Hoş sohbet bir yazar. Sevmedim de değil kendisini. Ama aşırı derecede özgüven eksikliği var. Ne yazsak bize troll yalancı sanal ortam da ben sana güvenmiyorum diyor. Kalbimi kırdı doğrusu.
Ekşi Sözlük ve Uludağ Sözlük' ün karşılaştırılmasıdır. Tasarım ve kullanım kolaylıklarını da göz önüne alırsak kesinlikle Uludağ Sözlük' ün alacağı versustur.
Sözlüğün sadece siyasetten ibaret olması durumudur. Açıkça görülüyor ki siyaset temalı başlıklar sözlüğün en az bir %80 lik kısımını kapsıyor. Bu demek oluyor ki her gün siyaset temalı başlıklar açılıyor ve ne zaman sol frame' e bakılsa en az 5 tane siyaset ile ilgili başlıklar bulunuyor.
Yanlız yazardır. Sözlükte hiç arkadaşı yoktur. Bazen de kendi kendine mesaj atarak can sıkıntısını gidermeye çalışır. Ama ne fayda. Bazen insan yanlız kalmak ister. Ama bazı zamanlar da vardır ki insana yanlız yaşamak adeta bir zulümdür. Allah kimseyi yanlız bırakmasın. Yanlızlık sadece Allah' a mahsustur. Düşünüyorum acaba Rabb' im yanlız başına sıkılmıyormu diye. Ama o bizden farklı. Allah o. Bu evrenin yaratıcısı ve düzenini sağlayan kişi. Hamd alemlerin Rabb' i o.
Şu an uyuyamıyorsak sorumlusu olan kişidir. Kendimiz olarak cevaplayabilirim. istersek şu an uyuyabilir ve sabah erkenden işe kalkacağımız için erken yatarak bir kaç saat daha fazla uyumuş oluruz.
Eve girer girmez yapılan ilk şeydir. Ben ilk önce ellerimi yıkarım, televizyonu açar, biraz yarış kanallarını izler, sonra da ılık bir duşa girerim. Üstümü değiştiririm. Yani her zaman ki yaptığım şeyler. Tabi bu yazanlar hafta içi yapılan işlerim. Haftasonu yaptığım işlere gelince;
haftasonu bir yere gitmem. Ama bazen gezmek için bir kaç saatliğine çıkarım. Eve gelince de önce bir kaç bardaklık çay koyar, sonra laptobumun power tuşuna basarım. Akşama kadar da bilgisayarın başından kalkmam. Adeta bir dost gibi olurum onunla. Akşam olur sözlüğe girerim. Gece saat 05 00 gibi yatarım.
Sözlüğün iyice siyaset alanına dönüşmesidir. Bu tarz siyaset temalı başlıklar sözlükten soğuma nedenlerinden bir tanesi olarak gösterilebilir. Seçim haftası yaklaşıyor diye bütün sözlük yazarları tuttuğu partiden dolayı birbirleriyle düşman olmuş durumdalar. Herkes bir başka partiye hakatert eden entryler giriyor, başlıklar açıyor. Ve bu da yazarlar arasındaki birlik beraberlik duygusunu yok ediyor, birbirlerine olan kızgınlıklarını daha da arttırıyordur. Herkes isteğiği partiye oy verebilir, kendi seçimidir ve buna kimsenin müdahale etme hakkı yoktur. Bütün yazarlar barış içinde olsak ve bu siyaset temalı başlıkları azaltsak ne de güzel olur değil mi? Biliyorum bu yazdıklarımı neredeyse hiç kimse okumayacak ve ya umursamayacaktır. Ama ben yine de hatırlatayım birlik ve beraberlik duygusunu. Bunu yapmakla birşey kaybetmem. Ama size ufacık da olsa bir yararım dokundu ise ne mutlu bana.
Pişman olan insanı affedememek desek daha doğru olacak olan başlıktır. Bazen insan en yakınını bile yaptığı hatadan dolayı affetmekte güçlük çekiyor. Bazen size yapılan kötülüğü unutamazsınız çünkü kalbinizin içini yarıp geçen bir şey oluşur içinizde. içinizi dökmek, 5 dakikada olsa derleşmek istersiniz. Ama insan bulamazsınız. iyi gün dostlarınız yüzünüze bile bakmaz. içinizdeki yara büyür, büyür, büyür ve sonunda bir yerde açık verir. Size kötülük yapan kişiyi affedersiniz. Ama bazen de asla affedemezsiniz. Hani bir hikaye vardır ya;
bir gün çocuğun birisi çok kötülük yaparmış arkadaşlarına. Öğretmeni de bu duruma müdahale ederek "al oğlum," demiş ve eline bir tahta vermiş. Bir avuç da çivi. "Kalbini kırdığın her arkadaşın için bir çivi çak. Sonra gönlünü her aldığın arkadaşın için bir çivi sök. Tahtada hiç çivi kalmayınca da tahtayı bana getir." demiş. Çocuk tahtada hiç çivi kalmayınca vermiş öğretmenine tahtayı. Öğretmen;
"bak evladım, arkadaşının kalbini kırarsın ve sonra onun gönlünü alırsın. Ama onun kalbi bir kere kırıldımı o yara hep içinde olur. Tıpkı elimdeki tahta gibi kalbinde hep bir yara kalır." demiş.
Konuşkan olamamaktır. Diğer bir adıyla içine kapanık olmaktır. Benim de içinde bulunduğum durumdur. insanlarla fazlasıyla ya da tam anlamıyla kaynaşamıyorum. Ve fazlasıyla asosyal biriyim. Bazıları çok efendi biri olduğumu düşünseler de benim hakkımda kötü düşüncelere ve ön yargılara sahip olan kişiler de yok değil hani. Ben de böyle birisiyim. Benim elimde olsa bütün bunları ve bütün huylarımı değiştirmek, inanın bir saniye bile düşünmem hemen yapardım. Ama bu durum çok asabi olmaya da yönlendiriyor insanı. Daha doğrusu beni. içine kapanık olan insanlar genellikle oğlak burcu ve fazlasıyla asabi oluyorlar. Tıpkı benim gibi. insanı bazen çok zor durumlara sokabiliyor bu. Konuşmam gereken kişilerden çekiniyorum ve cesur birisi değilim.
1 kg karışık çerezden 1 tane antep fıstığı çıkması durumudur. insanın can alıcı noktalarından bir tanesidir bu. Biz o kadar para veriyoruz sen bir avuç antep fıstığını çok görüyorsun bize. işte klasik satıcılardan. Bir de bunların çocukları kandıran versiyonları bulunuyor. Çocukluğunda yaşayanlar bilirler. Siz çocuksunuz diye sizi önemsemez ve büyükler daha sonra geldiği halde onlara sizden önce bakar. Veya "nasılsa çocuk, kandırayım şunu" diyerek bu düşüncesini uygulamaya koyar. Nasıl olduğuna gelirsek mesela;
siz bir kilo şeker alacaksınızdır. Ama satıcı bir kilodan az şeker verir size. Elini tartının üzerine koyar ya da başka bir şekilde size bir kilodan az şeker verir. Lütfen çocuklara öyle davranmayın. Ben büyük olduğum halde bazen bana bile öyle davrananlar oluyor ve ben fark ederek uyarıyorum. Müşteri veli nimettir derler ama hiç de öyle değilsiniz bir müşteri olarak onun gözünde. Böyle adaletsizlik ve kayırmalara göz yummayın...
Yazarların kullandıkları parfümlerdir. Benim kullandığım parfüm axe. Bence bir parfümü almadan önce bütçenize uygun parfüm seçimi yapın. Hemen biter diye düşünerek daha az kaliteli ve diğerlerine göre daha çok olan parfümler almayın. Çünkü yapacağınız bir hata cilt kanserlerine kadar götürebilir sizi. O yüzden ucuz diye aldanmayın. Seçiminizi düzgün bir şekilde yapın.
Yakıtı 100 yıl bitmeyen otomobildir. Şu sıralar haberlerde sıkça gündeme gelen yakıt masrafları neredeyse bir araç alınabilecek parayla eşdeğer. Ama eğer böyle bir otomobil varsa da ben elektrikli otomobileri tercih ediyorum. Çünkü yakıtının 100 yıl bitmemesi bizim gibi geçim sıkıntısı içinde olan insanlara eziyet olur. Neden mi? Yukarıdaki sayın yazar arkadaşımızın da dediği gibi daha farklı vergilerin çıkmasına yol açar. Bu da geçim sıkıntımızın daha da artmasına neden olur. Ayrıca yakıtının uzun süre bitmemesi de aracın çabuk bozulacağına işaret olabilir diye düşünüyorum ben.
Yazarlara göre en güzel mevsimdir.
Bence yaz mevsimidir. Çünkü yazın verdiği mutluluğu ve huzuru hiçbir mevsim veremiyor. Yazın dondurma yiyebilirsiniz istediğiniz kadar. Ama kış mevsiminde hasta olma durumunuz da var. Ayrıca kış kötü hava şartlarıyla birçok kişinin sevemediği bir mevsim olmakla beraber yapacağınız işler daha zahmetli hale gelebiliyor. Soba kurmak bir dert, kaldırması ayrı bir dert. Apartman da oturuyorsanız eğer yine çileniz bitmiyor. Doğalgaz faturaları insanın cebini yakıyor ve bu da insanı yaz mevsimini sevmeye yönlendiriyor.
Türk kızlarındaki hesabı erkeğe kitleme hastalığıdır. Kadın erkek eşitliği anlayışınız buysa başka birşey demiyorum size. Madem kadın ve erkek her şartta, her konuda eşit, hesabın yarısını kadın yarısını erkek ödesin. Ne kadar çağdaş bir toplumun üyesi olduğumuzu bilim arkadaşlar. Eskiden hep kadınlar ezilirdi. Şimdi ise tam tersi oldu. Hep erkekler eziliyor. Çağdaşlıktan bahsedenler;
hani, nerede çağdaşlık?
Başka ülkelerde olsaydı böyle şeyler ayıplanırdı. inanmayanlar varsa gitsinler rusya' ya, hollanda' ya. Emin olun oradaki yaşam buradakinden kat kat daha iyidir. Benim düşüncelerim bunlar arkadaşlar. Peki siz ne diyorsunuz? Sizce kadın erkek eşitmi ve yeterince çağdaş bir toplum muyuz?
Rüyasında beyaz toros görmüş insandır. Kürt olması muhtemeldir. Hatta kesin gibi birşeydir. Normal insandır. Ancak renk konusuna neden taktığınızı anlamadım. Yani siyah toros olunca kürtleri ifade etmiş olmuyormu? Ya da nedir bu beyaz renginin anlamı? Kürt demek beyaz mı demektir? Nasıl bir anlam ilişkisi kurdunuz bu ikisinin arasında? Bütün bu soruların cevabını verirseniz tüm sözlüğün merakını da gidermiş olursunuz. Kürtlerin ten rengi beyaz ondan beyaz toros kürtlerin arabası demek diyeceğim ama değil. Lütfen bunu açıklayın. Ayrıca ciddi anlamda söylüyorsanız bir "rüya tabirleri" kitabına bakın.
Hoşlanılan erkeğin gözlüklü çıkması durumudur. Hiç de öyle insanı derinden yaralayan bir durum yoktur ortada. "iki gönül bir oldukça samanlık seyran olur." sözünü getirin aklınıza. Aşkdır bu. Gözlükle alakası yok bunun. Eğer onu gerçekten seviyorsanız kafanıza takmayın. Dış görünüşe önem vermeyin derim size. Sonradan pişman olacağınız bir hataya düşmeyin. Ayrıca da önemli olan dış görünüş değil, insanlıktı. Bir de önceden bir kaza geçirmiş olabilir ve sizin onu bu yönünden dolayı eleştirmeniz hiç de hoş bir durum değildir. Kendinizi önce onun yerine koyun...
Düşen dolgunun yerine konulacak alternetif şeylerdir.
Arkadaşlar biraz ciddi olalım. Çünkü bazıları bu girilen entryleri okuyup uygulamaya koyabilirler. Çok ciddiyim bu konuda. insanları güzel şeylere yönlerdirmeye çalışmanız yazarlığınız açısından büyük bir önem arz ediyor. Bu sorunun cevabına gecelek olursak eğer;
ilk önce tanıdığınız bir dişçi bulun ve dolgu yaptırın.
Eğer dişçiye ulaşamıyor ve ya gidebilecek bir durumunuz yoksa peçete ve benzeri dişten kolay çıkarılabilecek şeyleri deneyin. Olmazsa ve ağrılarınız yemekteyken çoğalırsa mutlaka bu işlerden anlayan profesyönel birisine başvurmanızı tavsiye ederim. Eğer etrafta bu işlerden anlayan birisini bulamazsanız yukarıda yazan yöntemleri uygulamamanızı öneriyorum. Çünkü dolgu yerinizde kalıcı hasara yol açabilir.
Profil resmine yüzük ve çiçek koyan türk kızıdır.
Facebook' da karşılaşılması kaçınılmaz olan bir durumdur. Eğer bu kızın amacına gelirsek evlenmek istiyordur. Kendisine bir eş adayı bulmak için koymuştur o fotoğrafı. Klasik türk kızlarındandır. izmirli olması muhtemeldir ve çok güzeldir kanımca. Çirkin olsaydı neyine güvenebilirdi ki o fotoğrafı bulmak için. Buradan sesleniyorum;
sayın sözlük yazarları bu tür başlıklar açarak ilgi toplamaya çalışıyorsunuz. Sizin için güzel bir şey. Fakat arada rastlıyorum kezban felan yazanlara. Onlar hakkında küfürlü başlık açanlara...
Ama aynısı sizin ailenizden birisine yapılsa ne hissedersiniz? Bunları da göz önüne alarak yazmanızı tavsiye ediyorum. iyi akşamlar...
