérables
misérable
nous les hommes...
pauvres diables
pauvres diables
dès quun autre vous sourit on a tendance
à jouer plus on moins bien lindifférence
on fait tout pour se calmer, puis on éclate
on est fous de jalousie, et ça vous flatte...
vous les femmes
vous le charme
vos sourires
nous attirent
nous désarmen
pouvres dibles
que nous sommes
vulnérables
misérable
nous les hommes
pauvres diables
pauvres diables
pauvres diables...
ugur mumcu'nun baslangicinda baska bir yazarin hikayesinden yola ciktigi, liberalizmi degisik acilardan ele alarak bir yandan ekonomiyi inceledigi kitaptir.
"Ekonomimiz alaturka, liberalizmimiz arabesk, sermayemiz nazlı, iş adamımız narindir. Ekonomide serbest, siyasette greko-romen güreşiriz. Ama hep tuş oluruz. Uçan kuşa borcumuz var, uçmayana hıncımız... Devrim yasak, evrim sakıncalı, döneklik yararlıdır azgelişmiş demokrasimizde. (Güleriz ağlanacak halimize) derler ya; ağlanacak halimize biraz da gülmek istedim. Ne yapayım! Şimdiye dek, kızarak yazdım anlamadılar. Şimdi gülerek yazıyorum; belki anlarlar!..
diana f'in küçük modeli. ufacık tefecik içi dolu turşucuk desek yeri. flaşı yok normalde, ama flaşlı da satılıyor 90 euro gibi bir fiyata. üstelik love is in the air, en rose gibi modelleriyle albenisi artırılmış. ama ben çok daha başka bir açıdan yaklaşmak isterim kendilerine. daha nostaljik.
pek çok filme konu olmuştur nesneler. filmde ana karakter bir nesne aracılığıyla boyut atlar, zamanda yolculuk yapar, hayatı ileri - geri sarar vesaire. diana mini'nin bende de böyle bir yeri var. yaşamayı hep hayal ettiğim hayattan kopmamamı sağlıyor, olmaktan kaçındığım kişiye dönüşümümü engelliyor sanki. her zaman temkinli adımlar atmamı gerektiren düzenimde, 10 kuralın * işaret ettiği tabuları yıkmak, kuralları sallamamak ilkyardım çantası niteliği taşıyor. olamadığım insana götürüyor beni diana f; anı yaşayan, düzenin gereklerini umursamayan, içindeki özgür ruhu ortaya çıkaran, başkası ne der'i önemsemeyen insana. sadece kendin için çekiyorsun, istediğin gibi, normların dışında, çapraz banyo tekniğini kullanarak belki de tüm netliği mahvetme pahasına hatalı banyo ettiriyorsun, yine de ortaya çıkan sonuçtan memnunsun. evet, diana mini ile hata yapmanın mutluluğu ortaya belki de benden başka kimsenin anlamayacağı bir fotoğraf çıkarıyor, ama kime ne ben sevmişsem?
her filmde başka renkler, başka hayatlar. sadece benim perspektifimden, sadece bana özel.
lomografi'nin 10 kuralı ise şöyle:
1. kameranızı gittiğiniz her yere götürün. nerede ne ile karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz.
2. kameranızı günün her saati kullanın, gündüz ve gece. çünkü her anın ayrı bir hissi var.
3. kameranız hayatınızın akışını engellememeli; onun bir parçası olmalı. tıpkı yemek, içmek, konuşmak, yürümek, düşünmek gibi.
4. kameranızı farklı açılarda tutun. deklanşöre basarken, ne çektiğinizi görmek zorunda değilsiniz.
5. kameranız elinizdeyken, yakınlaşmaktan korkmayın. içinizde fotoğraf çekme arzusu oluşturan nesne ya da kişiyi mümkün olduğunca yakın markaja alın.
6. düşünmeyin! kameranızı alın, dışarı çıkın ve önünüze geleni çekin.
7. hızlı olun! saniyenin onda biri bile önemli. ayarlarla vakit kaybetmeyin.
8. film üzerine ne kaydettiğinizi önceden bilmek zorunda değilsiniz. rastlantılara izin verin. hayatın keyfini çıkartmaya bakın.
9. sonradan da aaa! o ne? bunu ne zaman çekmişim? nerde çekmişim? beyninizi bu tür sorularla meşgul etmeyin.
10. kuralları kafanıza takmayın. 10 altın kuralı unutun. canınız ne istiyorsa, onu yapın.
Charles Darwin amcamızın beden dili üzerine yaptığı bu çalışma, aynı zamanda fotoğrafçılıkla ilgili de ilk çalışma olarak bilinir. Sene 1872. insanlardaki ve hayvanlardaki duygu değişimleri üzerine gözlemlerini aktardığı bu çalışmanın örneklerini şu linkten görebilirsiniz: http://tr.wikipedia.org/w...gular%c4%b1n_%c4%b0fadesi
Çarşıdan aldım lahana kıydım koydum sahana
Hiç ömrümde görmedim böyle cadı kaynana
aman aman kaynana dişleri gidik kaynana
aman aman kaynana bir ayağı topal kaynana
kaynanayı ne yapmalı kaynar kazana atmalı
yandım damat dedikçe altına odun koymalı
aman aman kaynana dişleri gidik kaynana
aman aman kaynana bir ayağı topal kaynana
eli etekli gelin başı saçaklı gelin
sende mi adam oldun baston bacaklı gelin
sende mi adam oldun sise bacaklı gelin
aman aman kaynana dişleri gidik kaynana
aman aman kaynana bir ayağı topal kaynana
son 3 yıldır olduğu gibi toplum gönüllüsü gençlerin ücretsiz faydalanabildiğini, festivalde çeşitli görevlerde bulunabildiği, gençlerin katılımını destekleyen festivaldir. ayrıca festivalde gönüllü olan gençlere ulaşıldığı takdirde kota dahilinde başka gençler de bu festivalden ücretsiz faydalanabilecektir.
bilkent bankacılık finans öğrencilerine muhasebe dersi veren, slaytlarıyla hayattan soğutan; ama bir yandan muhabbetiyle keyif veren, anlayışlı, adam gibi adam. bölümün en sağlam hocalarından bir tanesi.
tog'un yeni genel müdürü. gençlikle ilgili pek çok makalesi ve çalışması vardır. bianet.org'daki yazıları ufuk açıcı olmakla beraber, bilgi gençlik çalışmalarına da destek vermektedir. açık sözlüdür, metal müzik hastasıdır, oldukça kafa bi adamdır, sizli bizli konuşmalara gelemez, sen diye düzeltiverir hemen sizi, sıcacık gülüşüyle de ortamı ısıtacak kadar samimidir.
her pazar günü cnn türk'te 14:00 - 18:00 arası yayınlanan program. bu haftaki konukları tog'un yönetim kurulu başkanı ibrahim betil ve tog genel müdürü yörük kurtaran.
gençlik kumpanyası, sosyal sorumluluk projesi olup tema olarak kendisine gençlik ve sanatı seçmiştir. projenin ana amacı değişik sanat dallarını kullanarak, toplumun gençlik hakları konusunda daha bilinçli ve daha hassas olmasına katkıda bulunmak ve kamuoyunda bu konu üzerinde bir farkındalık yaratmaktır. proje, ankara - kayseri - sivas malatya ve diyarbakırda, gençlerin yoğun olarak bulunduğu caddelerde gerçekleştirilecektir. proje, türkiye genelindeki tog oluşumlarından katılacak olan 40 gönüllü ile gerçekleştirilecek ve toplam 9 gün sürecektir. projenin ilk 3 günü hazırlık aşamasından oluşacak; katılımcılar gençlik hakları ve sanat dalları konusunda eğitimler alacak, atölyelere katılacak, yapılacak gösteriler için dekor ve kostümler hazırlanacaktır. hazırlık aşamasının ve projenin ankara ayağının gerçekleştirilmesinin ardından bariş treni adını verdiğimiz, sadece gençlik kumpanyası gönüllülerinin hizmetine ayrılmış tren vasıtası ile yola çıkılacak ve projenin gerçekleştirileceği illere gidilecek. her ilde bir gün geçirilip hazırlanan etkinlikler festival kapsamında gerçekleştirilecektir. gösterilerden önce etkinliklerin yapılacağı alanda bir parkur hazırlanacak ve dekorlar yerleştirilecektir. sonrasında öğlen saatlerinde gösteriler başlayacaktır. ayrıca parkurda kurulacak olan stantlarda önceden hazırlanmış olan gençlik hakları kitapçığı, gençlerle ilgili çalışmalar yapan sivil toplum örgütlerinin listesi ve onlarla ilgili bilgilerin bulunduğu broşürler gösteriye katılımda bulunan halka dağıtılacak. bununla birlikte stantlarda bekleyen görevliler halkın sorularını da cevaplayacaklardır. gösterilerin bitiminde yerel halkla bir araya gelinip proje ve gösterilerle alakalı geri dönüşümler alınacaktır. sonrasında yerel halkın katılımlarıyla toplumsal barışa dikkat çekmek amacıyla barış işareti oluşturulacaktır. projenin son gününde ise projeyi gerçekleştiren katılımcılar proje üzerine genel bir değerlendirme yaparak projenin nasıl devamlı hale getirileceği, nasıl daha etkili hale getirileceği konusunda beyin fırtınaları gerçekleştirip, önümüzdeki dönemler için bir yol haritası oluşturacaklardır. gençlerin kendi hakları konusunda bilinçli olabilmesi, sahip oldukları vizyonu sürdürebilmeleri adına yapılacak olan bu projenin sonuçlarının yaygınlaştırılması için farklı sivil toplum örgütlerinin, kurum ve kuruluşların desteği alınmıştır.
kimi zaman zorlu şartlar bu yolculukta bizleri bekliyor olacak, ekmeklerimizin arasında domates, peynir keyfi de yapacağız, uykusuz da kalacağız, şu an için öngöremediğimiz kimi durumlarla da karşılaşacağız. fakat her kilometrede "gençlik hakları ve toplumsal barış" temalı bu projeye mutlaka bir şeyler katacağız kendimizden ve bizler hep birlikte var edeceğiz bu anlamlı projeyi. başvurular için en geç 21.07.2010 carsamba gunu saat 17:00'e kadar https://spreadsheets.goog...wdkahljstdasupulurxagc6mq linkindeki formu eksiksiz olarak
doldurarak gönder tuşuna basmanız yeterli. sorularınız için genclikkumpanyasi@gmail.com
adresine yazabilirsiniz.ayrıca http://www.formspring.me/genckumpanya
adresinden sorularınızı iletebilirsiniz. projenin web adresi: http://kumpanya.weebly.com
"bunun onların oyunlarından biri olmadığına seni ikna etmenin bir yolu yok ama bu umurumda değil. bu benden bir mesaj. adım valerie. çok fazla yaşayacağımı sanmıyorum ve birine hayatımı anlatmak istedim. bu, hayatımda yazma şansına sahip olduğum tek otobiyografi ve tanrım, onu bir tuvalet kağıdına yazıyorum.
1985 yılında nottingham'da doğdum. o yılları pek hatırlamıyorum ama yağmuru hatırlıyorum. büyükannemin tottle brook'ta bir çiftliği vardı ve bana tanrı'nın yağmurda saklı olduğunu söylerdi. ortaokul sınavlarını kazandım ve bir kız okuluna gittim. ilk kız arkadaşımla okulda tanıştım. adı sarah'ydı. beni çeken bilekleriydi. çok güzellerdi. birbirimizi ebediyen seveceğimizi sandım. öğretmenimizin insanların ergenlik çağındaki bazı isteklerini geride bıraktıklarını söylediğini hatırlıyorum. sarah öyle yaptı. ben yapmadım. 2002 yılında christina adında bir kıza aşık oldum. o yıl anne ve babama durumu itiraf ettim. chris orada elimi tutmasaydı bunu asla yapamazdım. babam bana bakmıyordu. bana evden gitmemi ve asla geri dönmememi söyledi. annem hiçbir şey söylemedi. ama ben onlara sadece gerçeği söylemiştim. bu çok mu bencilceydi? kişisel bütünlüğümüz, sahip olduğumuz tek şey ama çok az değer görüyor. en önemli yanımız o. ama sadece onun sınırları içinde özgürüz.
hayatımı nasıl yaşayacağımı her zaman biliyordum. ve 2015 yılında ilk filmim tuzlu arazi'de oynadım. bu hayatımın en önemli rolüydü, kariyerim açısından değil, ruth'la orada tanıştığım için. ilk öpüştüğümüzde onun dudaklarından başkasını bir daha öpmek istemediğimi biliyordum. birlikte londra'da küçük bir daireye taşındık. pencere önündeki saksımızda benim için scarlet carson gülleri yetiştirirdi. evimiz hep gül kokardı. onlar, hayatımın en güzel yıllarıydı. ama amerika'nın savaşı gittikçe kötüye gitti ve savaş londra'nın kapısına dayandı. bundan sonra gül olmadı hiç. hiç kimsenin hayatında.
kelimelerin anlamlarının nasıl değişmeye başladığını hatırlıyorum. "birliktelik" ve "ifade" gibi artık kullanılmayan kelimelerin tehdit oluşturduğunu ama öte yandan "milliyetçilik" ve "sadakat yasası" gibi kelimelerin güç kazandığını. "farklı"nın nasıl "tehlikeli"ye dönüştüğünü hatırlıyorum. bizden neden bu kadar nefret ettiklerini hala anlamıyorum. ruth'u alışveriş yaparken götürdüler. hayatımda hiç bu kadar ağladığımı hatırlamıyorum. beni de almak için gelmeleri uzun sürmedi.
hayatımın böylesine berbat bir yerde noktalanacak olması garip geliyor. ama hayatımın üç yılı güllerle geçti ve kimseden özür dilemedim. burada öleceğim. vücudumun her bir parçası yok olacak. bir parçası hariç, hepsi. tek bir parça. küçük ama kırılgan, ama dünyada sahip olmaya değen tek parça. onu hiç kaybetmemeli ve vermemeliyiz. onu bizden almalarına izin vermemeliyiz. her kimsen bu yerden kaçmanı dilerim. umarım dünya değişir ve her şey iyiye gider. ama en çok şunu anlamanı umuyorum: seni tanımasam bile, ve seninle hiç karşılaşmasak, birlikte gülmesek, ağlamasak, seni öpmesem bile... seni seviyorum. seni tüm kalbimle seviyorum.''
ankarada peyzaj mimarlığı ve kentsel tasarım okudu. hollandada mimarlık, şehircilik ve peyzaj ofisi green architectureda çeşitli peyzaj mimarlığı pratikleri yaptı. 2004 ve 2009 yılları arasında viyana teknik üniversitesinde kentsel tasarım ve peyzaj enstitüsünde doktora yaptı; çeşitli projelere, konferans ve workshoplara katıldı. farklı biçimlerde yayınlanmış yazıları ve bazı kentsel tasarım ve peyzaj yarışmalarından ödülleri bulunmaktadır. çalışmaları farklı gerçeklikleri kavramak için peyzaj kavramıyla etkileşimli olarak şekillenen - ya da peyzaj kavramını şekillendiren - kültür, ekoloji, mimarlık ve şehircilik kuram ve pratiklerine odaklanmaktadır.
tanım: aylak adam kitabında, ressam kızın yanına oturan adama ithafen günlüğe yazılmış tek cümle.
o kadar vakitsizdi ki gelişin. kim bilir bir daha ne zaman gideceğim (belki de hiç gitmeyeceğim) bir ülkede, semt pazarında karşıma çıktın. klarnetinden yükselen melodiler, l'oriental taraf express'in tüm üyelerinin enstrümanlarından ayrılıp ayrıca çalınıyordu kulağıma. sanki sadece sen ve müziğin vardınız rennes sokaklarında, sadece senin müziğinin melodisi beni çeken. gülümsüyor muydun klarnetini çalarken? sarı saçlarının uçları parlıyordu, şapkanın altından dağılmış saçların. senden bir şeylere sahip olma isteği kapladı içimi, gidip cd'nizi aldım hemen. sonra yanına geldi ayaklarım ben ne olduğunu anlamadan, dudaklarım konuşmaya başladı seninle. duyamadım hiçbir şey sanki, sadece mimiklerinin doğallığına, yüzündeki o çekici erkeksiliğine takılıp kalmıştı gözlerim. arkadaşlarımın çektiği bir kaç fotoğraf ve bir cd kalacak sanmıştım geriye. sonra. sonra birden internette buluverdik birbirimizi, başka ülkelerde. ummamıştım hiç bunun devam edeceğini, sadece o güzelim sokakta yaşanan bir kısacık bir melodiydi yüzün eşliğinde zihnime kazınan. oysa şimdi sözlerin... şarkınla muhteşem bir uyum içerisinde.
bu kadar uzakken, bu kadar yabancıyken sen sakın söyleme duymak istediklerimi. kaçırma ağzından aşk sözcüklerini, bırak orada kalsınlar sevgili yabancı. söylersen, vakitsiz olacak çok, sadece böyle kalsa ne varsa, olmaz mı?